Hocam benim de bölüme inancım yok. Meslekte 16. yılım. Belki 10 yıldır bu durumdayım. Bireysel olarak meb'in umursamazlığından, idarecilerin hödüklüğünden kurtulup bir şeyler yapmak için çok şey denedim. Meb'i ve idarecileri bypass edip, görmezden gelip elimden geleni de yaptım. Ama bireysel mücadele ile olmuyor. Bu tür protestolar bu yüzden kıymetli. Bir şey olacağına dair beklentiyi düşük tutarak katılmak lazım.
Size demiyorum ama "sen katılmazsan ben katılmazsam nasıl düzelir ki bu işler." Bu protestoya herkes katılsa öyle bir de ses getirir ki. Değişim ancak bu şekilde mümkün. Tartışmalar, münazaralar, protestolar, hukuk mücadeleleri vs altında birlik olarak. İlerleme makul olmayan insanlar sayesinde oluyor. Her şeye "tamam" dediğimizde yukarıdakiler her şeyin yolunda olduğunu düşünüyor. Oysa değil.
Ciddi bir eğitim reformu gerekiyor, branşımız özelinde de köklü değişikliklere ihtiyaç var ama tüm hakları elde etmek, mükemmele ulaşmak mümkün olmayabilir. Değişimi bütünsel bir yaklaşımla ele almamak gerekiyor. Mesela vejetaryen kuruluşlarından birinin başkanının, 80'lerden beri yanlış politika güttüklerini söylediği bir röportaj okumuştum. Küresel ısınma konusu dahilinde, "insanlara hepten et tüketimini kesmek yerine haftada bir gün et tüketmemeleri gerektiğini söyleseydik, şu an küresel ısınma bu noktaya gelmemiş olurdu" diyor. Amerikan halkı için diyor tabii. Çünkü biz zaten her gün et tüketen bir ülke değiliz. Ya hep ya hiç mantığı ile, ya et tüketimini tamamen bırakın ya da "et yiyorsanız katilsiniz, ceset yiyorsunuz, bunu bilin" gibi bir yaklaşım iyi kazanımların da önüne geçiyor.
Yani bizim branş özelinde de, o da olsun bu da olsun, btr normu da gelsin, okula tekniker de atansın, okullara arduino set de gönderilsin, tüm kademelere ders de gelsin vs. diyerek problemi meb'in çözemeyeceği bir noktaya da itiyor olabiliriz. Hepsi haklı talepler olabilir ama karşılanabilir talepler olmayabilir.
Benim önerim bu protestonun sonunda eğer karşımızda bir muhatap bulursak, tek bir şeye odaklanalım; ortaokuldan lise son sınıfa kadar zorunlu ders.(Lisede sözelciler hariç)
Ama gerek bte derneğinin, gerek sendikaların, gerek forumdaki arkadaşların söz hakkı elde ettiklerinde yapacakları en büyük yanlış her şeyi düzeltmeye çalışmak ve bilgisayar dersini robotik/kodlama gibi bir şeye indirgemek olur. Bilgisayar bilimlerinin temel bilimler kadar derinleştiği bir çağdayız. Bunu inkar ederek meb nereye varmaya çalışıyor anlamak mümkün değil. Matematik, fizik, kimya, biyoloji, tarih vs. nasılsa bu da öyle. Ortaokuldan başlayıp, lise son sınıfa kadar doğru düzgün bir bilgisayar bilimleri eğitimi, bilgi işlemsel düşünme becerileri eğitimi olması gerekiyor. Bilgisayar bilimleri dersinin yanı sıra, her kademede yazılım, tasarım, oyun geliştirme, robotik gibi seçmeli derslerin gelmesi gerekiyor. Bu dediğim bu iktidar döneminde mümkün olmayabilir. Meb şu anda böyle bir vizyona sahip olmayabilir. Başka kaygıları olabilir. Ama elbet birilerinin bizi dinleyeceği bir ortam oluşacaktır. Bu ortam biz emekli olduğumuzda veya o zaman başka branşlara/mesleklere geçmiş olduğumuzda olsa bile fark etmez. En azından bizden sonrakiler doğru düzgün derse girer, öğrenciler doğru düzgün ders görür.
Öyle yani sevgili dostlar. Enseyi karartmayın. Büyük beklentilere girmeden, küçük adımlarla bir şeyler elde ederiz elbet. Mesleki konuda birlikte duralım yeter. Teşekkürler. (Neredeyse "birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde..." diye bitirecektim kdjfsaşlkjdşalskdf)