Yardım etmeye talibim...
- Konbuyu başlatan ismailt
- Başlangıç tarihi
tarik8411
Aktif Üye
- Mesajlar
- 188
İsmail hocam bir soruda ben sormak istiyorum.
15-20 bin fiyat aralığında 2006 ve üzeri modelde 80 bin km den düşük dizel araba almayı düşünüyorum.
Bu aralıktaki arabalar; Albea, Getz, Clio
Kullanıcıların yorumlara göre en mantıklı olanı albea gibi duruyor. Motor sağlamlığı, bakım ve gider maliyeti, bagaj kapasitesi açısından.
Getz in bagajının küçük olması, 2. elde değer kaybetmesi gibi dezavantajlarının yanında kaporta olarak Albea dan iyi olduğunu düşünüyorum.
Clio ların dizellerinin kronik enjeksiyon problemi olduğu söylentisi var bu da korkutuyor.
Albeanın kasasının iyi olmadığını biliyorum ama dizel motor olarak en iyisi gözüküyor. Sizce bir aile aracı olarak nasıl bir seçim yapmalı? Yada Albea nasıl bir seçimdir? Fazla km yapacağımı zannetmiyorum ama benzinli araba alıpda LPG ile de sıkıntı yaşamak istemiyorum. Arabayı aldıktan sonra uzun süre değiştirme imkanı da olacağını zannetmiyorum.
Yorumlarınız için şimdiden teşekkürler...
15-20 bin fiyat aralığında 2006 ve üzeri modelde 80 bin km den düşük dizel araba almayı düşünüyorum.
Bu aralıktaki arabalar; Albea, Getz, Clio
Kullanıcıların yorumlara göre en mantıklı olanı albea gibi duruyor. Motor sağlamlığı, bakım ve gider maliyeti, bagaj kapasitesi açısından.
Getz in bagajının küçük olması, 2. elde değer kaybetmesi gibi dezavantajlarının yanında kaporta olarak Albea dan iyi olduğunu düşünüyorum.
Clio ların dizellerinin kronik enjeksiyon problemi olduğu söylentisi var bu da korkutuyor.
Albeanın kasasının iyi olmadığını biliyorum ama dizel motor olarak en iyisi gözüküyor. Sizce bir aile aracı olarak nasıl bir seçim yapmalı? Yada Albea nasıl bir seçimdir? Fazla km yapacağımı zannetmiyorum ama benzinli araba alıpda LPG ile de sıkıntı yaşamak istemiyorum. Arabayı aldıktan sonra uzun süre değiştirme imkanı da olacağını zannetmiyorum.
Yorumlarınız için şimdiden teşekkürler...
tarik8411' Alıntı:
Hocam getz ve clio güvenlik açısından albeadan iyi olabilir neden olabilir diyorum çünkü albeanın euroncap testi yok sanırım.Getz 4 yıldızlı clio da 4 yıldızlı sanırım.Şimdi motor olarak başarısı tescillenmiş olan tabiki de multijet.Ayrıca bagaj hacmi olarak albea çok avantajlı bunun yanında symbol'ün bagajı albeanın ki kadar geniş diyebiliriz.Hocam dizel araçlar 2.el de kmleri ilerledikçe değer kayıpları da aynı oranda artıyor çünkü bakım maliyeti parça maliyeti benzinlilere göre oldukça yüksektir.Albeanın motorunun başarılı olması yanında ayrıca vergi avantajı da mevcut.Ben sizin yerinizde olsam bu üçü arasından getzi tercih ederim ama benim beklentilerim ve isteklerim beni getze yönlendiriyor bu yüzden siz de beklentileriniz isteklerinizi sıralayıp bu 3 modelden hangisi daha çok size uyuyorsa tercihiniz o yönde yapın derim.
wertyu6' Alıntı:
Yeni nesil beyinli araçlarda ve karbürotörlü araçların bazılarında cut-off sistemi vardır.Bu sistem ne işe yarıyor.Bu sistem üreticilerin tercihine göre motor devri 1700 veya 1800dakika/devir üstündeyken ve gaza basılmadığında yakıtı tamamen keser.1700 veyahut 1800 devirin altına düştüğünde ve hala gaza basılmadığında araç rolantideyken ne kadar yakıt gönderiliyorsa o kadar yakıt gönderilmeye başlanır.
alfa-turk' Alıntı:
Eğer araç hidrolik direksiyon değilse değişen birşey olmaz direksiyon kilitlenmesi kontak anahtarı ile alakalıdır.
Eğer hidrolik direksiyon ise direksiyon ağırlaşır ama yine kilitlenmez ilk açıklamadaki gibi kontak anahtarına bağlıdır.
Eğer EPS direksiyon sistemi ise direksiyonun ağırlaşıp ağırlaşmadığını bilemiyecem ama yine kontak anahtarı çıkmadığı için kilitlenmez ama EPS direksiyon sistemi birkaç olaya rast geldim bu sistem elektronik olduğu için bir kişinin az daha ciddi bir kaza yapmasına sebep oluyormuş direksiyon kilitlenmemiş ama kilitlenmiş kadar olmuş.Birininde serviste önüne gelene küfrettiğine şahit oldum kullanıcının direksiyonu kilitlenmiş kalmış ve daha araç 1 yaşındaymış sanırım da biraz kıl bir kullanıcıymış aracının markasına ve tüm bünyesine küfürler savuyordu bayan varmış yokmuş umursamıyordu ve bu kişi öğretmendi
Selam hocam. Ben de bi araba almayı düşünüyorum. Komşumun bi arabası var temiz güzel bir araba. Linkini de vereyim.
http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-o ... 3332/detay
toyota carina 2008 model 2.0 gli. Araba özellik olarak baya özellikli ve lüks görünümlü, tek sorun kilometresi yüksek.
Sizce nasıl bu araba. Değer mi bu paraya.
Teşekkürler şimdiden
http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-o ... 3332/detay
toyota carina 2008 model 2.0 gli. Araba özellik olarak baya özellikli ve lüks görünümlü, tek sorun kilometresi yüksek.
Sizce nasıl bu araba. Değer mi bu paraya.
Teşekkürler şimdiden
kmsi çok yüksek değil hocam.km hesabını şöyle yapabilirisniz.Bir aracın kmsi ile yaşı arasında şöyle bir orantı yapabilirsiniz;drejog' Alıntı:
Yaş*(8.000-12.000)~Aracın kmsi
Örnek;
verdiğiniz linkteki araç 98 model yani şuan 14 yaş içinde.14*(8.000-12.000)=112.000-168.000 km Verdiğiniz linkteki aracın kmsi üst sınıra yakın bu yüzden kmsi normal.Ayrıca D sınıfı bir araç olduğu için ve de en önemlisi motor ömrü açısından kendini kanıtlamış bir üretici markası olmasından dolayı bu km çok çok iyi bile diyebiliriz bu araç için.Ama bunlar tabiki kağıt üstündeki bilgilerden çıkılarak elde edilen sonuçlar aracın bu bilgiler ışığında 5 duyu organımızla da incelememiz ve bu bilgilerin verdiği sonucu gerçek hayatta karşılayıp karşılayamadığını görmek gerekir.2.eli zayıf bir araçtır D sınıfı araçların ve de 2.0lt motora sahip araçların ülkemizdeki kaderi budur.Ayrıca vergi dezavantajı da vardır.Parça fiyatı olarak da bulunması güç olan spesifik parça sayısı fazla olur ama ben bunları bu konfor bu güç bu ihtişam için katlanır görüyorum derseniz tabiki bu da bir zevktir.Güzel bir söz vardır Aslan besleyen yemini suyunu düşünmez derler :+1:
- Mesajlar
- 377
hocam biraz farklo olacak ama rover 214 var arkadaşın fiyatıda uygun karar veremedim ne dersiniz. 98 model
- Mesajlar
- 1,409
ismail hocam merhaba
önceliklerimi sıraya koydum. Bana ne önerirsiniz?
1. Sorunsuzluk
2. Yakıt Ekonomisi
3. Parça fiyat ekonomisi
4. Güvenlik
5. Parça bulunabilirliği
6. İç mekan ve bagaj hacmi
Wv, toyota, nissan, opel düşünüyorum. Siz ne dersiniz?
(Bütçem 30-35 )
önceliklerimi sıraya koydum. Bana ne önerirsiniz?
1. Sorunsuzluk
2. Yakıt Ekonomisi
3. Parça fiyat ekonomisi
4. Güvenlik
5. Parça bulunabilirliği
6. İç mekan ve bagaj hacmi
Wv, toyota, nissan, opel düşünüyorum. Siz ne dersiniz?
(Bütçem 30-35 )
N
Nietzsche
Misafir
:?: :+1:kzengin67' Alıntı:
serserised' Alıntı:
Hocam rover ingiliz üretimidir.Parça sıkıntısı mevcut olup 2.eli maalesef çok kötüdür.Fiyatı da bu sebeplerden uygundur.Farklı bir heyecan istiyorsanız alınabilir ama malum işte arıza çıkardığında veya satmak istediğinizde de çok üzer.
2001 model toyota coralla 1.6 sol special 2 hava yastıklı olan(4 olanda varmış galiba ?) lpg li , fiyat 17000 tl civarıymış bu aracın özellikleri ve lpg(performans tüketim) uyumu nasıl ve sol terra arasındaki fark birde tabi bu special ne oluyor bilgilendirirseniz sevinirim
mystreous' Alıntı:
hocam c4 güzel bir araç ama fransız arabaları ülkemiz şartlarında arıza potansiyeli yüksek araçlar maalesef.Bu sebeple ilk önceliğiniz olan sorunsuzluk kriterinizi bu araç için arka sıralara alırsanız tabiki güzel bir araç ama parça olarak da tamamen ithal olduğu için ve yan sanayisi olmadığı için pahalıdır.
- Mesajlar
- 1,875
hocam kasko işinden de anlıyosan bi sorum olacak. kaskoyu yeni yaptırdım 10 taksit. arabayı satarsam kasko taksitlerini ödemeye devam edermiyim yoksa iptal edilebiliyormu ya da alan kişiye dvredebilirmiyim bu durumda benim 2 yıllık hasarsızlık indirimim ne olur.
radikalx' Alıntı:
Hocam sol ve tarra arasında donanım farkı var.Special ise modellerdeki donanım paketinin en lük olanına eklenen bir isimdir.Mesela sol veya terra olup ABS olmayan ve hava yastığı sayısı düşük olan standart modeller yanında abs ve hava yastığı sayısı yüksek olan aynı modelin adına ek olarak terra special yani özel donanımlı terra modeli demek.Corolla modeli kendini herzaman ispatlamış bir toyota modeli olup 2.el piyasası gayet iyi bir modeldir.Bunun sebebi de ülkemizde parça sıkıntısı çektirmeyene ve bunun yanında da sorunsuzluk sunan tüketim açısından da rakipleriyle rekabet etmesi yanında performansıyla da göz dolduran bir araç tabi ülkemizde de bu kadar özelliği bir arada sunan bir model doğal olarak altın gibi değeri artan artmasa bile değerini koruyan bir model oluyor.
alfa-turk' Alıntı:
Hocam hasarsızlık indirminizi tam olarak bilemem ama kasko devri de yapılıyor olabilir ama şunu biliyorum ki aracınzı sattığınızda veya satacağınızda veya farketmez kaskonuzu iptal ettireceğinizde aracınıza son yaptırdığınız kasko gününden iptal ettirmek istediğiniz güne kadar geçen günlerin ücretini ödersiniz örneğin aracınıza 6 ay önce 1 yıllık kasko yaptırdınız.Bugün iptal ettirmek istiyorsunuz sigorta firması sizden 6 aylık kasko parasını alıyor ve 6 aylık diğer kısmı yani henüz kaskolu geçirmediği günleri veya ayların parasını iade ediyor.
Ekeleme yapayım:Bu işlem araçlarınıza yaptıordığınız zorunlu sigorta için de geçerli.Mesela 2 ay önce aracınıza 1 yıllık zorunlu trafik sigortası yaptırdınız ama yarın aracınızı satıyorsunuz aracınızı sattıktan sonra sizde kalan noter sözleşmesi ile sigortanızı yaptırdığınız acentaya sigorta poliçenizle gidip aracı sattığınız için iptal ettiriyorsunuz ve henüz aranızın sigortalı geçirmediği 10 aylık sigorta parasını geri alabiliyorsunuz.
- Mesajlar
- 1,409
Bu konuda uyardığınız için teşekkürler. Bulunduğum ilçede yollar çok kötü. Sağlam araba lazım bana. Ne alacağıma karar veremedim bi türlü.ismailt' Alıntı:
Alfa Romeo ya baktım şimdi. Arabada yok yok. Fiyatı da uygun. İkinci el satması zor olduğu için mi fiyatı uygun acaba. Bi bakabilir misin?
http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-o ... 2080/detay
mystreous' Alıntı:
hocam ilana bakamadım bakım çalışması yapılıyor uyarısı veriyor.Evet alfa romeo da prestij sahibi ve kendi çizgileri olan bir markadır.İtalyan araçları gerçekten konforlu ve donanımlıdır.Ürettiği araçlar sınıfındaki rakiplerinden geri kalmaz hatta üstünlükleri vardır ama alfa romeonun kaderi citroenin ülkemizdeki kaderinden daha kötüdür çünkü onun da 2.eli kötüdür çünkü parçaları ithaldir pahalıdır ve donanımı zengin olduğu için ve avrupaya hitap eden bir araç olduğu için ülkemizdeki şartlar bu markaya da ağır gelmektedir.
Şimdi arkadaşlar uzak doğu ve avrupa markaları arasındaki farklılıklar ve nedenlerini size aktarmaya çalışacağım;
Arkadaşlar biliyoruz ki genel olarak avrupa araçları tok ve kaliteli malzemesiyle yani; kaliteli iç aksam kaliteli ve kalın kaporta sacı ve donanımlı elektronik olarak daha dolu araçlar olarak kabul edilir.Uzak doğu markaları ise mekanik olarak çok sağlam sorunsuz ama iç aksam ve kaporta olarak daha kalitesiz bilinir.Peki neden böyle bilinir veya neden böyledir?
Arkadaşlar bu farklılkılar üreticilerin hedef kitlesi ile alakalıdır.Ne demek peki bu hedef kitlesi;
Arkadaşlar avrupa üreticilerin tabi ki ilk hedefi avrupadaki insanlardır.Peki avrupalı tüketicilerin beklentileri nedir.Avrupalı tüketiciler çoğunlukta bir araçta aradıkları ilk olarak güvenlik ardından kaliteli ve tok malzeme ve sonrasında konforlu ve donanımlı bir araç.Avrupalı tüketici için sorunsuzluk 4. veya 5. sıradadır sebebi ise servis ağı sıkıntısı parça sıkıntısı yaşamazlar çünkü herkes bildiği gibi avrupa oturtmuş bir sisteme sahiptir ve insanları için tüm imkanları ayağına getirmeye çalışır ve buna paralel olarak da avrupalı tüketicinin alım gücü yüksektir yani servise götürdüğü aracının çıkaracağı masraftan çok korkmaz.Sonuç olarak avrupalı üretici kendi tüketicisine hitap eden onların kriterlerine göre araç üreten firmalardır.Diğer asya ve uzakdoğu ülkelerindeki tüketiciler avrupalı üretici için 2. plandadır.
Peki uzak doğulu üreticilerin hedef kitlesi ve arzı nedir;
Uzak doğulunun hedef kitlesi de asya uzakdoğu ve amerikadır.Biliyorsunuz ki dünyada milliyetçilik her alanda ön plandadır bu yüzden avrupalı kendi markası varken uzak doğuluyu zaten 2.planda tutar.Peki uzak doğulu üreticilerin hedef kitlesi olan asya ve uzak doğulu tüketicilerinin beklentileri nelerdir:Asyalı uzak doğulu ve amerikalı tüketiciler çoğunluk olarak çok uzun yollara ve sıcak iklime sahip coğrafyada yaşamaktalar.Ayrıca satın alma gücü özellikle asyada ve uzakdoğuda düşüktür.Servis ağı küçüktür büyük kentlerde imkan sunabiliyor.İnsanlar bir araç aldıklarında bu aracın oldukça sorunsuz olması gerekiyor.Mekanik olarak onun başını ağrıtmamalı çünkü yolları çok uzundur ve çölde yolda kalmak ve en yakın servisin 300km olduğu bir yerde yolda kalmak bir insanın başına gelecek büyük belalardan bir tanesidir.Ayrıca alım gücü düşük olduğu için zırt pırt aracına masraf yapmak istemez bu sebeplerden dolayı bu tüketiciler alacakları araçta öncelik sorunsuzluk ararlar.Beni istediğim yere sıkıntısı götürsün amacı ilk önceliktir ve diğerleri olmasa da olur görüşündedir.Bu sebeple uzak doğulu üreticiler mekanik olarak araçlarını sağlam üretmek zorundadırlar.Tabi mekanik olarak sağlam üretilmesi o aracın mekaniğinin maliyetinin artması demek.Peki bu artan maliyete bir de kaliteli iç mekan ve donanımlı bir iç mekan eklerse maliyet hem çok daha artacak hem de elektronik aksam arttığı için aracın arıza potansiyeli yükselecek.Başta ne demiştik zaten hedef kitlesinin alım gücü düşük sen üretici olarak mekaniğe önem verip maliyeti arttırdın bir de avrupayı da hedefe koyup iç mekan kalitesini kaporta kalitesini arttırırsa maliyetin iyice artacak ve bu sefer avrupa için asıl hedef kitlesini kaybedecek çünkü alım gücü düşük kitle fiyatı yüksek aracı nasıl alacak.Ama günümüzde artık uzak doğu avrupayı da hedefine koydu.Tabi bu yazdıklarımı tüm markalarda dediğiniz gibi göremiyoruz diyenler olacaktır tabiki bu üreticiler birbirinden farklılıklar gösterecek ki rakiplerine karşı da ayakta kalabilsinler ama başta dediğimiz avrupa ve uzak doğu markalarının bilinen temel farklılıklarının temel sebebi belirttiğim hedef kitle meselesidir.
Umarım anlatabilmişimdir.
Arkadaşlar biliyoruz ki genel olarak avrupa araçları tok ve kaliteli malzemesiyle yani; kaliteli iç aksam kaliteli ve kalın kaporta sacı ve donanımlı elektronik olarak daha dolu araçlar olarak kabul edilir.Uzak doğu markaları ise mekanik olarak çok sağlam sorunsuz ama iç aksam ve kaporta olarak daha kalitesiz bilinir.Peki neden böyle bilinir veya neden böyledir?
Arkadaşlar bu farklılkılar üreticilerin hedef kitlesi ile alakalıdır.Ne demek peki bu hedef kitlesi;
Arkadaşlar avrupa üreticilerin tabi ki ilk hedefi avrupadaki insanlardır.Peki avrupalı tüketicilerin beklentileri nedir.Avrupalı tüketiciler çoğunlukta bir araçta aradıkları ilk olarak güvenlik ardından kaliteli ve tok malzeme ve sonrasında konforlu ve donanımlı bir araç.Avrupalı tüketici için sorunsuzluk 4. veya 5. sıradadır sebebi ise servis ağı sıkıntısı parça sıkıntısı yaşamazlar çünkü herkes bildiği gibi avrupa oturtmuş bir sisteme sahiptir ve insanları için tüm imkanları ayağına getirmeye çalışır ve buna paralel olarak da avrupalı tüketicinin alım gücü yüksektir yani servise götürdüğü aracının çıkaracağı masraftan çok korkmaz.Sonuç olarak avrupalı üretici kendi tüketicisine hitap eden onların kriterlerine göre araç üreten firmalardır.Diğer asya ve uzakdoğu ülkelerindeki tüketiciler avrupalı üretici için 2. plandadır.
Peki uzak doğulu üreticilerin hedef kitlesi ve arzı nedir;
Uzak doğulunun hedef kitlesi de asya uzakdoğu ve amerikadır.Biliyorsunuz ki dünyada milliyetçilik her alanda ön plandadır bu yüzden avrupalı kendi markası varken uzak doğuluyu zaten 2.planda tutar.Peki uzak doğulu üreticilerin hedef kitlesi olan asya ve uzak doğulu tüketicilerinin beklentileri nelerdir:Asyalı uzak doğulu ve amerikalı tüketiciler çoğunluk olarak çok uzun yollara ve sıcak iklime sahip coğrafyada yaşamaktalar.Ayrıca satın alma gücü özellikle asyada ve uzakdoğuda düşüktür.Servis ağı küçüktür büyük kentlerde imkan sunabiliyor.İnsanlar bir araç aldıklarında bu aracın oldukça sorunsuz olması gerekiyor.Mekanik olarak onun başını ağrıtmamalı çünkü yolları çok uzundur ve çölde yolda kalmak ve en yakın servisin 300km olduğu bir yerde yolda kalmak bir insanın başına gelecek büyük belalardan bir tanesidir.Ayrıca alım gücü düşük olduğu için zırt pırt aracına masraf yapmak istemez bu sebeplerden dolayı bu tüketiciler alacakları araçta öncelik sorunsuzluk ararlar.Beni istediğim yere sıkıntısı götürsün amacı ilk önceliktir ve diğerleri olmasa da olur görüşündedir.Bu sebeple uzak doğulu üreticiler mekanik olarak araçlarını sağlam üretmek zorundadırlar.Tabi mekanik olarak sağlam üretilmesi o aracın mekaniğinin maliyetinin artması demek.Peki bu artan maliyete bir de kaliteli iç mekan ve donanımlı bir iç mekan eklerse maliyet hem çok daha artacak hem de elektronik aksam arttığı için aracın arıza potansiyeli yükselecek.Başta ne demiştik zaten hedef kitlesinin alım gücü düşük sen üretici olarak mekaniğe önem verip maliyeti arttırdın bir de avrupayı da hedefe koyup iç mekan kalitesini kaporta kalitesini arttırırsa maliyetin iyice artacak ve bu sefer avrupa için asıl hedef kitlesini kaybedecek çünkü alım gücü düşük kitle fiyatı yüksek aracı nasıl alacak.Ama günümüzde artık uzak doğu avrupayı da hedefine koydu.Tabi bu yazdıklarımı tüm markalarda dediğiniz gibi göremiyoruz diyenler olacaktır tabiki bu üreticiler birbirinden farklılıklar gösterecek ki rakiplerine karşı da ayakta kalabilsinler ama başta dediğimiz avrupa ve uzak doğu markalarının bilinen temel farklılıklarının temel sebebi belirttiğim hedef kitle meselesidir.
Umarım anlatabilmişimdir.
