Başta onurumuz için 21 Aralık..

Kodla Büyü
21 Aralık'ta Antalya'da alanlarda olacağız. Eşit ve demokratik eğitim ve çalışma haklarımız için...
 
ALPONLINE' Alıntı:
Son dönemlerde KESK'in yaptığı eylemlerde eylem amacı netleşmiyor. Yelpaze çok geniş tutuluyor. Öğretmenlerin hakları bazı siyasi kaygıların arkasında ancak yer bulabiliyor. ''Eşit işe eşit ücret'' gibi gündemde olan adaletsizliği ön plana çıkararak eylem mesajını netleştirilmelidir. (Eğitim Sen'in 21 Aralık için yayınladığı bildiri: http://egitimsen.org.tr/down/​bildiri1.pdf)

Özetin Özeti: Türk eğitim sen özür grubu atamaları gibi taş atmadan elma düşürüp afiyetle yerken. Eğitim Sen elma yemek için yanlış ağaca çıkıyor ağaçtan düşüp kolunu kırıyor.
Eğitim Sen in yaptığı eylemlerin tamamını gözü kapalı desteklemiyorum, bana da uymayan eylemleri veya bildirileri olabiliyor. ama bu eylemde bize yakışmayan bi durum yok. sizler halinizden memnunsanız size diyecek bir şey de yok zaten. zamlar gelsin eyvallah deyin, ücretli öğretmenlik artsın eyvallah deyin(siz atanmışsınız onlardan size ne demi), maaşlarınız asgari ücret düzeyinde kalsın ilerde Hamdolsun deyin, ama bırakın Hakkını özgürce arayan insanlara engel olmayın. laf kalabalığı yapmayın. türk öğretmenin, kürt öğretmenin, laz öğretmenin, çerkez öğretmenin ve sayamadığım bir sürüsünün; bdp lisi, chp lisi, akp lisi, mhp lisi ve diğer partili öğretmenlerin de sorunu bir. bu eylemde sana sendika değiştir demiyor, şu partiye oy ver demiyor, dağdaki teröristleri affedelim demiyor. senin özlük haklarını ve onur mücadeleni savunuyor. insaf ya, varsa vicdanınız elinizi vicdanınıza koyun öyle değerlendirin lütfen..
 
ozzzzz80' Alıntı:
milletimizin kronik sorunu takım tutar gibi bişeylerin peşinden gitmesidir. yani sadece bizim camiamızda değil bu kılıçların çekilmesi. biraz duyarlı olalım şu sendika bu sendika demeyelim. biz öğretmeniz diyelim. ne olur yani sendikamız mağlup mu olur?? aksine biz birlik oldukça daha da güçleniriz...
:alkis:
 
evet eylem ve tepki elbette olumludur. hak arama mücadelesi kutsaldır.
ancak süreci gözönüne aldığımızda eğitim-sen'in bu eylemi gecikmiş bir eylem olduğu ortaya çıkmaktadır. iktidarın emekçiler üzerindeki baskısı ve hak gaspı yıllardır devam etmektedir. 12 eylül halk oylaması sonucunda da grevli bir toplusözleşme olmayacağı apaçık ortada idi. buna rağmen kesk oylamada açık bir "hayır" tavrı ortaya koymamıştır. şimdi grevsiz toplu sözleşme istemiyoruz demek, kesk'in o günlerdeki tutumunu hatırladığımızda anlamsız olmaktadır. buna karşın birleşik kamu-iş ve eğitim-iş halk oylaması öncesinde dört kez basın açıklaması yapmış, sonrasında da iktidarın toplu sözleşme kandırmacasına tepki göstermek için toplu görüşmelerin başlaması gereken 15 ağustos tarihinde ankara'da geniş katılımlı bir eylem gerçekleştirmiş. ayrıntılara aşağıdaki bağlantılardan ulaşılabilir:
http://egitimis.org.tr/haberDetay.aspx?HID=1170
http://egitimis.org.tr/haberDetay.aspx?HID=1169
http://egitimis.org.tr/haberDetay.aspx?HID=1175
bu konuda eğitim-sen 4 ay geriden gelmektedir. kesk ve eğitim-sen'e ancak günaydın denir.

göze çarpan bir başka konu da eğitim-sen'in eylem gerekçeleridir.
sonuna kadar destek vereceğim - Eğitimde esnek ve güvencesiz çalışmaya son verilmesi için, , - Eğitime ve okullarımıza bütçeden daha fazla pay ayrılması için, , - YÖK'ün kaldırılması, üniversitelerin özerk, bilimsel, demokratik yapıya kavuşturulması için, gibi ifadelerin yanısıra - Demokratik, nitelikli, kamusal, laik ve anadilde bir eğitim için, gibi onaylamadığım ifadeler de açıklama metninde yer almıştır. (kaynak: http://www.kesk.org.tr/node/791) anadilde eğitime destek vermek için eylem yapmam mümkün değildir. destek vermek isteyen elbette destek verebilir. bunun yanında hukuksuz tutuklamalar ve gözaltılara tepki sözleri edilmektedir. elbetteki hukuksuz gözaltılar, baskı ve cezaya dönüşen tutuklamalar ülkemizde olmasın istiyoruz, ve bir stk bu konuda da eylem yapabilir. ancak eğitim-sen'in bu ifade ile sadece bir konudaki tutuklamalara tepki gösterdiği ciddi şüphelerim arasındadır.


birleşik kamu-iş' in konu hakkındaki ayrıntılı açıklaması şu şekildedir:
KONFEDERASYONUMUZ BİRLEŞİK KAMU-İŞ'İN ÖRGÜTÜMÜZE VE KAMUOYUNA DUYURUSU

Bilindiği üzere KESK 21 Aralık 2011 tarihinde bir günlük iş bırakma eylemi kararı almıştır. Ülkemizin gündeminde yer alan her siyasi, ekonomik ve kültürel gelişme gibi KESK’in almış olduğu bu eylem kararı da konfederasyonumuz gündemine taşınmış ve 10 Aralık 2011 tarihinde toplanan Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuzda tartışılmıştır.

Başkanlar kurulumuza katılan Konfederasyonumuz Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulu üyeleri ile sendikalarımız MYK üyelerinin konuyla ilgili açıkladıkları görüşleri doğrultusunda Yönetim Kurulumuz tarafından üyelere bildirilmek üzere sendika genel merkezlerine aşağıdaki açıklamanın yapılması kararlaştırılmıştır.

Buna göre;

KESK’in 21 Aralık iş bırakma kararının alınış biçimi ve nedenlerini anlamak için biraz geriye gitmek gerekmektedir. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliklerinde KESK, grevsiz ve göstermelik bir toplu sözleşme düzenine açıkça hayır dememiş hatta o zamanki genel başkanı basına yaptığı açıklamalarda yetmez ama evet demek gerekir şeklinde beyanatlarda bulunmuştu. KESK içindeki bir grup ise siyasal çizgilerine paralel olarak oylamayı boykot ettiklerini belirtmişlerdi.

Nihayet bu Anayasa değişiklikleri gerçekleşince 4688 sayılı yasaya göre 15 Ağustos 2011 tarihinde başlaması gereken toplu görüşmeler üç konfederasyonun hükümetle anlaşması sonucu yapılmamış ve kamuoyuna sonbaharda yapılacak yasa değişikliğinden sonra toplu sözleşme yapılacağı duyurulmuştu.

Birleşik Kamu-İş olarak o süreçte Anayasa değişikliğinin gerçek bir toplu sözleşme düzeni içermediğini ve grev hakkımızı tanımadığını, buna rağmen evrensel hukuk ilkelerine dayanarak bu haklarımızın kullanımı için hemen en geniş sınıf birlikteliğini sağlayarak mücadele etmemiz gerektiğini söylemiş ve KESK de dahil bütün tarafları ortak eyleme çağırmıştık.

Bu çağrımıza yanıt 1 Mayıs emek, mücadele ve dayanışma gününde arkadaşlarımıza taş ve sopalarla saldırı olarak verilmiştir.

15 Ağustos 2011 günü Birleşik Kamu-İş olarak tüm olumsuz koşullara rağmen güçlü bir eylem gerçekleştirip emekçilerin sendikal mücadelesini bir kez daha gündeme taşırken KESK hükümetin oyalamasına uyarak süreci diğer konfederasyonlarla karşılıklı ziyaret ve görüş alış verişiyle geçirmiş ama hiçbir zaman konfederasyonumuzu dikkate almamıştır.

Gelinen noktada KESK diğer konfederasyonlar gibi Birleşik Kamu-İş’i de dikkate almayarak bir eylem kararı almıştır. Sınıf mücadelesini düşünen ve mücadelede kitleselliği isteyen bir anlayışın bu tür kararları almadan önce tüm emek örgütlerine çağrı yapması ve kararları ortaklaştırması gerekmez mi? Elbette gerekir. Ancak konfederasyonumuza böyle bir çağrı yapılmamıştır. Diğer yandan kamuoyuna yapılan açıklamalarda tüm emekçiler bu eyleme katılmaya davet edilmiştir. Bu her şeyden önce KESK’in dışındaki örgütlere saygısızlıktır.

Konfederasyonumuz önümüzdeki dönemde Anayasa değişiklikleri, yasa değişiklikleri, bütçe uygulamaları ve toplu sözleşme gibi çok geniş eylem ve etkinliklere sahne olacak bir sürece girildiğinin farkındadır. Bu süreçte çok etkin eylem ve mücadeleler örgütleyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Bu süreç enine boyuna Başkanlar Kurulumuzda tartışılmış ve önümüzdeki dönemde sırasıyla açıklanacak bir dizi kararlar alınmıştır.

Oysa 21 Aralık tarihi KESK’in kendi öncelikleriyle örtüşen bir tarihtir. Birlikte örmediğimiz, Emek mücadelesinden çok siyasi kaygıların öne çıkarıldığı bir eyleme destek vermemiz olanaklı değildir. Bu nedenle KESK’in aldığı eylem kararına katılmıyoruz.

Bundan sonraki süreçte işçi sınıfının geniş birlikteliklerinin yakalandığı ve kararların birlikte alındığı her mücadele platformunda yer alacağımızı, ancak örgütümüzün ve tüzel kişiliğimizin yok sayıldığı kararların yanında bulunamayacağımızı örgütümüzün bilmesini isteriz.
Cengiz GÜLEBAY İsmail TUTOĞLU
Genel Sekreter Genel Başkan

kaynak: http://egitimis.org.tr/HaberDetay.aspx?HID=1283


bu eyleme konfederasyonumuzun kararı ve yukarıda saydığımı sebepler gereği katılmıyorum arkadaşlar. eylem, tepki ve hak arama elbette saygı duyulması gereken bir tutumdur. eyleme katılacak arkadaşlara başarılar diliyorum.
 
veliozkan' Alıntı:
evet eylem ve tepki elbette olumludur. hak arama mücadelesi kutsaldır.
ancak süreci gözönüne aldığımızda eğitim-sen'in bu eylemi gecikmiş bir eylem olduğu ortaya çıkmaktadır. iktidarın emekçiler üzerindeki baskısı ve hak gaspı yıllardır devam etmektedir. 12 eylül halk oylaması sonucunda da grevli bir toplusözleşme olmayacağı apaçık ortada idi. buna rağmen kesk oylamada açık bir "hayır" tavrı ortaya koymamıştır. şimdi grevsiz toplu sözleşme istemiyoruz demek, kesk'in o günlerdeki tutumunu hatırladığımızda anlamsız olmaktadır. buna karşın birleşik kamu-iş ve eğitim-iş halk oylaması öncesinde dört kez basın açıklaması yapmış, sonrasında da iktidarın toplu sözleşme kandırmacasına tepki göstermek için toplu görüşmelerin başlaması gereken 15 ağustos tarihinde ankara'da geniş katılımlı bir eylem gerçekleştirmiş. ayrıntılara aşağıdaki bağlantılardan ulaşılabilir:
http://egitimis.org.tr/haberDetay.aspx?HID=1170
http://egitimis.org.tr/haberDetay.aspx?HID=1169
http://egitimis.org.tr/haberDetay.aspx?HID=1175
bu konuda eğitim-sen 4 ay geriden gelmektedir. kesk ve eğitim-sen'e ancak günaydın denir.

göze çarpan bir başka konu da eğitim-sen'in eylem gerekçeleridir.
sonuna kadar destek vereceğim - Eğitimde esnek ve güvencesiz çalışmaya son verilmesi için, , - Eğitime ve okullarımıza bütçeden daha fazla pay ayrılması için, , - YÖK'ün kaldırılması, üniversitelerin özerk, bilimsel, demokratik yapıya kavuşturulması için, gibi ifadelerin yanısıra - Demokratik, nitelikli, kamusal, laik ve anadilde bir eğitim için, gibi onaylamadığım ifadeler de açıklama metninde yer almıştır. (kaynak: http://www.kesk.org.tr/node/791) anadilde eğitime destek vermek için eylem yapmam mümkün değildir. destek vermek isteyen elbette destek verebilir. bunun yanında hukuksuz tutuklamalar ve gözaltılara tepki sözleri edilmektedir. elbetteki hukuksuz gözaltılar, baskı ve cezaya dönüşen tutuklamalar ülkemizde olmasın istiyoruz, ve bir stk bu konuda da eylem yapabilir. ancak eğitim-sen'in bu ifade ile sadece bir konudaki tutuklamalara tepki gösterdiği ciddi şüphelerim arasındadır.


birleşik kamu-iş' in konu hakkındaki ayrıntılı açıklaması şu şekildedir:
KONFEDERASYONUMUZ BİRLEŞİK KAMU-İŞ'İN ÖRGÜTÜMÜZE VE KAMUOYUNA DUYURUSU

Bilindiği üzere KESK 21 Aralık 2011 tarihinde bir günlük iş bırakma eylemi kararı almıştır. Ülkemizin gündeminde yer alan her siyasi, ekonomik ve kültürel gelişme gibi KESK’in almış olduğu bu eylem kararı da konfederasyonumuz gündemine taşınmış ve 10 Aralık 2011 tarihinde toplanan Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuzda tartışılmıştır.

Başkanlar kurulumuza katılan Konfederasyonumuz Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulu üyeleri ile sendikalarımız MYK üyelerinin konuyla ilgili açıkladıkları görüşleri doğrultusunda Yönetim Kurulumuz tarafından üyelere bildirilmek üzere sendika genel merkezlerine aşağıdaki açıklamanın yapılması kararlaştırılmıştır.

Buna göre;

KESK’in 21 Aralık iş bırakma kararının alınış biçimi ve nedenlerini anlamak için biraz geriye gitmek gerekmektedir. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliklerinde KESK, grevsiz ve göstermelik bir toplu sözleşme düzenine açıkça hayır dememiş hatta o zamanki genel başkanı basına yaptığı açıklamalarda yetmez ama evet demek gerekir şeklinde beyanatlarda bulunmuştu. KESK içindeki bir grup ise siyasal çizgilerine paralel olarak oylamayı boykot ettiklerini belirtmişlerdi.

Nihayet bu Anayasa değişiklikleri gerçekleşince 4688 sayılı yasaya göre 15 Ağustos 2011 tarihinde başlaması gereken toplu görüşmeler üç konfederasyonun hükümetle anlaşması sonucu yapılmamış ve kamuoyuna sonbaharda yapılacak yasa değişikliğinden sonra toplu sözleşme yapılacağı duyurulmuştu.

Birleşik Kamu-İş olarak o süreçte Anayasa değişikliğinin gerçek bir toplu sözleşme düzeni içermediğini ve grev hakkımızı tanımadığını, buna rağmen evrensel hukuk ilkelerine dayanarak bu haklarımızın kullanımı için hemen en geniş sınıf birlikteliğini sağlayarak mücadele etmemiz gerektiğini söylemiş ve KESK de dahil bütün tarafları ortak eyleme çağırmıştık.

Bu çağrımıza yanıt 1 Mayıs emek, mücadele ve dayanışma gününde arkadaşlarımıza taş ve sopalarla saldırı olarak verilmiştir.

15 Ağustos 2011 günü Birleşik Kamu-İş olarak tüm olumsuz koşullara rağmen güçlü bir eylem gerçekleştirip emekçilerin sendikal mücadelesini bir kez daha gündeme taşırken KESK hükümetin oyalamasına uyarak süreci diğer konfederasyonlarla karşılıklı ziyaret ve görüş alış verişiyle geçirmiş ama hiçbir zaman konfederasyonumuzu dikkate almamıştır.

Gelinen noktada KESK diğer konfederasyonlar gibi Birleşik Kamu-İş’i de dikkate almayarak bir eylem kararı almıştır. Sınıf mücadelesini düşünen ve mücadelede kitleselliği isteyen bir anlayışın bu tür kararları almadan önce tüm emek örgütlerine çağrı yapması ve kararları ortaklaştırması gerekmez mi? Elbette gerekir. Ancak konfederasyonumuza böyle bir çağrı yapılmamıştır. Diğer yandan kamuoyuna yapılan açıklamalarda tüm emekçiler bu eyleme katılmaya davet edilmiştir. Bu her şeyden önce KESK’in dışındaki örgütlere saygısızlıktır.

Konfederasyonumuz önümüzdeki dönemde Anayasa değişiklikleri, yasa değişiklikleri, bütçe uygulamaları ve toplu sözleşme gibi çok geniş eylem ve etkinliklere sahne olacak bir sürece girildiğinin farkındadır. Bu süreçte çok etkin eylem ve mücadeleler örgütleyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Bu süreç enine boyuna Başkanlar Kurulumuzda tartışılmış ve önümüzdeki dönemde sırasıyla açıklanacak bir dizi kararlar alınmıştır.

Oysa 21 Aralık tarihi KESK’in kendi öncelikleriyle örtüşen bir tarihtir. Birlikte örmediğimiz, Emek mücadelesinden çok siyasi kaygıların öne çıkarıldığı bir eyleme destek vermemiz olanaklı değildir. Bu nedenle KESK’in aldığı eylem kararına katılmıyoruz.

Bundan sonraki süreçte işçi sınıfının geniş birlikteliklerinin yakalandığı ve kararların birlikte alındığı her mücadele platformunda yer alacağımızı, ancak örgütümüzün ve tüzel kişiliğimizin yok sayıldığı kararların yanında bulunamayacağımızı örgütümüzün bilmesini isteriz.
Cengiz GÜLEBAY İsmail TUTOĞLU
Genel Sekreter Genel Başkan

kaynak: http://egitimis.org.tr/HaberDetay.aspx?HID=1283


bu eyleme konfederasyonumuzun kararı ve yukarıda saydığımı sebepler gereği katılmıyorum arkadaşlar. eylem, tepki ve hak arama elbette saygı duyulması gereken bir tutumdur. eyleme katılacak arkadaşlara başarılar diliyorum.
hocam ben de eğitim iş liyim. şimdi bırakın onu bunu birlik olalım. sendikal mücadele yarışı değil bu, biz bugün bu eyleme destek vermezsek sonraki eylemlerimizde hangi arkadaşlara ne yüzle başvururuz. örgütlenme sayı ile olur, sayımızı kırmayalım. hele eğitim iş öğretmenlerinin bu eyleme destek vermemesi gerçekten o sendikanın üyesi olarak beni çok üzer ve düşündürür. rica ediyorum, yalvarıyorum, destek verin..
 
AMen' Alıntı:
Şu Eğitim-Sen'in sözde Öğretmenler için yaptığı fakat içine KCK'yı da kattığı eylem mi? PKK için 21 Aralık'ta sevk alın :puhaha: Şu sendikaların iyice suyu çıktı. Kimin ne yaptığı belli değil...
Eğitim-Bir-Sen: Görevlendirmeler iptal edilince isyan etmeseydi herşeye he diyordu. Gerçi hala suratlarına tükürülse yarabbi şükür diyorlar ama.
Eğitim-Sen: PKK'nın eline geçtiğinden beridir bir acayip davranıyor. Anadilde eğitimdi, Gerillalardı,KCK durdurulsundu şuydu buydu
Türk-Eğitim-Sen: Dili kesilmiş gibi. Sesi bile çıkmıyor.
Diğerleri sen sağ ben selamet
Al sana bir zevzek
 
bende 21 aralıkta grevdeyim, sendikal anlamda mücadele etmek isteyen arkdaşlara tavsiyem başka sendikaları karalayarak değil kendi sendikalarınıza sahip çıkarak mücadelenizi örün, zaten kamu çalışanları,kimin gerçek sendikal mücadele verdiğini, bunun için bedel ödemeye hazır olduğunu ve yıllarca bedel ödediğini çok iyi biliyor.

greve katılacak arkadaşlara selam olsun
 
Bir sendika eleştirilecekse mücadelesini fiili olarak etkin bir şekilde uygulayamadığı yeterince direnemediği için eleştirilmelidir. Ortada bütün kamu çalışanlarını ilgilendiren mağduriyetler varken yapılacak şey ise mücadeleye destek vermek olmalıdır.
21 Aralık'da bütün ağırlığı ile üzerimize çöken karanlığı yırtmak için ben de GREVDEYİM! Bütün arkadaşlarımı da desteğe davet ediyorum.
 
Zevkle katılacağım greve yarın öbür gün haklarımız elimizden alınsa bile(zaten birtakım haklarımız şimdiden gitti) ben mücadelemi ettim diyebileceğim içim rahat olacak.
 
şunu merak ediyorum. greve katınıldı. tabii ki müdür tarafından sarı zarfı alacağız. eğitim senli arkadaşlarımız sendikamın aldığı grev kararı doğrultusunda sendikal faaliyette bulundum diyecek ve ceza almayacaklar.
ancak eğitim senli olmayan ve hatta sendikası olmayan arkadaşlar nasıl savunma yapacaklar?
 
Arkadaşlar Türk-eğitim senliyim ama bu başta da belirttiğiniz gibi onurumuzla alakalı bir durum var.Gün ayrılıklarımızı ya da farklı olan düşüncelerimizi tartışmak değil bize yapılan hak gaspına karşı birlik olma günüdür. katılmak istiyorum.Ne yapmamız gerekiyor.Bulunduğumuz ilden katılabilirmiyiz.
 
her_dem' Alıntı:
şunu merak ediyorum. greve katınıldı. tabii ki müdür tarafından sarı zarfı alacağız. eğitim senli arkadaşlarımız sendikamın aldığı grev kararı doğrultusunda sendikal faaliyette bulundum diyecek ve ceza almayacaklar.
ancak eğitim senli olmayan ve hatta sendikası olmayan arkadaşlar nasıl savunma yapacaklar?

Eğitim-Senli olmayıp bu eyleme katılmak isteyenler sevk alır ve böylece hiçbirşey olmaz. Bence bunda bir sakınca yok sendika üyesi olmayıpda bu eylemlere en azından sevk alarak katılan bir çok öğretmen var. Zaten sevk aldığınızda hiçbir şey sormuyorlar korkmayın. Yani öğretmenler kendilerine yapılan bunca aşağılamayı daha nereye kadar sineye çekecek. İddia ediyorum bütün öğretmenler 1 gün okullarına gitmeseler nasıl düzelir herşey ve adam yerine konulmaya başlanır öğretmenler. Yahu adam yerine konmuyor öğretmenler adam daha ne olacak. Sendika hatta eğitim-sen üyesi olmayan arkadaşlar o gün sevk almanız yeterli.
 
arkadaşım,amacım kimseyi savunmak değil ama sen bir başına ne yapıyorsun? her toplulukta kötü,yanlış insanlar olacaktır. o öyle-bu böyle diyerek herkes kendi kabuğuna çekilir oldu. ben eğitim senliyim, sendikamdaki eksikleri gidip yüzlerine söylüyorum, pkk yandaşlarıyla ben de mücadele ediyorum. eğitim sen pkklı diyip meydanı tamamen onlara mı bırakayım?
Her görüşe laf atıp, birşeye katılmayıp olanları izlemek kolay geliyor...ama birgün sıra seyircilere de gelecek...
eyleme sevk almadan katılıyorum.daha önce de katılmıştım.
 
Eğitim sen genel merkezi sendikalı olanlar için hazırladığı savunma metninin bir benzerini sendikalı olmayanlar ya da başka sendikadan olanlar içinde hazırladı ve şubelere gönderdi.
kısacası grev aihm ve uluslar arası çalışma sözleşmelerince size tanınmış yasal bir hak...
Kim size ceza alırsınız diyorsa yalan söyler...
ayrıca ceza alsak ne olacak, bu ceza dur demediğimiz için ileride başımıza inecek balyozların yanında tüy kalır tüy....
saygılar.
 
inanakyol' Alıntı:
her_dem' Alıntı:
şunu merak ediyorum. greve katınıldı. tabii ki müdür tarafından sarı zarfı alacağız. eğitim senli arkadaşlarımız sendikamın aldığı grev kararı doğrultusunda sendikal faaliyette bulundum diyecek ve ceza almayacaklar.
ancak eğitim senli olmayan ve hatta sendikası olmayan arkadaşlar nasıl savunma yapacaklar?

Eğitim-Senli olmayıp bu eyleme katılmak isteyenler sevk alır ve böylece hiçbirşey olmaz. Bence bunda bir sakınca yok sendika üyesi olmayıpda bu eylemlere en azından sevk alarak katılan bir çok öğretmen var. Zaten sevk aldığınızda hiçbir şey sormuyorlar korkmayın. Yani öğretmenler kendilerine yapılan bunca aşağılamayı daha nereye kadar sineye çekecek. İddia ediyorum bütün öğretmenler 1 gün okullarına gitmeseler nasıl düzelir herşey ve adam yerine konulmaya başlanır öğretmenler. Yahu adam yerine konmuyor öğretmenler adam daha ne olacak. Sendika hatta eğitim-sen üyesi olmayan arkadaşlar o gün sevk almanız yeterli.
hocam grev olduğu için özellikle sordum. yoksa dediğiniz gibi sevk alınır geçilir. hastaydım dersin biter. eğitim senli olmayanlar sevk almak zorunda yani değil mi. başka açıklama yapabilecek olan arkadaşımız var mı
 
her_dem' Alıntı:
inanakyol' Alıntı:
her_dem' Alıntı:
şunu merak ediyorum. greve katınıldı. tabii ki müdür tarafından sarı zarfı alacağız. eğitim senli arkadaşlarımız sendikamın aldığı grev kararı doğrultusunda sendikal faaliyette bulundum diyecek ve ceza almayacaklar.
ancak eğitim senli olmayan ve hatta sendikası olmayan arkadaşlar nasıl savunma yapacaklar?

Eğitim-Senli olmayıp bu eyleme katılmak isteyenler sevk alır ve böylece hiçbirşey olmaz. Bence bunda bir sakınca yok sendika üyesi olmayıpda bu eylemlere en azından sevk alarak katılan bir çok öğretmen var. Zaten sevk aldığınızda hiçbir şey sormuyorlar korkmayın. Yani öğretmenler kendilerine yapılan bunca aşağılamayı daha nereye kadar sineye çekecek. İddia ediyorum bütün öğretmenler 1 gün okullarına gitmeseler nasıl düzelir herşey ve adam yerine konulmaya başlanır öğretmenler. Yahu adam yerine konmuyor öğretmenler adam daha ne olacak. Sendika hatta eğitim-sen üyesi olmayan arkadaşlar o gün sevk almanız yeterli.
hocam grev olduğu için özellikle sordum. yoksa dediğiniz gibi sevk alınır geçilir. hastaydım dersin biter. eğitim senli olmayanlar sevk almak zorunda yani değil mi. başka açıklama yapabilecek olan arkadaşımız var mı
hocam sevk almasan da bişey olmaz, müdürün acele davranır bişeyler yaparsa ve sen de itiraz edersen tükürdüğünü yalamak zorunda kalır. valilikler önceki iş bırakma eylemlerinde kazanılan davaları bildiği için maaş kesme cezası falan veremezler.. ben hiç bir şey almayacağım. ha bişey olmasın bana hem de iş bırakayım diyorsan al sevkini yine destek ver. o gün iş aksasın, biz olmazsak bişeyler aksıyor bakın mesajını verelim...
 
Türkiyenin de imzasının olduğu uluslararası anlaşmalar var. Ben daha önceki 2009 ve 2010 grevlerine de katıldım. Bizden savunma istendi ve sendikanın verdiği savunmaı aynen yazarak verdik. Herhangi bir sıkıntı çıkmadı. Hatta sıkıntı çıkarmak isteyenler de geri çekilmek zorunda kaldı çünkü grev için bi ceza verirlerse aihm'den çok ciddi cezalar alıyorlar. Kimse korkmasın, gün hakkımızı savunma günüdür. Ben ve okuldan arkadaşlarım o gün grev yapacağız okula gitmeyeceğiz ama o saatte meydanlarda sesimizi duyuracağız.
 
AMen' Alıntı:
Şu Eğitim-Sen'in sözde Öğretmenler için yaptığı fakat içine KCK'yı da kattığı eylem mi? PKK için 21 Aralık'ta sevk alın :puhaha: Şu sendikaların iyice suyu çıktı. Kimin ne yaptığı belli değil...
Eğitim-Bir-Sen: Görevlendirmeler iptal edilince isyan etmeseydi herşeye he diyordu. Gerçi hala suratlarına tükürülse yarabbi şükür diyorlar ama.
Eğitim-Sen: PKK'nın eline geçtiğinden beridir bir acayip davranıyor. Anadilde eğitimdi, Gerillalardı,KCK durdurulsundu şuydu buydu
Türk-Eğitim-Sen: Dili kesilmiş gibi. Sesi bile çıkmıyor.
Diğerleri sen sağ ben selamet

arkadaşım,amacım kimseyi savunmak değil ama sen bir başına ne yapıyorsun? her toplulukta kötü,yanlış insanlar olacaktır. o öyle-bu böyle diyerek herkes kendi kabuğuna çekilir oldu. ben eğitim senliyim, sendikamdaki eksikleri gidip yüzlerine söylüyorum, pkk yandaşlarıyla ben de mücadele ediyorum. eğitim sen pkklı diyip meydanı tamamen onlara mı bırakayım?
Her görüşe laf atıp, birşeye katılmayıp olanları izlemek kolay geliyor...ama birgün sıra seyircilere de gelecek...
eyleme sevk almadan katılıyorum.daha önce de katılmıştım.
 
MEMUR SEN den geçtik... KAMU SEN VE KESK (siyasi görüşlerini bir tarafa bırakıp) birlikte eylem yapsa ne güzel olur...
 
her_dem' Alıntı:
şunu merak ediyorum. greve katınıldı. tabii ki müdür tarafından sarı zarfı alacağız. eğitim senli arkadaşlarımız sendikamın aldığı grev kararı doğrultusunda sendikal faaliyette bulundum diyecek ve ceza almayacaklar.
ancak eğitim senli olmayan ve hatta sendikası olmayan arkadaşlar nasıl savunma yapacaklar?
eğitim sen bu duruma göre hazırlık yaptı ve üç tür dilekçe örneği var
1.eğitimsenliler
2.sendikasızlar
3.diğer sendikalar için olmak üzere müsterih olun

gün birlik gün beraberlik ve haykırma günü....

bu arada arkadaşlar her şehirde eğitimsen eylemde yapacak bu eylemlerde branşımıza yapılanlarla ilgili pankart hazırlasak nasıl olur acaba.
 
güvencesiz,kadrosuz çalıştırılmaya, eşit işe eşit ücret aldatmacasına karşı meşru haklarımız için, atanamayan yüzbinlerce öğretmenle dayanışmak için, akp nin karanlık dayatmalarına karşı grevdeyiz... yaşasın kesk,yaşasın eğitimsen!
 
servet' Alıntı:
her_dem' Alıntı:
şunu merak ediyorum. greve katınıldı. tabii ki müdür tarafından sarı zarfı alacağız. eğitim senli arkadaşlarımız sendikamın aldığı grev kararı doğrultusunda sendikal faaliyette bulundum diyecek ve ceza almayacaklar.
ancak eğitim senli olmayan ve hatta sendikası olmayan arkadaşlar nasıl savunma yapacaklar?
eğitim sen bu duruma göre hazırlık yaptı ve üç tür dilekçe örneği var
1.eğitimsenliler
2.sendikasızlar
3.diğer sendikalar için olmak üzere müsterih olun

gün birlik gün beraberlik ve haykırma günü....

bu arada arkadaşlar her şehirde eğitimsen eylemde yapacak bu eylemlerde branşımıza yapılanlarla ilgili pankart hazırlasak nasıl olur acaba.
neden olmasın hocam, belki göze çarpar..
 
Geri
Üst