gülmek isteyenlere

Kodla Büyü

hamuş

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
895
Kaynana olmak sanattır...

Genç bir çocuk heyecanla annesine gelir. Aşık olduğunu, evlenmek istedigini ve tanıştırmak istedigini söyler.

Ama sadece eğlence olsun diye eve 3 kız getireceğini ve annesinin evleneceği kızı tahmin etmesini ister.

Ertesi gün 3 güzel kızla eve gelir.

Otururlar, bir süre sohbet ederler. Bir süre sonra çocuk heyecanla annesine sorar:

'- Tahmin ettin mi' diye.

Anne duraksamadan cevap verir:

'- Ortadaki kızılsaçlı.'

Oğlan hayretle annesine sorar: '- İnanılmaz, nasıl bildin?..'

Anne cevap verir:

'- Bir tek ondan hoşlanmadım...'



*****






Kadınlara şaka yapmaya gelmez...

Kadının bir süreliğine iş seyahati için İngiltere'ye gitmesi gerekmektedir.

Kocası eşini havaalanına kadar götürür.

Kadın:
'- Teşekkür ederim kocacığım, senin için İngiltere'den ne getirmemi istersin?' diye sorar.

Adam güler ve yanıtlar:
'- Bir İngiliz kızı istiyorum hayatım...'

Kadın sessiz bir şekilde kocasından ayrılır ve yola çıkar.

İki hafta sonra adam karısını tekrar havaalanından almaya gider ve sorar:
'- Hayatım gezin nasıldı?'

Kadın:
-'Teşekkür ederim hayatım çok güzeldi.'

Adam:
-'Peki hediyem nerede?'

Kadın:
-'Ne hediyesi?'

Adam:
-'Hani bir İngiliz kız istemiştim ya...'

Kadın:
-'Haa hatırladım, evet elimden geleni yaptım, şimdi 9 ay beklememiz lazım kız olup olmayacağını görmek için!!!'


*****



Geçim dünyası...

Cinayet davasının sanığı olan kiralık katil, deliller karşısında suçunu kabul eder.

Hakim sorar:

- Neden işledin bu cinayeti?

- Para için öldürdüm hakim bey!

- Peki kaç lira aldın?

- 5 bin YTL hakim bey!

- Yahu sen ne biçim adamsın! 5 milyar için adam öldürülür mü?

Kiralık katil, boynunu büker :

- Ne yaparsınız hakim bey! Üç ordan beş burdan geçinip gidiyoruz...


*****






Bush ve Powell

Başkan Bush ve Colin Powell bir barda oturuyorlarmis. İçeri bir adam girmis; onları görünce yanlarına gitmiş:

'- Sizi görmek büyük bir onur. Ne yapıyorsunuz burada?'

'- İran operasyonunu planlıyoruz' demiş Bush.

'- Gerçekten mi? Peki neler olacak İran'da?'

Bush: '- Bu kez birkaç milyon İranlı ve iri göğüsleri olan bir sarışın öldüreceğiz' diye cevap vermiş.

'Bir sarışın mı? Öldürmek mi? Neden büyük göğüslü bir sarışın öldüreceksiniz?' diye bağırmış adam şaşkınlıkla...

Bush, Powell'a dönmüş:

'- Gördün mü bak, ben sana söylemiştim, 17 milyon İranlı kimsenin umurunda değil diye.'


*****



Berber ve Adam

Adam en yoğun saattte berbere girip sorar:

'- Ne zaman bana sıra gelir?'

Berber, '- İki saat sonra' der.

Adam çıkar, gider. Üç gün sonra aynı adam berbere girip sorar:

'- Ne zaman bana sıra gelir?'

Berber, '- Bir buçuk saat kadar' der...

Adam çıkar, gider. Bir hafta sonra yine aynı manzara:

'- Ne zaman bana sıra gelir?'

Berber: '- En az bir saat.'

Adam çıkar, gider. Son seferinde berber dayanamaz. Adamın ardından çırağını gönderir:

'- Bak bakalım bu herif nereye gidiyor?'

Bir süre sonra çırak döner:

'- Adamı izledim usta.'

Berber merakla sorar: '- Eeee, nereye gidiyor buradan çıkınca?..'

Çırak Ali, yanıt verir:

'- Sizin eve usta!..'


*****


Yaşlılık

Ahmet bey 97'sinde... Hüseyin bey ise 92'sine erişmiş. Yıllardır dostlukları devam etmekte... Bir gün Ahmet bey, Hüseyin beyin evinde yemeğe davet edilmiş.

Ahmet beyin dikkatini çekmis o gece... Hüseyin bey karısına hitap ederken 'Gülüm', 'Hayatım', 'Balım', 'Tatlım', 'Şekerim', 'Sevgilim', 'Ruhum' gibi laflar kullanıyor.

Bir ara karısı mutfaktayken yine: '- Birtanem, nerelerdesin, yemeğin soğuyacak' demiş.

Ahmet Bey dayanamamış:

'- Yahu dikkat ediyorum, karına ne iltifatlı laflar ediyorsun. Ballar, şekerler.... Bunca seneden sonra olacak sey değil, bravo sana' demiş.

Hüseyin Bey şöyle bir arkasını dönüp karısının hâlâ mutfakta olduğunu tespit ettikten sonra:

'- Sorma birader' demiş...

'- Ne balı ne şekeri... 10 yıl oluyor bizim hatunun adını unuttum. Bir türlü çıkaramıyorum...'


*****


Benzerlik

İki emekli parkta güvercinlere yem atıyorlarmış.

Birincisi: '- Şu güvercinlere ne zaman yem atsam siyaset adamlarımızı hatırlıyorum' demiş.

Diğeri '- Neden?' diye sorunca eklemiş:

'- Yerde dolaşırlarken elimizden yiyorlar. Havalanınca da kafamıza ediyorlar...'


Hristiyan bir ülkenin bir kasabası varmış ki kadınları hiç rahat durmaz, ikide bir kocalarını aldatırlarmış. Kasabanın yaşlı papazı, kocasını boynuzladıktan sonra doğru günah çıkartmaya Gelen bu kadınlardan bıkmış…

' papaz efendi, şeytana uyup kocamı aldattım. ' diyerek karşısına geçip günah çıkartmak istediklerinde papaz sinirlenir

' ayıptır günahtır. Boyna kocamı aldattım diye geliyorsunuz, bari ayağım taşa takıldı deyin ben anlarım…' demiş…
Kadınların da işine geldiği için artık kimse kocamı geyikledim demez papaz efendi ayağım taşa takıldı diyerek konuyu açarlarmış…
Derken yaşlı papaz ölmüş, yerine bir başka papaz gelmiş ve bakmış ki kasabanın kadınları aşırı derecede namuslu. Taşa takılıp düştüklerinde oraları buraları açılıyor diye günah çıkartmak istiyorlar…
Doğru belediye başkanına gidip durumu anlatmış ve derhal kaldırımların düzgün olarak onarılmasını istemiş ama duruma vakıf olan başkan katılırcasına gülmeye başlayınca
Papaz şaşırmış ve

' sayın başkan gülüyorsunuz ama en çok da sizin karınız taşa takılıyor… Lütfen yaniiii…
 
Başka birşey ararken takıldı gözüm... Başkanın hikayesini tuttum... :D
 
Geri
Üst