ben kısaca,
şunu demek istiyorum arkadaşlar,
geçmiş ile gelecek ile ilgili,
hiç bi rakam, oran, istatistik vermeden:
-biraz geniş açıdan düşünerek,
katılanlar belki de katılmayanlar da olacaktır.-
devlet bi örgüttür,
düzenli, planlı, sistematik bi teşkilattır.
ve bu organizasyonu, mekanizmayı,
memurlar ve diğer kamu görevlileri işletir, çalıştırır.
atananlardan ve seçilenlerden oluşur görevliler.
devleti gözden düşürmenin yolu,
devlet memurunu gözden düşürmek;
devleti zor durumda bırakmanın yolu,
devlet memurunu zor durumda bırakmaktır.
devlete olan güveni, sadakati sarsmanın yoludur bunlar.
bu yollarla vatandaşın devlete olan güveni ve bağlılığı sarsılır.
nihayetinde devletin bekası tehlikeye girer.
örnek aldığımız hiç bi ülkede devlet memuru,
bu denli hor görülmez, aşağılanmaz.
vatandaşını devlete düşman etmenin,
vatandaşın gözünde devleti küçük düşürmenin belki en etkili yolu,
hastanede,
en önemli şeyini sağlığını,
-belki eşinin, çocuğunun, annesinin sağlığını-
emanet ettiği devletin, vatandaşının sorununa hızlı, nitelikli, çağa uygun, insancıl çözümler
bulamayışıdır, devletin sağlık sisteminin.
mahkemede de aynı şekilde,
hızlı, adil, güvenilir bi yargılama sisteminin olmayışı kadar,
vatandaşın gözünde devlete olan güveni sarsacak bi başka yol yoktur,
vatandaşın kendi hakkını kendisinin aramaya itilmesi kadar,
bi büyük boşluk daha nasıl açılabilir bu,
devlet denilen organizasyonda.
ve adalet,
sağlık, eğitim, güvenlik,
devletin vatandaşına sağlamakla yükümlü olduğu temel görevleridir.
zaten devleti devlet yapan da bunlardır.
eğer bunlar devletin asli organların tarafından sağlanmazsa,
vatandaş değişik yollara başvurur.
kanunsuz, ahlaksız yollara....
bence bunlar önemli!
anlaşıldığımı umuyorum.
adelet, mülkün temelidir.
sözünü hatırlatmak isterim.
adalet olmayan yerde, mülkün (ülke, devlet) bekası tehlikeye girer.