ogretmenler yan gelip yatiyor mu?

Kodla Büyü
İyi de diğer mesleklerdekiler iş yapmaktan kendilerini mi paralıyor sanki!
Eve iş götüren bir polis, hemşire, doktor, defterdarlık memuru, nüfus memuru gördünüz mü?
:verymad: :verymad: :verymad:
 
öğretmeni gülmeyen ülke gülmez,
öğretmeni mutlu olmayan millet mutlu olamaz.

bana gelişmiş, modern, çağdaş bi ülke gösterin;
size zengin, müreffeh, mutlu, huzurlu, nitelikli insanların yaşadığı bi ülke ve,
gelişmiş, modern, çağdaş eğitim sistemi göstereyim.

tersi de aynen doğrudur.
 
Yatanlar kendileri gibi yatıyor sanıyor herhalde öğretmenleri de...
 
teksen' Alıntı:
öğretmeni gülmeyen ülke gülmez,
öğretmeni mutlu olmayan millet mutlu olamaz.

bana gelişmiş, modern, çağdaş bi ülke gösterin;
size zengin, müreffeh, mutlu, huzurlu, nitelikli insanların yaşadığı bi ülke ve,
gelişmiş, modern, çağdaş eğitim sistemi göstereyim.

tersi de aynen doğrudur.
:+1: :+1:
 
İyi de diğer memurlarla niye bu kadar uğraşılmıyor da iş öğretmene gelince dillendiriliyor anlamadım gitti. :verymad:
 
Evet yatıyorum... Vicdanım rahat, en değerli mesleği yapıyor olmaktan dolayı huzur içinde yatıyorum... Ötesini bilmem...
 
s_kajmeran' Alıntı:
Evet yatıyorum... Vicdanım rahat, en değerli mesleği yapıyor olmaktan dolayı huzur içinde yatıyorum... Ötesini bilmem...
:alkis:
 
Kim öğretmene yatıyor diyorsa Allah belasını versin. Günün yorgunluğundan hala ayak tabanlarım ağrıyor. :verymad:
 
teksen' Alıntı:
ben kısaca,
şunu demek istiyorum arkadaşlar,
geçmiş ile gelecek ile ilgili,
hiç bi rakam, oran, istatistik vermeden:
-biraz geniş açıdan düşünerek,
katılanlar belki de katılmayanlar da olacaktır.-

devlet bi örgüttür,
düzenli, planlı, sistematik bi teşkilattır.


ve bu organizasyonu, mekanizmayı,
memurlar ve diğer kamu görevlileri işletir, çalıştırır.
atananlardan ve seçilenlerden oluşur görevliler.


devleti gözden düşürmenin yolu,
devlet memurunu gözden düşürmek;
devleti zor durumda bırakmanın yolu,
devlet memurunu zor durumda bırakmaktır.


devlete olan güveni, sadakati sarsmanın yoludur bunlar.

bu yollarla vatandaşın devlete olan güveni ve bağlılığı sarsılır.
nihayetinde devletin bekası tehlikeye girer.


örnek aldığımız hiç bi ülkede devlet memuru,
bu denli hor görülmez, aşağılanmaz.

vatandaşını devlete düşman etmenin,
vatandaşın gözünde devleti küçük düşürmenin belki en etkili yolu,
hastanede,
en önemli şeyini sağlığını,
-belki eşinin, çocuğunun, annesinin sağlığını-
emanet ettiği devletin, vatandaşının sorununa hızlı, nitelikli, çağa uygun, insancıl çözümler
bulamayışıdır, devletin sağlık sisteminin.

mahkemede de aynı şekilde,
hızlı, adil, güvenilir bi yargılama sisteminin olmayışı kadar,
vatandaşın gözünde devlete olan güveni sarsacak bi başka yol yoktur,
vatandaşın kendi hakkını kendisinin aramaya itilmesi kadar,
bi büyük boşluk daha nasıl açılabilir bu,
devlet denilen organizasyonda.

ve adalet,
sağlık, eğitim, güvenlik,
devletin vatandaşına sağlamakla yükümlü olduğu temel görevleridir.
zaten devleti devlet yapan da bunlardır.
eğer bunlar devletin asli organların tarafından sağlanmazsa,
vatandaş değişik yollara başvurur.
kanunsuz, ahlaksız yollara....

bence bunlar önemli!
anlaşıldığımı umuyorum.

adelet, mülkün temelidir.
sözünü hatırlatmak isterim.

adalet olmayan yerde, mülkün (ülke, devlet) bekası tehlikeye girer.
 
yan gelip yatan mı dediniz!
alın size,
devletin,
milletin,
parasını söğüşleyip..
yan gelip yatanlardan biri....

Ardından da hakkında, naylon fatura ile hayali ihracat yaptığı iddiaları atıldı.
Aslıtürk, Şişli Belediyesi’nde yolsuzluk yaptığı iddialarıyla gündeme gelen eşi Gülay Aslıtürk ile 1998’de özel uçağıyla yurt dışına kaçtı.
Gülay Çokay bir daha Türkiye’ye dönmedi.
Aslıtürk ise döndü ve 6 Eylül 1998’de ‘yasa dışı yollardan yurt dışına para kaçıracağı’ iddiasıyla gözaltına alındı.
Sevk edildiği Beykoz Savcılığı’nca bırakılan Aslıtürk de Türkiye’de görülmedi.

Orhan Aslıtürk, 2008 yılında İspanya’nın Malaga şehrinde yakalanınca Adalet Bakanlığı,
Türkiye’ye iadesi için gerekli işlemleri başlattı.

Ancak suçlamalar zaman aşımına uğradığı için iade edilmedi.
Aslıtürk de İngiltere’ye döndü.
http://haber.gazetevatan.com/orhan-asli ... H2K2m8xqnY

Aslıtürk'e, başta İstanbul'daki çeşitli adliyelerde olmak üzere değişik illerde '
'Vergi Usul Kanunu'na muhalefet etmek'',
''sahtecilik'',
''Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun'a muhalefet etmek'',
''emniyeti suiistimal''

gibi suçlardan açılan davalar açıldı.

Yurt dışına 1998'de çıkan Orhan Aslıtürk, 24 Ekim 2001'de ABD'ye giriş yapmak isterken Miami Havaalanı'nda hakkındaki ''difüzyon araması'' denilen kırmızı bültenden önceki arama safhası kapsamında gözaltına alındı.
Türk adli makamları Orhan Aslıtürk'ün iadesi için gerekli dosyaları hazırladıkları sırada Aslıtürk'ün ABD'den ayrıldığı belirlendi.
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=225556
 
MECLİS'TE 'İZİ' YOK
Türkeş, bir yıllık 24. dönem Meclis çalışmaları içinde ‘sessizliği’ ile dikkat çekti. Genel kurul çalışmalarına katılan, yoklamalara giren, oyunu kullanan;
ancak sessiz kalmayı tercih eden Türkeş, elinden bilgisayarını düşürmeyen, milletvekillerinin bulunduğu kuliste ise daha çok kendi başına oturan bir portre çizdi. Meclis tutanaklarında olduğu gibi yasama çalışmalarında da bir iz bırakmadı. Yasa teklifi, soru önergesi vermedi. Kendisi bunlarla ilgili bir hazırlık yapmadığı gibi başka vekillerin tekliflerine de imza koymadı. İlk imza sahibi olduğu herhangi bir çalışma bulunmazken, sadece üstün zekâlı çocuklarla ilgili araştırma önergesine imza koyarak destek vermiş oldu. Zaman zaman da genel kurulda acil gelişen AK Parti’nin değişiklik önergelerinde imzasına başvuruldu. Tutanaklarda adı birkaç satırda; o da daha çok ‘yoklamalar’ ile ilgili bölümde geçti.
http://www.haberturk.com/yasam/haber/76 ... kili-cikti
Milletvekili Yeminini etmek dışında,
meclis kürsüsüne çıkmışlığı yoktur.
 
habbe' Alıntı:
İyi de diğer memurlarla niye bu kadar uğraşılmıyor da iş öğretmene gelince dillendiriliyor anlamadım gitti. :verymad:
Öğretmenlerle çok uğraşanların psikolojik durumları iyi incelenmeli. Geçmişte okulda yaşadıkları bazı kötü olaylar bilinçaltlarına işlemiş. Başlarından neler geçtiğini anlatmayıp sürekli bugünkü öğretmenleri kötülemekle meşguller.
 
Geri
Üst