Oral Çalışlar-Bu bir darbe girişimidir

Kodla Büyü
Bu mudur temiz sicil?
Tayyip Erdoğan, “AK Parti’nin ak kadroları olarak bembeyaz, süt kadar ak bir sicille yürüyoruz. En küçük bir çamur parçası, en küçük bir siyahlık bizim sicilimizde hemen dikkat çeker. Çektiğinde de gereği neyse onu yaparız” dedi.
Reklama girecek ama bu sözleri duyunca, bir an için AKP’nin Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu veya SÜTAŞ olduğunu zannedebilirsiniz!
Ama istifa etmek zorunda kalan bakanlardan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “Soruşturma dosyasında var olan ve yasalara uygun olarak onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan’ın talimatı ile yapılmıştır. Bu milleti rahatlatmak için Sayın Başbakan’ın istifa etmesi gerektiğine inanıyorum” diyor!


***


Bundan daha vahim olan bir durum var. Hem Tayyip Erdoğan, hem danışmanı, devlet içinde devlet olan örgütün, yabancı istihbarat servislerinin güdümünde Türkiye’ye operasyon yaptığını söylüyor. Hatta danışman, “Erdoğan, bunların, milli orduya kumpas kurduklarını da biliyor” diyor.
Peki milli orduya kumpas kurmakla suçladıkları adamı geçmişte ne yapmışlar? Abdülkadir Selvi, Yenişafak’ta yazdı. Selvi, “Başbakan, milletvekilleriyle yemekli bir toplantı yaptı, orada üç konunun altını çizdi” dedikten sonra Erdoğan’ın ağzından şu cümlelerin çıktığını belirtti:
“Bu adamın bizden talepleri oldu. Ergenekon’la mücadeledeki çabası nedeniyle 2 kez terfi ettirdik. Ama memnun kalmadı. Bizden bölgeyi istedi. Vermedik. O zaman siz görürsünüz diyor.”
AKP’li bakanlar ile ilgili soruşturmayı sürdüren savcının geçmişte milli orduya kumpas kurduğunu Başbakan’ın danışmanı söylüyor. Başbakan da “Ben o savcıyı bu başarısından ötürü iki defa terfi ettirdim” diyor. Bu durumda, “Siz o savcıyı milli orduya kumpas kurmak için mi terfi ettirdiniz?” sorusu kendiliğinden geliyor.
AKP’nin sicilinde en önemli olaylardan biri budur!


***


Erdoğan, soruşturmayı kast ederek “Bu arada içeriden dışarıya sürekli bilgi sızıyor. Güya gizlilik kaygısı olan bir süreç... Bu nasıl gizlilik kaygısıysa! Bu gizlilik kaygısının olmasına rağmen bu adımların atıldığı bir sistem içerisinde başka şeyler var. O zaman kusura bakmasınlar, burada yürütmenin uzantısı veya yargının belli bir yapı içerisindeki safhası, demek ki bunlar burada servis yapıyor. Şimdi burada bize düşen nedir? Burayı da temizlemektir” diyor.
Yaaa, Ergenekon ve Balyoz sanıkları için de aynen böyle yapılıyordu ama o zaman Tayyip Erdoğan ve medyası, bunu büyük bir mücadelenin parçası olarak görüyor ve hukukun çiğnenmesine göz yumuyordu. Medya terörü öyle bir hal almıştı ki hakkında soruşturma açılmasa bile bütün muhalifler, terör örgütünün bir uzantısı olarak gösteriliyordu ve bu tam altı yıl devam etti! Yani sadece tutukladıklarına değil, dışarıdakilere de işkence yaptılar!
Bu mudur temiz sicil?
O zaman mağdur olanlar da aynen Tayyip Erdoğan gibi “Bir taraftan hukuk içerisinde beraati zimmet asıldır diyeceksin, böyle yürüteceksin işi, öbür taraftan da dışarıya servis yapmaya devam edeceksin. Bu insanları kirletmeye kimsenin hakkı yok. Bugüne kadar birçok olaylar yaşandı ve bu olayları yaşayanlar belli bir müddet sonra beraat ettiler. Peki bu beraat eden insanların, o süreç içerisindeki kirletilmelerinin bedelini kim ödeyecek?” diye soruyordu!
Ama bazı tutukluların beraat etmesine bile izin verilmedi. Zamanında tedavi edilmedikleri için öldüler!


***


Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucularından, İsmet İnönü’yü vefatının 40’ıncı yılında “Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur” sözleriyle anıyorum.
Arslan BULUT
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/ya ... aber=29232
 
Bırakalım artık bu mağdur edebiyatını. Babalar gibi yemişler işte. İhalelere giren insanların hangi siyasi düşüncede olduklarını biliyorum:(Yakın tanıdıklarımda var) ve şu an şu şekilde yaşıyorlar:Yaşam tarzları , oturdukları evler,bindikleri arabalar, gittikleri yerler hep üst düzey
 
Allah kimseyi yanlışı savunacak kadar cahil, doğruyu inkar edecek kadar da nankör yapmasın. :!:
 
easytr' Alıntı:
iktidar gerek yolsuzluk gerekse halktan gelen talepler konusunda şimdiye kadar gereğini yaptı. bu olaylar ilk çıktığında başbakana zaten bakanlar istifasını verecekti. biraz ortamın durulması beklendi ve dün bu yapıldı. buradaki bekleyiş oynanan oyuna karşı bir değerlendirmedir. kimin ne olduğu ortaya çıkmıştır. erdoğan bayraktarın sözlerininin nedenini öğrenmek isteyenler baransunun attığı twitlere odaklansın.

unakıtan bazı iddialar üzerine görevine son verilmiş bir bakandır bizzat başbakan tarafından. yani bu parti zaten yanlışı cezalandırır. yeterki kardeş olduğunu iddia edenler bel altı yapmasın.
Ne yapılmış Unakıtana hocam? Sen iyi çaldın dur birazda başkası çalsın mı denmiş... Anlattığınıza göre olay bundan ibaret. Ne soruşturma var ne de başka bişey...
 
Şu anda farkında olmasanız da gidişat diktatörlük yönetimine doğru.

Ama Allah bu oyunu bozacak. Artık lağım borusu patladı. Örtmeye çalıştıkça zaten lağıma bulanmış olan elbiseleri daha da lağıma bulanıyor. Erdoğan bayraktar dün istifa ederken işin başında başbakan var dedi. Zaten onun haberi olmadan bir şey de yapılamazdı. Bakalım neler olacak önümüzdeki günlerde.
 
easytr' Alıntı:
iktidar gerek yolsuzluk gerekse halktan gelen talepler konusunda şimdiye kadar gereğini yaptı. bu olaylar ilk çıktığında başbakana zaten bakanlar istifasını verecekti. biraz ortamın durulması beklendi ve dün bu yapıldı. buradaki bekleyiş oynanan oyuna karşı bir değerlendirmedir. kimin ne olduğu ortaya çıkmıştır. erdoğan bayraktarın sözlerininin nedenini öğrenmek isteyenler baransunun attığı twitlere odaklansın.

unakıtan bazı iddialar üzerine görevine son verilmiş bir bakandır bizzat başbakan tarafından. yani bu parti zaten yanlışı cezalandırır. yeterki kardeş olduğunu iddia edenler bel altı yapmasın.

heee heee
 
Fırsat ele geçtiği için bel altından vuranları tasvip etmediğim gibi, hiç bir şey olmamış gibi, hükümet bakanlarını tertemiz gösterip, yok darbedir, yok komplodur diyenlere, Hakkı batıla katanlara yazıklar olsun diyorum. Her şey alenen işlenirken... Kral çıplak demek bu kadar mı zor! Hükümetten vatandaş olarak beklentimiz, kendini temizlemesidir.

Yeni savcıları göreve dahil edip, opersayonu yapan bütün emniyeti haksız şekilde sürüp, bir gecede yönetmelik değiştirdikten sonra istifa etmeleri, Türk vatandaşlarına alenen hakarettir, enayi yerine koymaktır. Hükümet olarak nerdeyse Amerika ve batı ile ençok görüşen ve anlaşmalar yap sonra da Her şey amariga'nın oyunu de sıyrıl.
 
Ya arkadaş onlarca sayfa yazabilirim ama sadece şun söylemek istiyorum; 87 milyar dolar kara paradan bahsediliyor ve buda DENİZ FENERİ davasının büyüğü olacak ama ortadan kaldırılacak, zor olacak ama bunuda başarırlarsa vay memleketin haline......
 
easytr' Alıntı:
iktidar gerek yolsuzluk gerekse halktan gelen talepler konusunda şimdiye kadar gereğini yaptı. bu olaylar ilk çıktığında başbakana zaten bakanlar istifasını verecekti. biraz ortamın durulması beklendi ve dün bu yapıldı. buradaki bekleyiş oynanan oyuna karşı bir değerlendirmedir. kimin ne olduğu ortaya çıkmıştır. erdoğan bayraktarın sözlerininin nedenini öğrenmek isteyenler baransunun attığı twitlere odaklansın.

unakıtan bazı iddialar üzerine görevine son verilmiş bir bakandır bizzat başbakan tarafından. yani bu parti zaten yanlışı cezalandırır. yeterki kardeş olduğunu iddia edenler bel altı yapmasın.

özellikle ilk cümlenizi okurken çok güldüm doğrusu. evet gerekeni yaptı haklısınız ama karşı hamle olarak polisleri emniyet müdürlerini görevden alarak yaptı. istifa etmek için ortamın durulması gibi bir savunma gerçekten çok komik. çünkü sadece 2 bakan istifa etti. bugünkü resmi gazetede )erdoğan bayraktar'ın açıklamalarından sonra herhalde) istifa ettiği değil görevden alındığı yazıyor. siz erdoğanı savunmaya devam edin. sizi ikna etmek gibi de bir derdim yok. istediğinize inanın. ister komplo deyin ister darbe deyin ortada bir suç var ve bu suç cezalandırılmalı. komplo teorileriyle suçu aklayamazsınız.

ayrıca baransu ile ilgili yazdığınız şey de çok ilginç. o bahsettiğiniz baransu değil miydi ergenekon balyoz davalarının baş aktörü. o zaman kahramandı bavulcu baransu yanlış hatırlamıyorsam.

şunu da belirteyim ne cemaatçiyim ne akp'li. benim için iki taraf da kirli. dün bu ülkenin temeline dinamiti birlikte koydular şimdi de birbirlerinin altına dinamit koymaya çalışıyorlar. sadece acıyarak izliyorum süreci...
 
O değilde hani fişleme yoktu.500 polisin yeri değişti daha da devam edecek peki fişleme yoksa bu nasıl yapılıyor . Hüseyin ÇAPKIN nın ne günahı vardı.Adam kanunu uyguluyor ama hükümet nasıl haberin olmaz diyor. Sen git 40 yıl emniyete hizmet et sonra adam gelsin seni suçsuz yere bir günde silip itibarınla oynasın.görev yeri değiştirilen 500 polisin suçu ne .Yerine getirilen polisler birdaha bir hırsızlık olsa seslerini çıkarabiklecekmi çok merak ediyorum.
 
easytr' Alıntı:
hükümeti daima eleştiren arkadaşlara söz söylemiyorum, ama dün menfaati uyup bugün işler değişince bel altından vuranlara çok söz söylüyorum burda anlayana

aynı bakış açısıyla bakacak olursak dün iyi olanlar neden bugün kötü ilan edildi. bunu da araştırmak lazım. ayrıca oral çalışlar denen adamın geçmişini iyi araştırın. dün nerdeymiş bugün nerde?
 
easytr' Alıntı:
amdturion' Alıntı:
easytr' Alıntı:
hükümeti daima eleştiren arkadaşlara söz söylemiyorum, ama dün menfaati uyup bugün işler değişince bel altından vuranlara çok söz söylüyorum burda anlayana

aynı bakış açısıyla bakacak olursak dün iyi olanlar neden bugün kötü ilan edildi. bunu da araştırmak lazım. ayrıca oral çalışlar denen adamın geçmişini iyi araştırın. dün nerdeymiş bugün nerde?

kötü ilan eden yok, herkes tarafını seçti. son olaylar, mit krizinin sebebi kim ona bakmak lazım. ayrıca dün nerde dediğin oral çalışlar son seçimde chp'ye oy verdim diyor. yııların tecrübeli siyaset bilimcisi böte mezunu yaşı en fazla 35 olan öğretmenler kadar bilgili değil sanırım. dün nerdeymiş bilmem ne. :-1: adam dünya görüşüm aynı ama bu iş darbe diyor. anlasanızda işinize gelmiyor

evt chp'ye oy verince muhalefet mi oluyor yani? sadece görüşünü benimsediğiniz insanların geçmişlerini araştırmanızı tavsiye ettim. sonuçta bu ülkede bir sürü tv kanalı var ve herkes birşeyler söylüyor. ne yani bunlar televizyona çıktılar ya da yazarlık tv programcılığı yapıyorlar diye doğru mu söylemiş oluyorlar? bırakın artık bu komplo teorilerini.

2002 yılında ecevit'e yapılan da darbeydi o zaman. türlü oyunlarla düşürmediler mi ecevit hükümetini?

hükümete karşı çıkan herkes darbeci o zaman. sen şimdi bize de darbeci dersin...
 
Tamam çürükler temizlenirde, ya çürük en baştaysa. 80 milyar dolarlık bir vurgunun başbakandan habersiz olabileceğini nasıl düşünürsünüz. Bu duruma karşılık insanlar bana hep şunu diyor; tamam ama bu adamlar çalmasına rağmen iş yaptı, diğerleri hep çaldılar hiç iş yapmadılar. Bu ülkenin dış borcu 2002 de ne kadardı, şimdi ne kadar? Bu ülke varlıkları 2002 de ne kadar Türkiyenin, şimdi ne kadarı Türkiyenin? Bu rakamlara bakılınca az bile çalışmışlar denilir... Eğer ekonomimiz o kadar iyi ve güçlüyse böyle bir operasyonda doların bu kadar fırlaması, borsanın bu kadar düşmesi normal mi sizce? Kendimizi kandırmayalım lütfen arkadaşlar, yarınlarımız, çocuklarımızın geleceği yok oluyor...
 
80 milyar dolarlık rüşvet demedim, 80 milyar dolarlık vurgun dedim. Yani 80 milyar dolarlık bir para üzerinde bi işler dönerse Başbakanın bundan mutlaka haberi vardır dedim
 
easytr' Alıntı:
**melike**' Alıntı:
Ben de ne olursa olsun körü körüne iktidarı savunanları anlayamıyorum.
Adam çıksa "evet suçluyum çaldım çırptım" dese ağzıyla, yine inanmayacak insanlar var aramızda.
İlginç.

öyle bir izlenim oluşturuyorsunuz ki sanki biz burda hırsızları savunuyoruz. başbakanda savunmuyor zaten gereğini yaptı, yapacaktırda. biz bu işi ortaya çıkaranların ülke yolsuzluk girdabında yaygarasına ve darbesine karşıyız. olayları çarpıtmayın

siz de öyle bir anlatıyorsunuz ki sanırsınız gerçekten yolsuzluğun üzerine gidiliyor...
 
easytr' Alıntı:
**melike**' Alıntı:
Ben de ne olursa olsun körü körüne iktidarı savunanları anlayamıyorum.
Adam çıksa "evet suçluyum çaldım çırptım" dese ağzıyla, yine inanmayacak insanlar var aramızda.
İlginç.

öyle bir izlenim oluşturuyorsunuz ki sanki biz burda hırsızları savunuyoruz. başbakanda savunmuyor zaten gereğini yaptı, yapacaktırda. biz bu işi ortaya çıkaranların ülke yolsuzluk girdabında yaygarasına ve darbesine karşıyız. olayları çarpıtmayın

gereğini falan yapmadı hocam! göz göre yalan söylemeyin! pisliğin üzeri gözümüzün önünde örtüldü işte.. hırsızlıktan başka her şeyden bahsedilip hırsızlığa tek kelam edilmeyerek bu adi hırsızlık örtük bir şekilde savunuluyor!!

sen operasyonda görevli emniyet personelini görevinden al, kendi kafana göre savcı görevlendir, dosyayı takip eden başsavcıyı da değiştir, üzerine bir de adli kolluk yönetmeliğini değiştir, sonra gereği yapıldı hikayesi anlat!

bu hikayeye inanmamızı beklemek bu milletin zekasına hakarettir arkadaş.. her şey çarşaf çarşaf ortada, göz göre yapmayın Allah aşkınıza...
 
Mesele biraz yolsuzluğun üzerine nasıl gidileceği ile alakalı aslında hocam.

Yolsuzluk yaptığı iddia olunan kişi yargı tarafından soruşturulmayacak, suçu kabahati varsa ortaya çıkarılmayacak ve sadece başbakanın "kızağa çekmesiyle" işler hallolacaksa o zaman mahkemelere, hukuka, kanuna ne gerek var.
Benim 11 yıllık süreçte gördüğüm budur. Unakıtan, Pepe, Deniz Feneri-Z.Akman olaylarında ve daha birçoklarında kişiler kızağa çekildiler ama herhangi birşeyin olup olmadığının ya da neyin ne kadar olduğunu yargı tarafından soruşturulabildiğini söyleyemiyoruz.

Eğer demokratik, hukuk devleti olma iddiasında iseniz orada kanunun ve kurumların hakim-etkin olması lazım, kişilerin değil. Ama benim gördüğüm bu olayda süreç farklı işledi. Operasyonun hemen sonrasında polis şeflerinin sürülmesi, yargı bağımsızlığına halel getirecek yönetmelik değişikliğinin yapılması ve bunların oğlu tutuklanan İçişleri bakanın imzası/emri ile yapılması, bakanların soruşturma ortaya çıktığı anda istifa etmesi/ettirilmesi yerine bir hafta sonra istifa ettirildiği bir süreç yaşadık. Bir başka yolsuzluk soruşturması ile ilgili olarak emniyetin yargıya direndiği ve gözaltı emirlerini yerine getirmediği iddiaları da var ki zaten bu durum artık işin ne hale geldiğini, nasıl bir demokratik hukuk devleti olduğumuzu gösteriyor.

Ha diğer taraftan burada açık şekilde bu durumun hükümet aleyhine kullanılmaya çalışıldığını da görüyoruz. Bu operasyonun kimler tarafından yapıldığına dair elimizde net bir delil yok. Fakat üç ayrı dosyanın aynı gün sansasyonel şekilde gün yüzüne çıkarılması, kayıtların, delillerin basına sızdırılması, sabah beşte tutuklamalar vs. Bu yöntemler yeni değil. Son 6-7 yılda buna benzer yürütülen birçok operasyon gördük. Algı yönetimi yapılmaya çalışıldığı açık. Kimler yapıyor, şu an belirsiz. Bizim buradan anlayıp hemen hüküm vermemiz de bana kalırsa biraz zor. Ancak okuma ve analiz yapabiliriz.

Ha burada bizim yapacağımız şey ortaya çıkanlara ve kişilerin savunmalarına bakıp vicdanımıza kulak vermek olabilir. Bunun için biraz daha beklemek lazım aslında. Çünkü hem delillere hem de savunmalara tam hakim değiliz. Şimdilik bakan oğlunun evinde 6-7 tane kasanın ne işi olabilir sorusuna M.Güler "Oğlan biraz pintidir. İşleri bozulunca iş yerindeki kasaları eve taşımış. Orada çıkan para da sattığımız evin parasıdır" dedi ve "tapelere eklemeler" yapıldığını söyledi. E. Bayraktar "suçsuzum, temizim" dedi ve boş yere istifa ettiriliyorum demeye getirdi. "Yaptıklarımı hukuka uygun ve zaten başbakanın talimatı ile yaptım" dedi. Z. Çağlayan ile ilgili henüz bir netlik yok. 700 binlik saat vs. iddialar ve konuşma kayıtları var olduğu söyleniyor ama bilemiyorum, günah almak istemem. Banka müdürü "parayla mezun olduğum okula ve Balkanlardaki bir üniversiteye hayır yapacaktık" dedi. Başbakan 29 yaşında 87 milyar dolarlık ticarete hükmeden iş adamının "hayır işleri ile meşgul olan" biri olduğunu ve banka müdürünün de "saf" bir kişi olduğunu ifade etti. Ayrıca çanta taşımanın suç delili olmayacağını, çantanın içinde belki de kitap olabileceğini de söyledi.

Herkesin kendi aklı, fikri, vicdanı var. Peşin hükümlü olmayalım bekleyelim, anlayalım ona göre değerlendirlerim derim.

Yalnız hukuk kısmı önemli, adalet gerçek manada tarafsız ve bağımsız olmadığı zaman insanların bu ülkede yaşama sebebi doğrudan ortadan kalkıyor. Fakat bana kalırsa bugün Türkiye'deki toplum baştan aşağı riyaya batmış durumda. Öyle ki dün kahraman denilenlere bugün casus denilmek zorunda kalınıyor. Ya da dün beraber yürünüp yaptıkları için taltif edilenler bugün milli orduya komplo kurmakla itham edilir hale geliyor. Ya da dün, tabir için özür dilerim "Fetoş" denilerek istihza edilen kişiye bugün bedduası tutsun diye dua edilir hale geliniyor. Diğer taraftan da dün mezardan kalkıp desteklenecek adamların iki yıl içinde diktatör oluverdiğine inanılması bekleniyor.

Ahmet Kaya'da hayat bulan Y. Hayaloğlu ifadesiyle "Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça".

Değişmek iyidir ve kaçınılmazdır elbet ama müsaade edilsin birazcık da tutarlılık arayalım.

Yeri geldiği için Allah'ın ayeti ile bitirmek belki iyi olur.

"Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır." (Maide,8)

Son bir not: Kimseyi hedef almadım, tartışma açmak niyetinde değilim. Bütün ülke, toplum zaten yeterince kavgalı. Filler çekilince olan yine biz çimenlere olacak, samimi hislerimdir. Böyle değerlendirilsin isterim.
 
easytr' Alıntı:
okanformula' Alıntı:
80 milyar dolarlık rüşvet demedim, 80 milyar dolarlık vurgun dedim. Yani 80 milyar dolarlık bir para üzerinde bi işler dönerse Başbakanın bundan mutlaka haberi vardır dedim

irana konan ambargo nedeniyle yaptığın ticaretin parası bu. hiç mi okumadınız?

Hocam sende Başbakan gibi soylenenleri kendi isine geldiği gibi anlayıp yanıtlıyorsun. Ama ben Başbakanin hitap ettigi kitleden degilim. sana 3. Kez anlatıyorum. 80 milyar dolar rusvet demedim. 80 milyar dolarlık vurgun dedim. Kara para aklama, yasal olmayan altın ticareti, ihale yolsuzluklarinin tumu 80 milyar dolarlik illegal olaylar. Yani sence 80 milyar dolarlık bu usulsüzlükler basbakandan habersiz olabilir mi diyorum. Başbakan gereğini işine geldiği yaptı yapacak ondan hic suphem yok. Bunca şeyden sonra nasıl bu kadar kör olabiliyorsunuz anlamak mümkün değil
 
Benim 80 milyar dolar rüşvet demediğimi kabul ettin de. Benim yorumumun altına sanki ben demişim gibi, başkalarının söylediği 80 milyar dolar rüşvet ifadesini neden söylüyorsun. Bu laf oyunları tam başbakanın yaptığından. Bu yüzden de senin zekanı, başbakanın keskin zekasına benzettim, haşaa dalga geçmek yok...
 
yadigartbaykal' Alıntı:
http://www.internethaber.com/olay-savci-akkastan-sarsacak-aciklama-son-dakika-623456h.htm

merak ediyorum ne zaman kabul edeceksiniz.

ayrıca başsavcının gelen sorulara cevap vermeden kaçmaya çalıştığınızı görmediniz mi? Adam biz soruşturmaları engellemedik diyemedi resmen ülke yargısına müdahalede bulunuluyor.

Abdullah Gül'ün artık bu işe bir an önce el atması gerekiyor.

hocam kimi kime şikayet ediyorsun. Baksana halk mahkemeden önce, bitirmiş davayı kafasında.
 
easytr' Alıntı:
orebro' Alıntı:
easytr' Alıntı:
**melike**' Alıntı:
Ben de ne olursa olsun körü körüne iktidarı savunanları anlayamıyorum.
Adam çıksa "evet suçluyum çaldım çırptım" dese ağzıyla, yine inanmayacak insanlar var aramızda.
İlginç.

öyle bir izlenim oluşturuyorsunuz ki sanki biz burda hırsızları savunuyoruz. başbakanda savunmuyor zaten gereğini yaptı, yapacaktırda. biz bu işi ortaya çıkaranların ülke yolsuzluk girdabında yaygarasına ve darbesine karşıyız. olayları çarpıtmayın

gereğini falan yapmadı hocam! göz göre yalan söylemeyin! pisliğin üzeri gözümüzün önünde örtüldü işte.. hırsızlıktan başka her şeyden bahsedilip hırsızlığa tek kelam edilmeyerek bu adi hırsızlık örtük bir şekilde savunuluyor!!

sen operasyonda görevli emniyet personelini görevinden al, kendi kafana göre savcı görevlendir, dosyayı takip eden başsavcıyı da değiştir, üzerine bir de adli kolluk yönetmeliğini değiştir, sonra gereği yapıldı hikayesi anlat!

bu hikayeye inanmamızı beklemek bu milletin zekasına hakarettir arkadaş.. her şey çarşaf çarşaf ortada, göz göre yapmayın Allah aşkınıza...

GEREĞİNİ YAPTI, YAPACAK. böyle bir ortamda,maksadın hükümeti düşürmek olduğu, bir darbe olduğu sosyal demokrat siyaset bilimciler tarafından bile yazılıyorken herşey günübirlik yapılmaz. bu işin stratejisidir. biraz düşünün. ortalığı velveleye vermeye gerek yok.

değerli hocam çok afedersiniz büyük harfler, yazdıklarınıza bir doğruluk katmıyor.. inandırıcılığını da arttırmıyor..

evet kendisi için, koltuğunun ve iktidarının devamı için gereğini yaptı.. ne yaptı??
- operasyonun başladığı gün adalet bakanı ivediyetle başsavcı çolakkadı'yla görüştü..
- hemen ardından dosya öz'den alınıp çolakkadı'ya verildi..
- soruşturmaya ek 2 savcı görevlendirilerek imza çoğunluğu sağlanıp savcı celal kara devre dışı bırakıldı..
- operasyonu yürüten emniyet amirleri ve memurlar görevlerinden alındı..(çoğunluğu mali ve kaçakçılık şubelerden) bu görevlerin bazılarına hiç atama yapılmazken bazılarına da "tanıdık ve güvenilir arkadaşlar" getirildi.. emniyetteki herkese "hükümete karşı olası bir yanlışta" koltuklarını kaybetme korkusu aşılandı..
- adli kolluk yönetmeliği değiştirildi.. buna göre operasyonlarda görevli olan personele amirlerine haber verme şartı getirildi.. böylece MUHBİRLİK yasal hale getirildi..

ortada tamamen hukuki normlara uygun bir şekilde işleyen süreç var.. savcılık bir şeylerden şüpheleniyor, şüpheliler takip ediliyor, yasalara uygun bir şekilde operasyon gerçekleştiriliyor ve bazıları buna darbe diyor.. iyi öyleyse yargı tümüyle yürütmeye bağlansın da hükümetlere yargı yolu kapansın ne halt yerlerse yesinler.. niye sırf hükümet düşmesin diye!! kaldı ki hükümetin düşmesi demek darbe demek değildir!! pabucumun siyaset bilimcileri hele bir önce darbenin literatürdeki tanımını hatırlasınlar!! olaya bak hele.. yargısal sürecin adı darbe olmuş.. madem kendine çok güveniyorsun, yargıya müdahale etmeden yargılanır ve aklanırsın olur biter.. saçma sapan güdümlü analizlere başvurmaya gerek yok..
 
1388183427395.jpg
 
Geri
Üst