YARIN RADİKAL DEYİZ...

Kodla Büyü

kafkas

Süper Üye
Süper Üye
Mesajlar
1,916
Emeklerin ve çalışmaların için saygılarımı ve teşekkürlerimi sunuyorum. Yapabileceğimiz bir yardım olursa lütfen pm at. Senin yönlendirmelerin faydalı olacak bence. :alkis:
 
Unutulmuş 'fatih'ler...
Eğitimde tablete geçilirken bilişim eğitiminin unutulduğunu söyleyen öğretmenler, "Okulun bilgisayar, yazıcı tamircisi olduk" diyor.

Teknolojinin eğitimdeki yeri her geçen gün artarken, son 14 yılda okullarda bilişim eğitiminin içi iyice boşaltıldı. Önce saatleri giderek azalan sonra seçmeli hale getirilen ve not sistemi de kaldırılan Bilişim Teknolojileri dersinin öğretmenleri “Fatih Projesi fatihsiz kaldı” diyor.

1 ay klavye ve mause dersi!
Bilişim teknoloji derslerinin miladı 14 yıl öncesine uzanıyor. 1998’de eğitim fakültelerinde bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğretmenliği bölümleri kuruldu. İlk mezunlar 2002 yılında verildi. Halen Türkiye’de 13 bin Bilişim Teknolojisi öğretmeni, 30 bin de sınıfı var.
Başlangıçta müfredat da hayli geriydi. Öğretmenler 1 ay mause kullanmayı ve klavyeyi anlatıyordu! Dersin 1998’den kalma programı 2007 yılında güncellendi, adı Bilişim Teknolojileri oldu ve bir çalışma kitabına kavuştu. Dersin seçmeli olarak 1, 2 ve 3. sınıflara da konmasına karar verildi.
Öğretmenler tüm bunlara sevinirken dersin notla değerlendirilmesi kaldırıldı. 2010’da ders 1-5. sınıflar için kaldırıldı, sadece 6-8. sınıflar için haftada 1 saat, seçmeli olarak bırakıldı. Teknoloji sürekli değişirken kitaplar 5 yıl aynı kaldı, müfredat da güncellenmedi.
Bilişim Teknolojisi dersi öğretmenleri, dertlerini Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri Derneği çatısı altında anlatmaya çalışıyorlar.
Halen 50 üniversitede ‘Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitim’ bölümlerinde bilişim teknojisi öğretmeni yetiştiriliyor. Ancak mezunlar, potansiyellerini kullanamamaktan şikâyetçi. Çünkü sınıf ve ders saati sayısı azalınca öğretmenler norm fazlası duruma düşmeye başladı.
Öğretmenlerin maaş için en az 15 saat derse girmesi gerektiği için, 15 saati dolduramayan öğretmenlerin başka okullara tayinleri çıkmaya başladı. Tayin edildiği okulda da 15 saati dolduramayan bilişim öğretmenleri, son 4 yıldır ‘formatör’ olarak adlandırılıp memur muamelesi görmeye başladı. Formatör öğretmenler sabah 07.30- 17.30 mesai yapıyor. Dersi olmasa da okulda kalıyor. Kendi deyişleriyle okulun tamircisi gibi çalışıyor, projeksiyon, bilgisayar, fotokopi makinesi ve yazıcılarla ilgileniyorlar.
Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri Derneği Başkanı Burcu Yılmaz “Bilgiyi sınama, sitenin, bilginin güvenilirliğini kontrol etme gibi süreçleri yani bilgi toplumunun gereklerini kim öğrenciye kazandıracak” diyor.

13 bin yetişmiş öğretmen ne istiyor?
Türkiye ’de halen 30 bin Bilişim Teknolojileri sınıfı, 13 bin öğretmeni ve Bilişim Teknolojileri öğretmeni yetiştiren 50 okul var. Bilişim Teknolojileri dersi öğretmenleri şunu istiyor.

* Ders, 4. 5. ve 6. sınıflarda zorunlu hale getirilmeli.
* Ders saati 2 saat olmalı ve tüm sınıflarda okutulmalı.
* Teknoloji ve Tasarım dersinde olduğu gibi 25’ten fazla mevcudu olan sınıflar bölünebilmeli. Öğretmen kadrosu da arttırılmalı.
* Dersdışı Eğitim (egzersiz) Yönetmeliği güncellenmeli ve internet sitesi, elektronik dergi, afiş, eğitsel yazılım, belgesel video, grafik, hazırlama gibi ders süresince yapılması mümkün olmayan eğitsel çalışmalara da yer verilmeli.
* Dersin notla değerlendirilmesi geri getirilmeli.
* BT öğretmenleri formatörlük gibi belirsiz ve geniş görev tanımlarından kurtarılmalı.

UMAY AKTAŞ SALMAN

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx? ... egoryID=77
 
Hocam emeklerinize bende teşekkür ederim keşke bizde oturmak yerine sizin kadar aktif olabilsek.
 
Öncelikle bu yazının çıkmasına vesile olan hocam canı gönülden tesekkür ederim.
Ayrıca yazarada teşekkürler maili gönderdim.
 
(umay.aktas@radikal.com.tr) lütfen Umay Hanıma da teşekkür edelim. Derneğimize ilgi gösteren, bizlerle röportaj yapan, durumumuzu araştıran ve sıkıntılarımızı haber yapan tüm gazetecilerimizin duyarlılığına gönülden teşekkür ediyorum.
 
Güzel bir yazı olmuş. Fakat bu yazıyı daha büyük gazetelerde yayınlayamazmıyız?
 
Geri
Üst