Fatih Projesi Paylaşımları

Kodla Büyü
Bu kadar yasakçı bi zihniyetle olaya yaklaşıldığı sürece -öğretmenine güvenmiyosan teknolojiyi okuluna sokma- bırakın tableti uzay mekiğide verseler bir adım öteye gidemezler.

Öğrencilere dağılatılan tabletlerin kesinlikle her türlü kısıtlanmasına taraftarım, internete girmesin vs vs. Ama günümüz teknoloji çağı ve bi çok öğrenci şimdiden internet tarayıcısı olmayan tabletlerle google'ye girmeyi başarmış durumda, bir kaç sıkıntıları var ama onuda çözmüşler kopyala yapıştır taktiğiyle ve ordan oraya geçişlerle artık internete de girebiliyorlar.
Öğretmenlere de bu tabletlerin aynından verildi ve aynı kısıtlamalara öğretmenlerde maruz bırakıldı. Yahu adama sormazlarmı;

- Sen bu tableti öğretmene neden verdin ?
- Evinde bir gün sonraki dersine hazırlansın gerekirse materyaller bulup öğrencisine sunum yapsın.
- Peki verdiğin tablet buna uygunmu ? Öğretmen bu dediklerini yapabilecekmi ?
- Hayır yapamayacak ! Çünkü verdiğim tablette herhangi bir tarayıcı yüklü değil, ve ofis programları da yüklü değil dolayısıyla az evel dediğimi yapamayacak.
- Bu nasıl mantık hem dersine hazırlansın diye verdik diyosunuz hemde verilen tabletler sistem olarak kısıtlamalı buna uygun değil diyosunuz sizce kendinizle çelişmiyomusunuz ?
- Siz bir Microsoft Office Programlarının Lisansı ne kadar biliyormusunuz ? o yüzden yüklemedik.

Yani anlamam ve incelemem o ki öğretmenlere verilen tabletler -eğer herhangi bir sistem değişikliği olmazsa- şuan için hiç bir işe yaramaz. Hocalarımızın aaa bak bunuda yapıyomuşlarından öteye gitmez. Bir arkadaşın tabiri şu şekilde idi "Flash Diskin Görüntülüsü :)" komik ama gerçek. Hoş Flash Disk bile bu haliyle daha çok işe yarıyo. çünkü tablete herhangi bir veri aktaramıyosun usb girişi yok, öyle yada böyle öğrencilerin taktiğiyle internete girdin diyelim herhangi bir download yapamıyosun sistem izin vermiyor.

Velasıl kelam öğrencileri bilmem ama öğretmenlere verilen tabletler şuan için hiç bir işe yaramaz.
 
Bt öğretmenleri işten kaçıyor genellemesi yapılırken acaba hiç düşünülüyor mu neden bu insanlar görevi kabul etmiyor diye... Tek bir öğretmen işten kaçarsa bu sorgulanabilir birey olarak değerlendirirsiniz ama bir zümre bir konuda bazı şeylere karşıysa burada problem kişi de değil sistemdedir... Görev tanımı belli olmayan okulda en olmazsa olmaz işleri görevi olmadığı halde yapan yine de kimseye yaranamayan... Bir zamanlar çok popülerdi ne oldu bu bilgisayar öğretmenlerine diye dalga geçilen... Gözden düşürülen ve değersizleştirilen...oraya buraya sürekli çağrılan idarecilerin her çağırışında ortamda bir sahibin seni çağırıyor havasını hisseden bir zümreyiz biz... Kendimi çoğu zaman bir öğretmen gibi hissetmiyorum okulda öğrencilerle ve öğretim teknolojileriyle muhatap olamıyorum nasıl hissedeyim... Beni her bilgisayar olayında bir yerlere göndermeye çağırmaya o kadar alışmışlar ki öğretmenler kurul toplantısında müdür hocam hizmetliye gidip söyler misin buraya bir su getirsin diyor ve orada 70 tane öğretmen var neden ilk olarak beni gördüğünü biliyorum dil alışınca istiyor haliyle... Ardından bir öğretmen sessizce hocam ben de acıktım diyor... Aslında müdürün hareketi masumane öğretmenin şakası masum ama sorun da bu zaten... Öyle ayağa düştük ki ister istemez karşılaşıyoruz böyle şeylerle... Biz en yüksek öss puanına sahip öğretmenlerdeniz geleceği olan bir bölüm olarak gördüğümüz için seçtik bu bölümü... Geçen yıl il dışı tayin isteyemedim çünkü normumuz yok... Öss'ye deliler gibi çalış üniversiteyi bitir kpss'yi kazan öğretmen ol ama tayin hakkın gasp edilsin... Sonra da görev aşkıyla yanıp neden tutuşmuyorsun diye eleştiri oklarının hedefi ol... O görevi severek kabul edenler davulun sesini uzaktan hoş duyanlardır işin için de olan bizler ise bunun ne kadar ızdırap verici bir olay olduğunu bildiğimizden kabul etmiyoruz hocam... Bir kişiye işten kaçıyor denebilir ama bir zümreye denemez çünkü zümreden bahsettiğiniz de olay sosyal bir problem haline dönüşür sosyal problemlerin kaynağı da sistemde ki hatalardır... Bilişim Teknoloji Öğretmenlerine Fatih Projesin de yer yok dolayısıyla norm da yok biz çoktan bunu anladık... Aslında bakanlığı siz de anlayamıyorsunuz ısrarlarınız o yüzden, bilişim teknolojileri öğretmenlerinin nasıl dersi, normu ve fatih projesinde yeri olmaz değil mi? dersimiz yok normumuz yok fatih projesinde de yerimiz olmayıversin ne çıkar....
 
aralkan' Alıntı:
Bt öğretmenleri işten kaçıyor genellemesi yapılırken acaba hiç düşünülüyor mu neden bu insanlar görevi kabul etmiyor diye... Tek bir öğretmen işten kaçarsa bu sorgulanabilir birey olarak değerlendirirsiniz ama bir zümre bir konuda bazı şeylere karşıysa burada problem kişi de değil sistemdedir... Görev tanımı belli olmayan okulda en olmazsa olmaz işleri görevi olmadığı halde yapan yine de kimseye yaranamayan... Bir zamanlar çok popülerdi ne oldu bu bilgisayar öğretmenlerine diye dalga geçilen... Gözden düşürülen ve değersizleştirilen...oraya buraya sürekli çağrılan idarecilerin her çağırışında ortamda bir sahibin seni çağırıyor havasını hisseden bir zümreyiz biz... Kendimi çoğu zaman bir öğretmen gibi hissetmiyorum okulda öğrencilerle ve öğretim teknolojileriyle muhatap olamıyorum nasıl hissedeyim... Beni her bilgisayar olayında bir yerlere göndermeye çağırmaya o kadar alışmışlar ki öğretmenler kurul toplantısında müdür hocam hizmetliye gidip söyler misin buraya bir su getirsin diyor ve orada 70 tane öğretmen var neden ilk olarak beni gördüğünü biliyorum dil alışınca istiyor haliyle... Ardından bir öğretmen sessizce hocam ben de acıktım diyor... Aslında müdürün hareketi masumane öğretmenin şakası masum ama sorun da bu zaten... Öyle ayağa düştük ki ister istemez karşılaşıyoruz böyle şeylerle... Biz en yüksek öss puanına sahip öğretmenlerdeniz geleceği olan bir bölüm olarak gördüğümüz için seçtik bu bölümü... Geçen yıl il dışı tayin isteyemedim çünkü normumuz yok... Öss'ye deliler gibi çalış üniversiteyi bitir kpss'yi kazan öğretmen ol ama tayin hakkın gasp edilsin... Sonra da görev aşkıyla yanıp neden tutuşmuyorsun diye eleştiri oklarının hedefi ol... O görevi severek kabul edenler davulun sesini uzaktan hoş duyanlardır işin için de olan bizler ise bunun ne kadar ızdırap verici bir olay olduğunu bildiğimizden kabul etmiyoruz hocam... Bir kişiye işten kaçıyor denebilir ama bir zümreye denemez çünkü zümreden bahsettiğiniz de olay sosyal bir problem haline dönüşür sosyal problemlerin kaynağı da sistemde ki hatalardır... Bilişim Teknoloji Öğretmenlerine Fatih Projesin de yer yok dolayısıyla norm da yok biz çoktan bunu anladık... Aslında bakanlığı siz de anlayamıyorsunuz ısrarlarınız o yüzden, bilişim teknolojileri öğretmenlerinin nasıl dersi, normu ve fatih projesinde yeri olmaz değil mi? dersimiz yok normumuz yok fatih projesinde de yerimiz olmayıversin ne çıkar....
Hacı kızma yaww.. :alkis:
 
Ağzına sağlık öğretmenim (aralkan), çok haklısın.

Mesleğimle ilgili beklentilerimi sıfırladım. Geçen pazartesi açıklandı, okulumda norm fazlası olduğum için merkezden ilçeye resen atadılar.

Gel de sinir olma.
:verymad:
 
Burada yazılan eleştirilerin çoğuna katılıyorum ancak Fatih Projesini Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerinin sahip çıkması gerektiğine inanıyorum.Bu günkü durumumuzda biraz olsun çıkış yolu bulabileceğimiz bir proje diye düşünüyorum.Bilgi Teknolojileri Sınıflarının Etkin kullanılacağı Okulda Hayat Var Projesi de keza öyle.

Şimdi diyeceksiniz ki senin bizim düştüğümüz durumdan hiç mi haberin yok.Bu projeler bizler olmadan sadece kağıt üzerinde olacaktır.Katılıyorum.

Ama Bir yazarın bilgisayarlı eğitimi öğrencilerin zararına olacağı temasıyla yazdığı yazıları burada paylaşıp katıldığımızı gösteriyoruz.Bir manav tezgahtaki ürününü kötülerse kim o manava gider.İşte bizim yaptığımızda bbnette bu.
Gelelim sadede; adı ne olursa olsun teknolojinin eğitimde kullanılmasına biz sahip çıkmalı,konusunda hakim olmalı ve etkin bir şekilde öğrencilerin yararlanmalarını sağlamalıyız.Kötülersek kusura bakmayın ama bakanın dediği yere gidecek bizim sonumuz:"benim bilgisayar öğretmenine değil bilgisayar bilen öğretmene ihtiyacım var" :)
 
"benim bilgisayar öğretmenine değil bilgisayar bilen öğretmene ihtiyacım var" diyen adam haklı ! teknoloji üretmek bizim neyimize biz hazır yapılanları tüketelim... (Aslında benim de matematik öğretmenine ve türkçe öğretmenine de ihtiyacım yok bakkal hesabı yapsın konuştuğu türkçeyi anlıyayım yeter misali)Ver eline tableti yükle içine ofisi kullansın daha ne yapacak.
Bu anlayış bizi nereye götürür ortada, işte bulunduğumuz duruma...
 
özgür' Alıntı:
"benim bilgisayar öğretmenine değil bilgisayar bilen öğretmene ihtiyacım var" diyen adam haklı ! teknoloji üretmek bizim neyimize biz hazır yapılanları tüketelim... (Aslında benim de matematik öğretmenine ve türkçe öğretmenine de ihtiyacım yok bakkal hesabı yapsın konuştuğu türkçeyi anlıyayım yeter misali)Ver eline tableti yükle içine ofisi kullansın daha ne yapacak.
Bu anlayış bizi nereye götürür ortada, işte bulunduğumuz duruma...
:+1:
 
bEN istanbul Zeytinburnunda Oturuyorum Ben İsmail Rüştü Olcay Anadolu Lisesine gideceğim orayada vereceklermidir seneye
 
arkadaşlar merak ettim bu tabletlerin usb leri programdanmı kapatılmış yoksa donanımsalmı sistemi değiştirme farklı sürüm kurma linux yükleme gibi şansınız yokmu

yav birde bu tabletlerin özelliklerini bulamadım işlemcisi ram i felan nedir ekran 10 inch mi
 
Fatih Projesi Çözüm önerileri -1 Kayhan Karlı Öğretmen Akademisi Vakfı Genel Müdürü
Hasan ve Serap Öğrenme Yolculuğunda...
02/21/2012

Bugünlerde neredeyse her yerde Fatih projesi, pilot uygulaması ve sonrası tartışılıyor. Bu konuda neden olmayacağı değil, nasıl faydalı yani fırsata dönüştürüleceği ise pek tartışılmıyor... devamı
http://www.ogrenmeyoldasi.com/1/post/20 ... uunda.html

Bu yazıdan sonra son yazısı...
http://www.hurriyetegitim.com/haberler/ ... uduru.aspx
 
Fatih projesinde pilotlar artmış sanırım... 104 okula çıkmış...

Ayrıca yorumlarınızı bekliyorum... Sitede başlığa göz atanlar yazılara ulaşamadı sanırım...
yazıyı buraya aktarıyorum..
.

FATİH Projesi için e-kampuste daha önce Kayhan Hoca'dan bir öneri paylaşmıştım...

http://websites.ekampus.orav.org.tr/sin ... ntent.aspx

ya da direkt buradan ulaşabilrisiniz...

http://www.ogrenmeyoldasi.com/1/post/20 ... uunda.html

Yukarıdaki yazıyı FATİH Projesine çözüm önerisi olarak düşünmüştüm.

Kayhan Hoca ikincisini de yazdı... Bence ilk yazının hikayesinin bilimsel temellere oturtulmuş hali diye özetleyebiliriz. Önce yazıya bir gözatalım isterseniz...

http://www.hurriyetegitim.com/haberler/ ... uduru.aspx

Kayhan Hoca'nın yazısından yola çıkarak ve biraz da bu olayın "formatör tarafı" olarak, saha uygulamalarını da göz önüne aldığımızda bir kaç başlığa yoğunlaşıyorum.

1-) Fatih Projesini başından yani F'sinden yakalamak ve kullanmak şarttır.

(Fırsatları Artırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi)

FATİH = Fırsat'tır

2-) MIT'den Mitchel Resnick şöyle diyor: "Bugün okullarda öğrencilerin öğrendikleri müfredatın büyük bir bölümü kağıt-kalem çağı için tasarlanmıştır. Bu durum iki nedenle değişmeli: Öğrencileri, başarılı olmaları için hazırladığımız dijital toplumsal yaşam dönüşümü ve dijital teknolojilerin öğrencilerimizin öğrenme biçimlerini değiştirmesi... Endüstriyel çağdan bilgi toplumu çağına ve şimdi de yaratıcı toplum çağına geçiş yaşıyoruz."

Okullarımız değişiyor değişimi de hızlandırmalı FATİH'çe olsun

FATİH Artırılmalı'dır.

YOK biz değişmeyeceğiz diyen var mı? Duralım mı?

Böyle düşünenler de olabilir...

http://www.zaman.com.tr/yazar.do;jsessi ... no=1249507

Her görüşe saygımız var. Biz de farklı görüşleri okuyarak gelişmeye ve değişmeye devam ediyoruz.

3-) Dünyanın eğitimde teknoloji entegrasyonu konusunda en saygın kuruluşlarından birisi olan ISTE (International Society for Technology Education)bu konuda gerekli asgari standartları şöyle sıralıyor:

okumuşsunuzdur... özeti...

"Teknoloji oksijen gibi olmalıdır: Her an her yerde gerekli ve görünmez." Chris Lehman ve Fatihçesi:

FATİH TeknO2lO2ji'dir


4-) Kayhan Hoca'nın buradaki önerisi belki de FATİH projesinin donanım olarak kurulmasından daha önemli...

FATİH İyileştirme'dir.

İyileştimeyi teknoloji ile sınırlandırmıyoruz. MEB, Okullar, Öğretmenler ve öğrenciler bir Fırsat olarak görüyoruz...

Peki nasıl gerçekleşecek?

Akran koçluğu ve... :
" Robbins ise akran koçluğunu (öğrenme yoldaşlığı) şöyle tanımlıyor,

"İki veya daha fazla meslektaşın mevcut uygulamaları hakkında yansıtmalar yapmaları, birlikte çalışarak uygulamaları genişletmek, iyileştirmek, yeni fikirler paylaşmak ve yeni beceriler geliştirmek için birbirlerine öğretmeleri, öğrenmeleri veya mevcut bir sorunu birlikte çözmeleridir." (Aktaran Slater & Simmons, 2001, s. 68).

Benim kaygılarım bu cümleden sonra başlıyor aslında... Yorumlarım da :)

Öğretmenlerin, meslektaşlarıyla, okulda zümrelerde (mevcut uygulamalar hakkında yansıtmalar yaptıklarını, birlikte çalışarak uygulamaları geliştirdiklerini, genişlettiklerini, iyileştirdiklerini, yeni fikirler paylaştıklarını ve yeni beceriler geliştirerek birbirlerine öğrettiklerini, öğrendiklerini veya mevcut bir sorunu birlikte çözdüklerini) varsayalım.

Akran Koçluğu-Öğrenme Yoldaşlığı 'Öğretimsel Koçluk' ve 'Bilişsel Koçluk' ve 'Meslektaş Öğrenme Topluluğu' na dönüşmenin ilk adımları nelerdir?

Tüm okul bir araya gelerek bir sorunu tartışma, çözme yada farklı branşlarda meslektaşları ile de çalışarak, ekip olabilme deneyimini nasıl yaşayabilirler?

Bu kavramlara ulaşmak için önce nelere bakmalıyız?


Meslektaşlık kültürü


"Bunun için belki de en çok ihtiyacımız olan, okullarımızda meslektaşlık kültürüne geçebilmek için tüm okul kültürünü dönüştürecek bütüncül yaklaşımlar bulmalıyız. Bir okulun kültürü meslektaş çemberleri şeklinde oluştuysa aralarında birlikte öğrenme kültürü oluşmuştur. "

Meslektaşlık ve okul kültürünün temel bileşenleri nelerdir?

Meslektaş çemberlerini nasıl oluşturabiliriz ?

Öneri :
Etkili iletişim becerileri.
Okul yönetimi ve sınıf yönetiminde karar sürecine okul liderleri, öğretmen ve öğrencilerle katılma deneyimi..
Birlikte hazırlanmış Ölçme değerlendirme planları
Bunlar gerçekleştirilebiliyorsa Fatih Projesin için önerilen kırımızı renkde yazılı tanımlamalar çok daha kolay olabilir diye düşünüyorum.



5-) Bütün bu yazdıklarımız okunurken, yeni düşünceler kafamızda oluşmaya, yeni yorumlar düşünmeye devam ederken Akıllı Etkileşimli LED Tahtalarımızda seri üretimden gidecekleri okullara doğru harekete geçmek üzereler...

FATİH Hareket'tir.

Donanımlar hareket'e geçmiş ise yukarıdaki önerimizi de hareket'e geçirmek için bir öneri daha. Öncelikle Fatih projesinde tabletlerinde kullanıldığı 17 ildeki pilot 52 okul ve sonraki adımda 3657 okula Öğretmen Akademisi Vakfının Öğretmenin Sınırı Yok Projesi kapsamında Öğrenen Lider Öğretmen Eğitimlerini öneriyorum. ÖLÖ eğitimleri İlköğretim için planlasa FATİH için zaman az ve hareket'e geçerek iyileştime için teknolojileri artırmadan fırsatı yakalayalım,

ÖLÖ sonrasında Kayhan Hocanın önerdiği "öğrenme yoldaşlığı" yaklaşımına ilk adımı daha rahat atabilriz diyorum.

Sizlerin görüşlerini de merak ediyorum.

Evrensel iylikler.

Yorumlarınızla farklı fikirlerle yeni modeller geliştirebilriz.


8818-4059
 
mespheno' Alıntı:
aralkan' Alıntı:
Bt öğretmenleri işten kaçıyor genellemesi yapılırken acaba hiç düşünülüyor mu neden bu insanlar görevi kabul etmiyor diye... Tek bir öğretmen işten kaçarsa bu sorgulanabilir birey olarak değerlendirirsiniz ama bir zümre bir konuda bazı şeylere karşıysa burada problem kişi de değil sistemdedir... Görev tanımı belli olmayan okulda en olmazsa olmaz işleri görevi olmadığı halde yapan yine de kimseye yaranamayan... Bir zamanlar çok popülerdi ne oldu bu bilgisayar öğretmenlerine diye dalga geçilen... Gözden düşürülen ve değersizleştirilen...oraya buraya sürekli çağrılan idarecilerin her çağırışında ortamda bir sahibin seni çağırıyor havasını hisseden bir zümreyiz biz... Kendimi çoğu zaman bir öğretmen gibi hissetmiyorum okulda öğrencilerle ve öğretim teknolojileriyle muhatap olamıyorum nasıl hissedeyim... Beni her bilgisayar olayında bir yerlere göndermeye çağırmaya o kadar alışmışlar ki öğretmenler kurul toplantısında müdür hocam hizmetliye gidip söyler misin buraya bir su getirsin diyor ve orada 70 tane öğretmen var neden ilk olarak beni gördüğünü biliyorum dil alışınca istiyor haliyle... Ardından bir öğretmen sessizce hocam ben de acıktım diyor... Aslında müdürün hareketi masumane öğretmenin şakası masum ama sorun da bu zaten... Öyle ayağa düştük ki ister istemez karşılaşıyoruz böyle şeylerle... Biz en yüksek öss puanına sahip öğretmenlerdeniz geleceği olan bir bölüm olarak gördüğümüz için seçtik bu bölümü... Geçen yıl il dışı tayin isteyemedim çünkü normumuz yok... Öss'ye deliler gibi çalış üniversiteyi bitir kpss'yi kazan öğretmen ol ama tayin hakkın gasp edilsin... Sonra da görev aşkıyla yanıp neden tutuşmuyorsun diye eleştiri oklarının hedefi ol... O görevi severek kabul edenler davulun sesini uzaktan hoş duyanlardır işin için de olan bizler ise bunun ne kadar ızdırap verici bir olay olduğunu bildiğimizden kabul etmiyoruz hocam... Bir kişiye işten kaçıyor denebilir ama bir zümreye denemez çünkü zümreden bahsettiğiniz de olay sosyal bir problem haline dönüşür sosyal problemlerin kaynağı da sistemde ki hatalardır... Bilişim Teknoloji Öğretmenlerine Fatih Projesin de yer yok dolayısıyla norm da yok biz çoktan bunu anladık... Aslında bakanlığı siz de anlayamıyorsunuz ısrarlarınız o yüzden, bilişim teknolojileri öğretmenlerinin nasıl dersi, normu ve fatih projesinde yeri olmaz değil mi? dersimiz yok normumuz yok fatih projesinde de yerimiz olmayıversin ne çıkar....
Hacı kızma yaww.. :alkis:


Hocam güzel söylemişsin...

10.000 kişilik bir zümreye en yetkili ağızlardan sizin bu projede işiniz yok, kenarda durun denecek, defalarca dile getirilmesine rağmen hiçbir sorunumuz gündeme alınmayacak, Sonra birileri gelip yahu siz ne kadar üşencisiniz ne kadar rahatınıza düşkünsünüz yazıklar olsun size diyecek..

Orda dur Arkadaş!!!!!! Bizim de sizin kadar kafamız basıyor...
 
Fatih projesinin web sitesinde ( http://fatihprojesi.meb.gov.tr/tr/index.php ) en altta yer alan videoda MEB Yetkilisi EBA portaldan ve içerikleri hazırlayan yazılımcı, grafiker ve alan uzmanı 110 kişilik bir ekipten bahsediyor. Bu konuda bilgisi olan var mı ? Kimdir bunlar, öğretmen midir ? ne zaman bu işe alındılar, başladılar ? kaç tanesi böteci ? falan gibi sorular takıldı aklıma .. Hani projede kendimize yer arıyoruz ya, o ekipte böteli çalışan var mı merak ettim???
 
halukk' Alıntı:
...en altta yer alan videoda MEB Yetkilisi EBA portaldan ve içerikleri hazırlayan yazılımcı, grafiker ve alan uzmanı 110 kişilik bir ekipten bahsediyor. Bu konuda bilgisi olan var mı ? Kimdir bunlar, öğretmen midir ? ne zaman bu işe alındılar, başladılar ? kaç tanesi böteci ?
Bakanlıktaki bilişimcilerin hangi kritere göre istihdam edildiğini ben de çok merak ediyorum.

Bu ekibin yeterliliklerinin ne olduğunu da, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin web siteleri için bir cms bile yazamamalarından tespit edebiliyoruz.
 
Arkadaşlar aldığım duyumlara göre fatih projesi bizim önümüzü açacak.Olay siyasi olmakla beraber her okula bir bilgisayar öğretmeni olacak şekilde, küçük yerlerde ise 2 okala bir bilişimci verilecek gibi.Siyasi derken her okula bir öğretmen olması Türkiye genelini düşünürsek çok fazla öğretmen açığı olacak.İnş bu proje de gerçekten faydalı olur.
 
İnşallah faydalı bir proje olur. Bu projeye karşı çıkanlar genelde mesleğini sevmeyen ya da sadece işsiz kamamak için öğretmen olmuş, yeni teknolojiyle bütünleşemeyecek kadar yaşlı eğitimcilerden olacaktır.
Örnek bir sitem :" uff bu da şimdi nereden çıktı, iş çıktı bize şurada emeklliğe ne kalmıştı canım..."
 
maxilife' Alıntı:
İnşallah faydalı bir proje olur. Bu projeye karşı çıkanlar genelde mesleğini sevmeyen ya da sadece işsiz kamamak için öğretmen olmuş, yeni teknolojiyle bütünleşemeyecek kadar yaşlı eğitimcilerden olacaktır.
Örnek bir sitem :" uff bu da şimdi nereden çıktı, iş çıktı bize şurada emeklliğe ne kalmıştı canım..."


İşsiz kalmamak için öğretmen olmuş dediğiniz insanlar ÖSYM'de en yüksek puanlı öğretmenlikleri kazanmış insanlardır. Bu tip sözlerle lütfen mesleğimize gölge düşürmeyiniz. Bilişim Teknolojileri öğretmenleri haksız uygulamalarla küstürülmüş genç bir zümredir bunu da lütfen unutmayınız. Ben şahsen fatih projesinde yer almak istiyorum ama bakanlık bilişim teknolojileri öğretmenlerine bu projede yer yok dedi hala anlamıyor musunuz? Biz bu projede yokuz çünkü tersi bir durumda bize norm verilmesi ve yeni bilişim teknolojileri öğretmenlerinin atanması gerekir alın size mantıksız bir durum için mantıklı bir açıklama...
 
hocam proje flen hikaye bunlar.kendinizi zorla projelere adapte etmeye çalışmak yapılan en büyük hata olur.bakan çıktı bilişim teknolojileri öğretmenleri bu projede yer alıcak bilgi ve deneyimi yok die açıklama yaptı.haberturkte canlı canlı izledim.
 
sinanc9' Alıntı:
Fatih projesinde pilotlar artmış sanırım... 104 okula çıkmış...

Ayrıca yorumlarınızı bekliyorum... Sitede başlığa göz atanlar yazılara ulaşamadı sanırım...
yazıyı buraya aktarıyorum..
.

FATİH Projesi için e-kampuste daha önce Kayhan Hoca'dan bir öneri paylaşmıştım...

http://websites.ekampus.orav.org.tr/sin ... ntent.aspx

ya da direkt buradan ulaşabilrisiniz...

http://www.ogrenmeyoldasi.com/1/post/20 ... uunda.html

Yukarıdaki yazıyı FATİH Projesine çözüm önerisi olarak düşünmüştüm.

Kayhan Hoca ikincisini de yazdı... Bence ilk yazının hikayesinin bilimsel temellere oturtulmuş hali diye özetleyebiliriz. Önce yazıya bir gözatalım isterseniz...

http://www.hurriyetegitim.com/haberler/ ... uduru.aspx

Kayhan Hoca'nın yazısından yola çıkarak ve biraz da bu olayın "formatör tarafı" olarak, saha uygulamalarını da göz önüne aldığımızda bir kaç başlığa yoğunlaşıyorum.

1-) Fatih Projesini başından yani F'sinden yakalamak ve kullanmak şarttır.

(Fırsatları Artırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi)

FATİH = Fırsat'tır

2-) MIT'den Mitchel Resnick şöyle diyor: "Bugün okullarda öğrencilerin öğrendikleri müfredatın büyük bir bölümü kağıt-kalem çağı için tasarlanmıştır. Bu durum iki nedenle değişmeli: Öğrencileri, başarılı olmaları için hazırladığımız dijital toplumsal yaşam dönüşümü ve dijital teknolojilerin öğrencilerimizin öğrenme biçimlerini değiştirmesi... Endüstriyel çağdan bilgi toplumu çağına ve şimdi de yaratıcı toplum çağına geçiş yaşıyoruz."

Okullarımız değişiyor değişimi de hızlandırmalı FATİH'çe olsun

FATİH Artırılmalı'dır.

YOK biz değişmeyeceğiz diyen var mı? Duralım mı?

Böyle düşünenler de olabilir...

http://www.zaman.com.tr/yazar.do;jsessi ... no=1249507

Her görüşe saygımız var. Biz de farklı görüşleri okuyarak gelişmeye ve değişmeye devam ediyoruz.

3-) Dünyanın eğitimde teknoloji entegrasyonu konusunda en saygın kuruluşlarından birisi olan ISTE (International Society for Technology Education)bu konuda gerekli asgari standartları şöyle sıralıyor:

okumuşsunuzdur... özeti...

"Teknoloji oksijen gibi olmalıdır: Her an her yerde gerekli ve görünmez." Chris Lehman ve Fatihçesi:

FATİH TeknO2lO2ji'dir


4-) Kayhan Hoca'nın buradaki önerisi belki de FATİH projesinin donanım olarak kurulmasından daha önemli...

FATİH İyileştirme'dir.

İyileştimeyi teknoloji ile sınırlandırmıyoruz. MEB, Okullar, Öğretmenler ve öğrenciler bir Fırsat olarak görüyoruz...

Peki nasıl gerçekleşecek?

Akran koçluğu ve... :
" Robbins ise akran koçluğunu (öğrenme yoldaşlığı) şöyle tanımlıyor,

"İki veya daha fazla meslektaşın mevcut uygulamaları hakkında yansıtmalar yapmaları, birlikte çalışarak uygulamaları genişletmek, iyileştirmek, yeni fikirler paylaşmak ve yeni beceriler geliştirmek için birbirlerine öğretmeleri, öğrenmeleri veya mevcut bir sorunu birlikte çözmeleridir." (Aktaran Slater & Simmons, 2001, s. 68).

Benim kaygılarım bu cümleden sonra başlıyor aslında... Yorumlarım da :)

Öğretmenlerin, meslektaşlarıyla, okulda zümrelerde (mevcut uygulamalar hakkında yansıtmalar yaptıklarını, birlikte çalışarak uygulamaları geliştirdiklerini, genişlettiklerini, iyileştirdiklerini, yeni fikirler paylaştıklarını ve yeni beceriler geliştirerek birbirlerine öğrettiklerini, öğrendiklerini veya mevcut bir sorunu birlikte çözdüklerini) varsayalım.

Akran Koçluğu-Öğrenme Yoldaşlığı 'Öğretimsel Koçluk' ve 'Bilişsel Koçluk' ve 'Meslektaş Öğrenme Topluluğu' na dönüşmenin ilk adımları nelerdir?

Tüm okul bir araya gelerek bir sorunu tartışma, çözme yada farklı branşlarda meslektaşları ile de çalışarak, ekip olabilme deneyimini nasıl yaşayabilirler?

Bu kavramlara ulaşmak için önce nelere bakmalıyız?


Meslektaşlık kültürü


"Bunun için belki de en çok ihtiyacımız olan, okullarımızda meslektaşlık kültürüne geçebilmek için tüm okul kültürünü dönüştürecek bütüncül yaklaşımlar bulmalıyız. Bir okulun kültürü meslektaş çemberleri şeklinde oluştuysa aralarında birlikte öğrenme kültürü oluşmuştur. "

Meslektaşlık ve okul kültürünün temel bileşenleri nelerdir?

Meslektaş çemberlerini nasıl oluşturabiliriz ?

Öneri :
Etkili iletişim becerileri.
Okul yönetimi ve sınıf yönetiminde karar sürecine okul liderleri, öğretmen ve öğrencilerle katılma deneyimi..
Birlikte hazırlanmış Ölçme değerlendirme planları
Bunlar gerçekleştirilebiliyorsa Fatih Projesin için önerilen kırımızı renkde yazılı tanımlamalar çok daha kolay olabilir diye düşünüyorum.



5-) Bütün bu yazdıklarımız okunurken, yeni düşünceler kafamızda oluşmaya, yeni yorumlar düşünmeye devam ederken Akıllı Etkileşimli LED Tahtalarımızda seri üretimden gidecekleri okullara doğru harekete geçmek üzereler...

FATİH Hareket'tir.

Donanımlar hareket'e geçmiş ise yukarıdaki önerimizi de hareket'e geçirmek için bir öneri daha. Öncelikle Fatih projesinde tabletlerinde kullanıldığı 17 ildeki pilot 52 okul ve sonraki adımda 3657 okula Öğretmen Akademisi Vakfının Öğretmenin Sınırı Yok Projesi kapsamında Öğrenen Lider Öğretmen Eğitimlerini öneriyorum. ÖLÖ eğitimleri İlköğretim için planlasa FATİH için zaman az ve hareket'e geçerek iyileştime için teknolojileri artırmadan fırsatı yakalayalım,

ÖLÖ sonrasında Kayhan Hocanın önerdiği "öğrenme yoldaşlığı" yaklaşımına ilk adımı daha rahat atabilriz diyorum.

Sizlerin görüşlerini de merak ediyorum.

Evrensel iylikler.

Yorumlarınızla farklı fikirlerle yeni modeller geliştirebilriz.


8818-4059
çok öğretici ve lezzetli bi yazı son noktasına kadar imzamı atarım teşekkürler hocam paylaşım için
 
başlığa bakıp yarım saat ayırıp faydalı bir şeyler bulurum ümidiyle yorumları okudum arkadaşlar cihazlar ve kullanımları konusunda daha fazla yorum yapsalar daha iyi olur
 
bilgog0650' Alıntı:
başlığa bakıp yarım saat ayırıp faydalı bir şeyler bulurum ümidiyle yorumları okudum arkadaşlar cihazlar ve kullanımları konusunda daha fazla yorum yapsalar daha iyi olur

aynen hocama katılıyorum. 6 sayfalık yuzlerce msj okudum. ama uygulamayla, tabletlerle alakalı pekte fazla bır bılgıye ulasamadım. sureklı aynı tartısmalar. her baslıkta aynı sorunları dınlemekten yorum yapmaktan sıkıldım gercekten :(
 
İlk mesajdan faydalı paylaşımları ve paylaşım adreslerini takip edebilirsiniz arkadaşlar..
 
Geri
Üst