Sevenle mi sevilenle mi hayatı paylaşmak istersiniz?

Sevmek çok zormuş
Sevmemek çok zor
Sevilmemek çok zor
Sevdim ama sevildimmi
Bilemiyorum...der Orhan Abimiz....

neoplasma' Alıntı:

evlenmeden önce şimdiki aklım olsaydı 1.şıkkı seçerdim

Genişletmek için tıkla ...

:+1: bende evli biri olarak söylediğiniz ilk kısmı yapmadığıma pişmanım

hocam bu iki ucu poklu deynek misali olmus...

evlilikte, ikiside onemli. hem sevecek hem sevileceksin.

ayrıca diger faktorlerde ilerisi için mutlu olman için onelmli. ekonomik, toplumsal, fiziklsel ve ruhsal şartlar.. nalıycagın Allah c.c. karşına uygun bir insan çuıkarsın...

ince eleyip sık dokursanda evde kalırsın

C hiçbiri en iyisi bekar yaşam

yağmurtan' Alıntı:

İki tarafın birbirini sevmesi herkesin istediği bir durum. Ancak bazen birinin çok iyi olduğuna inanırsınız. Namusludur, güvenirsiniz, karakterlidir, kendini geliştirmiştir, mesleği vardır ama naparsanız yapın sevemezsiniz.

Veya birine delicesine aşıksınızdır onu çok seversiniz ancak ne karakteri, ne huyu ne suyu uygun değildir. Ne yazıktır ki o kişinin olumsuz yönlerine rağmen ondan vazgeçemezsiniz.

Bu iki durumdan hangisini tercih ederdiniz? Ben maalesef ikinci durumdayım Kararsızım..

Genişletmek için tıkla ...

Valla karşınızdaki kişi düzgün biri değilse sürekli sizi yıpratıyorsa aşk felan kalmaz ortada,zaten böyle arıza bir tipe tutkunsanız ilişkiniz de pek normal değildir ..
1.şık daha mantıklı :+1:

Sevil de sevme, ağlama ağlat.

Sürekli yıpranıyorum ilişkinin ileride bitceğini de biliyorum ama şuan onsuz yapamıyorum. Buna rağmen kesinlikle 1 diyorum duygular insanı kör ediyor

1. seçeneği isteyen arkadaşlarımız, acaba sevilmeyen tarafı düşünüyorlar mı? 1.seçenekte karşındaki son derece düzgün biri ama sevmiyorsunuz. Bunu karşı tarafın kabul edeceğini düşünüyor musunuz? Her insan sevilmek de ister.

zamanla sevilebilir diye düşünüyorum da,
havalar ısınınca forumdan aşk, evlilik muhabbetleri eksik kalmıyor.
herkes mutlu olsun bence :++:

Ben 1. şıkkı seçenlerdenim.

Bekle hocam. 3. şık için bekle, evlenmek zorunda değilsin… BEKLE

1. şıkkı seçersen aklın hep 2. de kalacak. İyi bir eşin dünya tatlısı bir çocuğun olacak belki ancak sen? Sen mutlu olamayacaksın.
Dolayısıyla hep eşini aldatmış olacaksın sana “beni seviyor musun?” dediğinde hep yalan söyleyeceksin.

Sonra…

Aradan birkaç yıl geçecek karşına birisi çıkacak “âşık olabileceğin veya olduğun” ama sen onun yanında hayata erken başlamış kalacaksın. Kendi mutluluğundansa eşini ve çocuğunu düşünüp mutsuz olmaya devam edeceksin.

Çünkü birisine başlangıçta âşık değilsen, ona bir daha asla âşık olamazsın. OLAMAZSIN.

hayatımın farklı dönemlerinde hep karşıma 1. şık örnekleri çıktı...Buradaki bi çok arkadaşımın belirttiği gibi bende daha en başında zamanı değil demekki; karşımdakine bu bencilliği yapamam, evlenmek zorunda değilim.. vb. türlerden bahaneler buldum hayır dedim...şimdi ise sanırım yukardan al sana o zaman denmiş olacak ki) uzun bi süredir 2. şık ile karşı karşıyayım...Aslında bir insanın karşısındakini değiştiremeyeceğine (hele hele zorla,duygusal baskı ile) inananlardanım...başlangıçta değiştirme çebasına [sanırım kadınlık genlerimden olacak))] girdim bende ;D ama sonradan yaptığım bencilliği farkettim...Bridget jones filmini bilirsiniz orada bi " Olduğu gibi" tabiri vardır... işte aynen onu yaptım ve olduğu gibi kabul ettim,üzülsem de bazen tahammül sınırlarımı zorlasa da....Kendimce emek...Sonuç mu???? Tüm kavga dövüş tartışmalar bitti..aşk da bitti bence...Ama sevgi ve saygı var artık ki bu daha kuvvetli bi duyguymuş bence...Karşımda artık tüm duvarlarını maskelerini indirmiş seven( sevgiden şüphem olsa zaten bu kadar dayanabilirmiydim bilmiyorum] bi adam var... Ama sonuç olumsuz da olabilirdi...[ hala cesaret edip Evlilik kararı alamıyorum ayrı ]
Bu kadar zamanı emeği beni seven birine harcasaydım belki de mutlu,evli ve çocuklu olabilirdim kimbilir...
Yanii tercihlerimizle varız ve yaşamadan sonuçlarını bilmek bence imkansız....Hayatımızın kumarını bu konuda oynadığımızı düşünüyorum...O yüzdende kendi iç sesini dinle hocam...

Eğer sevmiyor çok seviliyorsan bir zaman sonra sevilmek seni şırmatacak, dünya benim etrafımda dönüyor diyeceksin seni sevenin sevmesinden kaçmaya çalışacak bu nedenle seni sevenin daha çok sevmesini sağlamış olacaksın ve seni çok seveni kaybedip dımdızlak kaldığında vay be deyip sadece üzüleceksin.

Senin sevdiğin kişi sana uymuyorsa bırak gitsin zira yarın onu değiştiririm deyip başlayacağın bir ilişkide sen onu değiştirmeye çalıştıkça aslında kendinin değiştiğini ve gün geçtikçe ilkelerinden ve doğrularından uzaklaştığını göreceksin. Hele de sen onu deliler gibi seviyorsan sadece üzüleceksindir seni biri seviyor ama sen onu sevemiyorsan bil ki; sadece onu, sen birini seviyor ama o seni hiç sevmiyorsa bil ki; sadece kendini yoruyorsundur.
.

Şu sözü çok seviyorum ; Eğer sevdiğini alamazsan, aldığını seversin. Beni yarıyolda bırakıp bir inat uğruna terk eden kız arkadaşıma söylediğimde bana hiç öyle şey olur mu sen benimle evlenmedin bundan sonra kahrolursun, başkasını da sevemezsin ama ne yapayım seni sevemiyorum deyip gitmişti. Sonrasında aylarca yıllık plan almaya geliyorum ayağıyla okula gelip , gelip gitmeler, tayinim çıkacak o ilden gideceğim diye ağlayıp sızlanmalar v.s. evleneceğimi duyunca aylarca o sana layık değil yapma etme inat ediyorsun ayakları ,daha önce hiç konuşmadığı ve tanımadığı eşimle görüşme istekleri hani bunları niye yazıyorum bazı bayanları anlamak zor. Ayrılmadan önce kendisini çok değiştirmeye çalıştım ama her değiştirmeye çalıştığımda kendi parçamı kaybettim. Ben ben olmaktan çıktım sürekli bunalım.


İyiki de sevdiğimi düşündüğüm kişiyi değil de evlendiğim eşimi tercih etmişim. Ayrıldığım kız arkadaşım eşimle evlilik kararı alana kadar uzun yıllar uğraşıp değiştirmek istediğim bir çok huyunu değiştirdi. O gururu, o kibiri gözyaşına döndü. Kimsenin peşinden koşmadım diyen kişi büyük konuşmuştu. Başta onu elde etmek için deliler gibi uğraşan ben Eşimi tanıyıp gerçek sevgiyi bulana kadar önceki kız arkadaşıma aşık olduğumu düşünüyordum oysa ben onu değil acı çekmeyi seviyormuşum.

Bence arkadaş başkalarını değiştirme, fazla sevme, bırak aşkın peşinde koşacağına, aşk senin peşinden koşsun.

Her zaman daha iyi bir seçenek vardır...Bu iki seçenekten hiçbiri mantıklı değil...

Tavuğun yumurtadan çıkması ya da yumurtanın tavuktan çıkması gibi bu.. boş verin gitsin ya

gececiler' Alıntı:

şimdiki aklım olsa evlenmezdim :lol:

Genişletmek için tıkla ...

en güzel cevap bu olmuş

hocam ilkinde hayat çekilmez olur çıkar, yukarda arkadaşların dediği gibi ilk etapta birini sevmediysen zamanla aşık olmazsın, malesef :S 2.ilişki ise çok yorar, belki sevgili ien huylarını göz ardı edersin ama evlilik çok farklı, evlenince bi süre sonra tahammül edemezsin. Ama eğer onu değiştirebileceğini düşünüyorsan bilemem, bazı erkekler gerçek sevgi karşısında karakter değişikliği yaşayıp süt dökmüş kediye dönebiliyorlar Ama bu iki tercihten birini gerçekten seçmek zorunda mısın bi düşün, önüne daha iyi fırsatlar çıkacak beki, hem sevdiğin hem sevildiğin

hocam televizyonda bir boşanma avukatının söylediği sözler "evleneceğiniz kişi ilerde değişir diyerek evlenmeyiin" bence çok haklı insanlar ister istemez ilk tanıştıklarında bazı konularda tam olarak açık olmazlar yani karşısındakilere en iyi hallerini gösterirler. tabi dediğiniz kişiyi bilmiyorum ama bence bu haliyle bile şüpheleriniz ve olumsuzlukları varsa bunların biraz daha fazlasının olabileceğini düşünün

1realist hocam benim durum sizinkinin aynısı sürekli üzerine gittim sonra noldu seni sevemiyorum artık dedi. Aşk acı çekmekse istemiyorum böyle birşey

Sevgili wolverinex üzerine gitmeyecen gittikçe karşı taraf sanki Dünyada tek olduğunu asla bu ilişkinin bitmeyeceğini düşünüyor. Ayırılırken ki son görüşmesinde ben şimdi gidiyorum ama sonra baktım seviyorum geri dönerim diyordu telefonu kapatmadan önce eğer olurda geri dönmek istersen asla vazgeçme demiştim o ise bu nedemek oluyor demişti. Yaparak yaşayarak ne olduğunu analdı ama sonu kötü oldu onun için.

İlişkiler bittikten sonra bırakan arkadaşların birde şöyle bir tutumu olabiliyor tamam bitti ama arkadaş kalabiliriz. Hani sen güvenli bir limansın ya sorunlarıyla ilgileniyorsunya canı sıkıldığına kendini sendeki o güvenli limana itecek. İzin vermeyeceksin. Benim yeteri kadar arkadaşım var seninle neden arkadaş olayım ki ben anlayamıyorum. Arkadaşımla ayrıldıktan sonra günlerce işte vijdan azabı çekiyorum sana yazık oldu gibi saçma sapan konularda arayıp durmuştu. Bense tamam mı konuşma bitti mi deyip yorum yapmadan iyi akşamlar diyordum onu kırmıyordum ona kızmıyordum. Eğer kızarsam o zaman kendine bahane bulup iyki bırakmışım diyecekti. Ne bir fazla ne bir eksik.

En son canına tak etmiş olmalı ki yavhu birşey demeycen mi konuş kız, bağır çağır,yazıklar olsun de demişti ben yine yaşandı ve bitti dedim ve rica ettim ne olur zorlama üzme artık demiştim.

Son konuşmadan sonra 6 ay aramamıştı. Bir ara artık Uzun zaman girmediğim MSN'de biliyorum cevap vermeyeceksin ama ben yinede merhab demek istiyorum diye yazmıştı. Cevap alamadı insanlar böyle değil mi elinizden çıkan şey tatlı olmaya başlar hele de ulaşılmaz olmaya başlarsa tadından yenmez En sonunda sen yazma ben yazarım dedi ve yazmaya başladı o gururlu kız kendini istemeye gelenlerin olduğundan ama şuan evlenmeyi düşünmeden bahsediyordu malum kıskandırırsa belki işe yarayabilirdi. Dayanamadı ne olursun en azından şu yolda karşılaştığımızda merhab demek için yanına geleyim beni gürnce dur birmerhaba dememe fırsat ver dedi. ama cevap yazmadım ben sadece okuyordum yazıalnları.

Bir gün dönemin ortasında ne yıllık planıysa okula geldi plan alacakmış branştaşından. Kendime gerçekten ona karşı birşeyler olup olmadığını tekrar sorguşamam gerektiğini düşündüm unutmuşmuydum yoksa acı çekmek için bir şans daha olmalımıydı ? Bunu öğrenmenin en iyi yolunun bir merhaba demek olduğunu düşündüm. Kendisinin yanına gittim merhaba hoş geldiniz hocam dedim bir anda yüzünün şekli değişti kekeleyerek hoş bulduk dedi. O an anladım ki ben daha önce onu değil verdiği acıyı seviyormuşum. Diğer öğretmen arkadaşlar nasılsa o da bana öyle gelmişti.

Eşimle evliliğe uzanacak ilk buluşmayı duyunca beni tebrik etti. Git mutlu ol sana ve ona mutluluklar dilerim diye mesaj attı. 1 saat sonra tekrar bir mesaj daha ne olur birkez daha düşün sen onunla yapamazsın nasıl bu kanıya varmışsa. Her neyse uzun zaman olmuş. Konuyu okuyunca bende anıları yad etmiş oldum. Her ne olursa olsun hiç bir zaman ilişkilerimde üzen kıran taraf olmamak için uğraştım. Evlenince şunu iyi gördüm ki evlilik aşk gibi değil. Aşık olduğunuzda kız arkadaşınızla kavga edersiniz olmadı ayrılırsınız ama evlilikte kavgada etseniz akşam yine o aynı evi paylaşıp aynı tabaktan yemek yiyorsunuz ömrünüz boyunca sizin derdnizi çekmeyecek, ömür boyunca karşınızdaki kişinin derdini çekemeyecekseniz evlenmeden önce iyi düşünün.

Kadınlar bir avuç içine alınmış kum tanecikleri gibidir eğer elinizi fazla sıkarsanız kum tanecikleri elinizden kaçmaya başlar elinizi bol bırakırsanız yine elinizden yere düşerler elinizi öyle sıkmalısınız ki ne çok sert ne çok yumuşak ama şunu asla unutmamak lazım karşınızdaki kişi anneciğinin babacığının en değerli varlığı sizde anne ve babanızın en değerli varlığısınız ne kendinizi üzün ne de elin kızını , elin oğlunu. Ne istediğini bilmeyen güzel bir kız yerine olgun ve yerinde davrnamasını bilen neye sahip olduğunun farkında olan bir kızı tercih etmek hayata her zaman bir adım önde başlıyor olmak demektir.

1realist hocam çok güzel yazmışsınız elinize sağlık anlattığınız herşey tam bana uygun. Bir de arkadaş kalalım sonra yeniden başlarız ne demek. Her neyse 1. şık diyorum tabi sende karşıdakine değer vericeksin.

@1realist çok güzel ifade etmişsiniz. :+1:

hozgulen' Alıntı:

bu ne ya her gün evlilikle ilgili bir başlık açılıyor

Genişletmek için tıkla ...

Sezon açıldı ya... ondan :mrgreen:

her_dem' Alıntı:

bu cümlemi yanlış anlamayın, yanlış yerede çekmeyin ama insan kedisini köpeğini bile seviyor hocam. yukarda arkadaşta demiş ya selvi boylum al yazmalıma benzemiş diye. orada sevgi nedir diye sorar bir replikte.

sevgi nedir hocam bunu sor kendine. sevgi bir güzel yüz güzel bir vücut mu? ya da güzel bir gülüş güzel bir bakış mı? paylaşmak mı bölüşememek mi? anlamak mı anlaşılmak mı?

benim fikrim seni sevene değer verdiğin sürece 1. tercih. sende seversin. ama değerini bilmeyip hor kullanacaksan bu sevgiyi, hiç başlama buna.
2.si ise hayatının en büyük hatası olur. düzelir, ben veririr çabalarım, düzelir kalkar falan filan bunlar bahane hiçbir zaman olmaz. kendinden verdikçe verir bakmışsın bir gün kendini de tüketmişsin.

o yüzden 1. seçenek. ama bu sevgi karşısında sende birşeyler vermek kaydıyla.

yoksa ikiside değil. daha zamanın gelmemiş. ikisinden de uzak dur

Genişletmek için tıkla ...

bu yeterince açık ve iyi bir fikir bence. her_dem hocama sonuna kadar katılıyorum.

1. şıkkı seçenler bencildir ve hatta karşısındakine acır ve bu duyguyu sevgi sanır.Birliktelik sonuna doğru sadist bir ruha büründüğünün farkında olmaz.
2. şıkkı seçenler mazoşisttir.Sadist kişiliğe bürünen karşısındakinin eziyeti sonucu birliktelik bozulur.

2 şıkta değil bence.
hem seveceğin, hem anlayışlı hem de güvenebileceğin ve bencil olmayan, karşı tarafada bunları verebileceğin birisi olsun.

hiç farketmez ikiside ölüm gibi gelir ...heleki evliliği bu iki durumdan birisinde yapmışşsan işin cok zor....
evlenmeye sonuna kadar karşı biriyim

zysimsek' Alıntı:

hiç farketmez ikiside ölüm gibi gelir ...heleki evliliği bu iki durumdan birisinde yapmışşsan işin cok zor....
evlenmeye sonuna kadar karşı biriyim

Genişletmek için tıkla ...

Hep öyle olur.Milleti korkutur.Halbuki evliliğe en hazır durumdakiler bunu söyler. uhaha: Ama 2. şıktan mağdur olup, en başta evlenirler.

Mesajlara bakamadım - söyleyen oldumu bilmiyorum ama:

Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz

Sevenler ve uzaklarda hasret çekenlere gelsin.
http://www.youtube.com/watch?v=aRriTA-r0do&feature=fvwrel

'Güzele kırk günde doyulur,güzel huyluya kırk yıl doyulmaz.'