Yandaş Medya Öğretmeni savunuyor!

Kodla Büyü

i.d.

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
434
Forumda sürekli olarak yandaş olarak lanse edilen zaman medya grubu başbakanın sözlerinden sonra öğretmenleri savunan tek medya olmuştur. Bu da sürekli yandaş lafları atanlara ders olur mu bilemiyorum.
http://www.samanyoluhaber.com/yazar/tah ... ur/764565/


*******************************************************************************
Memurla hükümet arasında süren zam pazarlıkları, Başbakan’ın öğretmenler hakkındaki açıklamalarıyla farklı bir mecraya sürüklenmiş bulunuyor. Başbakan’ın, öğretmenlerle diğer memurları çalışma saati ve aldıkları maaş yönünden kıyaslayan malum açıklaması, bu mesleğin “zihinlerdeki algısının nasıl olduğu” konusunda da çok önemli ipuçları veriyor.

Buna göre, zihinlerdeki öğretmenlik algısı bir memurdan farksız. Memurun çalıştığı saat sayısıyla öğretmenin girdiği ders sayısı eş değer. Kıyas bu şekilde yapılınca da öğretmenin grev yapması veya memurdan daha fazla maaş alması, memura haksızlık olarak görülmekte.

Peki bu kıyas doğru mu? Öğretmen, bir memur mu veya öğretmenlik memurluk mu? Bir de niye öğretmenler doktorluk veya mühendislik gibi mesleklerle değil de hemen memurlarla kıyaslanır?

Her şeyden önce; öğretmenin muhatabı, cansız bir varlık değil; canlı varlıkların en mükemmeli olan insan. İnsanın da, hayatının en hareketli ve karakterinin henüz tam olarak oturmadığı dönemini yaşayan çocuklar. Çok farklı fıtrat ve mizaçtaki onlarca çocukla aynı anda muhatap olan bir öğretmen, yerine göre bir derste bile bir gün çalışmış gibi yorulabilir. İlkokul 1. Sınıfa giden kızımın okulunun koridorlarında 10 dakikalık bir zaman geçirdiğimde bile, öğretmenine “Allah kolaylık versin” şeklinde dua etmekten kendimi alamam.

Öğretmenliğin bu zor yönü sebebiyle olsa gerek, öğretmenler tarih boyunca ve kültürümüzde hep en saygın kişi olagelmiş. Çünkü onlara sadece çocukların değil, onlar vesilesiyle toplumun da mürebbi ve mürebbiyeleri olarak bakılmış. Bir milletin geleceğini inşa eden kutsi varlıklar olarak da el üstünde tutulmuşlar.

Günümüz modern zamanlarında değer yargılarının aşınmasıyla birlikte, maalesef bu kutsal meslek de yıprandı. Bu mesleğin mümessilleri hep sıkıntılarla, özellikle de ekonomik problemlerle, anılır oldu. Bazı talihsiz eller, bir zamanlar baş üstünde taşınan öğretmenlerin canına kast edebilecek kadar, pervasızlaştı.

Burada akla, “bu değersizleşmede öğretmenin hiç mi suçu yok” sorusu, gelebilir. Her meslek grubunda olduğu gibi bu meslekte de işinin hakkını vermeyen, öğretmenlikle bağdaşmayan hal ve tavırlar içerisinde bulunan kişi ve kişiler olabilir. Ancak bu, sadece öğretmenlere münhasır olmayıp bütün meslek grupları için söz konusudur. Bir de “kötü misal, misal olarak verilemez” düsturunca, bu tarz tutum ve davranışlar içerisinde bulunan öğretmenler mevzunun dışındadır.

Mesleğin, yukarıda bahsi geçen fıtri zorlukları bir yana, memurla çalışma saatleri yönüyle yapılan kıyas da realitelerden çok uzak. Çünkü çalışma saati kavramı sadece 15 saat derse girmekten ibaret değildir. Velilerle görüşme, sınavlar için yapılan hazırlıklar, ders hazırlığı, sınav kâğıtlarının hazırlanması ve toplanması, öğrencilere danışmanlık, okulla ilgili genel görevler ve personel toplantısı gibi meşguliyetler de çalışma saati içerisindedir. Bütün bunlar hesaba katıldığında, öğretmenliğin yoğunluğu normal bir memurdan daha az değildir.

AVRUPA’DAKİ DURUM

OECD’nin 2009 yılı içerisinde hazırladığı rapora göre, Türkiye’deki öğretmenler diğer Avrupa ülkelerindeki meslektaşlarına göre daha fazla çalışıyor. Buna göre, OECD üyesi ülkelerden seçilen 11 ülke arasında yıllık toplam en yüksek çalışma saatlerine sahip ülkeler arasında Türkiye ve Macaristan bulunuyor.

Zorunlu çalışma saati ortalamasının 1652 olduğu OECD üye ülkeler arasında Türkiye'de bu saat 1832'ye çıkıyor. Çalışma saatleri İskoçya'da 1365, İspanya'da 1425 ve Portekiz'de ise 1432.

Rapora göre, Almanya ve Hollanda’da öğretmenler 35 bin ile 70 bin arasında değişen ücretler alıyor.

Türkiye’de ilköğretim veya liseye yeni başlamış bir öğretmen yılda toplan 14 bin 63 dolar, en üst derecede öğretmen 17 bin 515 dolar alırken, bu ücretler OECD ortalamasında 28 bin dolar ile 54 bin dolar arasında değişiyor.

Raporda öğretmenlerin göreve başladıkları tarihten görevde en üst kademeye ulaştıkları tarihe kadar maaşlarında yaşanan artış oranlarına da yer veriliyor.

Buna göre, ilköğretimde bir öğretmenin göreve başlayıp meslekte en üst kademeye ulaştığında başlangıçtaki maaşına göre artış Almanya'da yüzde 33, İrlanda'da yüzde 88, Portekiz'de yüzde 157, OECD ortalamasında yüzde 71 iken, Türkiye'de ise bu oran yüzde 25. (bkz,http://www.haber7.com/haber/20091123/Ogretmen-maasi-ABdekilerin-yarisi-kadar.php)

SONUÇ

Öğretmenin değeri, ideal manada, değerler üstüdür. Bir hadis-i şerifte, “şehitlerin kanıyla, âlimlerin mürekkebinin tartıldığı ancak âlimlerin mürekkebinin daha ağır geldiği” buyurulur. Kimin alim olup olmadığı tartışılır ancak alimliğe en yakın adayın öğretmenler olduğu su götürmez.

Aslında şu anda yaşanan tartışmalar da, sadece günümüze mahsus değil. Son üç asırdır rayından çıkıp aşınan değer yargılarımızın bir türlü yansıması.

Her şeyin yerli yerine oturduğu gün, öğretmenlik de layık olduğu değere kavuşacaktır. Ancak bu konuda da en büyük görevi yine öğretmenler üstlenecektir.


Alinti: Taha Unal Zaman
 
Bu durumda bile öğretmen haksız diyebilen gazete tv varsa zaten bırakın kendi pisliklerinde boğulsunlar. Zaman yazarının yazısı güzel olmuş ama yandaş tabirine cuk oturan bir gazete bunu değiştirmezki! Bu arada öğretmeni tek savunan medya demek başta Abbas Güçlü olmak üzere birçok yazara haksızlıktan öte gitmez.
 
Yazarı tebrik ediyorum. Zaten işin maddiyatını geçtim, insanların kafasındaki öğretmen profilinin düzelmesi lazım.
 
Her gazetede her fikirden yazar bulunabilir, Taha Akyol yıllarca Milliyet'te yazdı. Bir tek yazarın eleştirilmemesi mümkün görünmeyen bir sözü eleştirmesi hooop yandaşlıktan kurtarmaz bir gazeteyi.

Benzin zammı sonrasında benzindeki %75 ÖTV'yi unutup hala yok dağıtım şirketleri vs. gibi bahaneleri ilk sayfasından veren bir gazetenin iç sayfasında bir yazar uzun bir yazı yazmış çok da tın dı sanki.
 
az kaldı amerikadakiler gelecek onun kibar hazırlıkları bunlar ilerde arabı zencisi japonu yerimize 100dolara da çalışırlar
 
yazı güzel öğretmenliğin değerini anlatmış... ama öğretmenliği değersizleştiren hükümete bakan yada başbakana herhangi bir eleştri göremedim.......... klasik hükümet mantığı herkese mavi boncuk.......

bence yandaşlığından bir şay kaybetmemişşşşşşşşşşşşşş
 
her gömlek çıkaranın zihniyetinin değişmeyeceği gibi bir yazıda bunların yandaşlığı değişmez.
Ayrıca temel amacı eğitimi özelleştirmek olan hükümetin adım adım çalışıp atanamayan öğretmen sayısını yükselterek çalışan öğretmene sürekli yerine adam çok mesajı vererek ezmeye çalışmasını, itibarsızlaştırmak için şimdiye kadar söylediklerini destekleyen bu medya benim gözümde yandaştan öte biyerdedir.
 
olayın iç yüzü farklı cemaat artık kendisini akp den ayırmaya başladı bile kendi sendikasını kurdu. cemaatler kim iktidar ise ona yakın olur cemaat akp nin geleceğini iyi görmediği için kendisini yavaş yavaş sıyırmaya başladı bile. cemaat hiç bir zaman oatabüs durağında beklemez hangi otobüs hareket halindeyse o otobüsün içine bineler.
 
yandaş mandaş diyebilirsiniz ama güzel bir yazı. Beni destekleyeni bende desteklerim.
 
Burada akla, “bu değersizleşmede öğretmenin hiç mi suçu yok” sorusu, gelebilir. Her meslek grubunda olduğu gibi bu meslekte de işinin hakkını vermeyen, öğretmenlikle bağdaşmayan hal ve tavırlar içerisinde bulunan kişi ve kişiler olabilir. Ancak bu, sadece öğretmenlere münhasır olmayıp bütün meslek grupları için söz konusudur. Bir de “kötü misal, misal olarak verilemez” düsturunca, bu tarz tutum ve davranışlar içerisinde bulunan öğretmenler mevzunun dışındadır.


burada cemaate atip tutan tufeyliler bu paragrafta anlatilmis... Ogretmenlik ve murebbiyelikle alakasi olmayan isi gucu birilerine kulp takmak olan tufeyliler...
 
yandaş veya değil benim için önemli değil ben yazıya baktım. yazan güzel yazmış mı? yazmış.
yazanın eline sağlık demek düşer bence...

kaldı ki AKP ye oy verenler daha çok Başbakanın şahsına oy vermişlerdir. Hata yapan birçok bakanı bile başbakana şikayet edilme yoluna gidilirken bu sefer tepkiler direk başbakanın şahsınadır.
eh keser döner sap döner demişler...
 
Anlayana sivri sinek saz ... Anlamayana davul zurna az ...

NoT:Lafım öğretmenler hakkında ileri geri konuşanlara ...
 
obsearchver' Alıntı:
Her gazetede her fikirden yazar bulunabilir, Taha Akyol yıllarca Milliyet'te yazdı. Bir tek yazarın eleştirilmemesi mümkün görünmeyen bir sözü eleştirmesi hooop yandaşlıktan kurtarmaz bir gazeteyi.

Benzin zammı sonrasında benzindeki %75 ÖTV'yi unutup hala yok dağıtım şirketleri vs. gibi bahaneleri ilk sayfasından veren bir gazetenin iç sayfasında bir yazar uzun bir yazı yazmış çok da tın dı sanki.

yazar taha akyol değil :DDD
 
cesur yürek2' Alıntı:
olayın iç yüzü farklı cemaat artık kendisini akp den ayırmaya başladı bile kendi sendikasını kurdu. cemaatler kim iktidar ise ona yakın olur cemaat akp nin geleceğini iyi görmediği için kendisini yavaş yavaş sıyırmaya başladı bile. cemaat hiç bir zaman oatabüs durağında beklemez hangi otobüs hareket halindeyse o otobüsün içine bineler.
:+1:
 
hacounter' Alıntı:
obsearchver' Alıntı:
Her gazetede her fikirden yazar bulunabilir, Taha Akyol yıllarca Milliyet'te yazdı. Bir tek yazarın eleştirilmemesi mümkün görünmeyen bir sözü eleştirmesi hooop yandaşlıktan kurtarmaz bir gazeteyi.

Benzin zammı sonrasında benzindeki %75 ÖTV'yi unutup hala yok dağıtım şirketleri vs. gibi bahaneleri ilk sayfasından veren bir gazetenin iç sayfasında bir yazar uzun bir yazı yazmış çok da tın dı sanki.

yazar taha akyol değil :DDD

Taha Akyol'u örnek olarak verdim, yazdığı gazete ile fikri açıdan her anlamda paralel olamayan yazarlar her gazetede her dönemde bulunagelmiştir.
 
ckayatr' Alıntı:
cesur yürek2' Alıntı:
olayın iç yüzü farklı cemaat artık kendisini akp den ayırmaya başladı bile kendi sendikasını kurdu. cemaatler kim iktidar ise ona yakın olur cemaat akp nin geleceğini iyi görmediği için kendisini yavaş yavaş sıyırmaya başladı bile. cemaat hiç bir zaman oatabüs durağında beklemez hangi otobüs hareket halindeyse o otobüsün içine bineler.
:+1:
:+1:
 
acer50' Alıntı:
cemaat öğretmenleri ele gerçimeye çalışıyor

cemaat fenerden sonra öğretmenlere de el attı!
şey cemaat türkiyeyi zaten ele geçirmemişmiydi :)

ayrıca akp yi kesinlikle kınıyorum.
memuru halkın önüne yem olarak attıktan sonra (zam yapmak için 70 milyona vergi koymamız lazım)
şimdi de memur ile öğretmeni karşı karşıya getiriyolar...
 
Geri
Üst