ezilenboteci
Aktif Üye
- Mesajlar
- 248
Herkesin sevdiği Kimseye ters olmayan gerçek sanatçı
Allah rahmet eylesin
Allah rahmet eylesin
:+1: müthişsyangela' Alıntı:konserin üstünden iki saate yakın zaman geçti ve biz artık kovulmaya da razı olarak girdik kulise. etrafı çok kalabalıktı. boş bulunduğu bir anda yakaladım elini. öpmeye yeltendim tuttu elimi "insan insanın elini öpmez, aynı el hepimizde var" dedi. ona götürdüğüm kasketi çıkardım. "size kasket aldım, kabul ederseniz çok sevinirim" dedim. "çok teşekkür ederim. benim için çok böyük hörmet oldu." dedi. "fotoğraf çektirebilir miyiz?" dedik. "tabi, ne demek" dedi. çok iyi poz veriyordu. ben nasıl duracağımı, elimi nereye koyacağımı şaşırmışken o çoktan dimdik, gülümseyen ifadesini takınmıştı. sırayla erkan benle onu, ben de erkan'la onu çektim. el sıkıştık tekrar. "kendinize iyi bakın" dedik. bir müddet sonra kimse kalmadı etrafında. fotoğraf çektiren gitti. görevliler toparlanıp gitmeye koyuldular. arkasında ritim çalanlardan bir tanesi (5 kişilik ritim ekibi var) "amca araban var mı? neyle geldin? seni bırakacak kimse var mı?" dedi. mağrur bir sesle "yok" dedi. o "yok" deyişin nasıl bir yok deyiş olduğunu yazı ile betimlemek pek mümkün değil ancak sanırım anladınız. yoktu. kim getirdi? kimin götüreceği belli değil miydi? bu nasıl bir organizasyondu? o "yok" deyiş aklıma geldikçe burnumun direğinin sızladığını hissederim.
yoktu. hiç de olmadı zaten. peki o bunu dert etti mi? etmedi. istese olmaz mıydı? olurdu. o da kebapçı, otel, taksi plakası, otobüs firması sahibi olamaz mıydı? olurdu. ama o olmayana bizim "ya arkadaşlarım falanca kafeye gidiyo, benim az param olduğu için onlarla takılamıyorum" 'a takıldığımız kadar takılmadı. babası muharrem usta eşek sırtında o düğün senin bu düğün benim gezerek ne bulduysa onu yedi. muharrem usta diyorum. muharrem usta'nın nasıl biri olduğu hakkında fikir sahibi olmak için önce müzik hakkında sağlam bir ön bilgi gereklidir.
neşet ertaş'ı bizler çok severiz. bizim akrabamızdır, dedemizdir, amcamızdır. biri onu beğenmese, "ben onu dinlemem, beğenmem, hem türkü de sevmem zaten" dese bile bu bizim zorumuza gider. şimdi görüyorum ki pek çok kişi onu severmiş. inşaattaki kalıpçı kalfası da, boğaza nazır viskisini yudumlayan köşe yazarı da severmiş onu.
okula gidemedi. (ben okula giderken, sabah işe gitmek için bekleyen okula gidememiş arkadaşlarım neşet'in okula gidemedim bu dert benimdir" türküsüyle takılırlardı bana)
benim için neşet ertaş özdür. zahrayı rüzgarda savurursun da kabukları uçar gider özü yerde birikir ya işte odur. toprağa düşen özümdür. kabuklarım uçup gittiği zaman, yaldızlarım kazındığı zaman, boyam döküldüğü zaman geriye kalandır. kökümdür, atamdır, ağamdır.
allah rahmet eylesin.