Okuma yazmamız var değil mi?

Kodla Büyü
Durum
Konu kilitlenmiştir.
@Halimyaren Böyle bir şey varsa bunu demokrasi kendi içinde cezalandırır zaten.Sen kalkıpta demokrasiyi kaldıramazsın.
Nasıl bu zamana kadar milleti sömürenler cezasını sandıkta buldu.Şimdi ne olduda milleti sandığa götürmekten korkuyorlar.
Apaçık ortada bazılarının amacı yapmak değil,yıkmak,durdurmak engellemek.Yoksa bunların yaptıklarını ilkokul çocukları bile yapmaz.Kaldı ki profesörler yapsın...
 
Hocam merak etme hepimizin gözünü bir avuç toprak doyuracak veee
hepimiz kıyamet günü yaptıklarımızın hesabını vereceğiz mahkeme üyeleri de.
Çok şükür ki ahirete inanıyorum ve teselli buluyorum değilse bu olan haksızlıklardan sonra kafayı yerdim herhalde
 
halimyaren' Alıntı:
Öyle yapalım o zaman!!
Bunlar iddia değil olan durumlardır. Mahkemelere yüce divanlara gidenler veya gitmesi istenenler olmuştur. Bir de işin üç kağıt kısmındaki ayak oyunlarıyla yapılanları vardır. Senin üstün ANLAMA kabiliyetin anlar hukukun bunlara ne yaptığını yapabileceğini yapacağını.
Daha var istermisin? Bunlar doymaz çünkü.

Madem öyle kapatma davası bunun için açılsın BAŞÖRTÜSÜ için değil. yosuzluklar için ne gerekiyosa yapılsın ama görüyosun ki bunlarla ilgili yapılan bişey yok eger dogru olsaydı CHP yatar kalakar bunu söylerdi.
 
sitelerde' Alıntı:
Belge ile DEDİKODU arasındaki farkı ben açıklayamadım sanırım.

AYRICA BU SUÇLARI İŞLEYENLER KİMLER?

HUKUKUN EN TEMEL KURALLARINDAN BİRİSİ suçun ŞAHSİLİĞİDİR.

Ayrıca bu suçları BİRİLERİNİN(???) İŞLEMİŞ OLMASI(?!) Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa'ya aykırı davranma yetkisini doğurur mu?

Buyrun tartışalım.

Dedikodu mu? Bunların hepsi resmi belgelidir!hepsi yazıldıı çizildi. Bu suçları birilerinin işlemiş olması tabi ki Anayasaya aykırı davranmayı gerektirmez. Öyle bir şey de yok zaten. ben bunları şu yüzden yazdım. Bunlar olurken nerdeydiniz? Şimdi nerdesininz? Ne sebeple görmezden geldiniz bunları? Ne sebeple görmezden geliyorsunuz şimdi? Anayasacılık oynamak şimdi mi aklınıza geldi?
 
karemn' Alıntı:
halimyaren' Alıntı:
Öyle yapalım o zaman!!
Bunlar iddia değil olan durumlardır. Mahkemelere yüce divanlara gidenler veya gitmesi istenenler olmuştur. Bir de işin üç kağıt kısmındaki ayak oyunlarıyla yapılanları vardır. Senin üstün ANLAMA kabiliyetin anlar hukukun bunlara ne yaptığını yapabileceğini yapacağını.
Daha var istermisin? Bunlar doymaz çünkü.

Madem öyle kapatma davası bunun için açılsın BAŞÖRTÜSÜ için değil. yosuzluklar için ne gerekiyosa yapılsın ama görüyosun ki bunlarla ilgili yapılan bişey yok eger dogru olsaydı CHP yatar kalakar bunu söylerdi.

Chp nin çok farklı olduğunu kim söylüyor ki? Kapatma metni internette mevcut. Türban maddelerden sadece birisi. Okuyabilirsiniz veya tekrar gözden geçirebilirsiniz.
 
En son yanıtıma ek olarak bir hatırlatma yapmak istiyorum:

Mesele AK Parti meselesi DEĞİL.

Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa'ya aykırı davranması. Demokrasi mücadelesi.

AK Parti yaptı ise hukuksuzluk, AK Parti'ye uyduruk bir iddianame ile kapatma davası açan yargı BİR TEK SANİYE VAKİT KAYBETMEZDİ Kaybetmesin de.

Ama mesele şu parti, bu parti değil. Mesele demokrasi meselesi.

İsterseniz konuyu dağıtmadan 1. sayfada verdiğim maddeyi ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin tutumunu değerlendirelim.

Tartışmanın sıhhati bakımından.
 
halimyaren' Alıntı:
Daha var istermisin? Bunlar doymaz çünkü.
Hocam merak etme hepimizin gözünü bir avuç toprak doyuracak veee
hepimiz kıyamet günü yaptıklarımızın hesabını vereceğiz mahkeme üyeleri de.
Çok şükür ki ahirete inanıyorum ve teselli buluyorum değilse bu olan haksızlıklardan sonra kafayı yerdim herhalde
 
Efendime Söyleyeyim;

Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğu gün açıklanan serveti: “Kasımpaşa’da bir daire, Maltepe’de bir kooperatif hissesi, Bolluca da (Gaziosmanpaşa) 346 metrekare arsa, Burak Gıda ve Ticaret Limited Şirketinde yüzde 10 hisse.” (20 Şubat 1994 tarihli SABAH Gazetesi). 7 yıl sonra Rahmi Koç, ‘Tayyip Bey 1 milyar dolar para biriktirmiş.” açıklamasını yaptı (3 Ağustos 2001-CNN Türk).

Başbakanın 26 yaşındaki oğlu Ahmet Burak Erdoğan, 2.325.000 dolara bir kuru yük gemisi aldı. Başbakanın diğer oğlu Bilal Erdoğan, ABD’de 261.000 dolara daire sahibi oldu.
Ayrıca iki kardeş, Çamlıca Kısıklıda “tapu kayıtlarına göre” 1 trilyon liralık villanın sahibi oldular. Başbakan, aynı yerde, içi 450 metrekare olan villanın bir benzerini kendisi için satın aldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Ben ticaret yapmasam, oradan para kazanmasam, bu maaşla (Başbakanlık maaşı) geçinemem.” diyor.
Peki, halk nasıl geçinsin?

NAYLON FATURA DÜZENLEMEKTEN SANIK BİR MALİYE BAKANI.
Sanık Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın oğlu Abdullah Unakıtan, hiç çalışmadan, yorulmadan, oturduğu yerde bir kalemde 366 milyar lira kazanıyor.

Peki nasıl? 17 Nisan 2003 tarihinde önce mısır ithalatındaki gümrük vergisi %20’ye indiriliyor. 4 Ağustos 2003 tarihinde Kemal Unakıtan’ın oğlu 4000 ton mısır ithal ediyor. İthalat işlemi bittikten sonra, 8 Ağustos 2003 tarihinde mısır ithalinde gümrük vergisi yeniden %45’e çıkarılıyor.

Kimin hakkı yeniyor? Tabii ki halkın!

Abdullah Unakıtan, pastörize yumurta ithalatı işine de giriyor. Önce şirketi AB Gıda San. ve Tic. A.Ş.’ye 2,5 milyon YTL’lik teşvik belgesi veriliyor. İşe başlamadan önce pastörize yumurtada KDV oranları %18’den %8’e indiriliyor.

Yani Maliye Bakanı, aileye çalışıyor!

BİR ARSA SATIŞINDAN BİR TRİLYON LİRA KÂR EDEN AMA VERGİ VERMEYEN BİR MALİYE BAKANI.
Kemal Unakıtan, kendi aldığı mülkü kendine sattı, 19 ayda 1.244.400.000.000 TL kazandı!

13 GÜNDE 219 YOL İHALESİ.

AKP hükümeti 18 Kasım 2002de kuruldu. Hükümetin henüz ilk 13 gününde, 31 Aralık 2002 tarihine kadar, tam 219 adet yol ihalesi yapıldı. Toplamı 52 trilyon lira olan ihale bedelleri, Sayıştay vizesinden kaçırılmak için 750 milyar lirayı aşmayacak şekilde ayarlandı. Böylece, yolsuzluk saptamasın diye Sayıştay devre dışı bırakıldı.

Yolsuzluk yapmadığını söyleyen bir hükümet, Sayıştay denetiminden niçin kaçar?
YEŞİL KARTLI AKP’Lİ MÜTEAHHİT.
TCDD’nin açtığı 50 istasyon yenileme ihalesinin 10’unu alan AKP Kadın Kolları MKYK üyesi Emine Alioğlu’nun yeşil kartlı olduğu ortaya çıktı.

Emine Hanım’ın şirketinin sermayesi, 25 milyar lira. Hem devletten ihale al, hem de fakir fukaranın hakkı olan yeşil kartı kullanıp, devleti soy...

İşte AKP’nin devleti soyma anlayışının en somut örneği.

HORTUMCULAR VIP SALONUNU KULLANMAYA DEVAM EDİYOR.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, “Havaalanının VIP salonunda bankasına el konulan birisini gördüm. Adamın ayakkabısının fiyatına bir ay evrak memuru çalıştırıyorum. Nasıl olur, VIP’te ne işi var diye baktım.” diyebiliyor. Aradan 4,5 yıl geçti, bu konuda hiç bir şey yapılmadı.

Aynı adamlar, bugün de VIP kapısından geçiyorlar.

HORTUMCU HELİKOPTERİYLE, HORTUMCU KÖŞKÜNE GİDEN BİR BAŞBAKAN.

Halis Toprak, özel helikopterini göndererek AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Bozüyük’teki köşküne getirtti. Görüşmeye bazı hortumcu banka patronları da katıldı.

Hortumluların helikopteriyle gezen bir Başbakan, hortumculara VIP kapısını kapatır mı?

İHALESİZ 2 MİLYON DOLARLIK İŞ ALAN AKP’Lİ.

TCDD İzmir Limanı, 15 yıllığına Reha Denizcilik adlı şirkete (toplam 2 milyar 100 milyon dolarlık iş) ihalesiz olarak bir sözleşmeyle verildi. Reha Denizcilik, sözleşme tarihinden sadece bir hafta önce kuruldu. Bu ballı işi ihalesiz alan şirketin büyük hisseli ortaklarından biri, AKP’nin Bakırköy İlçe Başkanlığı’nı yapmış olan Rahmi Genç.

“Yolsuzluklarla mücadele edeceğim.” diye halka söz verip, vatandaşın oyunu alan AKP, böylece yandaşlarını devletin olanaklarıyla besliyor.

HORTUMCUDAN PAHALIYA AL, YANDAŞINA UCUZA SAT.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Ceylan Grubundan, banka borcuna karşılık 52 milyon dolara Antalya’daki Deluxe Resort Otel’i aldı. Karşılığında da Ceylan Grubunun 52 milyon dolarlık borcu silindi.

Devletin 52 milyon dolara aldığı otel, bir süre sonra 25 milyon dolara AKP yandaşı bir şirkete satıldı. Devletin bu ticaretten zararı tam 27 milyon dolar.

Bunun adı, hortumcunun cebine devlet kesesinden para koymaktır; halktan çalmaktır...

DEVLETİN 51 MİLYON DOLARLIK FABRİKASI, AKP YANDAŞINA 1,1 MİLYON DOLARA SATILDI.
Gerçek değeri 51 milyon dolar olan Balıkesir SEKA Kağıt Fabrikası 1,1 milyon dolara AKP yandaşı Albayraklar A.Ş.’ye satıldı.

Selüloz-İş Sendikası, mahkemeden fabrikanın satışını iptal ettirdi. Ancak bu arada şirkette 12,7 trilyonluk bir varlık kaybı tespit edildi (yaklaşık 10 milyon dolar). Halkın vergisiyle kurulan birçok şirket, AKP yandaşlarına bu şekilde peşkeş çekildi.

Bunun adına AKP’nin özelleştirme - hortumlama politikası deniyor.

VER İHALEYİ, KAP MİLLETVEKİLİNİ.
İkinci Beyaz Enerji Operasyonu’nda AKP’nin yolsuzluk batağına ne denli girdiği telefon kayıtlarıyla da ortaya çıktı.

Milletvekili Cemal Kaya, işadamı İbrahim Selçuk’u arayarak eşi üzerine kayıtlı Aram Şirketi’ne, EÜAŞ’dan ihale alma girişiminde bulundu. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, “Bu amaçla Kargamış, Özlüce ve Urfa ihaleleriyle ilgili ayrıntılı görüşmeler yaptıkları, bu görüşmelerde sanık Selçuk’un, Milletvekili Cemal Kaya’ya yapması gereken kırımları dahi söylediği, Cemal Kaya’nın teklif edilen bazı ihaleleri küçük bularak, kendisine daha büyük ihaleler vermesini istediği” ifadelerine yer veriliyor. İddianamede ayrıca, işadamı İbrahim Selçuk’un, Teftiş Kurulu Başkanı Cevdet Mal koç a baskı yapması için, AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahinle görüştüğü ve Malkoç’a Şahin aracılığıyla baskı yapıldığı” açıklaması da yer alıyor.

CHP’den AKP’ye geçen, yolsuzlukları ortaya çıkınca milletvekilliğinden istifa edip ayrılan ve yargılandığı dosyadan mahkûm olan Cemal Kaya, 2007 seçimlerinde AKP’den Ağrı milletvekili adayıdır.

İÇİŞLERİ BAKANININ İŞ BİTİRİCİ OĞLU.

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Bakan olduktan sonra Türkiye Jokey Kulübü hakkında inceleme - soruşturma açtırıyor. Ancak, Türkiye Jokey Kulübü, Bakan’ın avukat oğlu Murat Aksu’yu, aylık 7,5 milyar liraya danışman olarak tutuyor.

Yani hem hâkim, hem de savcı aynı aileden...

İHALEYE FESAT KARIŞTIRAN MİLLİ EĞİTİM BAKANI.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir kamu kurumu, bir bakan hakkında yolsuzluk iddiasıyla ilgili olarak soruşturma açılmasını istedi.

Milli Eğitim Bakanlığı, 7 Haziran 2004 tarihinde,135 ilköğretim okulu inşaatı için 62 ihale açtı. Ancak ihalede yapılan yolsuzluklar nedeniyle, Kamu İhale Kurumu, Başbakanlığa resmen başvurarak Mili Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkında soruşturma açılmasını istedi. Peki, soruşturma açıldı mı? Hayır... Yolsuzluk yapan AKP’li olduğu için özenle korundu.

Böylece, Recep Tayyip Erdoğan, yolsuzluk yapan bir hakanı daha kanatlarının altına almış oldu.

ÖZELLEŞTİRME YAĞMASINA ÖRNEK.
Gemlik Gübre Sanayii A.Ş., 83,1 milyon dolara özelleştirildi. Oysa bu fabrikanın sadece arsası, içindeki 154 lojmanla birlikte 120 milyon dolar ediyor.

Limanıyla birlikte fabrikayı satın alan işadamı Ali Rıza Yıldırımın basına yaptığı açıklama: “IGSAŞ gübre, 90 milyon dolara satıldı, içinde 60 milyon dolar para vardı. Eti Gümüş, 33 milyon dolara satıldı, 20 milyon dolar nakiti vardı. Gemlik Gübre bugün satılsa, iki katına satılır.”

İşte, ülkemiz bu şekilde yoksullaştırılıyor...

YAĞMAYA DEVAM: 4,5 AYDA 4 MİSLİ KÂR.
3 milyon 751 bin dolara özelleştirilen Sümerbank’ın arsasının sadece bir bölümü 13 milyon 750 bin dolara satıldı!

Sümerbank’ın 50 yıl önce kurduğu Pamuklu Mensucat A.Ş., 13 Temmuz 2005te, Özelleştirme Yüksek Kurulunca 3 milyon 751 bin dolara, 47 ortaklı Ortak Girişim Grubuna (OGG) satıldı. OGG’nun başında AKP’Iİ Manisa Belediye Başkanı Bülent Kar bulunuyor.

Şirketi alan grubun ilk icraatı, Sümerbank’ın 90 dönümlük arsasının 55 dönümlük bölümünü, alışveriş merkezi yapılmak üzere KİPATESCO şirketine 13 milyon 750 bin dolara satmak oldu. Böylece şirket, sadece arsanın bir bölümünü satarak yatırdığı paranın 4 katını 4,5 ay sonra kazanmış oldu. Kaldı ki, daha fabrikanın 35 dönümlük arsası duruyor.

Böylece özelleştirme bir yağmaya dönüştü; bir yatıranlar daha bir yıl geçmeden 4,5 ay sonra sadece arsanın bir bölümünü satarak 4 misli kâr elde ettiler. Tabii fabrikanın satılan bir trilyonluk hurdaları bu kârın içinde değil...

OGG Yönetim Kurulu ve AKP Manisa Belediye Başkanı Bülent Kar, OİB ile yaptıkları gayri resmi anlaşmanın “fabrikayı ekonomiye kazandırma amacı taşımadığını da açıkça belirtti.

Amaç, özelleştirmek değil, halkın hakkını yağmalamak...

ULAŞTIRMA BAKANININ OĞLU NASIL GEMİ SAHİBİ OLDU?
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın oğlu Erkan Yıldırım, Almanya’daki Santour GmbH firmasından aldığı 200.000 Euro ile İtalya’da bir gemi satın aldı. Binali Yıldırım, milletvekili olmadan önce bu firmanın Genel Müdürüydü.

Peki, Binali Yıldırım’ın oğluna 200.000 Euro para veren şirkete nasıl bir kıyak yapıldı? Türkiye Denizcilik İşletmesi’ne ait bir gemi ihalesiz olarak, Santour GmbH firmasına kiralandı!

Kimin eli kimin cebinde?

AKPNİN ULUSAL YOLSUZLUK MARKASI: OFER
AKP hükümeti, yasalara aykırı olarak İsrailli işadamına 6 ayda 755 milyon dolar kazandırdı!

TÜPRAŞ’ın yüzde 14,76’lık hissesi, kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarla, yasadışı olarak İsrailli işadamı OFER’e 446 milyon dolara satıldı. Ancak 6 ay sonra TÜPRAŞ’ın %51’lik hissesi ihaleyle satıldığında gerçek fiyatın, bu rakamın çok üstünde olduğu anlaşıldı. 6 ay arayla yapılan, biri ihaleli, diğeri ihalesiz iki işlem karşılaştırıldığında, AKP hükümetinin OFER’lere 755 milyon dolar kazandırdığı ortaya çıktı. Danıştay, ihalesiz satışın yasalara aykırılığını karara bağladı. Fakat yargı kararı yerine getirilmedi.

Önce OFER’i tanımadığını söyleyen Tayyip Erdoğan, daha sonra bir kez görüştüğünü açıkladı. Ancak OFER’le birden fazla görüştüğü ortaya çıktı.

Kemal Unakıtan, Kuşadası, Galataport ve Tüpraş ihaleleriyle ilgili olarak kapalı kapılar ardında OFER ailesiyle pek çok kez görüşmeler yaptı. OFER’in özel uçağıyla Hong Kong’a gitti. Umanların özelleştirilmesiyle ilgili olarak, Mehmet Kutman adlı bir işadamından ihale tekliflerini gizli yazılarla aldı.

Hükümet, Türk halkından yana değil, OFER’den yana tavır alıyor. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve onun Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, OFER’i koruyor.

AKP’NİN YEREL YOLSUZLUK MARKASI: ALİ DİBO
AKP’lilerin kurdukları “ALİ DİBO” düzeni, AKP’nin yolsuzluklarının yerel markası oldu.

AKP Grup Başkan Vekili Sadullah Erginin de adının karıştığı Hatay’daki yolsuzluklar zinciri, halk tarafından “ALİ DİBO” düzeni olarak adlandırılıyor. Yolsuzluğu ortaya çıkaransa bir başka AKP milletvekili. AKP Grup Başkan Vekili Sadullah Erginin kendi el yazısıyla ihalelerin AKP’lilerce nasıl paylaşıldığı belgeleriyle ortaya kondu. Bir süre sonra AKP’nin yerel yönetimlerde nasıl bir ihale yağması yaptıkları, belgeleriyle birlikte Türkiye’nin her tarafından medyanın gündemine düştü. Kısa sürede görüldü ki, “ALİ DİBO” düzeni sadece Hatay’da değil, Türkiye’nin pek çok ilinde kurulmuş. Çorum, İstanbul, Samsun, Sinop, Ankara, Kırklareli, Gümüşhane, Bolu, Afyonkarahisar, Adana ve Amasya, “ALİ DİBO” düzeninin kurulduğu başlıca iller...

“ALİ DİBO” düzeninin medyada sık sık yer alması üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bir AKP’li 10, 20, 50 milyarlık kamu ihalesine girse, o adam yandı. Elinize, dilinize dursun ya, insaf. Yani AKP’li bu memleketin evladı değil mi?” dedi. Oysa aynı Başbakan daha önce, “İş başka, siyaset başka; müteahhitlik yapmak isteyen başka yere gitsin.” demişti.

Bizzat Başbakan, “ALİ DİBO” düzenini meşrulaştırıyor ve “ALİ DİBO”nun, AKP’nin yolsuzluklarının yerel markası olarak Türk siyasal tarihinde yerini almasını sağlıyor.

BİR BAŞBAKAN DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASINI NEDEN İSTEMEZ?
Dokunulmazlıklar kalkarsa, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, pek çok bakan yargılanacak!

2002 seçimleri öncesinde, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Uğur Dündar’ın sunduğu “seçim arenası” programında dokunulmazlıkları kaldıracaklarına dair halka söz verdiler. Recep Tayyip Erdoğan, dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda daha da ileriye giderek, “Neden kürsüdeki konuşmaya dokunulmazlık olsun? Gönül ister ki, o da kalksın. El ele verip onu da kaldıralım.” dedi.

Aradan 4,5 yıl geçti ama milletvekili dokunulmazlığı kalkmadı.

AKP, NEDEN YOLSUZLUKLARIN ÜZERİNE GİDEMİYOR?
AKP, yolsuzlukların üzerine gidemez çünkü kendisi yolsuzluk batağına batmış durumda.

Bazı bakan, il ve ilçe başkanlarının kapalı kapılar ardında nasıl ihale pazarladıkları, belgeleri ve mahkeme kararlarıyla kesinleşmiş durumda. Yurt dışında alın teri dökerek para biriktiren vatandaşlarımızın 5 milyar doları hortumlandı; AKP kılını bile kıpırdatmadı. Bir hortumcuyla aynı safta yer alan bakanlar, gazetelerin manşetine bile çıktı.

AVRUPA BİRLİĞİ TÜRKİYE’DEKİ YOLSUZLUKLAR KONUSUNDA NE DİYOR?
Avrupa Birliği’nin Türkiye ile ilgili olarak yayınladığı 2006 yılı ilerleme raporunda, yolsuzluklar konusunda şu gerçeğin altını çizilmektedir: “...yolsuzluk yaygın ve yolsuzlukla mücadele eden makamlar ve politikalar zayıf olmaya devam etmektedir.”

AKP iktidarının yolsuzluklarını Avrupa Komisyonu da kabul etmekte ve raporuna almakta sakınca görmemektedir.

AKP’NİN YOLSUZLUKLARINI AKP’Lİ MİLLETVEKİLLERİ NASIL İTİRAF EDİYOR?
Bir AKP milletvekili diyor ki, “DUA İLE İKTİDARA GELDİK, ŞİMDİ BEDDUALAR BAŞLADI.”
(Hamza Albayrak - AKP Amasya Milletvekili - Tempo Dergisi -3 Mayıs 2007)

İzmir’in Foça ilçesinde bir taşınmaz, Kemal Unakıtan’a ait BEM Dış Ticaret A.Ş. tarafından 12 Ekim 2000 tarihinde 15.600.000.000 TL’ye satın alındı. Aynı taşınmaz, 10 Mayıs 2002 tarihinde, yani 19 ay sonra 1.260.000.000.000 TL’ye bir özel finans kurumuna satıldı. Satan şirketin ortağı Kemal Unakıtan, alan şirketin genel müdürü de Kemal Unakıtan!

Bu olağanüstü kârdan kurumlar vergi ödenmedi, şirket tasfiye edildi.
 
bizi bu zamana kadar yönetenlere bakın birde
bir dikili ağaçları bile yoktur.
kendileri çalışmadığı gibi çalışanlarıda kıskanıp köstek oluyorlar.
önlerini kesiyorlar.
örnek: Menderesin asılması. Turgut Özalın öldürülmesi.
 
halimyaren,

Diyelimki gazete küpürlerinden oluşan iddiaların BELGE(!) sıfatı taşıyor.

Siz o zaman neredeydiniz? diye soruyorsun.

Söyleyeyim:

O ZAMAN DA HUKUK GEREKENİ YAPSIN, ŞİMDİ DE(hiç birisi babamın oğlu değil); AMA HUKUKA UYGUN BİR ŞEKİLDE. 1. Sayfada verdiğim madde hukuka uygunluğun olmadığını gösteriyor. Buyur bunu tartışalım.
 
gureba' Alıntı:
Hocam merak etme hepimizin gözünü bir avuç toprak doyuracak veee
hepimiz kıyamet günü yaptıklarımızın hesabını vereceğiz mahkeme üyeleri de.
Çok şükür ki ahirete inanıyorum ve teselli buluyorum değilse bu olan haksızlıklardan sonra kafayı yerdim herhalde
gureba biz boşuna demiyoruz.

Yarın elbet bizim, elbet bizimdir.
Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir.

Ebed den ölmeyi kastediyoruz.(Bazıları bunu dünya da sanıp korkuyordur ama, alsınlar dünya onların olsun.En fazla 70 sene sonra. :++: )
İstedikleri gibi at koştursunlar nereye kadar.Kan ve göz yaşı döksünler.Elbet birgün hepsi sorulur.
 
gureba' Alıntı:
halimyaren' Alıntı:
Daha var istermisin? Bunlar doymaz çünkü.
Hocam merak etme hepimizin gözünü bir avuç toprak doyuracak veee
hepimiz kıyamet günü yaptıklarımızın hesabını vereceğiz mahkeme üyeleri de.
Çok şükür ki ahirete inanıyorum ve teselli buluyorum değilse bu olan haksızlıklardan sonra kafayı yerdim herhalde

Merak etme kafayı yemezsin. Yukarıda yazdığım yolsuzlukların rezilliklerin yapıldığı bir ülkede bunlar yapılmaya devam ediliyor ve bazıarı da buna göz yumuyorsa ve sen hala kafayı yemediysen ,rahatsız etmediyse bunlar seni merak etme daha sana bişey olmaz. Rahat ol.
 
bu olacaklar daha dünden belliydi. Cumhurbaşkanı Gül ün seçilişini bu mahkeme iptal etmemişmiyid. iptal kararından sonrada hukuk dışı açıklamasınıda bu mahkeme üyesi yapmıştı. yarın öbürgün çıkacak bir üye daha bu konuda günah çıkaracak. ondan sonra akp nin kapatılması. ondan sonra.... ondan sonra... ondan sonra....
 
halimyaren peki Emin çolaşan ın servetini de açıkalar mısın grçi kendisi bile açıklamaya korkuyor...
hocam bu söyledikleriniz dogru olsa CHP bunu çok iyi kullanırdı bırakın bu yalanları bunlar çamur at izi kalsın diyor başka hiç bişey yok....
 
kaaka' Alıntı:
bu olacaklar daha dünden belliydi. Cumhurbaşkanı Gül ün seçilişini bu mahkeme iptal etmemişmiyid. iptal kararından sonrada hukuk dışı açıklamasınıda bu mahkeme üyesi yapmıştı. yarın öbürgün çıkacak bir üye daha bu konuda günah çıkaracak. ondan sonra akp nin kapatılması. ondan sonra.... ondan sonra... ondan sonra....

Hocam İnşallah ondan sonrası olmayacak.

...

Hukuk yolsuzluk yapanlara da gerekeni yapsın. Ama hukukun hukuksuzluğunu birilerinin yaptığı iddia edilen yolsuzluklarla kimse savunmasın. Gazete küpürlerini BELGE sananlar, halkın medyaya güvenini ve bunun gerekçesi olan yalan ve çarpıtma haberleri de sorgulasın.
 
halimyaren' Alıntı:
gureba' Alıntı:
halimyaren' Alıntı:
Daha var istermisin? Bunlar doymaz çünkü.
Hocam merak etme hepimizin gözünü bir avuç toprak doyuracak veee
hepimiz kıyamet günü yaptıklarımızın hesabını vereceğiz mahkeme üyeleri de.
Çok şükür ki ahirete inanıyorum ve teselli buluyorum değilse bu olan haksızlıklardan sonra kafayı yerdim herhalde

Merak etme kafayı yemezsin. Yukarıda yazdığım yolsuzlukların rezilliklerin yapıldığı bir ülkede bunlar yapılmaya devam ediliyor ve bazıarı da buna göz yumuyorsa ve sen hala kafayı yemediysen ,rahatsız etmediyse bunlar seni merak etme daha sana bişey olmaz. Rahat ol.
Çaldılarsa zaten hesabını vereceklerveya veremeyecekler
yok eğer iftira ise iftirayı atanlar hesabı verecekler veya veremeyacekler
Bizde kol kırılır yen içinde kalMAZ
 
karemn' Alıntı:
halimyaren peki Emin çolaşan ın servetini de açıkalar mısın grçi kendisi bile açıklamaya korkuyor...
hocam bu söyledikleriniz dogru olsa CHP bunu çok iyi kullanırdı bırakın bu yalanları bunlar çamur at izi kalsın diyor başka hiç bişey yok....

BELGE DİYORUM, halimyaren internetten bulduğu dedikoduları belge diye sunuyor.

Evet çok haklısınız, hukukçuların bile en temel hukuk kurallarını çiğnediğini söylediği bir iddianame ile AK Parti'ye kapatma davası açan "hukuk(!)", muhalefet bir tek saniye vakit kaybetmezdi EĞER gerçekte o yolsuzluklar olsa idi. Hiçbirisi benim babamın oğlu değil(olsa da farketmez de). Yapan cezasını çeksin. Ama demokrasinin suçu ne?

Ben onun için belge diyorum. Yeter sağcı siyasetçilerin İFTİRAYA MARUZ KALDIKLARI. Bu çamurların nedeni sağcıların yolsuzlukları değil, solcu gazetecilerin haysiyetsiz, namert, çarpıtılmış ve yalan haberleridir. Ha sağcının da solcunun da hırsızı vardır. Ama bu DEMOKRASİ İLE HESAPLAŞMAYI haklı gösteremez.
 
kaaka maksat parti kapatmak.Değil birileri terörle mücadeleye başladığımız,çetelerin çökertilmeye başladığı,bazı ülkelerin yanında hak iddia ettiğimiz bir zamanda birileri engelliyor.
Ben AKP ye oy vermedim.Ülkücüyüm ve bundan da gurur duyuyorum.Ama lakin bu oynanan oyunları görememek için KÖR olmak gerekir.
 
Neyse arkadaşlar bu mezvu gerçekten uzar gider ve bir sonuca varılamaz bu hitap şekli ile. Bekleyip görmekten başka caremiz yok gerekçeli karar açıklanınca herşey daha net anlaşılacak.Ben kendi adıma güvenmek istiyorum hukuk sistemimize.
Burada AKP CHP tartışması olmasa daha iyi olur aslında cünkü konu oraya geldi. dayandı.
Bekleyelim görelim gerekçeli kararı...
 
Oda senin gibiydi
sende onlar gibisin
her şey tıpa tıp aynı
tıpkı ustan gibisin.

Sana bu rol yapmalar
miras kaldı ustandan
at at kuşlar da yesin
kim ölmüş ki yalan dan...
 
keyloger' Alıntı:
Neyse arkadaşlar bu mezvu gerçekten uzar gider ve bir sonuca varılamaz bu hitap şekli ile. Bekleyip görmekten başka caremiz yok gerekçeli karar açıklanınca herşey daha net anlaşılacak.Ben kendi adıma güvenmek istiyorum hukuk sistemimize.
Burada AKP CHP tartışması olmasa daha iyi olur aslında cünkü konu oraya geldi. dayandı.
Bekleyelim görelim gerekçeli kararı...

Hocam teşekkürler.

Mesele Ak Parti, CHP veya filanca parti meselesi değil tabi ki.

Anayanın açık bir maddesi var ve bir vakıa var. Bunu tartışmak yerine DEDİKODULARLA meşgul ediliyor, laf dolandırılıyor, kafa karıştırılmaya çalışılıyor.

Yarın çocuklarımıza açıklamakta zorlanacağımız işler oluyor ülkemizde. Üzülüyorum.
 
bu işlerden rant elde edenler olduğu sürece bu ülkede şu iki mesele sonsuza kadar çözülmez:
1. terör
2. türban
gersisi hikaye
 
fahrican' Alıntı:
bu işlerden rant elde edenler olduğu sürece bu ülkede şu iki mesele sonsuza kadar çözülmez:
1. terör
2. türban
gersisi hikaye
Türbandan rant falan yok bana göre bırakolsın herkes istediği gibi taksın Allah ın emri yerine gelsin rant kesilsin o zaman
Yasa çıksa hallolacaktı hem engellenecek hem de ranttan bahsedilecek yakışmıyor
 
fahrican' Alıntı:
bu işlerden rant elde edenler olduğu sürece bu ülkede şu iki mesele sonsuza kadar çözülmez:
1. terör
2. türban
gersisi hikaye

Rant elde eden kimmiş?

Ağer Ak Parti'yi kastediyorsanız, "buyrun çözelim" demedi mi?

Fakat değişiklik meclisten geçtikten sonra BİRİLERİ ÇIKIP;

"Bu üniversitede türbana serbestlik vermez" diyerek, yine hukuksuz bir şekilde üniversite kapılarını kapatmadılar mı?

Fakat şimdi de çıkmış aynı BİRİLERİ diyor ki:

"Bu değişiklik türbana serbestlik verdiği için "laiklik"e(!) aykırıdır"

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

Samimiyetsiz sizce KİM???

Ayrıca mesela A partisi, B partisi değil. Türbanla ilgili fakat tam olarak o da değil.

Mesele Anayasa Mahkemesi'nin Anayasayı bizzat kendisinin delmesi ve aşması.
 
gureba' Alıntı:
fahrican' Alıntı:
bu işlerden rant elde edenler olduğu sürece bu ülkede şu iki mesele sonsuza kadar çözülmez:
1. terör
2. türban
gersisi hikaye
Türbandan rant falan yok bana göre bırakolsın herkes istediği gibi taksın Allah ın emri yerine gelsin rant kesilsin o zaman
Yasa çıksa hallolacaktı hem engellenecek hem de ranttan bahsedilecek yakışmıyor

Evet, madem rant var, serbest bırakılsın, rant bitsin.

Fakat parsayı toplayan asıl kim?

Hiçbir CHP'li CHP yönetiminden memnun olmadığı halde CHP %20 oy alıyorsa, bu parsayı toplayan CHP'dir. Sadece bu PARANOYALARDAN besleniyor çünkü.
 
Hiçbir CHP'li CHP yönetiminden memnun olmadığı halde CHP %20 oy alıyorsa, bu parsayı toplayan CHP'dir. Sadece bu PARANOYALARDAN besleniyor çünkü.
:+1: :+1: :+1: :+1:
 
sitelerde' Alıntı:
fahrican' Alıntı:
bu işlerden rant elde edenler olduğu sürece bu ülkede şu iki mesele sonsuza kadar çözülmez:
1. terör
2. türban
gersisi hikaye

Rant elde eden kimmiş?

Ağer Ak Parti'yi kastediyorsanız, "buyrun çözelim" demedi mi?

Fakat değişiklik meclisten geçtikten sonra BİRİLERİ ÇIKIP;

"Bu üniversitede türbana serbestlik vermez" diyerek, yine hukuksuz bir şekilde üniversite kapılarını kapatmadılar mı?

Fakat şimdi de çıkmış aynı BİRİLERİ diyor ki:

"Bu değişiklik türbana serbestlik verdiği için "laiklik"e(!) aykırıdır"

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

Samimiyetsiz sizce KİM???

Ayrıca mesela A partisi, B partisi değil. Türbanla ilgili fakat tam olarak o da değil.

Mesele Anayasa Mahkemesi'nin Anayasayı bizzat kendisinin delmesi ve aşması.
Bu iki mesele çıktığından günümüze kadar kimler rant elde ediyorsa onları kastettim. Her ikiside geçen yüzyılda ortaya çıkmış , halen devam eden, bir yüzyıl daha devam edecek gibi görünen mevzular.
 
sitelerde' Alıntı:
gureba' Alıntı:
fahrican' Alıntı:
bu işlerden rant elde edenler olduğu sürece bu ülkede şu iki mesele sonsuza kadar çözülmez:
1. terör
2. türban
gersisi hikaye
Türbandan rant falan yok bana göre bırakolsın herkes istediği gibi taksın Allah ın emri yerine gelsin rant kesilsin o zaman
Yasa çıksa hallolacaktı hem engellenecek hem de ranttan bahsedilecek yakışmıyor

Evet, madem rant var, serbest bırakılsın, rant bitsin.

Fakat parsayı toplayan asıl kim?

Hiçbir CHP'li CHP yönetiminden memnun olmadığı halde CHP %20 oy alıyorsa, bu parsayı toplayan CHP'dir. Sadece bu PARANOYALARDAN besleniyor çünkü.

evet aynen öyle. Malesef 100 yıldır ülkemizi sömürüyorlar halkımızı parçalara bölüp mahvettiler. Şimdi artık TÜrkiyenin kaymağını eskisi gibi yiyemedikleri için bu savaşı sürdürüyorlar.
 
Anayasa Mahkemesi Anayasa değişikliklerini değiştirilmesi teklif edilemeyecek ilk üç maddesini ilgilendiriyorsa esas bakımından inceler.Bundan öncede esası ilgilendiren kararlar verdi.

Peki o zaman şu soruya cavap bulalım...Bir A partisi yüzde 65 ile iktidara geldi..Secimler 150 yılda bir yapılsın diye anayasa yaptı..Anayasa mahkemesi şöyyle mi diyecek

"Ya milli iradeye ram olmak lazım.Karar yeter sayısı da varmış mecliste ...onay verelim"

Ne Ala memleket...
Hey gidi arap zihniyeti...
 
Akp seçim öncesi söz vermişti dokunulmazlıkların kaldırılacağına dair(Sadece kürsü dokunulmazlığı şeklinde olacaktı). Kaldırılsa da görsem o zaman hakkı hukuku hırsızlık yapmayı, yetim hakkı yemeyi, 20 yaşında Gemicik sahibi olmayı,10 yılda dolar milyarderi olmayı. Bi de görsem o zaman hala bunlara göz yumanları. Ama geçmişte olduğu gibi yarın da işbirlikçiler sessizce kuytulara kaçacaktır.

Dedikodu olarak kabul ettiğin şeyler tvlerde gazetelerde mahkeme kayıtlarında meclis kürsülerinde defalarca konuşuldu. Şimdi sen dedikodu dersen yapacak bişey yok. Bunları görmezden gelmek bunları onaylamak demek. Şimdi Sayın Unakıtan yumurta ticaretine girdi yumurtanın kdv si değişti bir anda ben sana bu kdv değişti diye belge mi getircem? Değişti işte sağır sultan duydu bunu bu oyunu. Hepsi de buna benzer usüllerle yapıldı. Zahmet edin önyargılı davranmayın da okuyun.


Emin Çölaşandan bahseden arkadaş. Beni kafanda biryere koyma. Bana ne Emin Çölaşandan. Yaptığı bir hırsızlık varsa yaz ona da bela okuyayım.

Ha bu arada unutmadan AKP nin son olayı da şudur;
AkPli milletvekilleri 7- Engelliler-3( Ama bakın Maç doksan dakikaymış)
 
Durum
Konu kilitlenmiştir.
Geri
Üst