Zam ve MHP'nin kuruluşunun 40. Yıl dönümü

Kodla Büyü
Mhp li değilim ama bu yazı MHP lilerin tepkisini almaktan başka ne işe yarar :?:
Hadi bu zammın sorumlusu Mhp olsa anlarımda.. Senin Akp ve bizi çok seven bakanımız, başbakanımız için bişeyler bulman lazımdı :verymad:
 
birisi çıksa şöyle yazsa ne düşünürsün hocam?

"neyzen44 te kaç var? 44

çıkar 44'ten 40'ı

ne kaldı 4

işte al sana zeka yaşı!"

gerçekten parti falan benim de umrumda değildir ama maaş olayı üzerinden bu espri(!) neyi hedefliyor anlamak zor...
 
11867714.jpg
 
Sayın Devlet BAHÇELİ' nin bugün kü grup toplantısında yapmış olduğu kanuşmada memurlarla ilgili kısmı sana cevap olarak yeter sanırım.
Muhterem Arkadaşlarım,

Konuşmamın bu son bölümünde, memurlarımızın sıkıntılarıyla birlikte, toplu sözleşme görüşmelerinde uğradıkları olumsuz ve vicdansız iktidar davranışlarına değinmek istiyorum.
AKP iktidarları döneminde memurlar ezilmiş, dışlanmış, hakir görülmüş ve eziyete maruz kalmışlardır.
Hak arama çabaları, geçim zorluklarını hafifletme arayışları her defasında iktidarın duvarına çarpmış ve sonuçsuz kalmıştır.
Sürgünler, tayinler, müfettiş baskıları, uydurma disiplin cezaları, haksız muameleler, mesnetsiz görevden almalar memurlarımızı canından bezdirmiştir.
Yandaş sendikaya tehditle üye yapma alçaklıkları, buna karşı direnenlere ise her türlü pervasızlığı gösterme edepsizlikleri yaşanan ve halen devam eden çirkinlikler arasındadır.
Kanun Hükmünde Kararnamelerle taş üstünde taş bırakılmayan bürokrasi hallaç pamuğu gibi atılmış ve AKP’li olmayan hiç kimseye hayat ve varlık hakkı tanınmamıştır.
En alttan en üste kadar memurlar tırpanlanmış ve resmen işgale uğramışlardır.
Zannedersiniz ki AKP yabancı bir ülkenin sömürgeci gücüdür ve memurlarımızı sindirmek için özel talimatla gelmiş gibidir.
Memurlarımız hiçbir iktidar döneminde bu kadar zulüm görmemiştir.
Hiç bu kadar insanlıklarıyla, haysiyetleriyle oynanmamıştır.
Şimdi de hak ettikleri ekonomik imkânlar esirgenmiş, istedikleri zam oranları verilmemiştir.
Milyonlarca memur AKP’nin kabalığıyla, cimriliğiyle, merhametsizliğiyle yüz yüze kalmıştır.

Hükümetle memur sendikaları arasında yürüyen toplu sözleşme görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanmış ve konu Hakem Kurulu’na intikal etmiştir.
Bugün zam oranlarıyla ilgili kararın açıklanması gündemdedir.
Hükümetin, başta memur ve emeklilere yönelik olarak 2012 yılı için yüzde 3+3’, 2013 yılı için ‘yüzde 2+3’ zam önerisi daha sonra yeniden gözden geçirilmiş ve sırasıyla ‘yüzde 3,5+4’ ve ‘yüzde 3+3’ şeklinde düzenlenmiştir.
Ancak teklif edilen bu zam oranları memurlarımızın talep ettiklerinin çok gerisinde kalmış ve umutlar geçim zorluklarının bataklığına saplanmıştır.
Bu itibarla memurlarımız 23 Mayıs günü iş bırakmış ve demokratik tepkilerini göstermişlerdir.
Ancak AKP’nin biber gazlı saldırısı da hepimizi öfkelendirmiş ve kızdırmıştır.
Ayrıca memura gelince mali disiplini, Orta Vadeli Program dengelerini, bütçe ve cari açığı hatırlayan hükümetin, sıra hortumculara, yandaşlara ve küresel projelere gelince bir hayli cömert olduğu bizim gözümüzden kaçmamıştır.
Alan değil veren el olmakla her fırsatta övünen Başbakan memurun hakkını bile bile gasp etmiştir.
Öğretmen perişan, mühendis üzgün ve tüm memurlarımız bungundur.
Hala bu yılın ilk yarısındaki zamlı maaştan ses ve soluk yoktur.
Çalışma Bakanı’nın geçtiğimiz Şubat ayındaki bir beyanında; memur zamlarının Nisan ayına sarkması mümkün olmayacak sözleri ise bizce teneke gürültüsünden ibaret kalmıştır.
Memurumuzun yüzde 11,14 oranına ulaşan enflasyon canavarına ezdirilmemesi, beklediği sosyal ve ekonomik imkânların mutlaka ulaştırılması AKP’nin siyasi namus ve vefa borcudur.
Öğretmenlerimizin ve diğer memurlarımızın maaş dengesizlikleri de düzeltilmeli ve adalet yerini mutlaka bulmalıdır.
AKP’nin acımasızlığını, gaddarlığını ve sevimsizliğini memurlarımız hiçbir zaman unutmayacak, ilk fırsatta milyonlarca memur, emekli ve aileleri iktidarın hakkından gelecektir.
Bu demokratik imkân ve güç memurlarımızda fazlarıyla vardır.
Ben hepsine güveniyor ve tüm memurlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha tekrarlıyorum.
Son söz olarak diyeceğim şudur:

Yeter ki memura zam verilsin, namı AKP’de kalsın.
Yeter ki memur rahat olsun, gamı kaybolsun, bunun şeref payesi de hükümete düşsün.
Memurlarımızın sesine kulak verilmesini, feryatlarının duyulmasını hararetle istiyor ve tüm gücümle yanlarında olduğunu belirmeyi bir görev addediyorum.

Bu duygularla konuşmama son verirken muhterem heyetinizi saygılarımla selamlıyor, başarılı ve bereketli bir hafta geçirmenizi Cenab-ı Allah’tan diliyorum.
Sağ olun, var olun.
 
Arkadaşlar bu espri çok eski zamandan yapıldı, Devlet Bahçeli'nin bir konuşmasından dı sanırım. Tam hatırlamıyorum. Arkadaş da sanırım ağlanacak halimizi biraz gülümsetmek istemiş sanırım :)
Pek başarılı olmadı ama neyse :)

Söylediğim videoyu aradım taradım buldum :)
http://www.youtube.com/watch?v=gBq6rCTLDWs
 
Geri
Üst