Merhaba Değerli Öğretmenim,
Derneğimiz olarak Bilişim Teknolojileri Eğitimlerine ve eğitimcilerinin sıkıntılarına yönelik her türlü girişime destek olmaya çalışmaktayız. Bu kadar az işgücüyle kişisel özverilerle çalışmalarımızı gerçekleştirmeye MEB yetkililerinden, akademisyenlere, basından, meclise, sivil toplum kuruluşlarından, öğretmenlerden ve öğrencilere herkese kısıtlı imkânlarla ulaşmaya gayret göstermekteyiz. Günde bir memur mesaisi kadar zamanımızı bu işlere ayırdığımızı belirterek anlayışına sığınıyoruz.
Bu girişimlerimizde kişisel fikirlerimizi ve isteklerimizi değil, bilimsel araştırma bulgularına ve toplumdaki gereksinimlerin karşılanmasına yönelik çalışmaları sunmaktayız. Bir öğretmen “dersleri geri verin” derken biz yabancı ülkelerdeki uygulamaları incelemekte, bu alanda deneyimli akademisyenlerin çalışma ve fikirlerini derlemekte, ülkemizdeki ihtiyacı durumu rapor haline getirmekte, resmi olarak başvuruda bulunmakta ve ilgililere bir araya gelerek sözlü olarak da bunları aktarmaktayız. Bir örnek daha vermek gerekirse bir öğretmen “egzersiz yaptırabiliyor muyuz” diye forumda bilgi ararken bizler, neden gerekli olduğunu nasıl fayda saplayacağını raporlaştırıyor, yönetmeliğin güncellenmesi için resmi başvuru yapıyor, örnek plan hazırlıyor, bu planı yetkililere bizzat sunuyoruz. Sınıfların bölünebilmesi gibi ders kalitesi için önemli olan girişimlerden bir öğretmenimizin açtığı davaya kadar çok farklı alanda olması gerektiği şekilde girişimlerde bulunmaktayız.
Öğretmenimiz de yardım için bizlere başvurduğunda sanal ortamdan gerçek yaşama inmeye çalışan, az çok demeden olumlu katkı sağlayacağına inandığımız her girişime olduğu gibi elimizden geldiğince desek olmaya çalıştık. En deneyimli öğretmenlerimizin 8-10 yıllık bir meslek yaşamına sahip olduğu düşünüldüğünde doğru girişimlerin, etkili çalışmaların deneyimli yaklaşımların bu süreçte önemi büyüktür.
Derslerin geri getirilmesi, zorunlu olması, norm kadro verilmesi gibi ciddi isteklerin değerlendirilmesi birden çok birimin sorumluluğuna girerek, uzun bir süreç gerektirmektedir. Bu sebeple bir yetkilinin telefon açarak ben “derslerin geri getirilmesini uygun buldum” demesi mümkün değildir. Bir öğretim programın güncellenmesi ya da yeni bir ders konulması için yapılması gerekenleri örnek vermek gerekirse öncelikle bir genel müdürlüğün (Temel Eğitim, Ortaöğretim vb) toplumdaki gereksinme yönelik istekleri ve araştırma bulgularını inceleyerek TTKB’den istekte bulunması, TTKB’nin uygun bulup akademisyenlerden, uzmanlardan ve öğretmenlerden bir komisyon oluşturarak programın hazırlatmasını, programın görüş ve önerilere sunulması, kurul üyeleri tarafından uygun bulunarak onaylanması, haftalık ders çizelgelerinin düzenlenmesi, İnsan Kaynakları GM tarfından o derse ve normuna ilişkin düzenleme yapılması vb. basamaklar takip edilmektedir. Tabii ki bu süreçlerin ilk basamağını kişi ve kurumları bilgilendirerek bütünü gören yaklaşımlarla çözümler sunmak oluşturmaktadır.
Tüm okullara bt öğretmeni kadrosunun verilmesi gibi bir öneri getirilebilmesi için “öğretmenler bt kullanamıyor biz yardımcı olacağız”dan çok daha önemli dayanaklar sağlanması, önemli gereklerin vazgeçilemez ve ikna edici şekilde sunulması mühimdir. MEB’in öğretmen açığına kapatmaya yönelik ciddi girişimlerinin sonucunda her okula bir kadro istenmesinin, Maliye Bakanlığının verebileceği kadroların belki de tümünün BT öğretmenlerine aktarılamasının istenmesinin ve kabul edilmesinin bir-iki görüşmeyle çözülmesi pek mümkün değildir. Bu sebeple birçok girişimde bulunmakta, öğrenciler her şeyi biliyor algısını kırmaya ve kamuoyu oluşturmaya çalışmaktayız. Ama karşı taraf değil de BT eğitiminde aynı safta olan kişilerin görüş ve önerilerini paylaşmak, iletişimini de sağlamak ve bütünü görerek çözümler üretmeye çalışmak bizlere düşmektedir.
16 Mayıs tarihli görüşmelerimizde, İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünde Atama Grup Başkanlığı görevini yürüten Sayın Bekir Erdoğan, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünde Eğitim Bilişim Sistemleri Grup Başkanlığı (FATİH Projesi) görevini yürüten Sayın Oğuz Temizhan, ve İdari ve Mali İşler Grup Başkanlığı Görevini yürüten Sayın Abdurrahman Güzel Başkanlarımızla bir araya geldik.
Bu görüşmelerimizde BT öğretmenlerinin alan değişikliğinin geçmişte yapıldığı gibi kolay bir süreç olmadığı ve eskisinden daha bağlayıcı mevzuatlar bulunduğu dile getirilmiş, ülkelerdeki bulgular paylaşılmış, 93 yılındaki yönergelerle görevlendirme yapılmasının, zorunlu görevlendirmelerle sıkıntı yaşanmasının değerlendirilmesi yapılmıştır. Bazı yönergelerde bizlere yönelik düzenleme istekleri sunulmuş, derslerin önemi aktarılmıştır. Fatih Projesine yönelik BT öğretmenlerinin tepkilerinin öğretmenlerin uzmanlıklarına dayalı mantıksal olarak mı yoksa proje dışında kaldıklarına yönelik tepkisel olarak mı değerlendirdikleri sorulmuş, araştırma verileri paylaşılmıştır. Projenin ve ülkemizin bilişim dünyasındaki yerinin derslerle olan ilişkisi aktarılmaya çalışılmış, etkililiğinin arttırılması için neler yapılabileceğine değinilmiştir. Öğretmenlerin bt rehberliğinde ne şekilde kullanılabileceği, bunların artıları ve eksilerinin eğitim öğretime ne şekilde yansıyabileceği dile getirilmiştir. Bu görüşmeler bir süreç olarak değerlendirilmeli randevularımızın ve görüşmelerimizin devam ettiğini bildirebilir.
Öğretmenimizin girişiminin yüz bin postadan ya da bilgi edinme başvurusundan daha etkili olduğunu belirterek hepinizi Derneğimize destek vermeye, daha etkili çözümlerde bize destek olmaya davet etmekteyim.
Kişilerin size uygun gördükleri işlere göre değil, çağın en büyük gücüne sahip olduğunuz bilinciyle öneminize karar vermenizi, okuldaki önceliklerinizi eğitimci kişiliğinizle bağdaştırmanızı ve öğretmenliğinize olan inancınızı her şeye rağmen koruyabileceğinize yönelik beklentimi dile getirerek hepinizi selamlarım.
Burcu Yılmaz
BTE Derneği