Tek Esir Türk SANCAĞI.

Fotoğraftaki sancak dünyadaki tek esir Türk sancağıdır. Türk ordusunun 57. alayının sancağıdır. Sancak türk ordusunun şerefidir. Son neferi şehit olana kadar düşmana teslim edilemez. Ve öylede olmuştur;


Resimdeki sancak, Çanakkale Savaşı’nda son erine kadar şehit olan Kahraman 57nci Alay’ın Sancağıdır. Hâlen Melbourne-Avusturalya müzesinde sergilenmekte olan sancağın tanıtım plâketinde.

"Bu Alay Sancağı Gelibolu savaş alanından getirtilmiştir, ama esir edilmemiştir. Türk Ordusu’nun geleneklerine göre bir alayın sancağı, alayın son eri ölmeden teslim edilemez. Bu sancak, sonuncu muhafızın da altında ölü olarak yattığı bir ağacın dalına asılı olarak bulunmuştur. Kahramanlık timsali olarak karşınızda duran bu Türk Alayı Sancağını selâmlamadan geçmeyin"

Genişletmek için tıkla ...

yazmaktadır.

ne mutlu bize ki o neslin torunlarıyızz

Dediği gibi bu Bayrak asla esir edilemez.Zamanı geldiğinde o sancakta ait olduğu yere getirilecektir. Tarih tekerrür eder.
Bir gün gelecek ve yine Tuna dan Kafilelerle geçeceğiz.

Ne Mutlu Türküm Diyene!...

BEN EZELDEN BERİ HÜR YAŞADIM HÜR YAŞARIM
DÜNYADA HİÇ KİMSE BENİM SANCAĞIMI ESİR ALAMAZ
DAHA BİZİM SON NEFERİMİZ ÖLMEDİ ÖLMEYECEK :tr:

Arkadaşlar, gururla kabaran damarlarınıza basmak istemem ama bu şehir efsanesine inanmamak lazım. Zira Melbourne Müzesi'nde bu şekilde ne sancak var ne de yazısı...

Kaldı ki esir olan tek sancak noktasına gelelim... Canberra şehrinde yer alan, Avustralya Savaş Müzesi'nde (Australian War Memorial) yer alan savaştan kalma hatıralar arasında birkaç tane sancak vardır...

cas.awm.gov.au

Saygılar sevgiler...

ercümentbera' Alıntı:

Arkadaşlar, gururla kabaran damarlarınıza basmak istemem ama bu şehir efsanesine inanmamak lazım. Zira Melbourne Müzesi'nde bu şekilde ne sancak var ne de yazısı...

Kaldı ki esir olan tek sancak noktasına gelelim... Canberra şehrinde yer alan, Avustralya Savaş Müzesi'nde (Australian War Memorial) yer alan savaştan kalma hatıralar arasında birkaç tane sancak vardır...

cas.awm.gov.au

Saygılar sevgiler...

Genişletmek için tıkla ...

Doğru bile olsa; ilk okuduğumda üzüntü duydum. Bir an bugün ne durumda olduğumuzu düşündüm. Bazı zavallılar, "Osmanlı; abdullah öcalanı Paşa yapıp maaşa bağlardı, bizde aftan yararlandıralım" diyabiliyor! :verymad:

O kadar çok efsane var ki...

Şeref ve onuru nerelerde arıyoruz...

Ne 57. Alay sancağı nede başka bir Türk Sancağı Avustralyada değildir...

Konu ile ilgili araştırma yazısı...

Bir süredir Türkiye gündemini meşgul eden 57. Alay Sancağı ile ilgili gerçeği Hürriyet ortaya çıkardı. Çanakkale Savaşı sırasında son erine kadar şehit düşen Alayın sancağının Avustralya da Melburne Müzesinde bulunduğu iddialarının doğru olmadığı belirlendi.

ÇANAKKALE Savaşının 90. yıldönümü nedeniyle medya ve internet sitelerinde yer alan savaş hikayelerinin belki de en ilginci 57. Alay ve Sancağı hakkındaydı. Yazılanlara göre 57.i Alay Çanakkale Muharebelerinde kahramanca savaşmış ve son erine kadar şehit düşmüştü. Bir ağaç dalında bulunan Alay Sancağı ise Avustralyalılar tarafından Melbourne götürülmüştü ve müzede sergileniyordu. Altında ise şu yazı bulunuyordu: ‘Bu Alay Sancağı Gelibolu savaş alanından getirtilmiştir ama esir edilmemiştir. Türk Ordusunun geleneklerine göre bir alayın sancağı, alayın son eri ölmeden teslim edilemez. Bu sancak, sonuncu muhafızın da altında ölü olarak yattığı bir ağacın dalına asılı olarak bulunmuştur. Kahramanlık timsali olarak karşınızda duran bu Türk Alayı Sancağını selamlamadan geçmeyin.’

Bir başka haberde ise aynı iddia bu kez şöyle dile getirlmişti: ‘Ey ziyaretçi! Önünden geçmekte olduğun sancak dünya müzelerinin en nadir eseridir. Çünkü bu sancak dünyadaki tek esir Türk sancağıdır. Bütün alay şehit olduktan sonra, ağaca dayalı olarak bulunmuştur.’

Çanakkale Savaşı konusunda uzman tarihçi ve yazarlar bu iddiaları zaten yalanlarken, Avustralyada ki müzelerde ne bir Türk sancağı ne de altında böyle bir yazı bulunmadığı ortaya çıktı. Hürriyet konuya son noktayı koymak için Genelkurmay Başkanlığına yazılı başvuru yaparak sorularını yöneltti. Genelkurmayın verdiği yanıt şöyle:

MELBOURNE’DE YOK

57. Alay'a Çanakkale Muharebelerinden sonra, 30 Kasım 1915'te Sultan V. Reşat'ın iradesiyle altın, gümüş imtiyaz ve harp madalyaları verilmiştir. Bu madalyalar, 25 Nisan 1916 tarihinde İstanbul - Şile arasında bulunan Çelebi Köyünün kuzeydoğusunda toplanan Alay'ın sancağına törenle takılmıştır. Dolayısıyla Alay Sancağının Çanakkale Muharebeleri sırasında Avustralyalılar tarafından ele geçirildiği iddiası doğru değildir. Bazı yayınlarda bu sancağın bugün Avustralya Melbourne Müzesinde sergilendiği iddia edilmektedir. Bu iddialarla ilgili Melbourne Müzesinin de içinde yeraldığı dört müze adına Victoria Eyalet Müzesi tarafından gönderilen cevabi yazıda, ellerinde 57. Alaya ait bir sancak bulunmadığı bilgisine ulaşılmıştır.

YOK EDİLMİŞ OLABİLİR

Günümüze dek geçen sürede 57. Alay Sancağına ilişkin herhangi bir bilgi aydınlığa kavuşmamıştır. Ancak, Türk ordu geleneği göz önüne alındığında, Alayın İngilizler tarafından esir alınırken, sancağını teslim etmeyerek imha etmiş olmasının kuvvetli bir ihtimal olduğu değerlendirilmektedir.

En son Filistin’de savaştılar

57. Alay, Çanakkale Cephesinden sonra, önce Galiçya Cephesinde savaşmış, ardından bağlı olduğu 19. Tümen ile birlikte Filistin Cephesine intikal etmiştir. 19. tümen 23 Eylül 1918 tarihinde İngilizlere esir düşmüştür. 57. Alayın da 29 Temmuz 1917 - 23 Eylül 1918 tarihleri arasında Filistin Cephesinde birçok muharebeye katıldığı, son olarak Nablus Meydan Muharebesinde mevcudunun hemen hemen dörtte üçünden fazlasını kaybetti

Değerli hocalarım uzun zamandır bu konu ile ilgili araştırmalar yapmaktayım. Bu konunun da forumda olması yaptığım araştırmalardan elde ettiğim bilgileri sunmam ve sizlerin de yorumlarını alacak olmam için çok iyi oldu. Ülkemizdeki pek çok tarihçinin anlattığı fakat Hürriyet'in genelkurmaydan bilgi alarak yaptığı haberler ardından Melbourne'de bulunan müze yetkilileri Çanakkale Savaşı'ndan sonra ellerinde sadece bir kaç kıyafet, fotoğraf, askeri malzeme olduğu açıklamasını yaptılar. Anlatılanın aksine ellerinde bayrak, flama ya da sancak bulunmadığını söylediler.

Melbourne'de bulunan ve en büyük müze olan Victoria müzesinde olduğu düşünülen bu sancak yine tarihçilerimizin iddiasına göre yok edilmiş ya da kaldırılmıştı. Victoria müzesi yetkilileri veritabanlarını bir kez daha kontrol ederk bunun mümkün olmadığını dile getirdiler. Bu konuda yaptığım araştırmalar esnasında Melbourne'de bulunmuş ve bu konuda araştırma yapan Dr. Ömer Sinan TAMER beyfendi ile temasa geçtim. O da şehirdeki üç müzeyi gezdiğini (şehir müzesi, göçmenler müzesi ve victoria müzesi) ancak bayrak ya da timsali bir şey bulamadığını dile getirmişti. Ardından tekrar melbourne'e giden sayın Adnan YILMAZ burada bir müze daha olduğunu (War Memorial Museum) ve burada eski bir bayrak olduğunu sayın TAMER'e mail ile bildirdikten sonra, sayın TAMER bu maildeki fotoğrafları içeren bir maili müze yetkililerine yollamış, müze yetkilileri de özür dileyerek bu bilgileri veritabanlarına eklemiş olduklarını dile getirmişlerdir.

Yani söylenilenin aksine Melbourne'de Çanakkale Savaşı'ndan kalan bir bayrak hala vardır. Bunun 57. Alay Sancağı olup olmadığı ise bilinmemektedir. Bu araştırmamda bana resimleri gönderen sayın Dr. Ömer Sinan TAMER beyfendiye bir kez daha teşekkürlerimi buradan iletiyor ve bu resimleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Yani internette duyduğumuz herşey hemen inanmayalım. Doğru bilgiyi bulalım etkinliğini de bunun için yaptırıyoruz sanırım öğrencilerimize.

Özellikle hamasi mail ve mesajlara inanmayalım.

Ayrıca bunu uyduran NEDEN uydurdu, bunu anlamak mümkün değil?

Yahu 57. Alay'ın kahramanlığı ortada, fakat böyle bir hikaye uydurmaktaki AMAÇ NEDİR? Böyle bir hikaye olmasa 57. Alay'ın kahramanlığı mı eksiliyor?

sunny hocam, o bayrak bulunuyor olabilir, ama uydurulan hikayede bahsedilen sancak değil ve altında yazılı bulunduğu iddia edilen yazıdan eser yok.

Kendimizi komik duruma düşürüyoruz. Tarihimizin böyle İŞGÜZAR uydurmalara ihtiyacı yok.

Aynen İslamiyet'in meşruiyetinin Neil Amstrong'un ayda ezan sesi duyduğu hikayesine ihtiyacı olmadığı gibi. Veya Kaptan Custo(yazımından emin değilim)'nun Müslüman olması hikayesinin uydurulmasına ihtiyaç olmadığı gibi. Sanki Kaptanın Müslüman olması ile İslamiyet şereflenecek; hayır, aksine Müslüman olsa Kaptan şereflenir. (Alev Alatlı'nın bu konuda bir yazısında okumuştum bu bakış açısını ve çok haklı görmüştüm)

Kendimizi komik duruma düşürmeyelim.

Bu sıralar böyle hamasi hikayelere çok rastlıyoruz ve bunlar MİLLİ PSİKOLOJİMİZİ BOZUYOR, gereksiz ve zararlı bir MİLLİ EGO yüklüyor diye düşünüyorum.

sitelerde' Alıntı:

Yani internette duyduğumuz herşey hemen inanmayalım. Doğru bilgiyi bulalım etkinliğini de bunun için yaptırıyoruz sanırım öğrencilerimize.

Özellikle hamasi mail ve mesajlara inanmayalım.

Ayrıca bunu uyduran NEDEN uydurdu, bunu anlamak mümkün değil?

Yahu 57. Alay'ın kahramanlığı ortada, fakat böyle bir hikaye uydurmaktaki AMAÇ NEDİR? Böyle bir hikaye olmasa 57. Alay'ın kahramanlığı mı eksiliyor?

sunny hocam, o bayrak bulunuyor olabilir, ama uydurulan hikayede bahsedilen sancak değil ve altında yazılı bulunduğu iddia edilen yazıdan eser yok.

Kendimizi komik duruma düşürüyoruz. Tarihimizin böyle İŞGÜZAR uydurmalara ihtiyacı yok.

Aynen İslamiyet'in meşruiyetinin Neil Amstrong'un ayda ezan sesi duyduğu hikayesine ihtiyacı olmadığı gibi. Veya Kaptan Custo(yazımından emin değilim)'nun Müslüman olması hikayesinin uydurulmasına ihtiyaç olmadığı gibi. Sanki Kaptanın Müslüman olması ile İslamiyet şereflenecek; hayır, aksine Müslüman olsa Kaptan şereflenir. (Alev Alatlı'nın bu konuda bir yazısında okumuştum bu bakış açısını ve çok haklı görmüştüm)

Kendimizi komik duruma düşürmeyelim.

Bu sıralar böyle hamasi hikayelere çok rastlıyoruz ve bunlar MİLLİ PSİKOLOJİMİZİ BOZUYOR, gereksiz ve zararlı bir MİLLİ EGO yüklüyor diye düşünüyorum.

Genişletmek için tıkla ...

Tek kelime...... YORUMSUZ!!!

Arkadaşlar bu sancak ağaçta asılı bulunmuştur ve daha sonra avusturalyalılar tarafıdan iade edilip bugün 58. piyyade er eğitim alayının sancağıdır... asker öğretmenken sancak devir teslimi yapıldı oradaki törenden biliyorum...

Re:

kaaka' Alıntı:

ne mutlu bize ki o neslin torunlarıyızz

Genişletmek için tıkla ...

bazı torunlarda daha Ne mutlu Türk'üm diyemiyorlar veya çekiniyorlar.

Kerasus_28 hocam yanılıyorsunuz o sancak 57. Alayın sancağı değildir, 58. alayın sancağıdır. Araştırmadan yorum yapmak kolay ama son 20 yılını bunu araştırarak geçirenlere ve ortaya çıkardıkları inanılmaz şeylere biraz bakarsak belki görüş açımız değişir? Belki "Siz aslında büyük değilsiniz kendinizi kandırıyorsunuz" diyenlerin oyunlarından sıyrılıp "evet biz büyüğüz" deyip özgüvenmizii tekrar kazanırız?

sunny' Alıntı:

Kerasus_28 hocam yanılıyorsunuz o sancak 57. Alayın sancağı değildir, 58. alayın sancağıdır. Araştırmadan yorum yapmak kolay ama son 20 yılını bunu araştırarak geçirenlere ve ortaya çıkardıkları inanılmaz şeylere biraz bakarsak belki görüş açımız değişir? Belki "Siz aslında büyük değilsiniz kendinizi kandırıyorsunuz" diyenlerin oyunlarından sıyrılıp "evet biz büyüğüz" deyip özgüvenmizii tekrar kazanırız?

Genişletmek için tıkla ...

hocam okuduysanız sancak töreninde sancak tarhini anlatıyorlardı ve ben bu tarihi 4 gün dinledim tekrar tekrar. evet biz ezeleden beri birçok şey yapmış atalarımız bunu göğsümü kabartarak savunuyorum da... benim yaptığım yorumu bu anlama çekmeye gerek yok...

Hocam bu yorumları size yapmadım sadece 58. Alayın sancağının 57. Alay sancağı olmadığını söyledğim kısım sizinle ilgili. Yanlış anlaşıldıysa özür dilerim. Ve 57. Alay sancağı kısmını yanlış dinlemişiniz hocam

Unutmayalım ki babasının karnı doydu diye evladının da karnı doymaz.
Biz bize yakışanı yaptığımız zaman bu sancak -varsayılım ki esir düşmüş olsun- ait olduğu yere öyle ya da böyle getirilecektir.
Önemli olan lafla değil icraatlarımızla dünyada konuşulalım.

YENİDEN ÇANAKKALE
Kanla alınanı , peşkeş çeken ; İncitirse ecdadı ,
Nesepsiz diye anılır , hem kendisi hem de evladı.
Hele ki bir de yudumlanırsa uşaklığın tadı ,
Fazla sürmez , yakında dolacaktır miyadı ..
***

Nice şehidler düşmüşken toprağın bağrına ,
Birçoğu kavuşamadı on sekizinci baharına.
Şanlı Bayrak ! Kulak verenin vardı çağrına ,
Devir değişti ; Demirci üflemez körüğün harına.
***

Nerede , Çanakkale ’de kenetlenen Millet ?
O devirde de , acziyete düşürüldü devlet .
Bilmem ki , kimden miras kaldı bize bu illet…
İltifat marifete tabidir ; Adı ZİLLET..!
Ayhan BAŞ