TÜRKİYE ve ÖĞRETMENLER DEVE(!) CÜCE 2.PERDE

Kodla Büyü

elrond

Hiperaktif Üye
Hiperaktif
Mesajlar
2,728
2012 yılı emekli, asgari ücretli, ve memurlar için hayal kırıklığıyla olmuştur.hükümet halk oylamasında vaad ettiği sözleri adeta unutmuş, anayasa değişikliğinde memurlara emeklilere, asgari ücretlilere verdiği sözleri tutmamıştır. Ülkemizde memur, memur emeklisi, işçi emeklisi, bağ-kur emeklisi, asgari ücret emeklisi insanlardan oluşan yaklaşık 20 milyon insanı binbir ümitle beş ay bekleterek %4 lük komik bir zam yapmıştır.
Oysa hükümet son bir yılda;
- Doğalgaza…………………………%34
- Kömüre…………………………….%26
- Mazota…………………………….%26
- Benzine……………………………%25
- Elektriğe…………………………..%20 zam yapılmıştır.
Yine hükümet;
- Milletvekili maaşlarına………….…………………%45
- Üst düzey bürokrat maaşlarına……………………..%30
Yani milletin vekiline……………………………..………..%45
Milletin aslına Memura, emekliye …………………………%4+4
HÜKÜMET ASIL BOMBAYI BUNDAN SONRA PATLATMIŞTIR. MALİYE BAKANLIĞI MEMUR MAAŞLARINDAN KESİLEN VERGİ VERGİ ORANLARINI %5 ARTIRMIŞTIR. YANİ HÜKÜMET MEMURLARA 86 TL ZAM VERİP, 104 TL VERGİ KESMİŞTİR.
86 - 104 = -18
ZAM VERGİ =18 TL Memur zarardadır.
Değerli Basın Mensupları;
Yapılan bu uygulamalardan sonra ülkemizde memur, emekli, asgari ücretli perişan edilmiştir. Ayrıca kamuda yüksek bürokratların maaşlarına yapılan %30 artışla kamu çalışanları arasında maaş dengesi bozulmuştur. Özellikle, üniversite mezunu olup, kariyer meslek sahibi olan öğretman ve akademisyenler ek ödeme dışında bırakılmış adeta hükümet tarafından ezilmiştir.
Öğretmen Maaşları;
2002……………………………………………6 cumhuriyet altını
2012……………………………………………2 cumhuriyet altını
Öğretmen maaşları;
2002……………………………………150 kg et
2012……………………………………60 kg et
Öğretmen maaşları
1923……………………….ÖĞRETMEN MAAŞI = MİLLETVEKİLLERİ MAAŞI
1980………………………. ÖĞRETMEN MAAŞI= SUBAY, DOKTOR MAAŞI
2002………………………. ÖĞRETMEN MAAŞI = POLİS MAAŞI
2012………………………. ÖĞRETMEN MAAŞI = KAMUDAKİ EN AZ MAAŞ
SON YILDA HÜKÜMET;
EMEKLİYİ……………………………(ADETA)………………. ÖLDÜRDÜ
ASGARİ ÜCRETLİYİ……………….( ADETA )………….. …..ÖLDÜRDÜ
ÖĞRETMENİ………………………… (ADETA)………………SÖNDÜRDÜ
SON ON YILDA HÜKÜMET;
ZENGİNİ DAHA DA ZENGİN ETTİ
FAKİRİ DAHA DA FAKİR ETTİ
Ülkemizdeki zenginlerin mal varlıkları son on yılda 7-10 kat artmışken öğretmen, emekli, asgari ücretli daha da fakirleşmiştir. Sürekli büyümekten, büyüme rekorlarından bahsederek övünen AKP, refahı tabana yayamamıştır. Zenginlerin iktidarı olmuştur. Adeta Türkiye büyüyor, memur (özellikle öğretmen) emekli, asgari ücretli küçülüyor. Satın alma gücü gün be gün azalıyor.
Değerli Basın Mensupları,
Memur, emekli, asgari ücretli maaşlarını hak ettiği ücreti verin, taleplerimiz karşısında hükümet “Yunanistan’a mı dönelim” derken çok ilginç bir gelişme daha yaşanmıştır. Anadolu ajansından alınan Haber7.com’un haberine göre, Türkiye, küresel ekonomik kriz konusunda IMF yönetiminde oluşturulacak fona 5 milyar dolar yatıracak. Başbakanlığın bildirdiğine göre G20 zirvesinde küresel ekonomik kriz ele alındı. Ülkeler kriz için IMF yönetiminde oluşturulacak havuza ne kadar katkı vereceklerini açıkladılar. Başbakanlıktan alınan bilgiye göre bu çerçevede oluşturulacak havuza Türkiye’nin 5 milyar dolar yatıracağını açıkladı. Türkiye, Yunanistan’ında aralarında bulunduğu ülkeleri kurtarmak için 5 milyar dolar hibe ediyor.
HÜKÜMET KENDİ EMEKLİSİNİ, ASGARİ ÜCRETLİSİNİ, MEMURUNU AÇLIĞA MAHKUM EDERKEN, YUNANLILARI, PORTEKİZLİLERİ, İSPANYOLLARI KURTARMAK İÇİN KARŞILIKSIZ 5 MİLYAR DOLAR HİBE EDİYOR. OYSA MEMURLARIN İSTEDİĞİ ÜCRETLER VERİLSEYDİ BÜTÇEDEN ÇIKACAK PARA 5 MİLYAR DOLARIN YARISI KADAR BİLE OLMAYACAKTI.
Değerli Basın Mensupları,
Başbakanlığa bağlı TUİK’in açıkladığı rakamlara göre Türkiye de 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 3.175 TL’ye yükseldi. Açlık sınırı 1000 TL’ye yükseldi. Yani TÜRKİYE’DE MEMURLAR, EMEKLİLER, ASGARİ ÜCRETLİLER YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA, AÇLIK SINIRINDA HAYAT MÜCADELESİ VERİRKEN HÜKÜMET YUNANİSTAN’I KURTARMAK İÇİN 5 MİLYAR DOLAR BAĞIŞLIYOR. “BU TAM BİR UCUBE”
TÜRKİYEDE YOKSULLUK SINIRI
YOKSULLUK SINIRI…………………………………………3175 TL
ÖĞRETMAN MAAŞI………………………………………..1785 TL
TÜRKİYEDE AÇLIK SINIRI
AÇLIK SINIRI……………………………………………..1000 TL
EMEKLİ……………………………………………………...800 TL
ASGARİ ÜCRET…………………………………………..700 TL
ON YIL ÖNCE EMEKLİ OLAN BİR MEMUR, EMEKLİLİK TAZMİNATI İLE ÇOK RAHATLIKLA BİR EV (DAİRE) ALABİLİYORDU. ŞİMDİ EMEKLİ OLAN MEMUR SIRADAN BİR MARKANIN SIFIR KM OTOMOBİLİ ANCAK ALABİLİYOR. BİZ BU GİDİŞLE EMEKLİLİK TAZMİNATIMIZ İLE ANCAK BİR BİSİKLET ALABİLECEĞİZ. YENİ MEMURLAR İSE ZATEN EMEKLİLİK TAZMİNATI ALAMAYACAKLAR. İŞTE AKP’ NİN MEMURLARI GETİRDİĞİ DÜZEY BUDUR. ON YIL ÖNCE EV ALABİLEN MEMUR ŞİMDİ BİSİKLET ALABİLİYOR!
Sayın Başbakan, %4 zamdan sonra “Memurlar daha ne istiyorlar, ben öyle memurlar tanıyorum ki eşlerine bile araba alıyorlar” dedi. Doğru Sayın Başbakanın tanıdığı memurlar kendi etrafındaki müsteşarları, bürokratlarıdır.
Müsteşarlar her ay devletten …………………………………………………...7 bin TL
(………………) YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİNDEN……………….…..5 BİN TL
(………………) YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİNDEN…………………...5 BİN TL
(………………) YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİNDEN…………………..2 BİN TL
(Not: Maliye Bakanı Müsteşarı-Basından)
Olmak üzere yaklaşık 20 bin TL maaş alıyorlar. O müsteşarların kolundaki saat 225 bin dolar (400 bin TL) Sayın Başbakan her memuru etrafındaki müsteşarlar gibi sanıyor…
Değerli Basın Mensupları,
Hükümet aylarca süren toplu sözleşme reklamları ile ülkemiz kamu oyuna (milletimize) sanki her ay, hatta her gün zam veriyormuş havası estirirken yaşadığımız gerçek şudur;
KAŞIKLA KEPÇEYLE
MEMURA ZAM VERGİ SONUÇ
86TL ___ 104 = -18 TL Memur Zarardadır.
Hemen hemen her memur temmuz maaş zammını asla alamamaktadır. Çünkü memur maaşlarından kesilen vergi oranları o kadar yükseltilmiştir ki temmuz ayı ve ondan sonra yılbaşına kadar geçen sürede altı ay boyunca memur yüksek yaşam standardında kabul edilerek büyük oranda vergiler kesilmektedir. Sonuçta memurlar zam filan görememektedirler. Oysa milletimize yansıtılan sonuç “Memurlar daha ne istiyor?” havasıdır.
Bizim teklifimiz şudur;
1- Memur maaşları milletvekili maaşlarına endekslenmelidir.
MİLLETVEKİLİ MAAŞLARI
2002……………………………………….2 BİN TL
2012……………………………………….12 BİN TL (Sade Maaş)
2012……………………………………….17 BİN TL (Komisyon Üyesi)
ÖĞRETMEN (MEMUR) MAAŞLARI
2002……………………………………………6 CUMHURİYET ALTINI
2012…………………………………………….2 CUMHURİYET ALTINI
2- İkinci teklifimiz ise memur maaşları yoksulluk sınırına endekslenmelidir. Yoksulluk sınırının altında maaş verilmemelidir. Başbakanlığa bağlı TUİK’in rakamlarına göre 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 3.175 TL’dir.
“DÜNYA LİDERİ OLDUK, DÜNYANIN YILDIZ ÜLKESİ OLDUK, BÜYÜME REKORLARI KIRIYORUZ, DÜNYADA EN ÇOK BÜYÜYEN İKİNCİ ÜLKEYİZ” DİYEN HÜKÜMETE SESLENİYORUZ; MADEM BÜYÜDÜK, BU BÜYÜMEDEN MEMUR, EMEKLİ, ASGARİ ÜCRETLİ NİÇİN FAYDALANAMIYOR, BU BÜYÜMEDEN NİÇİN PAY ALAMIYORUZ. REFAHI TABANA NİÇİN YAYMIYORSUNUZ? TÜRKİYE’DEKİ DOLAR MİLYARDERİ SAYISI, İNGİLTERE, JAPONYA, ALMANYA, FRANSA’DAKİ DOLAR MİLYARDERİ SAYISINI GEÇMİŞTİR. BU DA GÖSTERİYOR Kİ AKP ZENGİNİ DAHA ZENGİN, FAKİRİ DAHA DA FAKİR ETMİŞTİR.
MEMURUMUZU, EMEKLİMİZİ, ASGARİ ÜCRETLİMİZİ YOKSULLUK SINIRININ ÜSTÜNDE 3171 TL ÜZERİNDE MAAŞ VERDİĞİNİZ GÜN İŞTE O ZAMAN ASIL “BÜYÜK, LİDER ÜLKE” OLACAĞIZ.
Muzaffer KARADAĞ
Türkiye Kamu-Sen Sivas İl Temsilcisi
Türk Eğitim-Sen Sivas Şube Başkanı
 
Hedefe ulaşmalarına fazla bir şey kalmadı
Yıl 2023 , Öğretmen maaşı = asgari ücret olunca herkes muradına erecek.

Kesintisiz 3 ay tatil yapan Milletvekillerinin, ne iş yaptığı belirsiz üst düzey bankamatik bürokratların tatilinden maaşından rahatsız olmayanların gözüne öğretmenlerin maaşı/tatili batıyor.

Memura az zam yapılmasına da itiraz eden ilerizeka esnaf ve özel sektör çalışanları çıkıyor. Sanki gariban memur aldığı maaşı İşviçre bankasındaki hesabına yatıracak. :?: Sonuçta aldığı para yine bu ülkede harcanıyor esnafın tüccarın cebine gidiyor.
Memur maaşına, asgari ücrete %4 zammı gören özel sektör patronu da işçisine aynı oranda zam yapıp beğenmeyene kapıyı gösteriyor. Memur maaşına yapılan zam özel sektör çalışanları için bir referans . Ne kadar yüksek oranda olursa özel sektördeki maaşları artması için o kadar iyi.

Siyasetçilerin de körüklemesi ile vatandaşın genelde memurlara özelde ise öğretmenlere olan düşmanlığı katlanıyor. Bu memlekette herkes işini düzgün yapıyor, aldığı maaşı son kuruşuna kadar hak ediyor. Öğretmenler haftada 15 saat yılda 180 gün çalışarak ayda 3500 TL maaş alıyormuş. Yalan ve hakarete varan mesajlarla tüm öğretmenleri küstürdüklerinde amaçlarına ulaşacaklar.
 
Eğitimi ve eğitimcileri bitirmenin yolunu çoktan buldular, işliyorlar nakış gibi. Anayasa çıkartılırken "Grev hakkı verdik" diye soktular milletin gözüne.Kıdem tazminatı yasasında da gördük "grev yapın kapı önüne koyayım, tazminatını ...alırsın" dediler.

Devlete ait para edebilecek her şey satıldı, unakıtanla başladı devam ediyor, şimdi kanallara, köprülere para lazım, büyük gövde gösterisi yapılacak çünkü. İşsizlik fonu, tazminat fonu, vergi, zam derken personel giderlerini minimuma indirip, iyice yükü hafifletmek istiyorlar. Şükür edelim halimize, nasıl olsa doğalgaz kasımda min 300 lira, elektirik min 80 lira gelecek, aldığımız zam rahatlıkla karşılar bunu, şükredelim değil mi?
İnadına evet yahu...
 
şu dolar bazındaki kişi başı milli gelirden,
ekonomideki büyümeden payımıza düşen bu demek ki,
deyip,
şükür diyelim,
2023'e ya nasip!....

gececi' Alıntı:
Eğitimi ve eğitimcileri bitirmenin yolunu çoktan buldular, işliyorlar nakış gibi. Anayasa çıkartılırken "Grev hakkı verdik" diye soktular milletin gözüne.Kıdem tazminatı yasasında da gördük "grev yapın kapı önüne koyayım, tazminatını ...alırsın" dediler.

Devlete ait para edebilecek her şey satıldı, unakıtanla başladı devam ediyor, şimdi kanallara, köprülere para lazım, büyük gövde gösterisi yapılacak çünkü. İşsizlik fonu, tazminat fonu, vergi, zam derken personel giderlerini minimuma indirip, iyice yükü hafifletmek istiyorlar. Şükür edelim halimize, nasıl olsa doğalgaz kasımda min 300 lira, elektirik min 80 lira gelecek, aldığımız zam rahatlıkla karşılar bunu, şükredelim değil mi?
İnadına evet yahu...

hocam,
fazla düşünme bunları,
şairin dediği yap sen de,
bak o zaman her şey aslında ne de güzel!...

"Gözleri kapalı yaşamak kolaydır" The Beatles...
nemize gerek sormak, sorgulamak, payımıza düşeni istemek!....
di mi ama!...

şair ne demiş bak:

teksen' Alıntı:
Türkiye'nin saygınlığı, başarısı ve gönenci için hizmet veren tüm insanlarımızı saygı ile anarken...

Abdullah Çağlayan 1943'te,
sizin verdiğiniz dörtlükte canlandırılan karakterin tam tersini anlatmış,
Hakkında açılan davada savcı takipsizlik kararı verir,
savcıya göre şiir, mizahtır ve edebi sanat eseri olarak düşünülmesi gerekir.
http://www.milliyet.com.tr/2001/03/25/yazar/pulur.html

Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözler,
Hazine soyulurken aldırmıyor öküzler,
Hayadan eser yoktur nafile bütün sözler.
Beyhude inat etme, salla hemen başını,
Gerdan kır, belini bük, al gitsin maaşını.

Bir yolsuzluk görünce köpürme, isyan etme,
Bir hak için kendine, dik başlıdır dedirtme,
Doğru yolu dostuna göster ama, sen gitme.
Ne derlerse huuu... diye salla hemen başını,
Dilini tut, uslu dur, al gitsin maaşını.

Unutma bu ocağın adı aşıyaptır,
Sen de bir dolap çevir, apartmanlar yaptır.
Hakikat nene gerek o memnu bir kitaptır.
Sana lazım olan şey, sallayarak başını,
El öpüp, etek öpüp almaktır maaşını.

Bu güvercin eder mi atmacalarla yarış,
Öğrenmeden dünyayı gezdim de karış karış,
Vazgeç hak sevdasından sen de kervana karış,
Ne derlerse huuu diye, salla hemen başını,
Gerdan kır, belini bük, al gitsin maaşını.
Abdullah Çağlayan
Yazıldığı yıl 1943
http://www.denizce.com/hafta0336.asp
 
siyasi her başlığa olur olmaz yorum yapanları..(bende onlardan biri olarak) bu başlığa fikirleri ile bekliyoruz.. :+1:
 
memuru fiyatlar altında ezmek zaten bir strateji... bu öyle bilmeyerek ya da kaynak yoksunluğundan değil... bakınız: para yok demeden önce bütçenin şu kadarını veriyorum halkın hakkını yedirmem gibi popülüst ifadelerle halk-memur çatışması yaratmak... memur=boş adam fikri zaaten bu millette yerleşik... bizi kuzu ettiler sanırım...
 
Şu anki idare değişse bunlar yine değişmeyecek.Tarafsız olup bu eleştirileri yapanları haklı karşılıyorum.ama çoğu insan ideolojik bakıyor.Bugün başkalarını üç maymun olarak suçlayanlar idareye kendileri gelse bu seferde kendileri üç maymun olacak.Şu anda hükümeti kendi yandaşlarına ihale vermekle suçlayanlar acaba iktidarda olsa ne değişecekti merak ediyorum.Bu tarafsız bakış açısıdır.
 
Öğretmen maaşları daha yüksek olmalı bu hepimizin isteği
ama bunu isterken de dürüstçe istemeliyizi arada rakamlarla kelimelerle oynamadan da bunu yapabilmeliyiz hele birde sendika başkanıysak daha da dikkatli olalıyız

İlk bakışta Dikkat çeken iki karşılaştırma:
2002 ile 2012 de alınabilecek altın adedi
2002 de altın fiyatları bu kadar yüksek değildi yaklaşık 20bin şimdi ise 80-90 bini bulmuş
http://www.altinpiyasa.com/son-30-yilin ... 45225.html
http://www.5nnnnn1k.com/portal/ekonomi/ ... umlar.html

1920li yıllarda milletvekili maaşlarına eşit olduğu iddiası( bana göre de eşit olmalı hatta biz zam almayalım milletvekilleride maaşlarını biizmki kadar düşürsün diye yazdım da bu forumda)
bu iddia Atatürkün ağzından da yazıldı facebookta vs ama maalesef gerçek değil yine de günümüzdeki kadar uçurum olmadığını kabul ediyorum fakat eşit olmadığı da bir gerçek

25 Temmuz 1931 yılında kabul edilen 1880 Sayılı Kanunun birinci Maddesine göre öğretmen maaşlarının “en fazla” 150 lira olduğu görülüyor Resmî Gazete: 03.08.1931, Sayı: 1863
Hâkimiyet-i Milliye” 27 Haziran 1929 tarihli haberi “1929 yılı itibariyle bir ilk mektep öğretmeni vazifesine 1.500 kuruşla başlıyor.”
23 Şubat 1924 tarih ve 421 Sayılı Kanun ile 2.400 lira olan milletvekillerinin yıllık ödenekleri 3.600 liraya yükseltti/ TBMM Z.C., Dönem: 2, C. 6, sayfa 204. (Meclis tutanakları)
15 Mayıs 1930 tarihinde 1613 Sayılı “Büyük Millet Meclis Azasının Tahsisat (Ödenek) ve Harcırahları Hakkında”ki Kanunu kabul ederek, milletvekilleriyle ilgili düzenlemeleri tekrar ele almıştır. Bu Kanunla milletvekillerinin yıllık ücretleri “6000 liraya” çıkarılmıştır
/Düstur, Üçüncü Tertip, C. 11, Başvekalet Matbaası, Ankara, 1930, sayfa 397. (Kanun)

1924′te bir Reşat altının fiyatı 5.3 lira idi. Memur maaşının 2.5 katından fazla tutarındaki aylık ödenekleri katmazsanız sadece yıllık maaşla 680 Reşat altını alınabiliyordu. Yani bugünkü rakamla 435 bin 200 lira. öğretmen maaşıylada 300 civarı altın fena değil
şu anki maaşımızla 37.5 civarı reşat altın alabiliyoruz
görüldüğü gibi gereklerle de hakkımızı arayabiliriz.
 
Milletvekiline 13500 lira (%45 zam)
memura %3 yazıklar olsun.Demokratik hakkımızı kullanarak gelecek dönemlerde hakkımızı yedirmemeli
 
asıl içimi en çok yakan şey, bir ortamda öğretmen maaşının ne kadar düşük olduğunu söylediğimde benim maaşımın asgari ücretle karşılaştırılması. asgari ücretle ev geçindirenler var daha ne istiyorsun şükür et dedikleri zaman elin kolun bağlanıyor. böyle olunca da bizi bu hale düşürenlere kahrediyorum. ama kimse doktor, mühendis, eczacı, bankacı, veya falanca özel sektör çalışanının ne kadar aldığını konuşmuyor hatta hakkıdır diyor. öğretmen olarak bizim hakkımız hep daha azı olmalı, hep şükür etmesi gereken biz olmalıyız, peki öğretmen olarak suçumuz ne. gerçi kendi içimizde bile asgari ücretlilerle maaşımızı kıyaslayanlar olduktan sonra diyecek laf yok. bizi bu hale düşüren, eğitime ve öğretmene önem ve değer vermeyen başımızdakiler utansın.
 
ben kısaca,
şunu demek istiyorum arkadaşlar,
geçmiş ile gelecek ile ilgili,
hiç bi rakam, oran, istatistik vermeden:
-biraz geniş açıdan düşünerek,
katılanlar belki de katılmayanlar da olacaktır.-

devlet bi örgüttür,
düzenli, planlı, sistematik bi teşkilattır.

ve bu organizasyonu, mekanizmayı,
memurlar ve diğer kamu görevlileri işletir, çalıştırır.
atananlardan ve seçilenlerden oluşur görevliler.

devleti gözden düşürmenin yolu,
devlet memurunu gözden düşürmek;
devleti zor durumda bırakmanın yolu,
devlet memurunu zor durumda bırakmaktır.

devlete olan güveni, sadakati sarsmanın yoludur bunlar.

bu yollarla vatandaşın devlete olan güveni ve bağlılığı sarsılır.
nihayetinde devletin bekası tehlikeye girer.

örnek aldığımız hiç bi ülkede devlet memuru,
bu denli hor görülmez, aşağılanmaz.

vatandaşını devlete düşman etmenin,
vatandaşın gözünde devleti küçük düşürmenin belki en etkili yolu,
hastanede,
en önemli şeyini sağlığını,
-belki eşinin, çocuğunun, annesinin sağlığını-
emanet ettiği devletin, vatandaşının sorununa hızlı, nitelikli, çağa uygun, insancıl çözümler
bulamayışıdır, devletin sağlık sisteminin.

mahkemede de aynı şekilde,
hızlı, adil, güvenilir bi yargılama sisteminin olmayışı kadar,
vatandaşın gözünde devlete olan güveni sarsacak bi başka yol yoktur,
vatandaşın kendi hakkını kendisinin aramaya itilmesi kadar,
bi büyük boşluk daha nasıl açılabilir bu,
devlet denilen organizasyonda.

ve adalet,
sağlık, eğitim, güvenlik,
devletin vatandaşına sağlamakla yükümlü olduğu temel görevleridir.
zaten devleti devlet yapan da bunlardır.
eğer bunlar devletin asli organların tarafından sağlanmazsa,
vatandaş değişik yollara başvurur.
kanunsuz, ahlaksız yollara....

bence bunlar önemli!
anlaşıldığımı umuyorum.

adelet, mülkün temelidir.
sözünü hatırlatmak isterim.

adalet olmayan yerde, mülkün (ülke, devlet) bekası tehlikeye girer.

son olarak,
1000lerce yıldır, aynı topraklarda, aynı idealle bi arada yaşayan insanlarız.

her türlü sıkıntıya bereber göğüs germeliyiz.
varlığı da adil olarak,
yokluğu da adil olarak paylaşmayı bilmeliyiz.

-birileri ideoloji diyebilir ama,-
kendimizde samimi olarak böyle düşünmeli, davranmalı ve
buna uygun seçimler yapmalıyız.
bizi yönetmeye talip olanlar arasından.
 
teksen' Alıntı:
ben kısaca,
şunu demek istiyorum arkadaşlar,
geçmiş ile gelecek ile ilgili,
hiç bi rakam, oran, istatistik vermeden:
-biraz geniş açıdan düşünerek,
katılanlar belki de katılmayanlar da olacaktır.-

devlet bi örgüttür,
düzenli, planlı, sistematik bi teşkilattır.

ve bu organizasyonu, mekanizmayı,
memurlar ve diğer kamu görevlileri işletir, çalıştırır.
atananlardan ve seçilenlerden oluşur görevliler.

devleti gözden düşürmenin yolu,
devlet memurunu gözden düşürmek;
devleti zor durumda bırakmanın yolu,
devlet memurunu zor durumda bırakmaktır.

devlete olan güveni, sadakati sarsmanın yoludur bunlar.

bu yollarla vatandaşın devlete olan güveni ve bağlılığı sarsılır.
nihayetinde devletin bekası tehlikeye girer.

örnek aldığımız hiç bi ülkede devlet memuru,
bu denli hor görülmez, aşağılanmaz.

vatandaşını devlete düşman etmenin,
vatandaşın gözünde devleti küçük düşürmenin belki en etkili yolu,
hastanede,
en önemli şeyini sağlığını,
-belki eşinin, çocuğunun, annesinin sağlığını-
emanet ettiği devletin, vatandaşının sorununa hızlı, nitelikli, çağa uygun, insancıl çözümler
bulamayışıdır, devletin sağlık sisteminin.

mahkemede de aynı şekilde,
hızlı, adil, güvenilir bi yargılama sisteminin olmayışı kadar,
vatandaşın gözünde devlete olan güveni sarsacak bi başka yol yoktur,
vatandaşın kendi hakkını kendisinin aramaya itilmesi kadar,
bi büyük boşluk daha nasıl açılabilir bu,
devlet denilen organizasyonda.

ve adalet,
sağlık, eğitim, güvenlik,
devletin vatandaşına sağlamakla yükümlü olduğu temel görevleridir.
zaten devleti devlet yapan da bunlardır.
eğer bunlar devletin asli organların tarafından sağlanmazsa,
vatandaş değişik yollara başvurur.
kanunsuz, ahlaksız yollara....

bence bunlar önemli!
anlaşıldığımı umuyorum.

adelet, mülkün temelidir.
sözünü hatırlatmak isterim.

adalet olmayan yerde, mülkün (ülke, devlet) bekası tehlikeye girer.

son olarak,
1000lerce yıldır, aynı topraklarda, aynı idealle bi arada yaşayan insanlarız.

her türlü sıkıntıya bereber göğüs germeliyiz.
varlığı da adil olarak,
yokluğu da adil olarak paylaşmayı bilmeliyiz.

-birileri ideoloji diyebilir ama,-
kendimizde samimi olarak böyle düşünmeli, davranmalı ve
buna uygun seçimler yapmalıyız.
bizi yönetmeye talip olanlar arasından.
doğru söze ne hacet... çok güzel yazmışsın hocam... ağzına sağlık
 
önemli olan seçim döneminde bunları unutmamak. Biz Türk milleti olarak çabuk unutan bir milletiz. Akp yi artık dinlendirmek gerek.
 
kronik hastalığımız,
vatandaşlık görevimizi,
seçimden seçime sandığa gidip oy atarak yerine getirdiğimizi zannetmemiz.

demokrasiyi sadece seçimlerde oy kullanmak zannetmemiz.

tabi bunu yaparken de dediğiniz gibi çok şeyi çabuk unutuyor olmamız başka bi kronik rahatsızlığımız.

oysa
gelişmiş demokrasilerde,
vatandaşlar,
seçtikleri kişileri sürekli denetim altında tutarlar,
sürekli takip ederler ve sandık önlerine geldiğinde gereğini daha objektif yaparlar.
 
ilon' Alıntı:
Öğretmen maaşları daha yüksek olmalı bu hepimizin isteği
ama bunu isterken de dürüstçe istemeliyizi arada rakamlarla kelimelerle oynamadan da bunu yapabilmeliyiz hele birde sendika başkanıysak daha da dikkatli olalıyız

İlk bakışta Dikkat çeken iki karşılaştırma:
2002 ile 2012 de alınabilecek altın adedi
2002 de altın fiyatları bu kadar yüksek değildi yaklaşık 20bin şimdi ise 80-90 bini bulmuş
http://www.altinpiyasa.com/son-30-yilin ... 45225.html
http://www.5nnnnn1k.com/portal/ekonomi/ ... umlar.html

1920li yıllarda milletvekili maaşlarına eşit olduğu iddiası( bana göre de eşit olmalı hatta biz zam almayalım milletvekilleride maaşlarını biizmki kadar düşürsün diye yazdım da bu forumda)
bu iddia Atatürkün ağzından da yazıldı facebookta vs ama maalesef gerçek değil yine de günümüzdeki kadar uçurum olmadığını kabul ediyorum fakat eşit olmadığı da bir gerçek

25 Temmuz 1931 yılında kabul edilen 1880 Sayılı Kanunun birinci Maddesine göre öğretmen maaşlarının “en fazla” 150 lira olduğu görülüyor Resmî Gazete: 03.08.1931, Sayı: 1863
Hâkimiyet-i Milliye” 27 Haziran 1929 tarihli haberi “1929 yılı itibariyle bir ilk mektep öğretmeni vazifesine 1.500 kuruşla başlıyor.”
23 Şubat 1924 tarih ve 421 Sayılı Kanun ile 2.400 lira olan milletvekillerinin yıllık ödenekleri 3.600 liraya yükseltti/ TBMM Z.C., Dönem: 2, C. 6, sayfa 204. (Meclis tutanakları)
15 Mayıs 1930 tarihinde 1613 Sayılı “Büyük Millet Meclis Azasının Tahsisat (Ödenek) ve Harcırahları Hakkında”ki Kanunu kabul ederek, milletvekilleriyle ilgili düzenlemeleri tekrar ele almıştır. Bu Kanunla milletvekillerinin yıllık ücretleri “6000 liraya” çıkarılmıştır
/Düstur, Üçüncü Tertip, C. 11, Başvekalet Matbaası, Ankara, 1930, sayfa 397. (Kanun)

1924′te bir Reşat altının fiyatı 5.3 lira idi. Memur maaşının 2.5 katından fazla tutarındaki aylık ödenekleri katmazsanız sadece yıllık maaşla 680 Reşat altını alınabiliyordu. Yani bugünkü rakamla 435 bin 200 lira. öğretmen maaşıylada 300 civarı altın fena değil
şu anki maaşımızla 37.5 civarı reşat altın alabiliyoruz
görüldüğü gibi gereklerle de hakkımızı arayabiliriz.


ULA SAYGIDEĞER HOCAM

2002'de KRİZ SONRASI RAKAMLARLA

hesap yapmak

ne kadar mertçe???

ne kadar dürüstçe???

ne kadar akıllıca???

ne kadar vicdani???

ne kadar insani???

olur???

Kriz sonrası rakamlarla yapmayın o hesapları!!!

...

Ha iktidarın tek başarısı krizden DAHA KÖTÜ DURUMDA BULUNMAMAMIZ İSE açık açık onu söyleyin.

...

99 depreminde ülkenin sanayi kenti yıkılmasa o kriz olur muydu; bir de bunu söyleyin.
 
BBNET
Geri
Üst