Malum şu günlerde en çok duyduğumuz sözlerden.
ZAMANLAMASI MANİDAR
Düzenbaz Filmi
http://www.zaman.com.tr/sinema_zamanlam ... 93835.html
Şimdi, 36 yıl öncesine gidelim. 1978 yılının Amerika Birleşik Devletleri’nde New Jersey kentindeyiz. 10 yıldır büyük bir özveri ve başarıyla yöneticilik yapan Belediye Başkanı Carmine Polito, şehri kalkındırmak için bir kentsel dönüşüm hamlesi başlatır. Beş çocuk babası belediye başkanı, gücünü halkın sevgisinden ve sağlam iradesinden almaktadır. Başkan, 1929’daki Büyük Buhran öncesi gözde eğlence mekânı olan Atlantic City’yi yeniden şaşalı günlerine kavuşturmak gibi bir çılgın proje ortaya atar. Söz konusu semti (Atlantic City) oteller, kumarhaneler ve eğlence mekânlarıyla yeniden inşa edip halkına istihdam alanı açmak ve şehri kalkındırmak için kolları sıvar. Bunun için gerekli sermayeyi ise yakın dostu Irving Rosenfeld aracılığıyla kısa süre önce tanıştığı Abdullah adlı bir Arap şeyhinden sağlayacaktır. Şeyh Abdullah, yatırım yapacak yer arayan hayırsever bir işadamıdır. Başkan Polito, şeyhe yatırım imkânı sağladığı için ondan ‘hakkı olan’ komisyonunu alır. Kumarhane işinden dolayı mafya yapılanması da bu kentsel dönüşümün ‘doğal’ yatırımcısı konumundadır. Ve onların şartı Şeyh Abdullah’ın ABD vatandaşı olmasıdır. Bu noktada Başkan Polito, Amerikan Senatosu’ndaki kongre üyesi dostlarıyla görüşerek Şeyh Abdullah’ın vatandaşlık işlemlerini halletmelerini ister. Tabii ki onlar da şehrin yararına olacak bu ‘hayırlı’ işten paylarına düşen komisyonu alacaktır.
ZAMANLAMASI MANİDAR
Düzenbaz Filmi
http://www.zaman.com.tr/sinema_zamanlam ... 93835.html
Şimdi, 36 yıl öncesine gidelim. 1978 yılının Amerika Birleşik Devletleri’nde New Jersey kentindeyiz. 10 yıldır büyük bir özveri ve başarıyla yöneticilik yapan Belediye Başkanı Carmine Polito, şehri kalkındırmak için bir kentsel dönüşüm hamlesi başlatır. Beş çocuk babası belediye başkanı, gücünü halkın sevgisinden ve sağlam iradesinden almaktadır. Başkan, 1929’daki Büyük Buhran öncesi gözde eğlence mekânı olan Atlantic City’yi yeniden şaşalı günlerine kavuşturmak gibi bir çılgın proje ortaya atar. Söz konusu semti (Atlantic City) oteller, kumarhaneler ve eğlence mekânlarıyla yeniden inşa edip halkına istihdam alanı açmak ve şehri kalkındırmak için kolları sıvar. Bunun için gerekli sermayeyi ise yakın dostu Irving Rosenfeld aracılığıyla kısa süre önce tanıştığı Abdullah adlı bir Arap şeyhinden sağlayacaktır. Şeyh Abdullah, yatırım yapacak yer arayan hayırsever bir işadamıdır. Başkan Polito, şeyhe yatırım imkânı sağladığı için ondan ‘hakkı olan’ komisyonunu alır. Kumarhane işinden dolayı mafya yapılanması da bu kentsel dönüşümün ‘doğal’ yatırımcısı konumundadır. Ve onların şartı Şeyh Abdullah’ın ABD vatandaşı olmasıdır. Bu noktada Başkan Polito, Amerikan Senatosu’ndaki kongre üyesi dostlarıyla görüşerek Şeyh Abdullah’ın vatandaşlık işlemlerini halletmelerini ister. Tabii ki onlar da şehrin yararına olacak bu ‘hayırlı’ işten paylarına düşen komisyonu alacaktır.