YEĞİTEK Okul Sorumlusu

Kodla Büyü
Ömer dinçer zamanından beri böyle bir eğilimleri var hocam. Elinde sonunda komple kapatacaklar herhalde
Görevlendirme şeklinde olacak anlaşılan, bizim branşa ait bir görevlendirme olmayacak sadece, normaldir isteyen meraklı olan alsın, bakanlığın işi görünsün, bişey demiyorum ama önceliğimiz bu olmamalı, ders gidiyor hocam göre göre, gözden çıkarılan ilk ders her zaman bizimki oldu,
Bundan dolayı herkes amma şimdi amma sonra etkilenecek, ya tayin isterken yada norm fazlası olacak, bu noktadan sonra kazanım alamazsak daha da kötü olacak
 
Değerli arkadaşlar;
Uzun zamandır sitenin sessiz takipçisiyim. Birbirimize karşı olan yaklaşımlarımızı kendi açımızdan üzülerek okuyorum.

Bir doktor bir mimar bir polis bir asker kısacası birçok nitelikli meslek gurubu birbirine devrem, üstadım, hocam..dediğinde iş bitiyor. Her türlü birbirine yardımcı olup, ortak çıkarlar için hızla birlik oluyorlar.

Biz öğretmenlere bakarsan kimse kimseyi beğenmiyor; branşlar birbirini aşağılıyor yetmiyor okul dışında veliyle bile mesai arkadaşları hakkında kulis yapılıyor. Arkadaşlar farklı puan üstünlükleri ile farklı fakültelere girilse de maalesef memleketteki
fakülteler ve verilen eğitimler az çok ortada. Elbette herkes aynı değil ama farkı yaratan bireysel çabalardır. Kimse kimseyi kandırmasın. Laf dalaşıyla aşağılamayla üstünlük sağlamak olacak şey değil. Kaldı ki çözüm bu da değil.

Bizi bu hale getiren süreç nedir tartışılır ama çok güçlü olabilecek potansiyel varken bu denli parçalanmış ve zıt kutuplu; tabiri caizse birbirini yiyen başka bir meslek gurubu maalesef yok.
Bu ilk değil. Defalarca buna şahit olduk. Adamlar yönetmelik, önerge, genelge vb. ne yazıp gönderse nerdeyse hepsinin tefsiri gerekiyor. Üstüne yüzlerce lüzumsuz yazışma, görüş isteme vs. ile emek israfı yaşanıyor. Bunu emin olun bize özel yapmıyorlar; çoğu zaman böyleler. Ama gücümüz her yere işinin ehlini getirmeye yetmiyor. Bari biz birbirimizi yemeyelim.

En başta sendikaların bu noktalarda işini hakkıyla yapması gerekiyor. Mesleki çıkarlardan çok koltuk çıkarlarıyla işi yürütüyorlar. Esas yüklenilmesi gereken sorunlarımızdan sorumlu olan yetkili merciler ve sendikalar.
Velhasıl kelam birlik, beraberlik gücü; güç de hakedilenleri elde etmeyi getirirken. Sorunu çözmeyecek şeylere odaklanıp kutuplaşmak ise beraberinde bıkkınlık, umutsuzluk ve umursamazlığı getiriyor.
Lütfen birbirimize sorumlusu olmadığımız sorunlar için yüklenmeyelim. Enerjimizi çözüme gerek noktalar için harcayalım. Hepimiz için her şeyin hayırlı olması dileğiyle.
 
Pek öyle değil aslında diğer memuriyetlerde de sorun var polislik bunu fazlasıyla görüyoruz. Burada duruş önemli sendikalara ilettiğimiz sorunları çözmüyorsa toplu hareket edip sendikadan istifa etmek lazım .. Memur zammından sonra bile istifalar istenen düzeyde değildi
 
bir iki hafta dinlenin nöbet tutmayın, kurs açmayın, kulüple uğraşmayın .... personel genel müdürlüğü bir görüş yazısı yazacaktır bu konularla ilgili mutlaka. bu kadar sabırsızlık neden acaba? anlaşıldığı kadarıyla yeğitek bu soruları cevaplamaya yetkili değil.
 
Evvelki sene BTR olmamıştım. Nöbet günlerinde 15000 adım atmıştım. Siniri, stresi ve sorumluluğu da üstüne. Kulüp verdiler ilk defa. Ders saati yok. Kulüpten kazandığım ücret sürekli aklıma takılıyordu. Ne bileyim kazanılmış hakların mücadelesini vermek iyi bir şey. Kişiden kişiye değişir paraya olan ilgi ve ihtiyaç. Ancak oldukça daha fazlası olsun deyip kendimizi hırpalamanın lüzumu yok diye düşünüyorum.
 
Bakın arkadaşlar nöbet, kulüp, egzersiz, dyk bunları para için mücadele ettiğimizi düşünen arkadaşlarımız var. Bunlar bizi öğretmen yapan şeyler, diğerleriyle aynı statü de olduğumuzu gösteren şeyler. Bunları aldın geriye bizi öğretmen yapan göstermelik dersler kaldı. Onları da alınca biz ne olacağız arkadaşlar. Olaya bu gözle bakalım. Üç beş kuruş için ne bu tantana demeyelim.
 
Bakın arkadaşlar nöbet, kulüp, egzersiz, dyk bunları para için mücadele ettiğimizi düşünen arkadaşlarımız var. Bunlar bizi öğretmen yapan şeyler, diğerleriyle aynı statü de olduğumuzu gösteren şeyler. Bunları aldın geriye bizi öğretmen yapan göstermelik dersler kaldı. Onları da alınca biz ne olacağız arkadaşlar. Olaya bu gözle bakalım. Üç beş kuruş için ne bu tantana demeyelim.
Siz, hak kaybı olmasın diye mücadele ediyorsunuz ve haklısınız, görev almayıp aynı mücadeleyi bende yapıyorum. Bakanlığı da aradım,il temsilcisine söyledim.
para için mücadele ettiğinizi düşündüğünü zannettiğiniz insanlar "göstermelik" dersleriniz de gitmesin diye uğraşıyor. Gelin görevi kabul etmeyip daha çok öğretmen kalın, para yok yalnız. Bu da bir tepkidir ve görev alıp mücadele etmektense görev almayıp ekstradan "neden kimse görev almadı?" sorusunu sordurmak daha iyi değil mi?
Herkesin, şartları kendine sayın hocam, isteyen alır, istemeyen almaz. son 14 yılda sadece bir dönem görev aldım, borçlar yüzünden bu yıl tatile de gidemedim ve bu arada defalarca norm fazlası olup okul okul gezdim,ekdersim üç beş saatten ibaret. Benim içim rahat, kimseyi ikna etmeye ve kimsenin beni ikna etmesine ihtiyacım yok. Saygılar ama derste öğretmen oluyorum, ihtiyaç olduğunda, başkasının işini yaparken değil. Kişisel bakış açım bu, amacım ikna etmek değil, laf sokmak değil.
 
Olaya ücret yönünden bakarsak ekders törpüleme olayı genel bir durum. Üstü kapalı basit bir örnek vereyim. A okulunda 24 saat ders açığını tek bir öğretmene veya ücretli öğretmene vermek yerine maaş karşılığını dolduramayan 10-11-12 saat dersi olan 5 farklı öğretmene bu 24 saat dağıtılıyor. Yani ekders ücretini minimuma indiriyorlar. Birimlerde görevlendirilen öğretmenler 18 saat ekders alıyor. Nöbet-kulüp vs yok. Onlarla eşitlemek istemişlerdir. Savunmuyorum örnek veriyorum. Buna benzer daha çok örnek vardır. Ücretlerde derin bir tasarruf politikası var. Önceden öğretmenin lehine olan durum güdülürdü şimdi tam tersi
 
Değerli arkadaşlar;
Uzun zamandır sitenin sessiz takipçisiyim. Birbirimize karşı olan yaklaşımlarımızı kendi açımızdan üzülerek okuyorum.

Bir doktor bir mimar bir polis bir asker kısacası birçok nitelikli meslek gurubu birbirine devrem, üstadım, hocam..dediğinde iş bitiyor. Her türlü birbirine yardımcı olup, ortak çıkarlar için hızla birlik oluyorlar.

Biz öğretmenlere bakarsan kimse kimseyi beğenmiyor; branşlar birbirini aşağılıyor yetmiyor okul dışında veliyle bile mesai arkadaşları hakkında kulis yapılıyor. Arkadaşlar farklı puan üstünlükleri ile farklı fakültelere girilse de maalesef memleketteki
fakülteler ve verilen eğitimler az çok ortada. Elbette herkes aynı değil ama farkı yaratan bireysel çabalardır. Kimse kimseyi kandırmasın. Laf dalaşıyla aşağılamayla üstünlük sağlamak olacak şey değil. Kaldı ki çözüm bu da değil.

Bizi bu hale getiren süreç nedir tartışılır ama çok güçlü olabilecek potansiyel varken bu denli parçalanmış ve zıt kutuplu; tabiri caizse birbirini yiyen başka bir meslek gurubu maalesef yok.
Bu ilk değil. Defalarca buna şahit olduk. Adamlar yönetmelik, önerge, genelge vb. ne yazıp gönderse nerdeyse hepsinin tefsiri gerekiyor. Üstüne yüzlerce lüzumsuz yazışma, görüş isteme vs. ile emek israfı yaşanıyor. Bunu emin olun bize özel yapmıyorlar; çoğu zaman böyleler. Ama gücümüz her yere işinin ehlini getirmeye yetmiyor. Bari biz birbirimizi yemeyelim.

En başta sendikaların bu noktalarda işini hakkıyla yapması gerekiyor. Mesleki çıkarlardan çok koltuk çıkarlarıyla işi yürütüyorlar. Esas yüklenilmesi gereken sorunlarımızdan sorumlu olan yetkili merciler ve sendikalar.
Velhasıl kelam birlik, beraberlik gücü; güç de hakedilenleri elde etmeyi getirirken. Sorunu çözmeyecek şeylere odaklanıp kutuplaşmak ise beraberinde bıkkınlık, umutsuzluk ve umursamazlığı getiriyor.
Lütfen birbirimize sorumlusu olmadığımız sorunlar için yüklenmeyelim. Enerjimizi çözüme gerek noktalar için harcayalım. Hepimiz için her şeyin hayırlı olması dileğiyle.
maalesef eğitim camiası böyle. herhalde bu da branşlaşma ve farklı sendikalardan kaynaklı. tüm mesajları okumadım ama hep aynı şeyler söyleniyordur muhakkak. bedenciler şöyle yaptı rehber öğretmenler böyle yaptı biz sesimizi duyuramıyoruz diye sahada çok konuşuluyor. ama bir realite var biz azız arkadaşlar. her okulda maksimum 1 kişi. 1 kişi sesini çıkaramaz. çıkarsa maraza kişi konumuna düşüyor. bu tamamen bizim branşımızdaki öğretmenlerin sayısının azlığı ile ilgili. işleri yapmayalım diyorsunuz. bu iş bir şekilde yapılıyor hiç bir iş yarıda kalmıyor merak etmeyin. belki biz işleri kolaylaştırıyoruz. burda para üzerinden bir birimize laf sokmanın alemi yok. herkes çift maaş değil, herkes aileden başka işleri kovalamıyor. sanki herkes bu mesleği gönül için seçti. az empati diyorum. her şey umarım bizim için güzel olur hayırlı olur.
 
Olaya ücret yönünden bakarsak ekders törpüleme olayı genel bir durum. Üstü kapalı basit bir örnek vereyim. A okulunda 24 saat ders açığını tek bir öğretmene veya ücretli öğretmene vermek yerine maaş karşılığını dolduramayan 10-11-12 saat dersi olan 5 farklı öğretmene bu 24 saat dağıtılıyor. Yani ekders ücretini minimuma indiriyorlar. Birimlerde görevlendirilen öğretmenler 18 saat ekders alıyor. Nöbet-kulüp vs yok. Onlarla eşitlemek istemişlerdir. Savunmuyorum örnek veriyorum. Buna benzer daha çok örnek vardır. Ücretlerde derin bir tasarruf politikası var. Önceden öğretmenin lehine olan durum güdülürdü şimdi tam tersi
Olması gereken bu bence. Olayın ekonomik boyutundan ziyade kurallar ne diyorsa ona göre davranılmış, bunda da bölge ve çalıştığı okula yakınlık gözetildi bizim ilçede.
Bu işlerde en büyük eksik norm olayı, bazı branşlarda kesinlikle değişmeli.
 
maalesef eğitim camiası böyle. herhalde bu da branşlaşma ve farklı sendikalardan kaynaklı. tüm mesajları okumadım ama hep aynı şeyler söyleniyordur muhakkak. bedenciler şöyle yaptı rehber öğretmenler böyle yaptı biz sesimizi duyuramıyoruz diye sahada çok konuşuluyor. ama bir realite var biz azız arkadaşlar. her okulda maksimum 1 kişi. 1 kişi sesini çıkaramaz. çıkarsa maraza kişi konumuna düşüyor. bu tamamen bizim branşımızdaki öğretmenlerin sayısının azlığı ile ilgili. işleri yapmayalım diyorsunuz. bu iş bir şekilde yapılıyor hiç bir iş yarıda kalmıyor merak etmeyin. belki biz işleri kolaylaştırıyoruz. burda para üzerinden bir birimize laf sokmanın alemi yok. herkes çift maaş değil, herkes aileden başka işleri kovalamıyor. sanki herkes bu mesleği gönül için seçti. az empati diyorum. her şey umarım bizim için güzel olur hayırlı olur.
Bütün mesleklerde var bu bölünme ve sürtüşmeler. Ve nedeni maaş haricindeki ek ödemeler. Ek ödemeler, ortada maddi bir pasta oluşmasına ve herkesin bu pastadan pay almaya çalışmasına dönüşüyor. Diğer mesleklerde bu pay yarışının çok fazla göze batmıyor olmasının da gözlemlediğim kadarıyla bazı sebepleri var.

-- Hiç bir meslekteki total çalışan ve zümre sayısı(branşlar vb.) bizimki kadar fazla değil. Yakinen şahit olduklarım, kamuda çalışan ziraat müh. ve veteriner hekimlerinin ek ödeme kalemleri. Bir çoğunuzun kulağına bile gitmemiştir mesela... Bizim meslekteki ek ödeme kalemlerine dair sürtüşmeler ise sürekli ortalıkta geziyor. Bu mesleğin itibarını da zedeliyor esasen ama o bambaşka bir konu. Konu dağılmasın.

-- Çıplak maaşı yaptığı işin yoğunluğuna göre bence en az bizim ki(eve giden iş miktarını da katarak ifade ettim). Bunu da göz önüne aldığımızda bizim meslekte ek ödeme kalemleri daha bir anlamlı hal alıyor. Kavgaları da doğal olarak büyük oluyor.

-- Bizim meslekteki kadar hiç bir meslekte ek ödeme kalemi yok. Maaşı iyi verip talepkar olmak yerine ek ödeme kalemleri ile bazı şeyleri çözmek öğretmenlik mesleği için adet haline gelmiş. Bence bilerek te yapılıyor. Bu sayede tek ses olunması da engellenmiş oluyor. Yönetmesi kolaylaşıyor vesselam.

Yukarıdaki tespitlerimden hareketle öğretmenlikte bazı branşlar için ek ödemelerin maaşın neredeyse %40-%50 si kadar bir ücrete denk geldiği(kaldı ki yüksek enflasyon öncesi dönemlerde maaş kadar ek ders alanlar vardı.) düşünüldüğünde yazdıklarım daha net anlaşılır diye umuyorum.
 
İdare ücreti ödenmese de ben nöbet görevi veririm dedi. Nöbetten yırtarız diye düşünmüştüm. Yeğitek sorumlusu olmazsan da tahtalara sen bakacaksin kim bakacak dedi. Kiliclari cektik hayırlısı. Her siniftan en az 4 proje istiyormuş birde. Arabasini da yikatmak ister 😅
 
İdare ücreti ödenmese de ben nöbet görevi veririm dedi. Nöbetten yırtarız diye düşünmüştüm. Yeğitek sorumlusu olmazsan da tahtalara sen bakacaksin kim bakacak dedi. Kiliclari cektik hayırlısı. Her siniftan en az 4 proje istiyormuş birde. Arabasini da yikatmak ister 😅
bu duruma düşecek henüz bir idareye çok şükür düşmedim ama düşersemde yaklaşımım onların yaklaşımı şeklinde olacaktır kesin
 
Devletin dili resmi yazıdır.
Hem sendika yöneticileri böyle söylüyor ısrarla hemde idarecilerimiz
Benim idareci arkadaşlarım nöbette yazdı klüpte yazacaklar hatta Tübitak kapsamında egzersiz başvurusu yapacağım görelim bakalım neler olacak neye dayanarak yazmayacaklar hangi resmi yazıya
 
bu duruma düşecek henüz bir idareye çok şükür düşmedim ama düşersemde yaklaşımım onların yaklaşımı şeklinde olacaktır kesin
peki bize nöbet ücreti verilemez denildiğinde bu nöbet tutamayız anlamına gelmiyor mu? rehber öğretmenlere de oldu aynısı ama hiç biri nöbet tutmuyor. o idare kimse halt etmiş afedersiniz.
 
Ders saatimizi artırabilsek, YOS görevi görev alacak kişi sayısı az olacağı için, görevlendirme esaslarında angarya diyebileceğimiz görevlerden mecburen vazgeçecekler. YOS cazip hale getirme çabasına gidileceğini düşünüyorum.
 
Nöbet programı belli oldu bizi hemen nöbetten çıkarmışlar hatta öğretmen eksik şu an nöbette. Valla tutabilir diye yazı gelirse de ben tutmayacağım bu sefer. Öyle kulaktan dolma bilgilerle görev vermezseniz resmi yazı gelince de ağlarsınız.
 
Son düzenleme:
Ders saatimizi artırabilsek, YOS görevi görev alacak kişi sayısı az olacağı için, görevlendirme esaslarında angarya diyebileceğimiz görevlerden mecburen vazgeçecekler. YOS cazip hale getirme çabasına gidileceğini düşünüyorum.
Maalesef hocam, bakanlık bu düşüncede değil bence,

İsteyen olmazsa btr kursları açarız ek ders isteyen gelir görevi alır, ne kadar işler bilmiyorum
 
ek görev verilemez maddesini çıkar, nöbet tutamaz cümlesini ekleme, ama ücret alamaz diye il formatörleriyle haber gönder resmi yazı falan yok ortada bizi idarenin insiyatifine bırak oldu canım başka ne istersiniz resmen art niyetli bu görevlendirme esasları. İdareniz hakkaniyeyliyse nöbet vermez art niyetliyse parasını alamayacağın işleri dayatır durur.
 
İdare ücreti ödenmese de ben nöbet görevi veririm dedi. Nöbetten yırtarız diye düşünmüştüm. Yeğitek sorumlusu olmazsan da tahtalara sen bakacaksin kim bakacak dedi. Kiliclari cektik hayırlısı. Her siniftan en az 4 proje istiyormuş birde. Arabasini da yikatmak ister 😅

Sizin idare, kendini padişah falan zannediyor galiba... Başınıza, "Ali kıran, baş kesen" olmuşlar. Ücret ödemeden, kimse bana nöbet tutturamaz.
 
Son düzenleme:
İdare ücreti ödenmese de ben nöbet görevi veririm dedi. Nöbetten yırtarız diye düşünmüştüm. Yeğitek sorumlusu olmazsan da tahtalara sen bakacaksin kim bakacak dedi. Kiliclari cektik hayırlısı. Her siniftan en az 4 proje istiyormuş birde. Arabasini da yikatmak ister 😅
Angarya anayasayal suçtur.
1757250553596.webp

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar sırayla o müdür hakkında dava açılır. Sendikanız yoksa Eğitimin Gücü Sendikasına bekleriz xD
 
İdare ücreti ödenmese de ben nöbet görevi veririm dedi. Nöbetten yırtarız diye düşünmüştüm. Yeğitek sorumlusu olmazsan da tahtalara sen bakacaksin kim bakacak dedi. Kiliclari cektik hayırlısı. Her siniftan en az 4 proje istiyormuş birde. Arabasini da yikatmak ister 😅
Hocam, eğer görev kabul etmediyseniz tahtalara bakmanızı yazılı olarak istesin. Bu sizin için büyük avantaj olur. Direkt olarak mobbinge girer.
 
Yine başladı farklı uygulamalar. Bazı okullar nöbet, kulüp görevi ve ücreti veriyor bazı okullar vermiyor. Ya kardeşim şu durumu okulların inisiyatifine bırakmayın dedik ya. İşte bu durum sinir bozucu zaten.
 
ilksms
Geri
Üst