Mutsuz Bilişimci :(

Kodla Büyü
KTU böte mezunuyum, 2011 de teknoloji ve tasarım öğrt. olarak siirte atandım orda ek ders sıkıntım olmadığı gbi öğretmen olarakta kendimi braz olsun değerli hissediyordum..şimdi Trabzona geldim ek ders sıkıntım sebebiyle BTR ye başvurdum.kendi okulumda teknoloji tasarıma giriyorum, BTR görevlendirmemin yapıldığı okulda da bilişim işleri devam. alan değişikliği olduğunda eğer iyi okullar açılırsa alan değiştirebilirim yani bilişime geçebilirim. her branşın kendine göre zorlukları var.bunları niçin anlattım herkesin bi derdi var:))
 
Sanırım mesleğin baharını yaşıyorum ve bunun farkındayım
30 saat dersim var
16+1 labım var çok şükür
sınıf mevcutları da maksimum 34
konuları istediğim gibi anlatabiliyorum
ama küçük bir ilçeye tayin isteyeceğim o zaman ne yaparım hiç bilmiyorum hakkımızda hayırlısı
 
Genel olarak angarya ve arkadaşlardan söz edilmiş .Btr olarak sizden istenen lab ve akıllı tahtaların çalışır halde olması. Angarya gördüğünüz iş kime aitse o yapsın dile getirin diyemiyorsanız geçmiş olsun. Okuldaki yazıcıyı kurmadan da sıkıldıysanız kalmanının manası yok bu bölümde zaten
 
antiak' Alıntı:
Bence iş kişide biter.

Benimde 8. yılım yani toplam 16 dönem eder ve sadece 1 dönem ciddi anlamda idareci ve diğer öğretmenlerle sorun yaşadım. 2011de tayin olup geldiğim okulda eşek semer hikayesindeki bir Bilişim öğretmeni arkadaş yüzünden benden farklı beklentisi olan insanlarla karşılaştım.

O eşek arkadaşımız sağolsun her haltı marifet gibi yapıyormuş bunların dediği. Ben geldim 1 oldu 2 oldu gelip gidip saçma sapan isteklerde bulunmalar derken en sonunda toplantının birinde açtım ağzımı yumdum gözümü. Sonuçne oldu derseniz başlarda slm vermeyi bile kesen insanlar oldu. Baktılar hala sallamıyorum zamanla alıştılar. Şimdi sadece 30 saat dersime girip çıkıyorum. Arada sevdiğim kişilerin işlerini gönüllü yapıyorum geri kalanda ne yaparsa yapsın. Herkesin işini yapmaya kalkarsan, kırmayayım falan dersen tepene binerler. Bende o yüzden eşek olana semeri vursunlar diyorum hep.
Hocam inanır mısınız ben de sizinle aynı sıkıntıyı yaşıyorum. Benden önceki bilişimci askere gitmiş gitmeden evvel de görevi olmadığı halde her işe koşturmuş onun yerine beni görevlendirdiler şimdi bakıyorum okul müdürü müdür yardımcıları hepsi benden de görevim olmayan işleri yapmamı bekliyorlar switch'leri elektriğe bağlamadan öylece bırakmışlarsa artık bunu da ben mi yapacağım ben elektrik teknisyeni değilim ki! Bir de bu iş yüzünden elektriğe tutuldum! Müdür bana daha geçen gün "hocam müfettişler gelirse bilişim sınıfını kullanıma açamadığımız için bize sorun çıkarırlar" diyor, günlerdir de afra tafra yapıyorlar bana karşı bilmiyorum belki de bana öyle geliyordur! Monitörlerin flat olması ve yanmış olmasına karşılık ben ne yapabilirim Allah aşkına, oldu olacak müfettişlerden eleştiri almamak için cebimden para verip 4 tane yeni bilgisayar alayım okula, bu kadar da anlayışsız olunmaz!
 
nurhans' Alıntı:
antiak' Alıntı:
Bence iş kişide biter.

Benimde 8. yılım yani toplam 16 dönem eder ve sadece 1 dönem ciddi anlamda idareci ve diğer öğretmenlerle sorun yaşadım. 2011de tayin olup geldiğim okulda eşek semer hikayesindeki bir Bilişim öğretmeni arkadaş yüzünden benden farklı beklentisi olan insanlarla karşılaştım.

O eşek arkadaşımız sağolsun her haltı marifet gibi yapıyormuş bunların dediği. Ben geldim 1 oldu 2 oldu gelip gidip saçma sapan isteklerde bulunmalar derken en sonunda toplantının birinde açtım ağzımı yumdum gözümü. Sonuçne oldu derseniz başlarda slm vermeyi bile kesen insanlar oldu. Baktılar hala sallamıyorum zamanla alıştılar. Şimdi sadece 30 saat dersime girip çıkıyorum. Arada sevdiğim kişilerin işlerini gönüllü yapıyorum geri kalanda ne yaparsa yapsın. Herkesin işini yapmaya kalkarsan, kırmayayım falan dersen tepene binerler. Bende o yüzden eşek olana semeri vursunlar diyorum hep.
Hocam inanır mısınız ben de sizinle aynı sıkıntıyı yaşıyorum. Benden önceki bilişimci askere gitmiş gitmeden evvel de görevi olmadığı halde her işe koşturmuş onun yerine beni görevlendirdiler şimdi bakıyorum okul müdürü müdür yardımcıları hepsi benden de görevim olmayan işleri yapmamı bekliyorlar switch'leri elektriğe bağlamadan öylece bırakmışlarsa artık bunu da ben mi yapacağım ben elektrik teknisyeni değilim ki! Bir de bu iş yüzünden elektriğe tutuldum! Müdür bana daha geçen gün "hocam müfettişler gelirse bilişim sınıfını kullanıma açamadığımız için bize sorun çıkarırlar" diyor, günlerdir de afra tafra yapıyorlar bana karşı bilmiyorum belki de bana öyle geliyordur! Monitörlerin flat olması ve yanmış olmasına karşılık ben ne yapabilirim Allah aşkına, oldu olacak müfettişlerden eleştiri almamak için cebimden para verip 4 tane yeni bilgisayar alayım okula, bu kadar da anlayışsız olunmaz!
Doğrudur hocam inanırım. Dediğim gibi hiçbir şeye hayır diyemeyen sırf birilerinden çekindiği için ya da birilerine yaranmak için her denileni yapan meslektaşlarımız mevcut. Yahu özel günlerde anfiyi bile taşıyan, djlik yapan, herkesin fotoğrafını çeken, kasayı sırtlayıp taşıyan, sınıfını kendi süpüren, öğle arasında bile sınıfta kalan, idarenin tüm yazı işlerini yapan meslektaşlarımızda var. Sorsan zevkle yapıyoruz fedakarız biz derler ama içten içe yine bana verdiler görevi derler :-1: Mutsuzluk birazda kişinin kendisi ve yapısıyla alakalıdır diye düşünüyorum. Başlarda idealizm, meslek aşkı gibi kavramlarla yaptığım işlere zamanla hayır dedikçe daha mutlu olduğumu farkettim çünkü sen yapınca görevinmiş gibi algı oluşuyor.
 
burda denilen şeylerin çoğunu çoğumuz az çok yapmışızdır, bende yaptım. yavaş yavaş hayır diyerek diyemiyorsak unutkanlığa vurarak bu işlerden kurtuluyorsun.
genel olarak iyi idarecilerle çalıştım. hatta ilk çalıştığım meslek lisesinde ve görevlendirme gittiğim ilköğretimde (o zamanlar notlar bilsa programına giriliyordu) notlarımı girmek için idareye gittim, "hocam ben gireyim isterseniz dedim (stajyerlik) yok hocam olur mu öyle şey siz söyleyin biz girelim dediler"...
bunun yanında "hocam eski okulda bilgisayarcı arkadaş notlarımızı giriyordu, burda da siz girer misiniz" diyen de oldu. "benim notum yok not girmesini bilmiyorum hocam dedim"
 
s.a...
bazen telefonun wifsini açıyorum.. üzerinde soru işareti ve internet şuanda kararsız, gibi bir metin buluyorum.
Niye; çünkü ben akıl sahibiyim ama benim telefon benden Müslüman, biliyorki komşunun internetine kaçak gireceğim, ama yine de telefon son bir defa uyarmak istiyor beni...
Sizlerde alan değiştirenle kızıyorsunuz alan değiştirmek istiyorsunuz. Ben 35 yaşından sonra doktor olsam, mesleğimde kendimi ne kadar geliştirebilirim.
Sizler çekirdekten yetiştiniz bunu bilin.
Üniversitede şöyle hocalar var dı böyle hocalar vardı, bize şunu öğrettti şunu öğretmedi... laf uzar gider hangi üniversite de fatih kurulumunu anlattılar size.
Sizler içinizden gelen güçle kendinizi yenilediniz, geliştirdiniz, hala da buna devam ediyorsunuz.
Belki farklı bir branş olsa, kaynak kitabını değiştirir işine bakar.. onlardaki yenilik ancak kaynak kitap değiştirmedir.
Bilişimde kaynak kitap mı; Ahmet Hoca, Ayşe hoca, elif hoca vs sizlersiniz arkadaşlar..
Hani büyülü bir söz vardır; "Okumasını bilirsen her insan bir kitap gibidir"
Peki sizi okumaya çalışsalar kaç kitap gibisiniz hiç düşündünüz mü?
bir matematikçinin savaşı kümeler, kesirler, hacim, alan ile sınırlı iken bir bilişimci işletimsistemi, ofis, bakım onarım, web tasarım, program geliştirme (daha alt dallarına girmiyorum bile)... Formülü verip geç diyemezsin.
Kendinizi küçük görmeyin, Elbette ki takdir duygusu hepimizde var; Allah yaratmış ve demiş ki sizlere elçiler gönderdim (Peygamber de habercidir, şeytan da... Şeytan sadece tebliğni yapar, peygamber de... uyup uymamak sana kalmış), elçiler gönderdim beni bilin. Bizler de aynı Allah'ın verdiği ruhla, beni bilin, beni takdir edin, ruhumu okşayın.
Öz eleştiri yapalım, biz kaç kişinin ruhunu okşuyoruz... Evde hanıma, erkeğe kaç defa teşekkür ediyoruz. Kaç tane insanı yüreklendirebiliyoruz. Yoldaki çöpçünün halını hatırını sorup "Amca ne güzel ya, pırıl pırıl etmişin, senin Muhammedini seveyim" diye kaç kişiye diyoruz...
Eski ihtiyarları düşünün, bizim burda hala var; ecdadına rahmet, Allah kaza bela vermesin, Rast getirsin, kolay getirsin, Allah'a emanet olun diyen... Otobüsten inerken, güle güle yavrum Allah'a emanet ol....
Vel hasıl kelam; hangi kapıyı çalarsanız çalın... Değerinizi bilin, tavuklar arasında bize civciv numarası çekmeyin... belki kartal yavrususun... Başkalarının gözünde takdir teşekkür ne olduğun önemli değil, kendi gözünde nesin... Öpüyor, kucaklıyor, Allah'a emanet olun diyorum... Çocuklarımız için yine ki varsınız,,, hemen meyve yemeyi beklemeyin, hele ağaç bir olgunlaşsın..
 
+1
bu yıl atandım. BTR yim tecrübem olmadığı için okuldaki bir çok sorunu halledemiyorum. bu moral bozukluğuyla kadromun olduğu ortaokuldaki dersime odaklanamıyorum zaten lab da olmadığı için sıkıntılı geçiyor dersler. Aşırı mutsuz dolanıyorum ortalıkta... :cry:
 
Hepinizin yorumlarını okuyorum arkadaşlar. benimle aynı fikirde olan pek çok öğretmen arkadaşım olduğunu görüyorum. Özellikle bayan arkadaşlarım daha da mutsuz bu alanda öğretmen olmaktan. Bazılarımızsa kendini teselli ediyor gibi geldi bana.
 
shirinshirinam' Alıntı:
+1
bu yıl atandım. BTR yim tecrübem olmadığı için okuldaki bir çok sorunu halledemiyorum. bu moral bozukluğuyla kadromun olduğu ortaokuldaki dersime odaklanamıyorum zaten lab da olmadığı için sıkıntılı geçiyor dersler. Aşırı mutsuz dolanıyorum ortalıkta... :cry:

Seni çok iyi anlıyorum hocam, ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden. Bi çoğumuz böyle tecrübesiz başlıyoruz. Şimdi tecrübeliyiz de ne oluyo , sorunlar hiç bitmiyo.Her gittiğin okulda yeni sorunlar. Daha okula gider gitmez başlıyo istekler. Sanki okula öğretmen değil de teknik servis tayin olmuş. Onlar senden herşeyi ister, ama sen kimseye en ufak bi şeyi yaptırtamazsın.
 
Bilişim Öğretmeniyim dediğin zaman hele de bir de tefliysen okulda yandın. Hele hele bir de ilçede ki tek meslek lisesiysen Milli Eğitimden gelen kasalar, makineler, başka okullardan gelen arızalı bilgisayarlar, kendi okulunun derdi hiç bitmeyen sorunlar, öğretmenler, köy okullarından gelen tarihi eserler yandı gülüm keten helva :)

Derse girip ders mi anlatacaksın, yoksa teknik servis gibi ilçenin ve okulun sorunlarını mu çözeceksin.
Meslek lisesi mezunuyum, ünivde de bilgi işlemde çalıştım yazılım konusu idare eder fakat donanımda kendimi usta gibi görürdüm görmez olaydım :D Nelerle karşılaştım..!
Bilgi alacak soracak kimse yok. oturuyorsun saatlerce internette araştırıyorsun, derken yeni yeni bir çok şey öğreniyorsun.

İster böteci ol İster Tefli ister hayatında bilgisayarın kasasını açmamış ol, 1,5 yıllık öğretmenlik hayatımda şunu öğrendim, mesleğini seviyorsan, ne kadar tecrübesiz olursan ol, çözemeyeceğin hiç bir sorun, üstesinden gelemeyeceğin hiç bir problem yok!
Çalışırsan, Çabalarsan imkanları fırsatları yaratırsan başarılı bir teknik servis elemanı ve başarılı bir öğretmen olunabilir.. :)
 
Gelen sorunlara, zamanımın elverdiği ölçüde yardımcı oldum. Zamanımın kalmadığı noktada ise erteledim. Bu kadar basit. Mecbur olmadığınız bir işte zaman da ayıramıyorsanız, bunu dile getirdiğinizde sizi kimse ayıplamaz. Sadece usûl bilin. @mse 'nin de dediği gibi bilişim öğretmeni öğretmenlerin içinde en değerli olanıdır.
 
Geri
Üst