Devleti sömüren öğretmenler...

Kodla Büyü

btformatör

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
864
Tam on yıl Batman’da çalıştım.

Hiç pişman değilim.

Öldürülmüş arkadaşlarımı gördüm.

Korkudan çıldırmış öğretmen eşlerini gördüm.

Yarasalarla, akreplerle odamı paylaştım.

Açlığımı bastırmaya çalıştım, yenebilecek her şeyle.

Lastik pabuçla tükettiğim yoların sonunda, ayakkabılarımı değiştirdiğimi kimseye fark ettirmedim.

Kapımın önündeki ayakkabılarımın içine bırakılan tehdit yazılarını, kendimden başka kimseye okutmadım.

Her sabah bütün çocukları kendi çocuklarımla bir gördüm, sınıfın içinde.

Sınıfı ısıtmak için çocuklarla birlikte, otomobil lastiği yuvarladım.

Kar suyu dolu ayakkabısıyla, sınıfın kapısına dayanan çocuğun gözlerindeki yalvarmayı bir ben gördüm.

Ben eskittim, bütün mendillerimi çocukların yüzünde.

Eski çoraplarımı yeniden yeni yaptım minik ayaklarda.

Dilencisi oldum okulumun, çocuklara giysi sağlamak için bütün ülkemin tanıdığı.

Kitaplar aldım, maaşımdan taksitlerini öderken zorlandığım.

Hiç gocunmadım.

Hiç gücenmedim.

*

Gecelerimi hep diğer gecelere ekledim.

Ömrümü eskittim.

On yılımı tükettim, Siirt’te, Batman’da.

Babasınıfı (Anasınıfı) öğretmenliği yaptım.

Tam beş yıl tek başıma, 135 öğrenciyi okuttum.

Hiç okuma yazma bilmeyen öğrenci bırakmadım.

Sabah dört, öğleden sonra dört saat ders yaptım.

Deftere altı saat yazdım.

Nasıl çalışıyorsun?

Bu çocuklara nasıl sahip çıkıyorsun?

Ne yiyip ne içiyorsun? Nerede yatıyorsun?

Hiç kimse sormadı.

Ödül almadım.

Takdir edilmedim.

Bir gün geç gittim diye, ceza bile aldım Batman’da.

Hiç gocunmadım.

Hiç gücenmedim.

*

Sevgi saygı gördüm.

Yaşadığım yerdeki insanlardan, her gün ödül aldım.

Omzumu öpen Berivan Nine’den sevgi ödülü.

“Öretmenim sen hoş geldin” diyen öğrencilerimden gülücük ödülü.

Daha ne ödüller…

Deli Halil, ödülümü gazete kâğıdına sarıp getirdi hep. Tandır ekmeğinin buğusunda buldum, mutluluğun kokusunu.

İlkokuldan ilk defa kızlara diploma verdiğimde, ”Güneydoğu Rektörü” gibi gördüm kendimi vicdanımda.

Kendi ödülümü, hep kendim verdim.

Kimseye hissettirmedim.

Hiç gocunmadım.

Hiç gücenmedim.

*

Yirmi yıl köylerde çalıştım.

Adım “Köy Öğretmeni” olarak tescillendi.

Dünyaya hep, “Sevgi Penceresinden” baktım.

Cehennemde uyumak içinde hep yorganımı hazır ettim.

Bu dünyada üstüme hep buz yağdı da!

Gelir diye fermanım, ”Hep boynumda urgan ile yattım.”

Serdengeçti felsefesiyle bu günlere geldim.

Hiç gocunmadım.

Hiç gücenmedim

*

Çalıştığım günlerin hesabını hiç yapmadım.

1 saat, 2 saat, 10 saat, 15 saat.

Geceleri de çalıştım çok kez.

Bir hesabım olmadı hiç.

Başbakan benim adıma hesaplamış.

Meğerse ben, “haftada 15 saat çalışıyormuşum”

Durdum.

Düşündüm.

Aynaya baktım.

Kalbimi yokladım.

Çok rahatım ben ya!

Bu hesabın yapılışına, söylenişine;

Öğretmenliğin değersizleştirilmesine;

Çok gücendim çok!

Çok alındım çok!

Başbakanın öğretmeni de gücenmiş midir acaba?

*

Öğretmenler!

Kendinize gelin. Çok para alıyorsunuz. Yan gelip yatıyorsunuz. Maaşınızın yarısını lütfen iade ediniz.

Ya da haftada 168+2 saat çalışınız.

Kazancınızı helal ettiriniz.

Bizler; “Devleti sömüren öğretmenlermişiz” meğerse.

Gücendirmeyin başbakanımızı.

Ama ben;

Darıldım.

Barışacak diye beklemeyin.

http://blog.milliyet.com.tr/devleti-som ... gNo=364515
 
Çok güzel bir yazı. Sen mi yazdın bunu? Her kim yazdıysa eline ve yüreğine sağlık.

:alkis: :alkis: :alkis:
 
Bu süreçte gördüğüm en güzel yazı. Utanmalı başbakan. Utanmalı.
 
okurken duygulandım söyleyecek bir şeyler bulmaya çalıştım ama biz öğretmenlerin onuru ile oynayanlara söyleyecek söz bulamıyorum .Cenab-ı Haktan bunlardan bu dünyada da hesap sormasını istiyorum.Ayrıca bu onur kırıcı laflara inanan halkada hakkımı helal etmiyorum.
 
250 den fazla öğretmen şehit oldu. aceba öğretmen dışında kaç memuru şehit verdik. ama başbakan o kadar kurnaz ki öğretmeni yalnız bırakmak için öğretmenlerle diğer memurları karşı karşıya getirmeye çalışıyor. bazende öğretmeni vatandaşla karşı karşıya getirmeye çalışıyor.

şunu herkes bilsin hükümet eskiden çaktırmadan öğretmen baskı yapıyordu şimdi bu iş aleni oldu. eğer bu savaşsa ben savaşacağım.
 
Bana göre bu konuda tek çözüm öğretmenlerin de 8-5 çalışmasıdır, ders dışında 5'e kadar boş boş oturmaktır. Bazı arkadaşlar diyecek ki ben yarım gün çalışacağım diye öğretmen oldum ama bunu kime anlatacağız, marco paşaya mı? Maalesef sadece ülkenin başbakanı değil, halktan da eğitimle alakası olmayan milyonlarca kişi, hatta bizim içimizdeki bazı kişiler aynı şeyi düşünmektedir; öğretmenler yarım gün çalışan, çok tatil yapan, çalıştığına göre çok para alan insanlar. Düz bir memur çalışma saatlerine tabii olduğumuzda insanların bakış açıları mecburen değişecek ve öğretmenlere daha yüksek maaş verme yolu açılacaktır. Şunu da ekleyeyim, böyle olması gerektiğini düşünsem de bu durumdan özellikle ben gibi ticaretle uğraşanlar rahatsız olacaktır.
 
gerçekten çok güzel yazılmış bir yazı... :alkis: :alkis: :alkis:
başka bir şey demeye gerek yok...ancak biz bizi anlarız...saygılar...
 
tebrik ediyorum hocam müthiş bir yazı ve hepsi gerçek yürekten inanıyorum.


kaç öğretmen teröre kurban gitti kaç öğretmen suçsuz yere sürgün edildi kaç öğretmen veliden şiddet gördü .kaç öğretmen birilerinden yata yata para kazanıyorsunuz hakaretini işitti bunları biliyor mu acaba kendileri bu günlere damdan düşerek mi gelmişler kendisine okuma yazmayı kim öğretmiş acaba kim eğitim vermiş yata yata devleti sömüren öğretmeni mi yoksa onlar süper zeka okumayı yazmayı kendilermi öğrenmiş okula gitmeden

inanöıyorum bu ülkede bir şeylerin düzeleceğine inanmıyorum bir gün saygı göreceğime mezun ettiğim öğrencilerim sokakta beni görmezlikten gelecek

bende kırgınım
çok kırgınım arkadaşlar
 
Mesai ve ders saatine aldırmadan gecesini gündüzünü eğitime öğretime adayan, zor coğrafi şartlarda bile öğrencileri için her türlü fedakarlığa katlanan, şiirde bahsedilen idealist öğretmenlere kimsenin dil uzatacağını sanmıyorum...

Amaaaaa 1 ders saatinin hesabını kuruş kuruş yapan, bayramda seyranda okula gidiyor muyuz, ders ücreti yatıyor mu diye soran, dersim bitti çeker evime giderim kimseyi ilgilendirmez diyen, sağlıklı olduğu halde sahte hasta raporu alarak evde yatarak para kazanan, kulağı zilde gözü saatte olan, ders süresi boyunca öğrencilerine bir şey öğretemeyen öğretmenlere diyorumki size haftada 15 saat ders saati için fazla bile maaş veriyorlar. Başbakanıda, Bakanıda, Milletvekilinide yetiştiren öğretmenlerde sizler değilmiydiniz öyleyse neden kızıyorsunuz... Buyrun eseriniz...
 
O da yaklaşık olarak böyle girmişti: Bu camia benim en çok saygı duyduğum kesimdir amaa..

Amadan öncesi yalan, her şey amadan sonra başlar.
 
Öğretmeni düşman gören başka bir iktidar daha görmez bu ülke... Sende tarihin tozlu sayfalarına gideceksin ve bu duruma en çok sevinenler öğretmenler olacak YÜCE ALLAH'ın izniyle...
 
Geri
Üst