(Haşa) Allahı kim yarattı

Kodla Büyü
İhlas suresi her türlü enva-ı şirki red eder. Manasını kavramayı Rabbimiz bize nasib etsin inşallah.
 
Bu sorular adami atayiz eder. Soru sorulmamali cevap aranmamalidir bu tur.durumlarda
 
soru sorulmalı ve cevap aranmalıdır. kafası çalışan zaten hakka ulaşacaktır
 
bombacı mülayim' Alıntı:
Bu sorular adami atayiz eder. Soru sorulmamali cevap aranmamalidir bu tur.durumlarda
İnsan düşünen bir varlıktır.5.6 Sınıf öğrencisi bunu aklına getirir sorar da düşünme sorma diyemeyiz.Bu video da bu amaca yönelik.
 
Soru sordurmazsanız insanı FETTOŞ gibi din teröristlerinin eline bırakırsınız. :x
 
Bununla mi cocugu egiteceksiniz? Bari bilmiyoruz diyin en azindan mantikli olsun, yanlis soru ne demek soru gayet dogru. Koca evrende insanla allahi ayiran nedir, ona bu sonsuz kudret nereden gelmistir...
 
Çocuk hayatı dünyayı sorgulamaya başladığında ister istemez bu konuya geliyor. Allahı kim yarattı sorusuna geliyor en sonunda. Cevap; "O" hep vardı.
6 yaşında ki çocuk soruyor bunu. Sorma diyemezsin, boşver diyemezsin. Önünde duran bir soru, ama cevabı ne kadar mantığa yakın olursa o kadar taşlar yerine oturuyor.
 
Allah kendinin kaldıramayacağı bir dağ yaratabilir mi?

Allah kendinden kudretli bir tanrı yaratabilir mi?

Bu tip de sorulara paradokstur.

Paradoks, görünüşte doğru olan bir ifade veya ifadeler topluluğunun bir çelişki oluşturması veya sezgiye karşı bir sonuç oluşturmasıdır. Çoğunlukla, çelişkili görünen sonuç veya sonuçların aslında çelişkili tarafları vardır. Paradoks teriminin karşılığı olarak Türkçe'de yanıltmaç, çatışkı ve çelişki sözcükleri kullanılmaktadır.

Sorunun içinde çelişki olduğu için cevap vermeye pek gerek yoktur. Mantıklı olan ateistlerin bile doğru kabul edeceği cevap budur. Paradoks zaten cevap verilemesin diye yaratılır.
 
ortada paradoksluk bir sey yok konu carpitiliyor bence, Allaha bu kudret nereden gelmistir bu kadar basit bir soru, soyleyse boyle mi oyleyse soyle mi gibi detaylarda kaybolmaya luzum yok.
 
Vardan yok, yoktan da var edilmemiştir. Sorunun cevabı budur. Bilimsel düşünenleri tatmin etmez bu cevap elbette. Çünkü bilimde vardan yok ve yoktan var edilen bişey yoktur.
 
Suicide' Alıntı:
ortada paradoksluk bir sey yok konu carpitiliyor bence, Allaha bu kudret nereden gelmistir bu kadar basit bir soru, soyleyse boyle mi oyleyse soyle mi gibi detaylarda kaybolmaya luzum yok.


Tanrı (Allah) kelimesi zaten kendi içinde kudret içerir. Kudreti olduğu için tanrıdır, yaratandır.
 
HBV' Alıntı:
Suicide' Alıntı:
ortada paradoksluk bir sey yok konu carpitiliyor bence, Allaha bu kudret nereden gelmistir bu kadar basit bir soru, soyleyse boyle mi oyleyse soyle mi gibi detaylarda kaybolmaya luzum yok.


Tanrı (Allah) kelimesi zaten kendi içinde kudret içerir. Kudreti olduğu için tanrıdır, yaratandır.

sizin zaten soruya cevap vermenizi beklemiyorum cunku verebileceginizi dusunmuyorum ve bir cevapta aramiyorum. Ama bu garip cevap uydurma cabalariniz cok hos :) nedir yani adina tanri ya da allah demeyince gucusz mu kalacak? bence siz totoloji pesindr kosuyorsunuz.
 
tren misali, vagon vardır lokomotif vardır vagon muhtaçtır öncesi vardır sonrası vardır ama lokomotif tektir gücü kendisindendir

Allah vardır ve masiva(yaratılan herşey) vardır masiva vagon misalidir öncesi sonrası vardır sebeblere bağlıdır sonuçları vardır

işte bu masivadan bir tanesi de BEYİN dir. AKIL dır onun da bir sınırı vardır hayal edilemeyecek kadar büyük kavramın da ötesi vardır velhasıl sen Allah ı kıyaslamaya tabi tutma işini kısıtlı aklın ile yapıyorsun...

hiç user administrator ü hayal edebilir mi :) senin kökün kilon ağırlığın gölgen cismin nisbin user kardeşim üstün makamdaysan çok çok editör olursun. olayı da bilmiyorsan guest olur gezersin ortada Administratör ü hayal etme onu kısıtlı kullanıcı yetkin ile bir yerlere oturtmaya çalışmak hiçde mantıklı gelmiyor
 
Suicide' Alıntı:
HBV' Alıntı:
Suicide' Alıntı:
ortada paradoksluk bir sey yok konu carpitiliyor bence, Allaha bu kudret nereden gelmistir bu kadar basit bir soru, soyleyse boyle mi oyleyse soyle mi gibi detaylarda kaybolmaya luzum yok.


Tanrı (Allah) kelimesi zaten kendi içinde kudret içerir. Kudreti olduğu için tanrıdır, yaratandır.

sizin zaten soruya cevap vermenizi beklemiyorum cunku verebileceginizi dusunmuyorum ve bir cevapta aramiyorum. Ama bu garip cevap uydurma cabalariniz cok hos :) nedir yani adina tanri ya da allah demeyince gucusz mu kalacak? bence siz totoloji pesindr kosuyorsunuz.

Kimin neye inandığı da beni ilgilendirmez. İsteyen istediğine inanabilir.

Senin inancın benim yaşayışımı kısıtlıyorsa yada benim inancım senin yaşantını kısıtlıyorsa ben buna karşıyım. Herkes herkesin inancına saygılı olacak.
 
ysahin' Alıntı:
tren misali, vagon vardır lokomotif vardır vagon muhtaçtır öncesi vardır sonrası vardır ama lokomotif tektir gücü kendisindendir

Allah vardır ve masiva(yaratılan herşey) vardır masiva vagon misalidir öncesi sonrası vardır sebeblere bağlıdır sonuçları vardır

işte bu masivadan bir tanesi de BEYİN dir. AKIL dır onun da bir sınırı vardır hayal edilemeyecek kadar büyük kavramın da ötesi vardır velhasıl sen Allah ı kıyaslamaya tabi tutma işini kısıtlı aklın ile yapıyorsun...

hiç user administrator ü hayal edebilir mi :) senin kökün kilon ağırlığın gölgen cismin nisbin user kardeşim üstün makamdaysan çok çok editör olursun. olayı da bilmiyorsan guest olur gezersin ortada Administratör ü hayal etme onu kısıtlı kullanıcı yetkin ile bir yerlere oturtmaya çalışmak hiçde mantıklı gelmiyor

:alkis:
 
Komik bir sekilde yine saygi muhabbetine gelinmiş, totolojilerinizle mutlu mesut yasamaya devam edin. fakat sunu da bilin ki, sen cevabi anlayamazsin, bulamazsin demek bir cevap degildir.

lokomotif muhabbeti ise toptan sacmalik, lokomotifin bir yapisi vardir durduk yere o guc onda var olmamistir. Madem trenin tanrisi olan lokomotifi yapan bir insan vardir ozaman insanin tanrisini yapanda bir guc olacaktir? bunu mu demeliyiz yani, buyrun burdan yakin.
 
Böyle soru sorabilen bir çocuğu lokomotifle falan yaratıcının bir bilince sahip olduğuna inandıramazsınız... Ayrıca bu soru neden saçma olsun?Ortada bir yaratıcı ve bir güç varsa bunun kaynağının ne olduğunu ve nereden geldiğini sorgulamanın mantıksız olduğunu düşünmüyorum
 
Suicide' Alıntı:
Komik bir sekilde yine saygi muhabbetine gelinmiş, totolojilerinizle mutlu mesut yasamaya devam edin. fakat sunu da bilin ki, sen cevabi anlayamazsin, bulamazsin demek bir cevap degildir.

lokomotif muhabbeti ise toptan sacmalik, lokomotifin bir yapisi vardir durduk yere o guc onda var olmamistir. Madem trenin tanrisi olan lokomotifi yapan bir insan vardir ozaman insanin tanrisini yapanda bir guc olacaktir? bunu mu demeliyiz yani, buyrun burdan yakin.
Yine mi daha önceden böyle hiç bir muhabbete girmedim.


Kimisi fanatik dindardır.

Kimisi de fanatik ateisttir.

Fanatik olmak kötüdür. Takım da tutmam maç da seyretmem. Futbol gelişmemiş ülkelerin afyonudur sözünü severim. Orjinali Karl Marx'a aitmiş din toplumların afyonudur diye.

Bu muhabbetleri 20 sene önce lisede yapıyorduk. Bu paradokslarına sen ne kadar totoloji yaptığımı söylesende cevap vermeyeceğim. 20 sene önceki bana sorman lazım o paradoks olduğunu bilmiyordu.

İnsan kişiliği 7 yaşına kadar değişir daha sonra değiştirmesi daha zordur. Çocuklar küçük yaşta alındığı için yeniçeri ocağı başarılıydı. Fetönün de adam yetiştirmesi bu şekildeydi şakirtleri hala ona bağlıdır. Bir insanın dini düşüncesi zorla veya ikna yolu ile ileri yaşlarda kolay değişmez. Dini düşünce küçük yaşta şekillendiği için genelde anne ve babamızın bize öğrettiği dine mensubuz. Kimse internet üzerinden forumda gördüğü bir yazı ile aydınlanma yaşamaz. Aaaa böyleymiş diyerek gidip vaftiz olayım, şehadet getireyim yada ateist oldum demez. Dindar insanların başkalarını ikna etmeye çalışmasını anlarım. Çünkü inancı onu gerektirir. Ama ateistleri anlamam. İnanç olmadığı için yapması gereken bir şey de yoktur.

Yıllardır toplumu sen osun sen busun diye bölmeye çalışıyorlar. Adile naşit aslında ermeniydi diye sevmeyecek miyim. Çok beklerler. İnsandı bir kere. Masalcı teyzemizdi. Din de toplumu bölmenin ırktan sonra en kolay yoludur.

Tabi ki saygıdan bahsedeceğim. Ben başkasının inancına saygı duymadan başkasının da benim inancıma sırf kendi inandıklarım yüzünden saygı duymasını bekleyemem.
 
"Dindar" insanlarin ilk akillarina gelen saygi oluyor nedense, o yuzden yine dedim direk sizinle ilgisi yok. Kaldi ki hala saygi diyorsunuz ortada saygisizlikla alakali bir sey de yok, herkes her istedigine inansin tabi kime ne?
Ben sadece verdiginiz cevap mantiksiz diyorum, her girdiye karsilik tek sonucunuz paradoks ya da biz bunu anlayamayiz :) Cocuklara boyle aciklama yapilamaz.
 
İbrani gelenek tanrı iyidir der. Dünyadaki kötülük sorununu açıklamakta zorlanırlar.
Doğu dinleri, felsefelerinde ise iyi ile kötünün çekişmesi vardır , bütün sıkıntıların bunların çekişmesinden olduğunu söyler.
 
Sorun Tanrı'nın değil , dinlerin ispatlanma sorunudur.
Birincisi tartışılabilir ve mantıklı bir zeminde oturabilir ama ikincisini sağlam bir argümana oturtmak zor
Zira dünyadaki her insan kendi inandığı dininin doğru olduğunu düşünüyor.
Dünyada 7 milyar insan olsa müslüman sayısı 1.600.000
ve işin ilginç yanı bizler de Japonya da ya da Afrikanın bilmem ne kabilesinde doğmuş olsak başka dinlere inanmış olacaktık.
Kendimizi bir düşünelim. Hristiyan olma olasılığımız nedir? Bence yüzde 1'in altında. İşte diğer dinlerde ki olasılık ta bu...
Hristiyanlıktan müslümanlığa geçenler olduğu gibi müslümanlıktan hristiyanlığa geçenler de var. Ama dediğim gibi genele vurduğun zaman önemsiz kalıyor bu sayılar.
Biraz da coğrafi bir mesele ... Allah akıl vermiş evet ama inanç meselesi büyük ama çok büyük oranda yetiştiğin ortama ve şartlandırmalara bağlıdır..
Atıyorum bu forum Yunanistan ülkesinde çalışan bilgisayar öğretmenlere ait olsa bu sefer de şu söylenecekti..." İsa'ya nasıl inanmazlar bence bu mantık dışı"
4000 civarında din ve mezhep var, her din mensubu cennete gideceğini diğerlerinin de cehenneme gideceğini düşünüyor. Yani 4000 seçenekli çoktan seçmeli bir test sınavı var ve yanlışı işaretlediğin zaman durum kötü gözüküyor.
Hatta dinlerin içinde bile bölünmüşlük var. Mezhepler, tarikatlar, cemaatler, her grup kendi hareketinin daha doğru olduğunu düşünüyor...
Ateizm de bana mantıksız geliyor... Çünkü kesin argümanlarla Tanrı'nın olmadığı ispatlanmadı ve kesinlik yok. İspatlanmayan bir şey de %100 doğru değildir.
En güzeli iyi bir insan ol, herkesin inancına saygılı ol ve istediğine inan yeter ki başkasına zararın olmasın ...
Benim en ifrit olduğum şey böyle şeyleri tartışmanın sanki bir günahmış gibi algılanması. Ya da bu konularla ilgili bir şey söylesen hemen sorguya çekme merakıdır...
Oysa düşünmeden ve sorgulamadan bir şeylere inanmak tam anlamıyla bir inanç değildir ki insanların çoğu bu inanç şekline bürünmüştür.
 
Soru sorulmasından,zihne gelen sorulardan korkmamalı..Allah ı kim yarattı vb soruların çözümü de çok basittir..
Siz bir yaratıcıdan Allah tan bahsediyorsanız önce onu tanımlarsınız..karşınızda bir ateist bana Allah ı anlat dediğinde;"Allah birdir,eşi benzeri yoktur,doğmamış doğrulmamıştır,yaratıcıdır yaratılan değil,öncesi sonu yoktur,sonsuz güç kudret ilim sahibidir (sıfatları)" dediğinizde karşıdaki peki Allah ı kim yarattı diyemez ya tanımı dinlemedi yada amacı günah ve eleminden kurtulmanın en kolay yolu "red" olduğu için bu yolu seçmektir..Günahından korkan cehennem yok olsun ister..

Allah ı sıfatlarıyla,isimleriyle biliriz..sıfatlarını kabul eden biri zaten bu soruları soramaz..

Sıfatları kabul etmiyorsa sorusu "Allah ı kim yarattı" değil,"Allah yarattıcı kimdir "olmalı...

bende saygıyla her sorunun karmaşanın çözüleceğine inanıyorum..
 
Beynin inanmama gayreti... Allah i yaratan bir varlık varsa zaten Allah odur. Bu büyüklük kavranamadigi sürece sürekli bir var eden aranacaktir.
Aslında Allah tamam o en üst nokta... Bulabileceğiniz en üst yaratıcının kendisi Allah...
 
Hata sorunun içinde zaten . Halık-ı kainat, kainat cinsinden değildir. Cenab-ı Hak yarattığı hiçbir şeye benzemez. Dolayısıyla yaratılmışın özelliği olan sonradan yaratılma onun hakkında söz konusu olamaz. Ama insan her şeye kendi küçük ölçüleriyle baktığı için böyle sorular akla geliyor. Akla gelmesi normalde. Ama şu bilinmeli ki İslamiyet'in her mevzusu makuldür. Ama akıl kendi başına yetişemez. Lokomotif örneği de bu meseleyi açıklayamaz. Marifetullah lazım.
 
BİLGİSAYAR İÇİNDEKİ BİR ENTEGRE DİĞER ENTEGREYE SORUYOR:
-Ben 3 voltla çalışıyorum. Sen kaç voltla çalışıyorsun?

Diğer entegre:

-Benim voltajım 2,8 diyor.

İkisi beraber merak ediyorlar:

-ACABA BİZİ DİZAYN EDEN MÜHENDİS KAÇ VOLT İLE ÇALIŞIYOR? diye.

Halbuki, bilgisayar denilen sistemi yapanın, O SİSTEMİN DIŞINDA OLMASI gerektiği gibi, dizayn ettiği sistemin kurallarıyla KENDİSİNİN BAĞLI OLMAMASI lazımdır.

KENDİSİNİN, TAMAMEN O SİSTEMİN DIŞINDA BULUNMASI ve O SİSTEME HÜKMEDEBİLMESİ gerekir. Öyle değil mi?

Entegrelerin aralarında konuşup, dizayn edicilerini de, KENDİ TABİ OLDUKLARI BİR ELEKTRİK AKIMIYLA ÇALIŞMA KANUNUNA tabi kılmaları MANTIKLI ve MÜMKÜN DEĞİLDİR.

SİSTEMİ DİZAYN EDEN, SİSTEME KOYDUĞU KANUNA, KENDİSİ MAHKUM DEĞİLDİR!

İlaveten, sistemin içinde, O SİSTEMİN KANUNLARINA TABİ OLARAK YAŞAYANLAR, EĞER BAŞKA SİSTEMLERLE TANIŞMAMIŞLARSA, BAŞKA KANUNLARI ANLAMAKTA ZORLANIRLAR. Hatta daha doğrusu ANLAYAMAZLAR.

Mesela ENTEGRE DEVRELER sadece ELEKTRİK AKIMI İLE ÇALIŞMAYI anlayabilirler. Kimyasal enerji, nükleer enerji gibi sahaların kanunlarını belki hiç anlayamazlar. Onların anladıkları sınır, DİZAYN EDİCİ MÜHENDİSİN ÇİZDİĞİ sınırdır.

İşte YARATILMIŞ OLMAK da bizim içinde yaşadığımız bu alemin bir kanunudur; tâbi olduğumuz kanunlarından biridir. Ve bu alem içinde her kim yaşıyorsa YARATILMIŞTIR.

Şimdi bu alemin kanunlarına tabi olarak, içinde yaşayan birisi olarak, bizim kalkıp YARATICIMIZI BU ALEMİN KANUNLARINA TABİ KILMAK; ACABA BİZİ YARATANI KİM YARATTI? diye sormamız, yukarıdaki entegrelerin kendi aralarında konuşması misaline benzer.

Yine buna benzer yukarıda da ifade ettiğimiz gibi anlamsız sorular ortalıkta çok dolaşir. Bu tip sorular, SİSTEMİN YARATICISINI, SİSTEMİN İÇİNE SOKMA, SİSTEMİN KURALLARINA TABİ KILMA uğraşısıdır.

Mesela; Allah kaldıramayacağı kadar büyük bir taş yaratabilir mi? (haşa) yine böyle anlamsız bir sorudur. Bu anlamsız soru, sistemin kanunlarından birisi olan ÇEKİM KANUNUNA, O KANUNU YARATAN ALLAHI TABİ KILMA UĞRAŞIDIR. Yani yerçekimi kanununu Yaratanı, yine BU KANUNUN MAHKUMU gibi görmek yanlışına düşülür.

Soru ile yapılmak istenen kıyas, çelişkili hükümlere dayandırılmıştır. Dolayısıyla, bu sorunun İDDİA OLMA VASFI yoktur.

Meselâ SONSUZDAN DAHA BÜYÜK BİR SAYI YAZILABİLİR Mİ? sorusu da, böyle çelişkili bir varsayıma dayanır. Bu sebeple HİÇBİR İLMÎ DEĞERE SAHİP DEĞİLDİR... Çünkü mantıksal olarak da; sonsuzdan büyük bir sayı olamaz ki, böyle bir soru sorulabilsin!

Eğer SONSUZ; sınırsız bir büyüklüğün sembolü ise, hiçbir rakam, sonsuz ile kıyaslanamaz. Sonsuzdan büyük bir rakam düşünülse, o zaman da SONSUZLUK GERÇEĞİ ortadan kalkar. Dolayısıyla SONLU bir rakamın, SONSUZDAN BÜYÜK OLMA ÇELİŞKİSİ ve İMKANSIZLIĞI ortaya çıkar. Bu soru da çelişkili kıyaslardan olduğu için MANTIKÇA ve İLİM BAKIMINDAN, HİÇBİR KIYMET İFADE ETMEZ.

Soruyu soran kimse BÜYÜKLÜK kavramını da yanlış yorumlamaktadır. Nasıl mı?

Allahın büyüklüğü YARATTIKLARINA KIYASLA ortaya çıkan bir BÜYÜKLÜK değildir. Bütün isimleri ve fiilleri SONSUZ OLAN Allahın zatı, hiçbir mahluka benzemediği gibi, büyüklüğü de mahlukatın büyüklüğüne benzemez, ölçüye girmez, tasvire sığmaz, takdirle bilinmez.

Mahlukatın; yani bütün YARATILMIŞ OLANLARIN büyüklüğü; BİRBİRİNE GÖREDİR. ALLAHIN BÜYÜKLÜĞÜ İSE, SINIRSIZDIR; NİHAYETSİZDİR

Öyle ise; İçinde yaşadığımız SİSTEMİN / ALEMİN, tamamen BİZ İÇİNDE YAŞAYANLARI bağladığını, ALLAHIN İSE, BU KANUNLARA TABİ OLMADIĞINI bilmek lazımdır.

Bunu bilmekle kalmayıp, İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ SİSTEMİ DİZAYN EDEN ALLAHIN MAHİYETİNİN NE OLDUĞUNU TAM OLARAK ANLAYAMAYACAĞIMIZI DA BİLMEMİZ LAZIM..

Gayret gösterelim ama ANLAMA SINIRIMIZIN; ANCAK ALEMİN DİZAYNERİ OLAN ALLAHIN BİZİM İÇİN ÇİZDİĞİ SINIR KADAR OLDUĞUNUN FARKINA VARALIM..


Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin. (Bakara Sûresi, 2:32.)

Asra yemin olsun ki, insanlar mutlaka ziyandadır.. Ancak; iman edip iyi işler yapanlar, birbirlerine hep hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.. (ASR SURESİ)
 
Bence anlamsiz yazilar bunlar, entegre kendisini ureten muhendisin nasil calistigini anlayamiyor eyvallah.
entegre icin mutlak guc insan, cunku sonrasini anlayamiyor. Peki bu insanin mutlak guc oldugunu kanitlar mi? Ayni seyi insan icin dusunelim, insana gore mutlak guc tanri. kimine gore x kimine gore y tanrisi... Entegrenin yaptigi gibi sadece mutlak gucu kabul ediyorsak ne olacak? ya insanin arkasinda tanrinin oldugu gibi tanrinin arkasinda da baska bir guc varsa? daha da kotusu ya mutlak bir guc yoksa?

hep benzer hikayeler anlatiliyor ama hepsininde cikis mantigi ayni. Ve ister lokomotif olsun ister entegre hepside ayni manada mantiksiz, bundan sonra vereceginiz ornekleri sadece okuyacagim hepsi icin bu cevabim yeterli olacaktir bana gore. iyi gunler dilerim.
 
Konu nerelere gelmiş yahu :roll: Çocukların sorusuna onların dilinden çocukça bir cevap vermek lazım videoda da o var. Büyükler için olsaydı felsefe yapılırdı elbet çünkü bu konu felsefe ve mantığın konusudur.
 
Geri
Üst