Yakalandığında yüzde 99.88 iyilestiğiniz bi hastalığın yuzde elli güvenirliliği olan aşısını hangi mantıkla olacaksınız arkadaşlar.
Faz3 calışmaları henüz bitmiş ve ilk defa denenecek bu aşıyı olmayalım.
Uygurların katili çinde bile sadece 1 milyon aşılama yapılmış şu ana kadar.
Aşı firmaları ayrıca muafiyette aldı, yani imza atacaksınız aşıyla ilgili sonra sağlığınızdan olursanız bile sorumlu olmayacak kimse
Bu durumda ben deli miyim ki aşı olayım ??????
Okudum ve emeğinize sağlık.Hocam sizin gönderinizi alıntılıyorum bir başlangıç noktası olması için ama tek amacım kendi mantığımı açıklamak, tüm arkadaşlar için bir perspektif oluşturmak. Açıkçası siyasilere, bakanın aşı olmasına vs. güvenmiyorum. Dünya sağlık örgütüne veya Çin'in verilerine de güvenmiyorum. Ben Türk doktorlarına ve bilim insanlarına güveniyorum. Doktorlarımız ve bilim insanlarımız aşının güvenilir olduğunu, etkili ve etkin olduğunu söylüyor. Ancak inanıp inanmamak, güvenip güvenmemek size kalmış.
Şu da var ki bir doktor size asprin dahi yazsa, bunun double blind deneyini oturup kendiniz yapamazsınız. İlacın etkisine bir noktada inanmak zorunda kalıyoruz. Yani nihayetinde bilime, bilimsel metoda inanmak zorundayız, biyolojiye, farmakolojiye, biyokimyaya güvenmek durumundayız. Bilimsel metod bize şunu diyor, "dünyanın hatta evrenin neresine gidersen git, aynı koşullarda aynı deneyi tekrarlarsan aynı sonucu alırsın" diyor. Ki farklı ülkelerdeki farklı üniversiteler, farklı tıp fakülteleri aynı koşullarda aynı deneyi yapıyor, istatistiksel olarak yaklaşık sonuçlar alıyor. Tıp bilimi, fizik gibi, kimya gibi daha keskin bir bilim dalı olmadığı, insan ve virüs değişken olduğu, genetik farklılıklar vs. olabileceği için bir miktar sapma yaşanabiliyor. Ama genel sonuç hemen hemen aynı kalıyor.
Velhasılı kelam, bilimsel metoda, Türk doktorlarına ve bilim insanlarına güvenmek zorundayız. Twitter'dan takip ettiğim Semih Tareen adlı virolog, aşı ve virüs ile ilgili epeydir bilgi paylaşıyor. Bu aşı ile ilgili paylaştığı flood da şuydu: https://twitter.com/virusfantom/status/1349076677888864256?s=20
Brezilya'da neden etkinliğin %50 küsür çıktığını anlatmış. Aşı etkinliği ve etkililiğinin farklı şeyler olduğunu ben de şimdi Semih hocanın paylaşımından öğrendim: https://www.journalagent.com/turkhijyen/pdfs/THDBD_73_1_55_70.pdf
Şunu da ekleyeyim; Sinovac şirketinin aşısı inaktif metod kullanılarak üretildi. Onlarca yıldır kullanılan en güvenilir metod bu. En etkili metod olduğunu söyleyemem. Biontech'in aşısı dna/rna bazlı bir aşı olduğundan çok daha etkili deniliyor. Ama inaktif aşılar sizi korumasa bile bir zararı da yok. Kızamık aşısı, verem aşısı, kabakulak aşısı, çocuk felci aşısı vs. hepsi bu şekilde üretilmiş. Şu linkte farkları açıklanmış.
Kısacası aşı geliştirmeye çalışan insanlar bu disipline ömürlerini veriyorlar. Ben ne o deneyleri tekrarlayabilirim, ne gidip virolog olabilirim, ne de bu insanların detaylıca paylaştıkları verileri yorumlayabilirim. Ancak halk seviyesinde anlattıkları kadarından bir şeyler anlayabilirim. Ve anladığım kadarıyla henüz yeterli kişi aşı olmadığı için bir bilgi eksikliği olsa da aşının koruyuculuğu halen çok iyi. Bu yüzden şu an hangi aşıyı olsam deme lüksümüzün olmadığını düşünüyorum. Aşılar arasında bir tercih sözkonusu değil, asıl tercih covide yakalanmak ile aşı olmak arasında.
Konu ile ilgili yalansavar.org'un bir yazısını da şuraya bırakıyorum: https://yalansavar.org/2019/02/04/sik-rastlanan-asi-karsiti-iddialar-1-asilarin-luzum-ve-etkinligi/
@ersan3333 hocam şimdi cevabım size:
1. İstatistiğin kaynağı nedir hocam? Bu lanet virüsün uzun vadede çok ciddi yan etkileri olabileceği, öldürmese de %14-35 oranında diyaliz bağımlısı yaptığı, akciğer kapasite kaybına uğrattığı, düşük oksijen seviyesinden dolayı korona geçirenlerin iç organlarının hassar gördüğü vs. belirtiliyor. (Link atabilirim ama yazı uzadı.) Bu gibi sebeplerden dolayı ben covid'e yakalanmak istemiyorum. Öldürme olasılığı binde bir bile olsa, ben ölünce %100 oluyor benim için.
2. Çin'in Uygurlara yaptığı zulüm ile bunun bir ilgisi yok. Protesto edecekseniz Huawei ürünlerini almayın. Çünkü daha bugün şu haberi gördüm: Ekli dosyayı görüntüle 68954
Çin'e zaten gıcığım, şu saatten sonra Huawei almam da aldırmam da.
3. Devlet bizi kolumuzdan zorla tutup aşı yaptıramaz. Vücut bütünlüğüne aykırı. Zorla aşı yaptırdığında da saçma sapan insanlar başka hastalıkları aşıya bağlayıp dava açabilirler. Bu gibi sebeplerden dolayı sorumluluk kabul etmediklerine dair belge imzalatabilirler. Okula gittiyseniz okulda da imzaladınız aynı belgeyi.
4. "Ben deli miyim aşı olayım?" demişsiniz. Haddime değil ama hiçbir tartışmada itibarınızı ortaya koymayın derim. İnsanız, yanılabiliriz. Hatalı düşüncemizden vazgeçmenin maliyetini yükseltmiş oluyoruz. Ayrıca karşıdaki kimseye de bir tartışmada hakaret etmemek lazım. Çünkü aynı şekilde, karşımızdaki kişi yanılıyorsa/yanlış düşünüyorsa, düşüncesinden vazgeçme maliyetini yükseltmiş oluyoruz. Siz de fikrinizden vazgeçip aşı olursanız deli olmazsınız, aşı olma riskini alanlar da deli değil. Sadece koronaya yakalanmaktan korkuyoruz, bıktık, bunaldık.
5. Evet ağır işsizim. "Bu yazıyı insan okuyacak insan" diyenleri duyar gibiyim. Sürç-i lisan eylediysek affola.
Son bir ek daha: Benim yazdıklarıma da güvenmeyin. Gidin aile hekiminize danışın, hastaneden bir doktora danışın, ailenizde çevrenizde bir doktor varsa ona danışın.
Kaleminize sağlık tarafsız ve sağlam bir ifade gücünüz var takdir ettimHocam sizin gönderinizi alıntılıyorum bir başlangıç noktası olması için ama tek amacım kendi mantığımı açıklamak, tüm arkadaşlar için bir perspektif oluşturmak. Açıkçası siyasilere, bakanın aşı olmasına vs. güvenmiyorum. Dünya sağlık örgütüne veya Çin'in verilerine de güvenmiyorum. Ben Türk doktorlarına ve bilim insanlarına güveniyorum. Doktorlarımız ve bilim insanlarımız aşının güvenilir olduğunu, etkili ve etkin olduğunu söylüyor. Ancak inanıp inanmamak, güvenip güvenmemek size kalmış.
Şu da var ki bir doktor size asprin dahi yazsa, bunun double blind deneyini oturup kendiniz yapamazsınız. İlacın etkisine bir noktada inanmak zorunda kalıyoruz. Yani nihayetinde bilime, bilimsel metoda inanmak zorundayız, biyolojiye, farmakolojiye, biyokimyaya güvenmek durumundayız. Bilimsel metod bize şunu diyor, "dünyanın hatta evrenin neresine gidersen git, aynı koşullarda aynı deneyi tekrarlarsan aynı sonucu alırsın" diyor. Ki farklı ülkelerdeki farklı üniversiteler, farklı tıp fakülteleri aynı koşullarda aynı deneyi yapıyor, istatistiksel olarak yaklaşık sonuçlar alıyor. Tıp bilimi, fizik gibi, kimya gibi daha keskin bir bilim dalı olmadığı, insan ve virüs değişken olduğu, genetik farklılıklar vs. olabileceği için bir miktar sapma yaşanabiliyor. Ama genel sonuç hemen hemen aynı kalıyor.
Velhasılı kelam, bilimsel metoda, Türk doktorlarına ve bilim insanlarına güvenmek zorundayız. Twitter'dan takip ettiğim Semih Tareen adlı virolog, aşı ve virüs ile ilgili epeydir bilgi paylaşıyor. Bu aşı ile ilgili paylaştığı flood da şuydu: https://twitter.com/virusfantom/status/1349076677888864256?s=20
Brezilya'da neden etkinliğin %50 küsür çıktığını anlatmış. Aşı etkinliği ve etkililiğinin farklı şeyler olduğunu ben de şimdi Semih hocanın paylaşımından öğrendim: https://www.journalagent.com/turkhijyen/pdfs/THDBD_73_1_55_70.pdf
Şunu da ekleyeyim; Sinovac şirketinin aşısı inaktif metod kullanılarak üretildi. Onlarca yıldır kullanılan en güvenilir metod bu. En etkili metod olduğunu söyleyemem. Biontech'in aşısı dna/rna bazlı bir aşı olduğundan çok daha etkili deniliyor. Ama inaktif aşılar sizi korumasa bile bir zararı da yok. Kızamık aşısı, verem aşısı, kabakulak aşısı, çocuk felci aşısı vs. hepsi bu şekilde üretilmiş. Şu linkte farkları açıklanmış.
Kısacası aşı geliştirmeye çalışan insanlar bu disipline ömürlerini veriyorlar. Ben ne o deneyleri tekrarlayabilirim, ne gidip virolog olabilirim, ne de bu insanların detaylıca paylaştıkları verileri yorumlayabilirim. Ancak halk seviyesinde anlattıkları kadarından bir şeyler anlayabilirim. Ve anladığım kadarıyla henüz yeterli kişi aşı olmadığı için bir bilgi eksikliği olsa da aşının koruyuculuğu halen çok iyi. Bu yüzden şu an hangi aşıyı olsam deme lüksümüzün olmadığını düşünüyorum. Aşılar arasında bir tercih sözkonusu değil, asıl tercih covide yakalanmak ile aşı olmak arasında.
Konu ile ilgili yalansavar.org'un bir yazısını da şuraya bırakıyorum: https://yalansavar.org/2019/02/04/sik-rastlanan-asi-karsiti-iddialar-1-asilarin-luzum-ve-etkinligi/
@ersan3333 hocam şimdi cevabım size:
1. İstatistiğin kaynağı nedir hocam? Bu lanet virüsün uzun vadede çok ciddi yan etkileri olabileceği, öldürmese de %14-35 oranında diyaliz bağımlısı yaptığı, akciğer kapasite kaybına uğrattığı, düşük oksijen seviyesinden dolayı korona geçirenlerin iç organlarının hassar gördüğü vs. belirtiliyor. (Link atabilirim ama yazı uzadı.) Bu gibi sebeplerden dolayı ben covid'e yakalanmak istemiyorum. Öldürme olasılığı binde bir bile olsa, ben ölünce %100 oluyor benim için.
2. Çin'in Uygurlara yaptığı zulüm ile bunun bir ilgisi yok. Protesto edecekseniz Huawei ürünlerini almayın. Çünkü daha bugün şu haberi gördüm: Ekli dosyayı görüntüle 68954
Çin'e zaten gıcığım, şu saatten sonra Huawei almam da aldırmam da.
3. Devlet bizi kolumuzdan zorla tutup aşı yaptıramaz. Vücut bütünlüğüne aykırı. Zorla aşı yaptırdığında da saçma sapan insanlar başka hastalıkları aşıya bağlayıp dava açabilirler. Bu gibi sebeplerden dolayı sorumluluk kabul etmediklerine dair belge imzalatabilirler. Okula gittiyseniz okulda da imzaladınız aynı belgeyi.
4. "Ben deli miyim aşı olayım?" demişsiniz. Haddime değil ama hiçbir tartışmada itibarınızı ortaya koymayın derim. İnsanız, yanılabiliriz. Hatalı düşüncemizden vazgeçmenin maliyetini yükseltmiş oluyoruz. Ayrıca karşıdaki kimseye de bir tartışmada hakaret etmemek lazım. Çünkü aynı şekilde, karşımızdaki kişi yanılıyorsa/yanlış düşünüyorsa, düşüncesinden vazgeçme maliyetini yükseltmiş oluyoruz. Siz de fikrinizden vazgeçip aşı olursanız deli olmazsınız, aşı olma riskini alanlar da deli değil. Sadece koronaya yakalanmaktan korkuyoruz, bıktık, bunaldık.
5. Evet ağır işsizim. "Bu yazıyı insan okuyacak insan" diyenleri duyar gibiyim. Sürç-i lisan eylediysek affola.
Son bir ek daha: Benim yazdıklarıma da güvenmeyin. Gidin aile hekiminize danışın, hastaneden bir doktora danışın, ailenizde çevrenizde bir doktor varsa ona danışın.
Arkadaşlar Bill Gates 2011'den itibaren şu an yapılan corona aşılarının tümüne ortak olmuş ve bu kişi dünya nüfusunu yüzde 15 azalmalıyız demişti 2018'de.
Küresel bir yeni düzenle karşı karşıyayız mrna aşıları sizin dnanıza her türlü emri verip değiştirebielcek nitelikte ve bunu kimse bilmiyor çünkü ilk defa uygulanacak.
Her din din diyen müslüman değilse, her bilim bilim diyende insanlığın geleceğini düşünmüyor.
Şu an bilim satanist küreselcilerin elinde. bill gates,rockafeller, rotschildd aileleri bilinen bir kaçı.bizim ülkemizde de bunlara hizmet eden maalesef bir çok doktor var.
Son yıllarda tedavi olduğum, tedavi olanları götürdüğüm birçok doktorun(devlet hastanesi ve özel hastane ayrımı olmaksızın) devletin karşıladığı ilaçların yanına birer de ödenmeyen ilaç ya da tedavi yöntemlerinin broşürünü kaşelemesi,
Bakanın bundan sonra ülkemizde soğuk algınlığı dediğimiz hastalıklar bile covid-19 dur diye açıklama yapması,
Sürekli bundan sonra eski normal olmayacağının dayatılması,
Hastalıktan çok korku psikolojisi yayılması ve aşıların mucize gibi pazarlanması,
bende ilaç firmalarının yıllarca grip aşılarında istenen noktaya ulaşamayıp daha çok kurbanın daha çok ve güncellenen aşılara muhtaç bırakılması için çalıştıkları ve başardıkları fikrini oluşturdu.
Hep konuşulur, farklı gıda teknolojileri üretilip insanların ömür boyu şeker ilaçlarına bağımlı hale getirilmesi gibi, bazen gelen istediğinde ilaç kullanan değil sürekli müşteri lazımdı, başardılar.
Paranın istediği gibi yaşamaya, harcamaya, düşünmeye, yemeye, içmeye çoktan başlamıştık, aşı küçük bir parçası.
Yuüreğine bigine klavyene sağlık hocamSon yıllarda tedavi olduğum, tedavi olanları götürdüğüm birçok doktorun(devlet hastanesi ve özel hastane ayrımı olmaksızın) devletin karşıladığı ilaçların yanına birer de ödenmeyen ilaç ya da tedavi yöntemlerinin broşürünü kaşelemesi,
Bakanın bundan sonra ülkemizde soğuk algınlığı dediğimiz hastalıklar bile covid-19 dur diye açıklama yapması,
Sürekli bundan sonra eski normal olmayacağının dayatılması,
Hastalıktan çok korku psikolojisi yayılması ve aşıların mucize gibi pazarlanması,
bende ilaç firmalarının yıllarca grip aşılarında istenen noktaya ulaşamayıp daha çok kurbanın daha çok ve güncellenen aşılara muhtaç bırakılması için çalıştıkları ve başardıkları fikrini oluşturdu.
Hep konuşulur, farklı gıda teknolojileri üretilip insanların ömür boyu şeker ilaçlarına bağımlı hale getirilmesi gibi, bazen gelen istediğinde ilaç kullanan değil sürekli müşteri lazımdı, başardılar.
Paranın istediği gibi yaşamaya, harcamaya, düşünmeye, yemeye, içmeye çoktan başlamıştık, aşı küçük bir parçası.
Kaldı ki doların hükmündeki en büyük sektörlerden bir olan enerji/petrol için binlerce kişiyi öldürenler, diğer büyük bir sektör olan ilaç için öldürmekten vaz mı geçecekler?
Hocam akşam akşam güldürdün, Allah seni de güldürsün.Hocam duştayken aşıya çağırsalar havluyu üstüme sarar giderim.
hocam 99.88 oranına nereden ulaştınız merak ettim ondan soruyorum bende asi olmayı düşünmüyorumYakalandığında yüzde 99.88 iyilestiğiniz bi hastalığın yuzde elli güvenirliliği olan aşısını hangi mantıkla olacaksınız arkadaşlar.
Faz3 calışmaları henüz bitmiş ve ilk defa denenecek bu aşıyı olmayalım.
Uygurların katili çinde bile sadece 1 milyon aşılama yapılmış şu ana kadar.
Aşı firmaları ayrıca muafiyette aldı, yani imza atacaksınız aşıyla ilgili sonra sağlığınızdan olursanız bile sorumlu olmayacak kimse
Bu durumda ben deli miyim ki aşı olayım ??????
Buzdağı hocama bazı noktalarda katılıyorum. Bilime güvenmek gerek ama ifadelerini ilgili kişiye karşı biraz aşağılayıcı buldum. Bu virüsle bir şekilde karşılaşacağız anlaşılan. Ama mümkünse etkisizleştirilmiş virüs yöntemiyle yapılmasını isterim. Bu arada diğer yöntemlerle oluşturulan aşılar insanların ölümüne yol açmış. Aslında aşı tam olarak güvenilir olmadan vurulmaması lazımdı fakat salgın da hızla ilerliyor. Hiçbir yöntemle de ilerlemesi durdurulamadı şimdiye kadar. Yeni vaka sayısının azalması salgının azaldığını değil artma hızını azalttığını da hesaba katınca endişe artıyor tabi. Bir de salgının tüm dünyada etkili olması, burada dursa bile dışarıdan gelen bir turistle birlikte tekrar başlaması olası. Bir an önce mucizevi bir şekilde sona ermesini hayal ediyorum
Buyrun hocam covide yakalandiginizda ölüm oranları.hocam 99.88 oranına nereden ulaştınız merak ettim ondan soruyorum bende asi olmayı düşünmüyorum