14- eğitim sisteminde bir çok bilgiyi ezberleyen bireyler yerine iyi ve temiz kalpli bir insan olmanın başarılı bir insan olmak olduğu bir sistemi kurardım.. bunu 15 yıllı bir süreçte adaletli olan ve kötüye acımasız, iyiye çömert davranan bir devlet yapısıyla mümkün. ve iyi insanlar olmayı öğreten bir eğitim sistemiyle olabilir..
tayinci42' Alıntı:1-ilaçların muadillerini devletçe üretip bunları ücretsiz versem milyarlarca lira tasarruf yapardım..
2-okullardaki müdür yardımcılarının yerine yarı sayısı kadar memur alarak ayda 30 milyar lira tasarruf ederdim
3-meslek guruplarına ve bölgelere göre minimum vergi oranları belirlerdim.. yani istanbuldaki taksici için ayda 500 tl minimum vergi ama hakkarideki taksici için ayda minimum 20 tl vergi gibi mesleğe ve bölgeye göre en az vergi ödemek mecburiyetinde herkes..
4-gizli maliye polisleri görevlendirip fiş kesmeyen her iş yerini buna pişman edecek ceezalar verirdim.
5-tavan maaşlar belirlerdim. yani ülkede devlete bağlı çalışanlara tavan maaş.. yani kim olursa olsun ne iş yaparsa yapsın ay da en fazla 20.000 tl verirdim.
6-normal paradan sanal paraya geçer, kartlı, çipli, şifreli tarzda alışverişleri mecburi hale getirirdim. yani çocuğunda bile kart olacak istersen içerisine günlük 5 tl harçlık yükleyebileceksin. ve her dükkanda pos cihazı bulunma zorunluluğu olacak. normal para diye birşey olmayacak yani. tüm paralar sanal olacak.
a) böylece kimse vergi kaçıramayacak
b) böylece kimse kaçak çalışamıyacak
7-illa ki zam gerekiyorsa ital ürünlere zam koyardım.
8-maaş hesaplama sistemini kökten değiştirip askari ücretin katları şeklinde hesaplanan maaşlar belirlerdim. böylece sadece askari ücrete zam yaparak tüm insanlara aynı oranda zam yapabilirdim.
9-memurların ve tüm vatandaşlarımın seçimlere parasız ve serbestçe aday olarak katılabilmesini sağlardım. böylece sadece zengin ve siyasetle ilgili uğraşanlar değil her kesimin bir kazanma şansı olurdu.
:+1:tayinci42' Alıntı:9-her makama bir araba ve şöför yerine makam taksiler oluşturudum..
yani bir ilde her türlü müdüre yüzlerce araba yerine sadece 20 tane araba, talep edilen işe görevli gider işini yapar sonra başka birini taşır.. yani her müdüre bir makam arabası değil ortak makam taksiler yada görev taksiler.. yani ortak görev araçları..
10-yerli üretilecek elektirikli araçlarda vergiyi sıfırlardım. eski araçları hurda olarak alırdım. türkiyede trafiğe aynı anda yüzbinlerce hatta milyonlarca elektirikli araç girmesini sağlardım. petrol ithalatını azaltırdım.. cari açık düşerdi.. aynı zamanda işsizlik oranı azalırdı..
11- konya gibi ovalarda damlama su sistemlerini tüm ovaya yayar ve çifçi devlet işçileri alırdım işe. çok büyük arazileri.. yani konya büyüklüğündeki arazileri ekime açardım.. üretilen gıdaları karşılıksız ihtiyaç sahiplerine verridim. artanını tüm dünyaya çok çok düşük fiyata satabilirdim..
12-karadenizdeki çok büyük geniş ormanlara devlet eliyle dünyanın en byük arı çiflikleri kurardım. milyonlarca ton bal üretirdim ve bunu üretmesi için yine çifçi işçiler alırdım.
13-büyük şehirlerin yanına uydu şehirler kurardım bu şehirlerde özel araç olmaz tüm taşıma sistemi toplu taşıma ve raylı sistem şeklinde yer altından olurdu. tüm yapılaşmayı devlet eliyle yapar her türlü sosyal ortamıda yapıp eski şehirdeki insanlara evleri ve belli miktar bir para karşılı yeni kurulan ve uzay şehirlerini andıran şehirlerde ev verirdim. bu şehirleri oluştururken işsizlik azalır. çarpık yapılaşmalar zamanlar yok edilir. vb.. daha çok şey hayal edebilirm..
14- eğitim sisteminde bir çok bilgiyi ezberleyen bireyler yerine iyi ve temiz kalpli bir insan olmanın başarılı bir insan olmak olduğu bir sistemi kurardım.. bunu 15 yıllı bir süreçte adaletli olan ve kötüye acımasız, iyiye çömert davranan bir devlet yapısıyla mümkün. ve iyi insanlar olmayı öğreten bir eğitim sistemiyle olabilir..
sabah sınavda görevim var.. uyucam ya..
sonra ülkeyi kurtarırım kaldığım yerden.. benden bu kadar.. iyi geceler..
teksen' Alıntı:volkankey' Alıntı:insan eğitimine ve insan sağlığına dinden daha az değer verildiğinin göstergesi ...
bazıları anlamak istememiş sanırım
10 milyon emeklinin olduğu
ve bunların hayatlarının son yıllarını
(aileleriyle birlikte)
yoksulluk sınırının çok altında kalan
komik bir gelirle geçirmeye mecbur bırakıldığı,
-gerçi çalışırken de olsa-
sigortalı olarak çalışan
10 milyona yakın kişinin
yaklaşık yarısının asgari ücrete tabi olduğu,
-aileleriyle birlikte kaç kişi ettiklerini siz hesaplayın-
DİSK'in araştırmasına göre
son 32 yılda asgari ücret,
ekonomik büyümeye paralel olarak (3.19 kat)artmış olsaydı,
-asgari ücretle çalışanlar,
"büyüme ve gelişmeden" paylarına düşeni alabilselerdi-
bugün bir asgari ücretlinin
eline 2.300 TL geçmeliydi.
10 milyona yakın çalışanın kayıt dışı-kaçak
(hiç bir denetim ve sosyal güvencesi olmadan)
çalıştığı,
4 kişilik bir ailenin
yoksulluk sınırının
2.500 TL civarında olduğu,
asgari ücretin 700 TL olduğu,
yeşil kartlı kişilerin sayısının 10 milyonu bulması
(şimdi GSS ile çoğu iptal edilecek)
uçak yakıtından hiçbir vergi alınmayıp
1.60 TL'ye satıldığı,
ziynet eşyalarından hiçbir vergi alınmadığı,
ama öğrencinin aldığı kalemden, defterden, silgiden,
okul kantininden aldığı simitten, poğaçadan, kdv alındığı,
özel okullara öğrenci başına 1500 TL ödeneceği ve
%2 olan özel okul oranının, %20'lere yükseltilmesi
akaryakıta ödediğimiz 4.70 TL'nin dünyanın en pahalı yakıtı olduğu,
bunun yaklaşık 2.60 TL'sinin vergi olduğu ve zengin-fakir ayrımı gözetmeksizin
herkesin aynı oranda ödediği, adaletsiz olduğu,
kendi benzinimizi dışarıya 1.60 TL'ye sattığımızı,
ve vergi gelirlerinin %70'e yakınının
zengin-yoksul ayrımı yapmadan herkesten alınan
bu adaletsiz -kdv-ötv-öiv- gibi vergilerden
ve bordrolu olarak çalışan
işçi, memur gibi, daha aylığı eline geçmeden
kaynağında vergi kesintisi yapılanlardan
elde edildiği,
-diğer ülkelerde bunların genel bütçedeki oranı
%30-40-kdv-ötv-öiv gibi dolaylı vergi-
Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip olmamıza rağmen
-yarısı 30 yaşın altında- işyeri sahiplerinin çalıştıracak
kalifiye eleman, bu gençlerin de çalışacak iş bulamayışını
en büyük ekonomiye sahip
ilk 20 ülke arasında olduğumuz sürekli söylenirken,
insani gelişmişlik endeksinde Sırbistan, Rusya, İran'dan
sonra 90. sıralarda olduğumuzu,
unutturmak için olmasın.
teksen' Alıntı:1960 yılında dünya genelinde 70 milyon ton et tüketilirken bu rakam 2007'ye gelindiğinde 268 milyon tona yükseldi.
ZENGİNLER ÇOK ET YİYOR
Listenin zirvesinde yıllık kişi başına 136.5 kiloluk et tüketimiyle Lüksenburg yer alıyor. Lüksenburg'u 125.4 kilo ile ABD, 121.2 kilo ile Avustralya, 115.7 kilo ile Yeni Zelanda ve 110.2 kilo ile İspanya takip ediyor.
TÜRKİYE GERİLERDE KALDI
Genel olarak gelişmiş ülkeler listenin üst sıralarında yer alırken fakir ülkeler listenin altında kaldı. Et tüketimi söz konusu olduğunda Türkiye'nin durumu pek parlak sayılmaz.Yıllık 25.4 kiloluk et tüketimiyle Türkiye 177 ülkeli listede ancak 121'inci sırada yer aldı. Kişi başına 58.8 kilo et tüketimi olan Afrika ülkesi Gabon ve 51.1 kilo ile Güney Amerika ülkesi olan Suninam Türkiye'yi geride bıraktı.
Dünya ortalaması olan 38.7 kilo da Türkiye'deki et tüketiminin oldukça üzerinde.Türkiye'den fazla et tüketen bir kaç ülke de şunlar:
Yunanistan: 74.8 kilo
Romanya: 62.7 kilo
Çin: 54.1 kilo
Ermenistan: 37 kilo
İran: 33.3 kilo
Namibya: 32.5 kilo
Myanmar: 29.8 kilo
Libya: 28.5 kilo
Nikaragua: 26 kilo
http://www.haberturk.com/dunya/haber/73 ... belli-oldu
TÜİK verilerine göre 550 bin kişi açlık, 16 milyon kişi ise yoksulluk sınırının altında yaşam sürüyor.
Çocuklarımızın yüzde 27,4'ünde kronik beslenme yetersizliği,
doğurganlık çağındaki kadınların yüzde 27'sinde ise yetersiz beslenme görülmektedir.
ama olsun hem cari açık azalıyor,
hem kişi başı milli gelir 10.000$,
hem de dolar yerinde sayıyor ya.....
gerisi teferruat!
teksen' Alıntı:Büyüme yavaşladı Cari Açık küçülüyor
Açığın büyüklüğünün göstergesi, yıllık cari açığın ülkenin yıllık milli gelirine oranıdır.
Bizim 2011 yılı milli gelirimiz 772.2 milyar dolar, cari açığımız 76.9 milyar dolar, cari açığımızın milli gelire oranı yüzde 9.9’dur.
2012 yılı ilk 3 aylık milli gelir rakamına göre, yılın ilk 3 ayındaki cari açık toplamının milli gelire oranı yüzde 8.9’a geriledi.
Biz en kötü cari açığı olan ülkeler sıralamasında 4’üncüyüz. Bizden daha büyük açığı olan ülkeler Mozambik (%12.7), Kenya (%13.0) ve Mongolya (%15).
http://ekonomi.milliyet.com.tr/buyume-y ... efault.htm
sen yine iyiymişsin hocam ben -950 tl deyim. daha 15 ine de çok var nasıl gelecek 15 i bakalım.aliantep27' Alıntı:Ödediğim kredilerden,
aylık arabanın yakıtından,
gönderdiğim burslardan,
kiradan, tlf, elektrik, su, çocuğun bezi maması, gıda vs.....
Ayın 15'ine 3 hafta var,
-350 tl içerdediyim.
Dövlet bize bahsın deyipte
benim cebimden
elektriği kaçak kullanan,
çiftçilik parası alan,
devletin imkanlarından yararlanıpta
hainlik yapan şerefzilere
HAKKIMI HARAM EDİYORUM....
UMARIM CEHENNEMDE CAYIR CAYIR YANARLAR.......
teksen' Alıntı:teksen' Alıntı:1960 yılında dünya genelinde 70 milyon ton et tüketilirken bu rakam 2007'ye gelindiğinde 268 milyon tona yükseldi.
ZENGİNLER ÇOK ET YİYOR
Listenin zirvesinde yıllık kişi başına 136.5 kiloluk et tüketimiyle Lüksenburg yer alıyor. Lüksenburg'u 125.4 kilo ile ABD, 121.2 kilo ile Avustralya, 115.7 kilo ile Yeni Zelanda ve 110.2 kilo ile İspanya takip ediyor.
TÜRKİYE GERİLERDE KALDI
Genel olarak gelişmiş ülkeler listenin üst sıralarında yer alırken fakir ülkeler listenin altında kaldı. Et tüketimi söz konusu olduğunda Türkiye'nin durumu pek parlak sayılmaz.Yıllık 25.4 kiloluk et tüketimiyle Türkiye 177 ülkeli listede ancak 121'inci sırada yer aldı. Kişi başına 58.8 kilo et tüketimi olan Afrika ülkesi Gabon ve 51.1 kilo ile Güney Amerika ülkesi olan Suninam Türkiye'yi geride bıraktı.
Dünya ortalaması olan 38.7 kilo da Türkiye'deki et tüketiminin oldukça üzerinde.Türkiye'den fazla et tüketen bir kaç ülke de şunlar:
Yunanistan: 74.8 kilo
Romanya: 62.7 kilo
Çin: 54.1 kilo
Ermenistan: 37 kilo
İran: 33.3 kilo
Namibya: 32.5 kilo
Myanmar: 29.8 kilo
Libya: 28.5 kilo
Nikaragua: 26 kilo
http://www.haberturk.com/dunya/haber/73 ... belli-oldu
TÜİK verilerine göre 550 bin kişi açlık, 16 milyon kişi ise yoksulluk sınırının altında yaşam sürüyor.
Çocuklarımızın yüzde 27,4'ünde kronik beslenme yetersizliği,
doğurganlık çağındaki kadınların yüzde 27'sinde ise yetersiz beslenme görülmektedir.
ama olsun hem cari açık azalıyor,
hem kişi başı milli gelir 10.000$,
hem de dolar yerinde sayıyor ya.....
gerisi teferruat!
her-telden-f29/benzin-zamlarini-elestirmeyelim-t83607.htmlteksen' Alıntı:pardon "fiyat güncelleme"lerini diyecektim!
uçak yakıtı kullanalım!!!!
uçak yakıtı vergisiz satılıyor. jet yakıtı ÖTV'siz yaklaşık 1.60 TL.
http://ekonomi.haberturk.com/airport/ha ... it-vurgunu
ayrıca uçağın ötv'si de %0,5.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19229032.asp
:+1:obsearchverim' Alıntı:Çok et yemeyelim Yunanistan oluruz Valla...
:+1:spider23' Alıntı:panik yok beyler!!!! USTA görev başında :+1:
farya' Alıntı:Aldığım maaşı yakıt ve kiraya ödüyorum((( yeter yaaa hani ekonomi harika gidiyordu neden bu zamlar ALLAH SİZEDE BİZİM ÇEKTİĞİMİZ DERTLERİ NASİP ETSİN
Belki o zaman anlarsınız bizi![]()
hipopotam' Alıntı:sen yine iyiymişsin hocam ben -950 tl deyim. daha 15 ine de çok var nasıl gelecek 15 i bakalım.aliantep27' Alıntı:Ödediğim kredilerden,
aylık arabanın yakıtından,
gönderdiğim burslardan,
kiradan, tlf, elektrik, su, çocuğun bezi maması, gıda vs.....
Ayın 15'ine 3 hafta var,
-350 tl içerdediyim.
Dövlet bize bahsın deyipte
benim cebimden
elektriği kaçak kullanan,
çiftçilik parası alan,
devletin imkanlarından yararlanıpta
hainlik yapan şerefzilere
HAKKIMI HARAM EDİYORUM....
UMARIM CEHENNEMDE CAYIR CAYIR YANARLAR.......
tayinci42' Alıntı:yorganı ayağınıza göre uzatın. bizim okulda yazın lüks tatile gitmek için faiziyle kredi çeken var.. çocuğunu aylık 700 yl lik kreşe gönderende var. oysa 200-450 tl arası güzel, makul kreşler yada anaokulları dururken.. ev almayıp kirada otururken 40-50 tl lik araba alanlarda var.. sürekli dışarıda yemek yiyende var..
yeterini kullanmak bolluk getirir.. umarım borçlarınızı bitirebilirsiniz.
tayinci42' Alıntı:hipopotam' Alıntı:sen yine iyiymişsin hocam ben -950 tl deyim. daha 15 ine de çok var nasıl gelecek 15 i bakalım.aliantep27' Alıntı:Ödediğim kredilerden,
aylık arabanın yakıtından,
gönderdiğim burslardan,
kiradan, tlf, elektrik, su, çocuğun bezi maması, gıda vs.....
Ayın 15'ine 3 hafta var,
-350 tl içerdediyim.
Dövlet bize bahsın deyipte
benim cebimden
elektriği kaçak kullanan,
çiftçilik parası alan,
devletin imkanlarından yararlanıpta
hainlik yapan şerefzilere
HAKKIMI HARAM EDİYORUM....
UMARIM CEHENNEMDE CAYIR CAYIR YANARLAR.......
yorganı ayağınıza göre uzatın. bizim okulda yazın lüks tatile gitmek için faiziyle kredi çeken var.. çocuğunu aylık 700 yl lik kreşe gönderende var. oysa 200-450 tl arası güzel, makul kreşler yada anaokulları dururken.. ev almayıp kirada otururken 40-50 tl lik araba alanlarda var.. sürekli dışarıda yemek yiyende var..
yeterini kullanmak bolluk getirir.. umarım borçlarınızı bitirebilirsiniz.
cefecan' Alıntı:birde hala insanlar bu adamlar geldikten sonra ülke ekonomisi çok iyi gidiyor diyenler yokmu cıldırıyorum.
mse' Alıntı:tayinci42' Alıntı:yorganı ayağınıza göre uzatın. bizim okulda yazın lüks tatile gitmek için faiziyle kredi çeken var.. çocuğunu aylık 700 yl lik kreşe gönderende var. oysa 200-450 tl arası güzel, makul kreşler yada anaokulları dururken.. ev almayıp kirada otururken 40-50 tl lik araba alanlarda var.. sürekli dışarıda yemek yiyende var..
yeterini kullanmak bolluk getirir.. umarım borçlarınızı bitirebilirsiniz.
gelde uzat ayağını, ev kiraları dayanmış 1000 tlye, gaz olmuş 2,7
arabayı sat ev al, hangi evi antepte en kötü ev 120'den başlar.
obsearchverim' Alıntı:Ayrıca tayinci hocam senin verdiğin örnekler çift maaşlı arkadaşlar için geçerlidir. Biz 700'ü bırak 200 TL'lik anaokuluna da gönderemeyiz,
Et tüketimimiz aile olarak Nikaragua'nın altında, TUİK ve dünya verilerine göre, bak bu konuda paylaştı tekzen hoca
her-telden-f29/ne-zaman-emekli-olacaz-t89509.htmlteksen' Alıntı:Az çalışana çok, çok çalışana az maaş
“BU DA neyin nesi?” diye sormayın.
Uygulama, öteden beri tam gaz devam ediyor!
2.800 TL’NİN ALTI SORUNLU
Asgari ücretliler başta olmak üzere, ayda 1.000-2.000 TL aylık alanlar, hatta ayda 2.800 TL’ye kadar aylık alanlar, çalışmaya devam ettikçe, bağlanacak emekli aylıkları azalıyor!
“Olur mu öyle şey?” demeyin, 1 Ekim 2008 tarihinden bu yana yani yaklaşık dört yıldır, uygulama (maalesef) böyle!
Aylık ücreti 2.800 liranın üzerinde örneğin 4.000-5.000 TL olanlarda, böyle bir sorun yok.
YANLIŞ BİLİNİYOR
Çok kişi, “çalışabildiğim kadar çalışıp, gün sayısı olarak daha fazla prim ödeyerek, daha çok emekli aylığı alayım” diye düşünüyor ama yanılıyor!
Bu uygulama, sadece SSK’lılar (4/a’lılar) değil, Bağ-Kur sigortalıları için de geçerli.
Yani SSK’lı ve Bağ-Kur’lular, ne kadar çok çalışır ve prim öderlerse, bağlanacak emekli aylığı, o kadar düşük oluyor!
İster inanın ister inanmayın, mevzuat ve uygulama böyle!..
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21586868.asp