Teknoloji tasarıma geçtim ve çoooook memnunum. Memnun olmam için o kadar çok neden var ki!
Öncelikle, teknoloji tasarıma geçmeseydim ne olacaktı onu yazayım:
Formatör başvuruları alınırken (biliyorsunuz henüz BT rehberliği yoktu) 2 okul ihtimalini öğrenince müdürümle konuştum. Maaş karşılığını dolduracak kadar ders versin de formatörlüğe başvurmayayım diye ama müdür kabul etmedi.
Tamamen ZORUNLULUKTAN formatörlüğe başvurdum yani kesinlikle ek ders hayranlığından değil.
Ve tam da düşündüğüm gibi 2 okul çıktı bana. Okulumun yakınındaki lisenin öğretmeni maaş karşılığını doldurduğundan başvuru yapmamış.
Bu durumda 2 okulun işi, 2 idarenin stresi (ki bu 2. okulun idaresinin bilgisayar öğretmenini eşek gibi çalıştırdığını biliyorum, zaten bu yüzden başvurmadı ya öğretmeni de),çalışma saatleri konusunda yine bir boyun eğme, izin isteyebilmek için bin dereden su getirme, 2 okulda bulunan toplam 150 öğretmene laf anlatma derdi.... bunları saymama gerek yok zaten hepiniz bunları yaşıyorsunuz hala.
İşte alan değişikliğine zaten var olan sorunlara özellikle bu 2. okul belası eklendiği için tek tercihle, sadece kendi okulumla başvurdum ve oldu. Ne değişti?
Çok şey değişti
Öncelikle bana bilgisayar işi için gelen insanlara artık teknoloji tasarım öğretmeni olduğumu söyleyip geri çevirmenin zevkine paha biçilemez. Bununla ilgili bir sürü anım oldu şimdiden.
Bu yıl sınıf almak istemedim, 28 saat dersim var. Seneye ve sonraki sene ve daha sonraki sene de ...... norm fazlası olma ihtimalim yok. Zaten bunu hesaplayarak başvuru yaptım. 7 ve 8. sınıflarda bu ders zorunlu, büyük okullarda en az 25 saat garanti. Formatörlük belasından aldığım fazladan 200 lira kimin olursa olsun umrumda değil.
Şu formatörlük belasından istifa etmek için yazdığım dilekçenin her kelimesinde yaşadığım mutlululuğu sözlerle anlatmak mümkün değil.
Teneffüslerde oturup rahaaat rahat çayımı yudumlarken birileri çağıramıyor artık, ya da önüme bilgisayar gelmiyor. Beni gören her öğretmenin aklına artık evdeki bilgisayarı gelmiyor...vs
Rahaaat rahat dersime giriyorum, derse hiç bir öğrenci gelip A müdür yardımcısı acil sizi çağırıyor demiyor. (ki bu acil konular da genellikle müdür yardımcısının radyo dinleyememesi falan olurdu ya neyse)
Ve öğlen olduğunda saat 12:20'de rahaaat rahat çıkıp evime geliyorum. Kimseye gidebilir miyim demiyorum, kimse de gidemezsin diye benimle saat pazarlığına girmiyor.
Müdürü ve müdür yardımcılarını sadece ben istediğimde görüyorum, kimse odasına çağıramıyor. Müdürü en son 2 hafta önce gördüm sanırım.
Bilgisayar sınıfının önünden geçerken, kapısını bile görsem içim daralıyor. Önünde kapıya saldıran seçmeli ders öğrencilerini(bt sınıfında yapılıyor 5. sınıfların seçmeli dersleri) gördükçe "Allah'ım nasıl doğru bir karar vermişim!" diyorum.
Zaten farkındaydım, bilgisayar sınıfında ders yapmanın ne kadar zor olduğunu ama normal sınıfta ders yapmanın bu kadar rahat, bu kadar huzurlu olduğunu tahmin bile edemezdim.
s_bote hocamızın dediği "iki alan arasında dağlar kadar fark var" sözüne katılıyorum tabi ki. İçerik farklı ama gayet de eğlenceli geçiyor. Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum bile. Stres yok sıkıntı yok. Hiç yorulmak yok. Ama şu sözünüze katılmıyorum "bilgisayar bölümünü okuyup sonra teknoloji tasarım öğretmeni olmak kalitenizi düşürmekten başka birşey olamaz" Bilgisayar bölümünü okudum, bölümümü 1.likle bitirdim, yarışmalara katıldım ve Türkiye genelinde grubumla birlikte ilk 3'e de girdim.
Bilgisayar öğretmeni olarak 5 yıl çalıştım, hiç bir şeyin kalitemi yükselttiğimi görmedim.
Bilgisayar öğretmeni olarak siz kendinizi istediğiniz kadar kaliteli görün ama öyle değil işte. 5 senedir attığım formatın hatti hesabı yok mesela ama format atmanın kariyerime ya da kaliteme bir katkısı da yok. Daha fazla format attıkça daha kaliteli olmuyor insan. 5 para etmez diye değerlendirdiğiniz öğretmenlerin sınıfına gidip onlar tertemiz giyinmiş, süslenmiş dersini anlatırken, ellerini sürmeye çekindikleri iğrenç kabloları masanın altına girip takmanın ya da virüs bulaşmış flash belleklerini temizlemenin de kalitemizi arttırdığı yok.
Sanki bilgisayar öğretmeni iken projeden projeye koşuyoruz da, olmayan kaliteden bahsediyorsunuz Format atarak para kazanacak olduktan sonra bir dükkan açmak daha az stresli ve daha kazançlı değil mi?
hasari hocam size yakıştıramadığım bir tabir kullanmışsınız "yakında onların burnu da...." Yakında burnum sizin hayal ettiğiniz gibi ....'ya değer mi bilmiyorum ama bilgisayar öğretmeni olarak 5 yılım o .......'nın içine tepeden tırnağa batmış olarak geçti. Şimdi sadece burnumun hesabını mı yapayım? Siz hala o ......'nın içine batmış görmüyorsanız, kendinizi tek-tas öğretmeninden üstün görüyorsanız özel bir formülünüz var demektir. Forumda paylaşın da millet kurtulsun.
Çok yazdım ama sonuç olarak şunu söylüyorum "teknoloji tasarım öğretmeni olacağımı bilsem hiiiiç ders çalışmazdım ne lisede, ne üniversitede" ama şundan da eminim devlet okulları ve eğitim sistemi bu kadar dibe vurmuşken matematik anlatsan neee, teknoloji tasarım anlatsan ne? Siz hiç matematik anlattı diye madalya takılan bir öğretmen gördünüz mü?
Öğretmenlik mesleğinin kalitesi kaldı mı da tek-tas öğretmeninin kalitesini düşük görüyorsunuz? Benim ek dersim ve maaşım hesabıma yatıyor mu yatıyor. Tek-tas anlatıyorum diye daha az mı para alıyorum, hayır. O halde???