ÖĞRETMENLİK ANILARI

Kodla Büyü

umaykut

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
519
madem ki öğretmeniz, başımızdan çok ilginç anılar geçiyor..
bunları paylaşabiliriz..
ilk ben başlayayım..
meslek yıllarımın başlarında zeka özürlü bir öğrencim vardı..
fareyi anlatırken projeksiyonda fareyle buraya tıklıyoruz, oraya tıklıyoruz falan anlatıyorum, bu birden ayağa fırladı,
tahtaya "fare var hocam fare var" dedi ve perdedeki fareyi yakaladı :) yakaladım hocam fare yok dedi..
gülsem mi ağlasam mı bilememiştim :)

siz de öğretmenlik anılarınızı paylaşın..
ama olabildiğince eğlenceli olanları paylaşın ki moralimiz biraz düzelsin..
bizi ağlatacak çok fazla anımızın olduğu doğru, ama fazla üzülmeyelim bence :)
 
Yiboda tuvalet tasına işeyen çocuğu suç üstü yakaladım. Bu ne lan dedim. hiiiiçç dedi. :)

Ha bu arada Aykutcuğum naber. Ali BAL
 
Bende ilk senemde 1. sınıflara girmiştim. 2 çocuk derste yanıma geldi"öğretmenim bakkala gidebilirmiyiz" dediler. Ne bakkalı dedim"hani okul bahçesinde var ya" Meğer kantinden bahsediyorlarmış :)
 
Okul kantininde birşeyler almak için bakınırken bir ses duydum "Amca bir simit verir misin?" Meğer çocuk bana sesleniyormuş....
 
İlk görev yerinde, ana sınıfındaki eski bilgisayarı çalıştırmaya uğraşırken bir ana sınıfı öğrencisi " bu çift Çekirdeklimi " dedi.
şaştım kaldım. Meğerse bu çocuk evlerine yeni bilgisayar alan bir öğretmen arkadaşın ana sınıfındaki çocuğuymuş.
 
Doğunun ücra bi yerine bilgisayarsız bir okula bilgisayar öğretmeni olarak atandığım ilk yıllarımdı. Elimde laptop ile pazarlamacı gibi sınıflara girip çıkıp bilgisayar anlatıyordum. Bilgisayar yüzü görmemiş bu çocuklara böyle bir teknolojiyi tanıtıyor olmak beni mutlu ediyordu,bu bilgiye aç dimağlara çok şeyler öğretebileceğimi sanıyordum.
Yine bir derste laptopu gezdirip "evet çocuklar,bu bilgisayar, bu klavyesi bu da mausu" diye ben anlatırken; içine giydiği kazakla şişmiş, mavi yüzlü bir yastığı anımsatan bir şirin son derece cesurca masama kadar geldi ve tuvalete gitmek için izin isteyecek bir çocuk edasıyla,"KÜRTÇESİ DE MIŞK" dedi.
O zaman anladım, onların da bana öğretecekleri çok şeyleri vardı :)
 
joombal' Alıntı:
Yiboda tuvalet tasına işeyen çocuğu suç üstü yakaladım. Bu ne lan dedim. hiiiiçç dedi. :)

Ha bu arada Aykutcuğum naber. Ali BAL
ooo.. iyidir BALİm sen nasılsın..
bi hatıra da benden..
göreve ilk başladığım yıl Anadolu Öğretmen Lisesi'nde çalışıyordum..
Öğrencilerim benden 4 yaş küçüktüler..
kendim de minyon gözüktüğümden öğrencilerin arasında kayboluyordum..
Bir gün yaşlı bir nöbetçi öğretmen tenefüs zili sonrası "sen ne geziyon hala geçsene lan sınıfına" dedi..
gerçeği anlattıktan sonra çok mahçup oldu ve özür diledi.. ben de olur öyle öenmli değil dedim ama
o günden sonra teneffüslerde ortalarda dolanmamaya, öğretmenler odasından çıkmamaya karar verdim :)
 
İlk öğretimde çalıştığım yıllarda 6 sınıfların dersindeydim. Öğrenciler uygulama yaparken müzik açmıştım. Ders sonunda bir kız öğrenci yanıma geldi " Öğretmenim hep acıklı şarkılar dinliyorsunuz bi probleminiz mi var? benimle paylaşabilirsiniz" demişti.
 
folikAsit' Alıntı:
Doğunun ücra bi yerine bilgisayarsız bir okula bilgisayar öğretmeni olarak atandığım ilk yıllarımdı. Elimde laptop ile pazarlamacı gibi sınıflara girip çıkıp bilgisayar anlatıyordum. Bilgisayar yüzü görmemiş bu çocuklara böyle bir teknolojiyi tanıtıyor olmak beni mutlu ediyordu,bu bilgiye aç dimağlara çok şeyler öğretebileceğimi sanıyordum.
Yine bir derste laptopu gezdirip "evet çocuklar,bu bilgisayar, bu klavyesi bu da mausu" diye ben anlatırken; içine giydiği kazakla şişmiş, mavi yüzlü bir yastığı anımsatan bir şirin son derece cesurca masama kadar geldi ve tuvalete gitmek için izin isteyecek bir çocuk edasıyla,"KÜRTÇESİ DE MIŞK" dedi.
O zaman anladım, onların da bana öğretecekleri çok şeyleri vardı :)
:++: :++: :++:
 
göreve başladığım ilk yıllarda 5. sınıfın dersindeyim. öğrenci beyaz zemin üzerine beyaz renkle resim yapmaya çalışıyor. doğal olarak da yaptığı şeyi göremiyor. yanıma geldi ve öğretmenim bunun kalemi yazmıyor dedi. bende ucu bitmiştir diye takıldım. 5 dk sonra elinde uç kutusu gelmiş öğretmenim bunu takarmısınız. :puhaha: :puhaha:
 
İlk öğretmenlik yılarım, 6. sınıflarla ders işliyorum, gelecekte karşımıza çıkabilecek teknolojilere örnek vermelerini istiyorum öğrencilerden.İlk derslerim tabi bunlar, öğrencilere diyorum ki, örneğinizi söylemeden önce isminizi de söyleyin ki sizi tanıyabileyim. Neyse öğrenciler ilginç fikirlerini söylemeye başladılar. bi öğrenci söz aldı, "nevfel" dedi. ben de "hım ilginç bi icat dedim" meğersem çocuğun adı nevfelmiş, bütün sınıf gülmekten yarıldı, tabi ben de :D
 
yasmin' Alıntı:
İlk öğretmenlik yılarım, 6. sınıflarla ders işliyorum, gelecekte karşımıza çıkabilecek teknolojilere örnek vermelerini istiyorum öğrencilerden.İlk derslerim tabi bunlar, öğrencilere diyorum ki, örneğinizi söylemeden önce isminizi de söyleyin ki sizi tanıyabileyim. Neyse öğrenciler ilginç fikirlerini söylemeye başladılar. bi öğrenci söz aldı, "nevfel" dedi. ben de "hım ilginç bi icat dedim" meğersem çocuğun adı nevfelmiş, bütün sınıf gülmekten yarıldı, tabi ben de :D
supersin hocam ya :++: :puhaha:
 
Başlayayım :)
* Yazılı sorusu : Enter tuşunun görevi nedir? Cevap : Günümüzde en çok kullanılan tuştur :)

* Göreve ilk başladığım yıl..Yer meslek lisesi olunca çocuklar iri yarı :) İlk ay laboratuarın kapısında duruyorum..İki sevil gelip sordu.. "Bu bölüme mi yazıldın?" :) Ben cevap vermedim. Meğer eski mezunlar ziyarete gelmiş..Biri anladı ve diğerini uyardı hemen.."Öğretmen o öğretmen" :)
 
Benimde ilk yılımdı sanırım;
Öğrencilerden 3 kişiye labdaki bilgisayarları düzenlemek için görevlendirdim. İşleri sonunda 5 Tl para verdim gidin kantinden bir şeyler alın yeyin dedim!Bir gün sonra bir veli geldi hocam görüşebilirmiyiz diye!Bende şaşırdım tabi (bilişimcilerin velilerle işi olmaz genelde) Buyrun dedim! Hocam eve ekmek alacak kadar paramız var dedi. tabi ben ilk etapta anlamadımşaşırdım .Okuldaki öğrencilerin ailelerinin maddi durumlarıda iyi. Ama sonra jeton düştü. Nerden bilebilirdimki çocuk verdiğim parayla abur cubur almak yerine eve ekmek almayı düşünsün. O gün bugündür para yerine hediye vermeyi tercih ediyorum.
 
bu iki resimde benim başıma gelen olaylar..

photo.php

photo_search.php
 
folikAsit' Alıntı:
Doğunun ücra bi yerine bilgisayarsız bir okula bilgisayar öğretmeni olarak atandığım ilk yıllarımdı. Elimde laptop ile pazarlamacı gibi sınıflara girip çıkıp bilgisayar anlatıyordum. Bilgisayar yüzü görmemiş bu çocuklara böyle bir teknolojiyi tanıtıyor olmak beni mutlu ediyordu,bu bilgiye aç dimağlara çok şeyler öğretebileceğimi sanıyordum.
Yine bir derste laptopu gezdirip "evet çocuklar,bu bilgisayar, bu klavyesi bu da mausu" diye ben anlatırken; içine giydiği kazakla şişmiş, mavi yüzlü bir yastığı anımsatan bir şirin son derece cesurca masama kadar geldi ve tuvalete gitmek için izin isteyecek bir çocuk edasıyla,"KÜRTÇESİ DE MIŞK" dedi.
O zaman anladım, onların da bana öğretecekleri çok şeyleri vardı :)
:)
 
Geçen hafta canım ders işlemek istemedi. Boş bıraksam rahat durmazlar bari yazı yazdırayım dedim. Bu ders yazı yazma çalışması yapacağız dedim. İçlerinde bir kaç tanesi hocam kalem yok defter yok dedi. Bilgisayarda yazacaklarını söyledim. İlginç olan 10. sınıf öğrencileri olmaları
 
1.sınıflarda fare yatkınlığını arttırmak için hepimizin bildiği bir pad üzerinde topu zıplatarak yere düşmesini engelleyen oyunu oynatıyordum. Oyun portable arasıra sorun çıkarabiliyor takılıyordu. Bir aralık öğrencilerin bir bilgisayarın başında toplandıklarını görüp yanlarına gittim.
Oyunda top ekranın sağ üst köşede takılılmış titreyip duruyor ve çocuklar da top aşağı düşsün diye monitöre sağdan ve üstten vurmaya çalışıyorlardı.
 
Halk eğitimde bilgisayar kursu veriyordum. Az çok bilgisayar terimlerine alıştırmak için uygulamadan masaüstüne çıkın dedim. Yaşı ilerlemiş bir teyze masanın üstüne çıkmak için abandı. Bende çaktırmadan kimse anlamadan konuyu değiştirdim.
 
daha bi iki ay önce başıma geldi. 8. sınıflarda donanım ve yazılımı anlatıyorum açmışım kasanın birini tek tek gösteriyorum. bilgisayardan yazılımlara örnekler gösteriyorum falan. bu arada klasiktir bilgisayar ve insan benzetmesini yaptım donanımı beden yazılımı ruh gibi düşünebilirsiniz dedim. sonra tombik ergün'ümüzü kaldırdım yazılıma örnek vermesini istedim cevap; CİN
 
Ben de ücretli öğretmen olarak görev yaptığım samsun merkezde (merkez diyorum buradaki çocukların köy çocuklarına oranla bilgisayar kurdu olmaları gerekir) zannedersem 5. sınıfların dersindeyim. Çocuklardan bazıları Snow yani kar programını açmış ekran gittikçe beyaz karlarla kapanmaya başlıyordu. Arkadaşını şikayet yollu bana anlatmaya gelen bir kız öğrencim "Öğretmenim bilgisayar içinde kar yağıyor. İçi soğuktan donmasın" dedi. Ben de sadece gülmekle yetindim.
 
Bir gün öğrencinin biri yanıma geldi"öğretmenim bu süveteri annen mi ördü" dedi. Evet dedim. "bana da küçüğünü örmez mi" dedi:)
 
Yaklaşık 3-4 sene önce başımdan geçen bir olay.

Meslek lisesinde çalışırken okul müdürü benden eski bir word yazışma belgesi istedi. Bu bilgisayarda var ama ben bulamıyorum dedi bi bakarmısın falan. Baktım D:'de buldum belgeyi ve gösterdim. Tamam hocam şunu şu şekilde değiştirip milli eğitime göndereceğiz dedi sen bi yapıver sana zahmet dedi. Bende oturdum düzenledim belgeyi. Sabahın son dersi olduğu için ve öğleden sonra dersim olmadığı için belgeyi masaüstüne kaydettim, ismine de "Müdür Beyin Dikkatine" dedim. Müdürüde telefonla arayıp hocam dosyanızı hazırladım ve masaüstüne şu isimle kaydettim dedim. hangi masa dedi bende Özkan beyin odasındaki dedim. Nerden biliim adamın masayı gerçek anlamda düşündüğü için hangi masa diye sorduğunu.

Ne güzel dersim yok diye uyuyordum evimde. Acı acı çalan telefon sesiyle uyandım. Arayan benden önce okulun bilgisayar işlerini yapan müdür başyardımcısı. "Hocam müdür bey size bi dosya vermiş yazmanız için, yazdım masaüstüne şu isimle bıraktım demişsiniz ama bütün idareci odalarına bak öyle bi dosya yok yanlışlıkla bilgisayar odasında unutmayasınız" demez mi.

Gelde uyu bu ruh haliyle. :puhaha: :puhaha:
 
Ben de bu yıl tayinimi aldığım okulumdaki yeni bir anımı paylaşayım. Nöbetçi öğrenci sınıfa gelip hocam suyu alabilir miyim deyince ben ani bir sinirle bi su için ders bölünür mü,nasıl öğrncisin sen verdim veriştirdim.Meğerse sınıfta Su isimli öğrenci varmış. Müdür çağırıyormuş. Anlayınca toparlamaya çalıştım ama bazı öğrenciler çoktan gülüşmeye başlamışlardı bile :)
 
İkinci olay yaklaşık 2 ay önce başıma geldi. Yeni okuluma komprasör almıştık. Bende fırsat bu fırsat giydim beyaz önlüğümü, ağzımada maskemi takıp tek tek bütün bilgisayar kasalarını bahçeye çıkararak tozlarını temizliyordum. O esnada tenefüs oldu ve çocuklar başıma üşüşmeye başladılar. Baktım çok soru sormaya başladılar bende başımdan gitsinler diye bilgisayarlar hastalanmış onları tedavi ediyorum dedim.

O gün gün boyunca 1. sınıf öğrencileri okulumuzun bilgisayarlarına domuz gribi bulaşmış öğretmen onları düzeltiyordu diyerek tenefüslerde ağızlarını mendillerle kapatıp gezdiler bahçede. Hatta bazıları hafta boyunca BT sınıfının önünden geçerken ağızlarını kapatıyordu elleriyle :D :D
 
bir de ben anlatayım; kayseri'de ilköğretimde çalışırken virüslerden korunma yollarını anlatıyordum

madde madde sıralıyordum işte

- virüslü disket ve cd leri bilgisayarımıza takmamalıyız

o sırada öğrencinin biri

- hocam virüslü disket ve cd lerin üstünde virüslü mü? yazıyor

diye benle dalga geçmişti kendi çapında o günden beri böyle bir maddeden bahsetmiyorum her ne kadar kitaplarda geçsede :)
 
Öğretmenliğimin ilk yılarında bir doktor çocukları muayene etmek için geldi. bizim doktor. 7. sınıfın tahtasına göz testini astı çocuklara tek tek harfleri sormaya başladı en arkda irice oturan çocuğa sıra geldi doktor alttan küçük harfleri sormaya bşaladı. bizim öğrenci bilemiyor. doktor en sonunda irice duran tek harf olan E harfini sordu tabi bizim çocuk yine yanlış cevap verdi doktor bu çocuk kör diye teşis koydu bende yok o kör değil olur mu hocam bal gibi kör işte. Yok doktor bey o çocuk okuma yazma bilmiyor değince ama 7. sınıfta
 
Geri
Üst