FP BT Rehberligiyle ilgili Necdet Sarı nın Cevabı

Kodla Büyü

specialist362

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
789
Arkadaşlar tüm soruları sorunları olması gerekeni diğer konuda yanıtlamış Necdet Bey... Ön yargısız okuyalım.... Bence kral çıplak diyen birinin olması sevindirici. Buyurun okuyun...


nsari' Alıntı:
Merhaba,
29 sayfa olmuş. Daha önce yazmak isterdim ama işim vardı yoğunluktan, DÜŞÜNMEDEN yazmaya vakit bulamadım. İstedim ki her kelimeyi düşünerek, seçerek yazayım. Yoksa ne farkımız kalır düşünmeyenlerden. Her zamanki gibi hakkımı, helal etmiyorum, Allah belanızı versin! teknoloji özürlülerle başlayıp 4. sayfaya doğru haydi hep beraber şunu yapalım, devam edip sonra monolog bir diyaloğa dönen konu başlığını bir kez daha yaşıyoruz. Sonra şöyle oluyor biri acemice bir paragraf karalıyor "Yeğiteke gönderilecek yazı diye", diğer arkadaşım Yeğiteke gönderilecek yazı kısmını bile silmeden basıyor tuşa. Sonra biz bir yazıya bakıyoruz bir "hiç mi akıllı adam yok bakanlıkta" diyen arkadaşıma, bir yazıya bir arkadaşa! Sonra bir STK çıkıyor bir sendika çıkıyor üç beş üyesi olan avukatımız var şöyle alırız böyle alırız diye üye yapıp hiç ilgisi olmayan kanun maddesi ile sizleri kandırıp başlıyor ihtarname vb.

Şöyle bakıyorum da önüne gelen sizi kandırıyor ve yanınızdalar siz yine bize küfrediyorsunuz (özürle söylüyorum küfür kelimesini tüm arkadaşlarım üzerine alınmasın lütfen)
Hiç bir eğitimimde ve ortamda kadro vb. şeklinde beklenti yaratmadım çünkü ne benim ne de genel müdürlüğümün ilgi alanı değil. Size norm kadro sözü mü verdik ki beklenti karşılanmayınca bize kızmaktasınız. Bu sadece bir görevlendirme esaslarını belirleyen yazı o da geçici görevlendirme. "Bu madde de nöbet şöyle diyor ama yönetmelik te şöyle diyor" diyen arkadaşım yönetmelik dediğinde bizim yazdığımız önceki yazı, öncelikle gidin resmi yazı nedir, yönetmelik, nedir mevzuat nedir öğrenin gelin, sonra sayfalarca gereksiz bilgi oluyor.

"Şu bakanlıkta hiç mi akıllı adam yok" diyen arkadaşım. Sen nasıl bir resmi yazı istersen bir taslak hazırla gönder, bir sonrakinde onu baz alalım, bu konuda ciddiyim.Bize katkısı olur beklemekteyim. Şu ana kadar sizi kandıran onca kurum içinden bir tane taslak gitti mi diye niye onlara sormuyorsunuz. Ben söyleyeyim "her okula BTR normu istiyoruz" dan başka bir kelime gelmedi, ilginç değil mi. Bu arada bana kızan arkadaşım ben 1991-1992 yıllarda mevzuat yazıyordum o yıllarda sen nerede olduğunu bir düşün o saygı çerçevesinde sarf ettiğin cümlelere bak.

İlk dönem görev aldım bu yazıdan sonra almayacağım diyen bazı arkadaşlara sordum size de sorayım yeni yazıda sizi engelleyen hangi madde var ki istemiyorsun, cevap beklemekteyim. İlk dönem görev aldı isen ve halen alabiliyorsan proje okulundasın demektir. O zaman tek farklı olan sınıf içi rehberlik! yani bir öğretmen arkadaşa 1 ders saati rehberlik. Bu da zaten rehberlik görevi. Sen ne istiyorsun? dün tamirci olmak istemiyorum diyen arkadaşım bu gün sınıf içi rehberliğe angarya derken hiç mi vicdanın sızlamıyor. bize kızarken hakret ederken hiç mi vicdanınız sızlamıyor;
Göreve geldiğimizde farklı bir çok branş bt dersine giriyordu sizin yerinize, herkes kendi dersine girecek kalan zamanda bu görevi yapacak diyen biz değilmiydi, görevlendirme esaslarında diğer bir sürü işler varken kaldıran bir değil miydik unutularak mı kaldırıldı sanıyorsunuz. Geçici görevlendirmenin mantığına aykırı olmakla birlikte geçici görevlendirme çalıştığı kurumun mesaisine tabi olması gerekirken ders bittiği saate çeken biz değil miydik (siz de 30 saat yaparım çekerim giderim diyerek 30 saat btr yi 30 saat dersmiş gibi düşünerek), size formatör format atan kişi muamalesi yaparlarken mezuniyet alanı ile bağdaşsın diye BT rehberliğinin isim hakkı doğrudan bize ait değil mi. Acımasızca hakaret ederken hiç mi vicdanınız sızlamıyor, el insaf!

Bana hakkını helal etmeyen arkadaşım, insanlar borca girmiş hakkımı helal etmiyorum diyen kardeşim. Olay şu bakanlık bir ihtiyaç duymuş GEÇİCİ GÖREVLENDİRME talep etmiş sen kabul etmişsin. Mevzuat buna geçici görevlendirme der. Yani sürekli değil geçici, daha nasıl açıklanır bilmiyorum ama geçici demek kalıcı olmayan demektir. Yani sürekli olmayan şimdi sen mevzuat bilmiyorsun diye geçici görevlendirmeye güvenip borç yapacaksın ve geçici görevlendirme esasları değiştiği için bana hakkını helal etmeyeceksin, ilginç! Peki Allah akıl vermiş ve aklı olan sorumludur (yok diyorsan sorumlu değilsin) sorumlu isen sorumluluğun var. Aklını kullanmıyorsun iki satır mevzuatı okuyup anlamıyorsun bilmeden düşünmeden hak diyorsun helal diyorsun. Şimdi kim kimin kul hakkına giriyor. Kul hakkı bireyseldir bizzat şahıstan helallik alman gerekir. Şimdi ben bana bu şekilde isnat ettiğiniz içi hakkım olduğunu düşünüyorum ve HAKKIMI HELAL ETMİYORUM. Bireysel olan bu hakkımı yeğiteke gelip bir çayımı içmeden helal etmiyorum. Şimdi varın siz düşünün.

Bir iki tweetime bakıp beni bilişimci düşmanı ilan eden arkadaşım, o tweeti bilmem ne platformu adı altındaki arkadaşlarınızı muhatap alıp iki saat konuşup btr nedir kurs nedir atama ile ilgisi vardır yoktur diye anlatmama rağmen (ki bakanlığın bir çok kurumunda kimse muhatap alıp randevu vermediği halde) ertesi günler basında bile bile 100 saatlik kursla 800 tl ye öğretmen atıyorlar tarzı haberden sonra attığımı da biliyor mu acaba. Sonuçta benimde branşım uzay mühendisliği değil bir taraflarında yarım yamalak bilgisayar kelimesi bile geçiyor.

"BTR ye oldum olası karşıyım öğretmen zaten biliyor kendi biraz kurcalasa şunu bunu öğrenir" diyen arkadaşım. Şimdi senin herkes bilgisayar kullanmayı biliyor ne gerek var bilişim dersine diyenden farkın ne oldu?

Yazılan yazının her bir kelimesi ve cümlesi üstünde düşünülerek yazılmıştır. Sizin bir çırpıda savurduğunuz her bir cümleyi günlerce tartışarak yazdık biz ve her eğitimde de sormuşumdur bilişimcilere bu da ilginç değil mi? Ama biz norm vereceğiz falan demedik ki, keşke verebilsek. Size bu beklentiyi verdiğimize dair bir şey mi var ki bize hakaret!
Örneğin nöbet daha önce verilmemesi istendi ki nöbet öğretmeni asli görevidir, önceki yazıya rağmen okul müdürü resmi olarak sorduğunda ihtiyaç varsa verin diye yazıyorduk. Nöbet görevine açıklık getirdik ki nöbete ücret gelince mağdur olmayasınız. Nöbet rehberlik görevi teneffüste de yapıldığı için verilmiyordu o yüzden rehberlik olmadığı günler verilir yazıldı. Sadece kendinizi düşünen arkadaşım işinize geldiği gibi çekiyorsunuz değil mi.

Daha önce BT sınıfında görev yapan, bt sınıfı olmadığı halde varmış gibi görev yapan 3-5 şube ile köyde tam ek ders alan arkadaşım bana telefonda bizzat soruyor "hocam 10 saat dersim var ben ek ders alamıyorum mağdur oluyorum"! aynı saat derse giren matematik öğretmeni de mağdur oluyor o zaman! Efendim ben şunu yapıyorum yazıcı yapıyorum... yapma arkadaşım o zaman sana çok ağır geliyorsa. Sonuçta 10-12 saat derse girip tam maaşını alıyorsun bakmam iki yazıcıya diyorsan yapma! Ben de mesleki okulda görev yaptım bir tek siz yapıyormuş gibi davranmayın bir kafanızı kaldırın bakanlığın onlarca farklı branşı var. Ben okulumda okulun televizyonun tamir ettim, her zil bozulduğunda beni çağırdılar, her gün en az bir formatım vardı ki o zaman imaj almak bu kadar kolay değildi. Okulun web sayfasını yıllarca yaptım, her törende ses düzenini kurdum, mobilya öğretmeni kırılan kapı kolunu sürekli elinde tornavida tamir ederdi, kaynakçısı öyle bir tek kendini mi sanıyorsun, eğer öyle görüyorsan sana verilen 10-12 saatle görevini yaptığını düşünüyorsan yapma arkadaşım, yapma ki bitsin bu yaygara.
BT sınıfına görevlendirmeyi kaldırdık çünkü; öncelikle bunun için bana kızan arkadaşım bt sınıfına niye rehberlik verildiğini biliyor mu, hayır bilse yazmaz. Şimdi sizin de söylediğiniz gibi fen laboratuarında ders yapan öğretmen 18 saat ek ders mi alıyor laboratuarı ayakta tuttuğu için. Şimdi diyeceksiniz biz şu tamir bu bakım... o ayrı bir konu. BT sınıfı olayı şu idi; okullarda bt sınıfları bilgisayar dersi işlensin diye değil tüm öğretmenler kullansın diye kuruldu. Sadece bilgisayar dersi verilsin diye kurulana meslek liselerinde olduğu gibi bilgisayar laboratuarı deniyordu. Diğer öğretmenler BT sınıfını kullanırken oradaki görevli ona yardım edecekti o yüzden bt sınıfına görevlendirme yapılırdı. Şimdi fatih projesi ile bir öğretmenin bt sınıfı kullanma ihtiyacı kaldı mı? çok büyük oranda hayır. Şimdi kardeşim dön geriye bir bak geçen 6 ayda kaç defa bt sınıfını senden başka öğretmen kullandı ve sen bunun için hiç bir şey söylemiyorsun ilginç, bu ayrımı hepiniz biliyordunuz değil mi (iyi mevzuat bilenlere)

İsyanın özeti şu;
Atanamayan birçok arkadaşım var ve bu arkadaşları başka branşlar btr olduğu için sizi atamıyorlar diye kandırıyorlar
Bilişimcilerde norm beklentisi var her çalışma var denildiğinde norm kadro beklentisine giriliyor çıkmayınca isyan
Kendinden başka herkesi bilişimci düşmanı ilan etmiş hatta kendisinin de yarısını teknik böte diye ayırıp düşman ilan etmiş
Bir olay, yazı vb. olduğunda birbirini gaza getiren bir forum sayfası var (ilginç bir kaç sayfa sonra tek akıllıca konuşan ve çözüm önerilerini toplayıp gönderelim diyen arkadaşım btr olmayan biri idi hangi sayfa hatırlamıyorum)

Mükerrer defa yazdım ama yine yazayım görevli olduğum genel müdürlük öğretmen normlarını belirleyen bir genel müdürlük değil. Belki abes kaçacak ama yazayım; "Adam hanımına sesleniyor -Hanım ben bir çocuk istiyorum, istiyorum ki annesi sen olasın" ben fatih projesinde projeye destek verecek diğer öğretmenlere rehber olacak önder olacak birilerine ihtiyacım var istiyorum ki bu bilişim öğretmeni arkadaşlar olsun.

Şu açıdan bize sitem ederseniz haklısınız; madem bu kadar önem veriyorsunuz bu projeye ve bize ihtiyacınız var o zaman niçin geçici görevlendirme ile bu devam ediyor. İşte bu kısım doğru. Biz sadece bu kısmı çözmeye çalışırız ve muvaffak olamadık.

Aşağıda yazacaklarım şahsi görüşümdür ve resmi bir bağlayıcılığı yoktur;
BTR görevi valilik onayı ile devam etmemelidir. Valilik onayı çalışma saatleri, onay çıktı çıkmadı müdürün isteğine bağlı değil.... bir sürü sorun getiriyor.
Norma gelince; önce gerçekçi olmak lazım bakanlığın tek mağdur öğretmeni sizler değilsiniz. Her okula bir BTR derseniz bu mümkün değil, yanlışla amel edilmez. 13000 bt öğretmeni var 50000 okul çiftleri çıkarsak 43000 civarında norm istiyorsunuz size akıllıca geliyor mu. ihtiyaç yok anlamında söylemiyorum ülkenin yılda atadığı öğretmen sayısına ve kadroyu kim verdiğine bakın.
Şu an için norm sadece derse göre veriliyor.
benim şahsi görüşüm " Bilişim Öğretmeni normunun sadece ders normuna göre değil yaptığı BTR görevinin de norm hesabına öğrenci sayısı doğrultusunda dahil edilmesidir" ben bu yönde çalışma yapabilirim, şu ana kadar muvaffak olamadık. Bu görüşümü her eğitimde söylemişimdir tüm katılımcılar şahittir. Yani haftada 18 saat yaptığınız görev geçici olduğu için norma dahil edilmiyor. Her okula bir BT yada BTR normu yerine btr görevinin norm hesabında dahil edilmesi daha gerçekçi görünüyor. Siz mevzuatı daha iyi bilirsiniz ama! bunun için gerekenler önce norm kadro yönetmeliği taslağına bunu dahil etmek, sonra da bu maddeye istinaden resmi yazı ile düzenleme yapmak ve bakanlar kurulundan çıkan ek ders esaslarına madde eklemektir. Yani bir yönetmelik maddesi bir bakanlar kurulu maddesi ve bir genel müdürlük yazısı. Ben yol gösteriyorum her okula norm alacağız mahkemeye vereceğiz diye sizleri kandıran kurumlara gidin bunu bir öneri taslağına çevirip ilgili kurumlara (ki ilk yeri insan kaynakları genel müdürlüğüdür ve meclistir) sunsunlar.

Norm kadro yönetmeliği taslağı çıkar ve içinde "tüm sınıfları bt teknolojisi ile donatılmış okulların bilişim teknolojileri normu bakanlıkça belirlenir" maddesi olursa hemen sevinmeyin, bilin ki bu bizim cümlemizdir ve bundan sonra daha yukarıda belirtilen çalışmalar gereklidir. İşte diğer kurumların desteği de bize bu çalışmalarda dediğim kurumlara öneri sunarak ve stk baskısı yaparak yardım etmektir. Yine de siz bilirsiniz "eğiteke gönderilecek" yazı diye sıralayın biz de cevap vermekle uğraşalım tercih sizin.

Bunun dışındaki yazılım dersi, kodlama dersi şu norm bu norm gidin kendi genel müdürlüklerinize bizimle doğrudan ilgisi yok. Bağlı olduğunuz kurumların da bir genel müdürlüğü var biliyorsunuz değil mi! Görev verilirse bu konuda da çalışırız.
Bu arada her eğitimde yönlendirmiştim. BT sınıf yok nasıl bilişim dersi vereceğiz diye sızlanmayı bırakın da her öğrenciye tablet veriliyor. Tabletle akış diyagramı nasıl anlatılır, tabletle kodlama eğitimi verilir mi diye tartışın diyeli iki yıl oluyor. O zaman bt sınıfına ihtiyacınız var mı, biraz vizyon geliştirin. Yine kızacaksınız ama bilişim öğretmeni arkadaşlar çağın gerisinde kalıyorsunuz, teknoloji araçları kullanımı arttıkça ve yaygınlaştıkça diğer branş öğretmenlerinden farkınız kalmıyor geride kalıyorsunuz, düşünsenize bt teknolojisini dersinde rahatlıkla kullanan biyoloji öğretmeni sizden artı olarak biyoloji biliyor olacak ya siz. Bence farkınızı gösterin artık.

Tabletle kodlama diye forum başlığı var sa da ben kaçırmış olabilirim!

Ve halen hakkımı helal etmiyorum bireysel gelip bir çaya bakar :) (Bir çoğunuz gibi rumuz arkasına saklanmıyoruz) adımız belli yerimiz belli. Kalın sağlıcakla.

Necdet SARI
Elektronik Öğretmeni
 
hakanotuken' Alıntı:
@nsari hocam baştan sona dikkatlice okudum.

Haklı olduğunuz konular var; norm kadro konusu sizin halledebileceğiniz bir durum değil.
Toplu hareket edemediğimiz konusunda da haklısınız ama bu tüm öğretmenlerde olan bir durum camia olarak toplu hareket edemiyoruz.
Nöbet konusunda esneklik sağlamanız olumlu.
Artık bts formatörlüğünden fatih btr ye geçtik, bunu da anlıyoruz.
Bazı arkadaşların "Hakkımı helal etmiyorum" tarzı yazılar biraz ağır olmuş.

Haklı olduğunuz bir kaç konu var tamam kabul ama yazınızın finalini ise "Bilişimciler çağın gerisinde kalıyor, biyolojici tablet kullanınca bizden önce geçecek çünkü biyoloji biliyor..." cümlesi ile bitirmişsiniz. Sadece bu final cümlesi değil yazmış olduğunuz yazınızın çoğu cümlesinde Bilişimcileri aşağılayıcı bir üslup sezinledim.

Böte konusunda attığınız twitlerle böteye tavırlı olduğunuz sezinlemiştim bu yazı ile emin oldum.

Evet biz bilişimciler kalitesiz ve beleşçi bir öğretmenler grubuyuz.

Son yazıda yer alan; eğer şunu bunu yapmazsanız bir daha görev verilmez tarzı cümlelerin kimin tarafından yazıldığını da ben şahsım olarak anlamış oldum.

Şunu da eklemeden edemeyeceğim; necdet hocam sanıyorsunuz ki herkes eğitim alınca şakır şakır tabletle ders işleyecek... Siz teknik lisede çalışmışsınız fakat diğer okullar öyle değil, ortaokul ve normal liselerde yüzde 80 öğretmen bırakın tabletle ders işlemeyi akıllı tahtadan ebaya girip video bulamıyor. 100 öğretmeni denek olarak alın, internet explolerin açıp açılış sayfasını "about blank" yapın, iddia ediyorum en az 60 öğretmen internet yok deyip bilgisayarı kapatır.

Twitter'de bunu yazdınız; "Asenkron-Senkron farkını bilmeyen Böteci size 4 yıl ne öğretiliyor böte'de" ... Bunun bir açıklaması var mı merak ediyorum. Bir yada bir kaç kişi bunu bilmiyor diye tüm böte mezunlarına genelleme yapmış olmadınız mı?

Hakan Altuntaş
Malesef Bilişim Teknolojileri Öğretmeni
 
Norm kadro konusunda açıklayıcı bilgiler var, norm kadro sorunu kolay kolay çözülecek bir durum değil gibi gözüküyor.

Bt formatörlüğünden Fatih btr ye geçişin gerekçesi anlatılmış.
 
Şunu da eklemek istiyorum; Son yayınlanan yazının 13. maddesi bizi okul müdürüne gebe kılıyor. Benim açımdan sorun yok, idarecilerimle sorun yaşamıyorum, karşılıklı anlayışla işimizi yapıyoruz ancak hayat boyu mevcut idarecilerimle çalışacak değilim. Ben yada bir başka öğretmen arkadaşımız idare tarafından görev tanımımızın dışında "angarya" tabiriyle görevlerle karşılaşabiliyoruz bu durumda "gebe" olduğumuz müdürlere nasıl "hayır" diyebileceğiz. Bir sonraki dönem görevlendirme urganımız bağlı olan müdürlerimiz "angarya" işlerle peşimizde olacaklar.

Bu 13. maddenin değiştirilmesi gerektiğini, okul müdürü yerine il ve ilçe koordinatörleri yetkili olmalı diye düşünüyorum.
 
Her şeye açıklama yapmış hocam ama nedense tehditler içeren cümlelere açıklama yapmamış. Düşündürücü.
 
vallahi son derece güzel bir yazı olmuş, eğer okuyorsa bende samimi birşeyler yazmak isterim;

ÖNCELİKLE BTR KONUSUNDA YAPMIŞ OLDUĞUNUZ İYİLEŞTİRMELERDEN DOLAYI SİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM, hazır sizi burada yakalamışken bazı durumları paylaşmak istiyorum, inşaallah okursunuz ve cevap yazarsınız.

1. sizi sıksık buralarda görmek isteriz, bu kadar içinizde biriktirmeyin. :)

2. tablette kodlama öğrenin demişsiniz, evet haklısınız bts lerden artık vazgeçmeliyiz ama bilmem kaç yıldır btr görevi yürütüyoruz herkes tablet aldı biz alamadık.

3. tabletler çürüdü gitti biz tabletlerin neden dağıtıldığının " V Sınıf" "eba ders" uygulamalarının eğitimini yeni alıyoruz.

4. biyoloji öğretmeninin gerisinde kalıyormuşuz, bir okul müdürlerine sorsunlar bilişimci olmayan btr ler gittikleri okullarda ne yapmışlar. (tembele iş buyur oda sana sana iş buyursun mishali)

5. okul müdürlerine olan bağımlılığımız ortadan kaldırılmazsa bu iş çin işkencesine döner ki sizde bunun için uğraşacağını söylemişsiniz, teşekkür ediyorum.

6. birde ben birtarafımı yırtıyorum adama birşeyler öğreteyim diye adamın teknolojiye alerjisi var öğrenmek istemiyor, şimdi ben neden bu adam yüzünden görevimi yapmamış muamelesi göreyim, evet biz öğretmekle yükümlüyüz ama birazda yetki verin ki işimizi saygınlıkla yürütelim.

7. yönetmeliğe göre görevlendirmeler 6 aylık diye hep böyle devam edecek diye bir kural mı var,eğer fatih projesi önemseniyorsa yeni yönetmelik çıkarılsın(tabi bu konu nejdet beyle ilgil değil :) ) görevlendirmeler yıllık yapılsın ve müdür onayından bağımsız olsun.(nejdet bey bu konuda bizim gibi düşündüğünü yazmış yine teşekkürlerimi sunuyorum)

8. btr nin normdan sayılması için görüşünüzde haklısınız, bunun için yardımınızı bekliyoruz allah razı olsun.

9. önerileri sunmaya çalışan arkadaşın btr olmadığını eleştirmişsiniz, bu kadar anlık düşünmeniz ilginç

Not : hatasız kul olmaz , her insan gibi bizde hata yapabiliriz, sizde hata yapabilirsiniz ki buda en doğal hakkımız hakkınızdır. ben yazdığımı hatırlamıyorum ama kendi adıma varsa size yazmış olduğum olumsuz görüşlerden dolayı(hakkımı helal etmiyorum vb.) özür diliyorum, ama bu tür olumsuzluklar hep iletişimsizlikten oluyor, ilk maddede yazdığım gibi buradan iletişiminizi sık sık sürdürürseniz olaylar daha pozitif süregelecektir.
 
bu ortamda ve tweeterda sarf ettiği aşağılayıcı sözler konunun genelindeki haklı serzenişini gölgeliyor. tasvip etmiyorum :-1: ayrıca hakanotuken hocamın
Şunu da eklemeden edemeyeceğim; necdet hocam sanıyorsunuz ki herkes eğitim alınca şakır şakır tabletle ders işleyecek... Siz teknik lisede çalışmışsınız fakat diğer okullar öyle değil, ortaokul ve normal liselerde yüzde 80 öğretmen bırakın tabletle ders işlemeyi akıllı tahtadan ebaya girip video bulamıyor. 100 öğretmeni denek olarak alın, internet explolerin açıp açılış sayfasını "about blank" yapın, iddia ediyorum en az 60 öğretmen internet yok deyip bilgisayarı kapatır.
açıklamasına tamamen katılıyorum...ortaokul ve ilkokul öğretmenlerinin teknolojik hazırbulunuşluk düzeyi çok geride. bizim de görev(lendirme)imiz gereği tabii ki rehberlik edeceğiz. ama iki bilgisayar kullandı tablette görüntü aktardı diye kimse Böte yi veya tefi yemeye çalışmasın. Okullarla ilgili yazılımları yapanlar e okul, mebbis, e-kurs vb modülleri de hazırlayanlar biyoloji mezunları herhalde!...
 
Herkese merhaba. Bu siteye çoktandır girmiyordum. Sebebini söyleyeyim belki katılan olur belki olmaz. Sitede çok fazla sızlanma, hakaret, tükenmişlik duygusu olduğunu görmem. Bu sızlanmaları gördükçe daha bir işimden soğur olduğumu farkettim. Ben böyleyken bu siteye giren bakanlıkta çalışan ilgili arkadaşlar bu hakaretleri, sızlanmaları görünce daha bir irite oluyor demekki(anlıyorum) Necdet bey yazısının her paragrafında bunu ifade etmiş.
Bence bilişim öğretmenleri olarak bizler "bal toplamak istiyorsak arı kovanını tekmelememeliyiz. Malum sonra çıkar bize sarar." Aynı şekilde bakanlıkta ilgili konumlarda çalışan arkadaşlar , bu işin mutfağında olan bizleri hakaretlerle irite etmek yerine motive etmek için "aslansın, yaparsın" tarzı yazılar yazsalar daha hayırlı ve maksada yönelik olur bence. Malum onlarında amacı ego tatmini değil vatana millete hizmet.
Velhasıl burada yazı yazarken kimseyi kırmadan, dökmeden, incitmeden olumlu yönleri öne çıkaran olumsuz yönleri mümkün olduğunca uygun söyleyen bir üsluba ihtiyacımız var.Herkese görevlerinde başarılar.
 
Necdet Sarının yazının geneline bakınca haklı olduğu yönler tabi ki var ama ben 2 yıldır BTR görevi almadığım halde son çıkan yazıdan oldukça rahatsız oldum. Dalga geçer gibi cümleler var o yazıda.

Fatih projesinin zaten reklam amaçlı ve siyasi bir proje olduğunu düşünüyorum ve ilerleyen yıllarda bu kadar teknoloji düşmanı ve teknoloji özürlü öğretmen olduğu sürece 1 adım ilerlemeyeceğini düşünüyorum. Bu projenin ilerlemesi için ya ciddi ciddi belli aralıllarla ölçme değerlendirme yapılması gerekiyor ya da okullarda görevli olan BTR öğretmenlerinin yaptırım gücünün arttırılması gerekiyor.

Bu yazıda ise bırakın itibar ve gücü okul müdürürünün bile maskarasına çevirmişler.
 
kafama takılan konu "kod öğren", yaş belli seviyeye geldikten sonra eğitim öğretimde farklı zorluklar devreye giriyo..örnek evli olan bi bilgisayar öğrt. ile bekar olan arasında çok fark var.bunun dışında yaş faktörüde devreye girdiğinde kendimizi geliştirmekte durağanlaştığımız kaçınılmaz bi sonuç olarak karşımıza çıkıyo. bu gibi formlarla keşke universite okurken karşılaşsaydım belki o yılları daha dolu geçirebilirdim.pişmanlığımı dile getirirken ülkemizin şartlarıda bu diyerek sistemin parçası olarak öğretmenliğe devam eden bizlerin en az yarısı mdr yardmclığı sınavına hazırlanıyoruzdur belkide..alanımız için kendini uni yıllarında geliştirmek kavramını yaygınlaştırmamız gerekiyor.belkide bunun için bulunduğumuz illerde varsa bilgisayar öğrt. bölümü öğrencilerini universitede ziyaret edip bu konularda bilgilendirmemiz gerektiği necdet hocamızın yorumlarından çıkardım sonuç budur...
 
İleti tarafımdan silinmiştir, tayfa, aslan, süt, koltuk kapmak sızlanmak gibi ifadelerin kullanıldığı bir ortamda fikir beyan etmek nafile.
 
Diyecek çok şey varda değişecek birşey yok...

Zaten yazının tutumundan da, açıklamanın tutumundan da bize bakış açısı anlaşılıyor. Bu forumda zaten yeterince özeleştiri yapılıyor. Bizi eleştirenler kendi özeleştirilerini yapıyorlar mı onu bakmak lazım. Herkes kendi haklı olduğu yönleri yazınca ortaya sadece mağduriyet çıkıyor. Mağdur olanda en alttakiler yani biz oluyoruz doğal olarak.

Herkes kendince çok çalışıyor elinden geleni yapıyor. Bizim sorunlarımız belli bunlarda biliniyor, bütün bunlara rağmen bir adım atılmıyorsa şikayet etmek hakkımız.

Proje kapsamında 3 senedir btr öğretmenliği yapıyorum. Daha tablet görmüş değilim. Anca servise gönderirken görüyorum. Sonra da tabletden o oluyor mu bu oluyor mu. Ben nerde açıp bakıp çözücem olayı. Başkalarının tabletine ricacı olup mu bakmam gerekiyor yoksa bir çözüm mü gerekiyor. En basit örnek bu. Tablet meraklısı değilim yanlış anlaşılmasın. Tablet de kodlama yapabilmek için önce tablet olması lazım. Eminim bundan da haberiniz vardır. Onun için diyoruz kadro verilsin işimizi, okulumuzu bilelim, önümüzü görelim diye. Bilişim teknolojileri öğretmeni olmama rağmen 5 dönemde kendi okulum dışında 3 tane okul gezdim. 4. sü yolda. Kadro verilirse çok öğretmen lazım olacağını biliyoruz zaten amaçta işi sahiplenecek kişileri bulmak değil mi. O zaman rehber öğretmenliğini de kaldıralım. Okuldaki dersi az olan öğretmenler görevlendirilir, yaparlar rehberliği. 41000 rehber öğretmene de ihtiyaç kalmamış tasarruf etmiş oluruz. Ben bir okulu çözüp düzeni kurana kadar vakit geçiyor. Birşeyler oturtuyorsunuz yeni görevlendirme zamanı geliyor o istedi bu istedi oldu olmadı başka okula. Yeni yazıda artık rehberlik kısmını yapıcakmışız eyvallah da bozulan eden tahta, tablet, yazıcı, ağ a kim bakıcak ne zaman bakıcak.
Eğitek görevim değil diyor ancak problemi sahiplense eminim birşeyleri değiştirebilir. Ama sorunları bildiği halde zaten kadro olmaz diye yola çıkarsanız bizim yanımızda olmamış olursunuz. Bir çözümde üretilmez anca böyle fırça yeriz.
 
hknky' Alıntı:
Diyecek çok şey varda değişecek birşey yok...

Zaten yazının tutumundan da, açıklamanın tutumundan da bize bakış açısı anlaşılıyor. Bu forumda zaten yeterince özeleştiri yapılıyor. Bizi eleştirenler kendi özeleştirilerini yapıyorlar mı onu bakmak lazım. Herkes kendi haklı olduğu yönleri yazınca ortaya sadece mağduriyet çıkıyor. Mağdur olanda en alttakiler yani biz oluyoruz doğal olarak.

Herkes kendince çok çalışıyor elinden geleni yapıyor. Bizim sorunlarımız belli bunlarda biliniyor, bütün bunlara rağmen bir adım atılmıyorsa şikayet etmek hakkımız.

Proje kapsamında 3 senedir btr öğretmenliği yapıyorum. Daha tablet görmüş değilim. Anca servise gönderirken görüyorum. Sonra da tabletden o oluyor mu bu oluyor mu. Ben nerde açıp bakıp çözücem olayı. Başkalarının tabletine ricacı olup mu bakmam gerekiyor yoksa bir çözüm mü gerekiyor. En basit örnek bu. Tablet meraklısı değilim yanlış anlaşılmasın. Tablet de kodlama yapabilmek için önce tablet olması lazım. Eminim bundan da haberiniz vardır. Onun için diyoruz kadro verilsin işimizi, okulumuzu bilelim, önümüzü görelim diye. Bilişim teknolojileri öğretmeni olmama rağmen 5 dönemde kendi okulum dışında 3 tane okul gezdim. 4. sü yolda. Kadro verilirse çok öğretmen lazım olacağını biliyoruz zaten amaçta işi sahiplenecek kişileri bulmak değil mi. O zaman rehber öğretmenliğini de kaldıralım. Okuldaki dersi az olan öğretmenler görevlendirilir, yaparlar rehberliği. 41000 rehber öğretmene de ihtiyaç kalmamış tasarruf etmiş oluruz. Ben bir okulu çözüp düzeni kurana kadar vakit geçiyor. Birşeyler oturtuyorsunuz yeni görevlendirme zamanı geliyor o istedi bu istedi oldu olmadı başka okula. Yeni yazıda artık rehberlik kısmını yapıcakmışız eyvallah da bozulan eden tahta, tablet, yazıcı, ağ a kim bakıcak ne zaman bakıcak.
Eğitek görevim değil diyor ancak problemi sahiplense eminim birşeyleri değiştirebilir. Ama sorunları bildiği halde zaten kadro olmaz diye yola çıkarsanız bizim yanımızda olmamış olursunuz. Bir çözümde üretilmez anca böyle fırça yeriz.

Hocam zaten en komik olan da bu değil mi, Necdet Bey bize tabletten de kodlama dersi işlenebilir diyor ama başka okulda ki BTR' ye tablet verilmiyor. İkincisi acaba Necdet Hocam siz farkında mısınız tabletlerin hangi amaçla kullanıldığını, bir çoğu rootlanmış, bozulmuş ve hatta satılmış diye duyuyoruz, ortaokullara zaten henüz gelmedi. Bence biraz da biz nerede yanlış yapıyoruz da bunca projeye dökülen milyarlara rağmen bu iş neden istenildiği gibi olmuyor diye düşünmeniz lazım, tamam bizde ki hataları söylüyorsunuz ama sadece günah keçisi biz miyiz?
 
Necdet hocamın yazısına binaen, önce kendisine teşekkür ederim. Eleştirmek, yıkmak kolay ama buna rağmen üretmek zordur. Bu konuda hocamın biz bilişimcilere katkısı oldukça fazladır. Tekrar teşekkürü kendisine bir borç bilir, kendisiyle tanışabilmek ümidiyle saygılarımı sunarım.
 
Hizmetici eğitim kursu sorularını gönderin diye sayfalarca mail adresi yazılınca,
Necdet hocama hak vermeden edemiyorum..
 
hakanotuken' Alıntı:
@nsari hocam baştan sona dikkatlice okudum.

"Bilişimciler çağın gerisinde kalıyor, biyolojici tablet kullanınca bizden önce geçecek çünkü biyoloji biliyor..." cümlesi ile bitirmişsiniz. Sadece bu final cümlesi değil yazmış olduğunuz yazınızın çoğu cümlesinde Bilişimcileri aşağılayıcı bir üslup sezinledim.
Evet biz bilişimciler kalitesiz ve beleşçi bir öğretmenler grubuyuz.
Hakan Altuntaş
Malesef Bilişim Teknolojileri Öğretmeni
mahmutemre2211' Alıntı:
Ve inan, sizin söylediğiniz gibi biyoloji öğretmeni falan çağın ilerisinde değil, siz hangi okullara gidiyorsunuz bilmiyorum ama genç öğretmenler hariç bu projeden faydalanan öğretmen sayısı oldukça az.
Yahu yazmak istemiyorum diyorum. Ama yazdırıyorsunuz. Nsari “benim görevim başka onun dışındakine karışma yetkim yok” diyor. Siz sinek yağı çıkarma ve bala dönüştürme peşindesiniz. Adama bir sövülmediği kaldı bu forumda. Bana göre oldukça masumane söylediği cümleyi nerelere çekip alıngan moduna yatıyorsunuz. Bu alıngan tayfasından herhangi biri Nsarinin koltuğunu kapsa, sanki çok farklı şeyler yapacak/olacak. Hiç zannetmiyorum :wink: belki Nsarinin yaptığı kadarını dahi yapmayacak. Bakın “yapamayacak” demiyorum, “yapmayacak”. Biz ne aslanlar gördük ve sonrasında ne süt dökenler.
Gelelim masumane söylenen cümleye!
Evet, Fatih projesi teknoloji ve donanım olarak çağ atlatmıştır. Ve orada tek başına, yapayalnız kalmıştır!
Mesele teknoloji donanım değil içerik-öğretmen meselesidir. Bugüne kadar maalesef Fatih projesi tanıtımı/sunumu/etkinliği denince karşılaşılan içerik hep “Biyoloji görselleri, uygulamaları” oldu. Yurt dışından biri gelse diyecek ki “Türkiye’de ana bilim dersi Biyoloji”. Neden? Günün kısır döngülerinden, ben-sen kavgalarından, geçim derdinden başımızı kaldırıp ta gerçek işimizi yapmıyoruz ki. Teknoloji-donanım var ama içerik yok! Bu nedenle Nsari veya ben veya sen işin en kolayı olanı, elde olanı kullanacaksın. Doğal olarak: Biyoloji :D Bir branşın öğretmeninin diğerinden hiç bir farkı yok! Bilinç altına yerleşmiş bir algı.

Evet, EBA var genel müdüre göre iyi işler yapıyorlar. İyi ya da kötü görüntü var ama içerik adına hiçbir şey yok! Adamlar içerik diye video çekip koyuyor. Arkadaş, videodaki öğretmen (ne kadar doğru, o da bilinmez!) dersi anlatacaksa, benim ne işim var sınıfta. Allah göstermesin, yarın bir işletmeciyi Bakan yaparlarsa gör sen ne oluyor. Bakan derse ki toplam kaç branş var. Örneğin 80. Ayırın 80 öğretmeni. Çektirin videoları, diğerlerini de işten atın. Evet, çok zorlama oldu ;)
Sadede gelelim, BT Rehber Öğretmenler işini hakkıyla yapsa, öğretmenlere rehberlik etse, her bir öğretmen bir içerik oluştursa, EBA da paylaşsa 700.000(yazdığım sayı farazidir, net öğretmen sayısını bilmiyorum) içerik oluşacak. Çarp 40 haftayla 28.000.000 içerikle bir sene içerisinde içerik zenginleşecek.
Var mı böyle bir derdiniz/derdimiz? Kaç defa yazdım!
Adam işin içinden çıkamıyor, forumda soruyor. 10 kişi bakıyor, kimseden çözüm gelmiyor. Ama konu norm, branşın içi-dışı olunca, mirasyediler ortaya çıkıyor. 10 kişi bakıyor. 100 kişi yazıyor. Ortalık kıyamet alanına dönüyor. Sonuç: 000…….
Şimdi benim yazdıklarıma da cevap verme zahmetine girip enerjinizi tüketmeyin. Benim yaptığım buraya not düşmektir. Her zaman ki kötü benim. Sizler çok iyisiniz. Ama gittiğiniz yol yanlış.
 
Ben bilişimci arkadaşların sıkıntılarını haklı görüyorum. Çünkü okullar atıyorum bankacılık sektörü gibi standart değil , kimi okullar çok iyi kimi okullar fiziki anlamda çok kötü, bana çalıştığım okullardan birinde müdür dedi ki " hocam para yok bana masraf çıkarma" , eski kafa çağın gerisinde kalan bence yönetim anlayışıdır. Müdürlerin teknolojiye karşı dirençli olmasıdır. Ben sırf idareyle sorun yaşadığı için bu okulda yatarım çalışmam diyen zümre de gördüm. Bu proje kullanılacaksa mutlaka başında bir bilişimci olmak zorunda. Bir başka handikap ise 8 şube şartı. Benim okulum ilkokul ile ortak bina kullanıyor. Yeni tahtalar geldi bağlandı ama görevlendirme listesine alınmadı.Müdür de ben sınıf bölerim gene görevlendirme yaptırırım diyerek bi tane sınıf öğrt arkadaşı norm fazlası yapacak. Yani sahada (okullarda) iş farklı. Değerli arkadaşlarım mutlaka daha trajik olaylarla şartlarla karşılaşıyorlardır. Allah hepimizin yolunu açık etsin...
 
İleti tarafımdan silinmiştir, tayfa, aslan, süt, koltuk kapmak sızlanmak gibi ifadelerin kullanıldığı bir ortamda fikir beyan etmek nafile.
 
mahmutemre2211' Alıntı:
İleti tarafımdan silinmiştir, tayfa, aslan, süt, koltuk kapmak sızlanmak gibi ifadelerin kullanıldığı bir ortamda fikir beyan etmek nafile.
Sayın öğretmenim, öncelikle kimseyi kırmak gibi bir niyetim yoktur. Cımbızlama yapmadım. Forumlarda genelde şöyle bir adab vardır. Alıntılamayı tamamen yaparsanız forum okunamaz hale gelir. Ben sizin ve hakanotuken'in sadece alıntıladığım cümle ile ilgili konuda size konuştum.
Diğer yorumlarım tüm öğretmenleredir. Bu konuda çok yaşadığım ve gördüğüm olay olmuştur. Sizin ayıpladığınız ifadeler yaşadığımız/gördüğümüz/içinde bulunduğumuz durumda olması/durması gereken yerde olmayanlar ile ilgilidir.
Önemli olan:
BT Rehber Öğretmenler işini hakkıyla yapsa, öğretmenlere rehberlik etse, her bir öğretmen bir içerik oluştursa, EBA da paylaşsa 700.000(yazdığım sayı farazidir, net öğretmen sayısını bilmiyorum) içerik oluşacak. Çarp 40 haftayla 28.000.000 içerikle bir sene içerisinde içerik zenginleşecek.
ve olumsuz yargılar yok olacak.

Gerisi anlamsız ve boş işlerle zaman ve enerji tüketmedir.
 
okadda' Alıntı:
mahmutemre2211' Alıntı:
İleti tarafımdan silinmiştir, tayfa, aslan, süt, koltuk kapmak sızlanmak gibi ifadelerin kullanıldığı bir ortamda fikir beyan etmek nafile.
Sayın öğretmenim, öncelikle kimseyi kırmak gibi bir niyetim yoktur. Cımbızlama yapmadım. Forumlarda genelde şöyle bir adab vardır. Alıntılamayı tamamen yaparsanız forum okunamaz hale gelir. Ben sizin ve hakanotuken'in sadece alıntıladığım cümle ile ilgili konuda size konuştum.
Diğer yorumlarım tüm öğretmenleredir. Bu konuda çok yaşadığım ve gördüğüm olay olmuştur. Sizin ayıpladığınız ifadeler yaşadığımız/gördüğümüz/içinde bulunduğumuz durumda olması/durması gereken yerde olmayanlar ile ilgilidir.
Önemli olan:
BT Rehber Öğretmenler işini hakkıyla yapsa, öğretmenlere rehberlik etse, her bir öğretmen bir içerik oluştursa, EBA da paylaşsa 700.000(yazdığım sayı farazidir, net öğretmen sayısını bilmiyorum) içerik oluşacak. Çarp 40 haftayla 28.000.000 içerikle bir sene içerisinde içerik zenginleşecek.
ve olumsuz yargılar yok olacak.

Gerisi anlamsız ve boş işlerle zaman ve enerji tüketmedir.

Hocam birbirimizi kırmaya değmeyecek konular olduğunu düşünüyorum, sadece üslup hoşuma gitmedi onu belirttim, hayırlı cumalar herkese...
 
Bırakın fp rehberliğini dersinize girip çıkın, tahtayla, tabletle, ,idareyle kim uğraşacaksa uğraşsın, biz öğretmeniz önceliğimiz öğretmenlik, teknolojiyi öğrenmek isteyen öğretmene de hizmetiçi eğitimle hangi eğitim verilecekse verilsin, burda birbirimizle tartışıp birbirimizi üzüyoruz. Kimse almasın görevlendirme bakın bir dönemde nasıl çözülüyor sorunlar...
 
Nejdet hocam yazınıza hak veriyorum. Ama fatih projesinin, tahtaların ve tabletlerin başarıya ulaşması için ders içeriklerinin tablete ve tahtaya aktarılması lazım. Ben fp tek kul. Kursu eğitmenlik belgesi alalı 4 yıl oldu. O zaman da öğretmenlere kurs vermiştim bu sene de kurs veriyorum. Öğretmenler teknolojiye karşı mesafeli. Çünkü tahta var, tablet var ama içerik yok. Öyle olunca tablet boşuna dağıtılmış, tahta da internetten ve flaş bellekten video pdf ve bir kaç içerik gösteriminden öteye gitmiyor.
Arkadaşlarımın anlattığı sorunlara da hak veriyorum çünkü her okulda farklı sıkıntılar çıkıyor.
Aeıl meseleyi göremeden burada birbirimizle tartışıyoruz. Asıl meselemiz bu proje için neler yapabiliriz olmalı, bakanlığın içerik üretimi olmalı. EBAdaki içerikler her branşa hitap etmiyor. Böyle olunca aktif kullanılmıyor. Fatih projesi için ekdersi umursamadan tahtayla tabletler öğretmenle uğraşan ve emek harcayan çok BT Öğretmeni var. Kendi adıma bu arkadaşlara teşekkür ediyorum. Çalışanı görüp değer verilmesi gerekir. Ama çoğu bt öğretmenine bu değer verilmiyor.
 
Necdet hocam bize isyancı,şükretmez insanlar olarak tanımlamış. Kendisi sürekli isyan etmiş. Galiba bizi yanlış anlamış. Ya da anlamamak istememiş. Şimdiye kadar kendisine öneri ulaşmadığını söylemiş. Sayfayı tekrar gözden geçirse ne kadar çok öneri olduğunu görecektir. Bize rağmen bizsiz yapılan bir proje için yine faturanın bize çıkması manidar. Bu yazıları çıkarırken burada kime ne sordun. Madem bizimle aynı sorunları yaşadın ne çabuk unuttun yaşasıklarını ki bizim yaşadıklarımızı içimizde saklamanızı istemektesin.
Biraz klasik olacak ama bu açıklama topu taca atmaktan başka bir şey değil.
 
@okadda hocam benim yazımı alıntı yapıp alıngan modunda yaşamakla suçlamışsınız. Hocam ya sen benim yazdıklarımı tam okumamışsın yada birilerinin burayı takip ettiğini gördün o nedenle o birilerine güzel görünmek amacındasın.

Ben ne bu topicte ne de yazdığım 3000 mesajda asla mağdur edebiyatı yapmadım. Ben işimi severek yapıyorum, okulda amele gibi çalışıyorum hatta gereksiz saçma sapan işlerle uğraşıyorum ama inanın kendi isteğimle yapıyorum. Bırak kendi okulumu civar okullara bile destekte bulunuyorum. Böyle luzümsuz işleri seviyorum. Btr olmayı da seviyorum, halimden memnunum. Btr yazıları konusunda hiç eleştiri yapmadım. Sadece 13. madde ile ilgili bir görüşüm var.

Benim buradaki eleştirim necdet hocanın üslubuna, tarzına ve twitlerine.
 
hakanotuken' Alıntı:
@okadda hocam benim yazımı alıntı yapıp alıngan modunda yaşamakla suçlamışsınız. Hocam ya sen benim yazdıklarımı tam okumamışsın yada birilerinin burayı takip ettiğini gördün o nedenle o birilerine güzel görünmek amacındasın.

Ben ne bu topicte ne de yazdığım 3000 mesajda asla mağdur edebiyatı yapmadım. Ben işimi severek yapıyorum, okulda amele gibi çalışıyorum hatta gereksiz saçma sapan işlerle uğraşıyorum ama inanın kendi isteğimle yapıyorum. Bırak kendi okulumu civar okullara bile destekte bulunuyorum. Böyle luzümsuz işleri seviyorum. Btr olmayı da seviyorum, halimden memnunum. Btr yazıları konusunda hiç eleştiri yapmadım. Sadece 13. madde ile ilgili bir görüşüm var.

Benim buradaki eleştirim necdet hocanın üslubuna, tarzına ve twitlerine.

:+1:
 
yadigartbaykal' Alıntı:
Algılamakta zorluk çekiyorum :!:
Yine kızacaksınız ama bilişim öğretmeni arkadaşlar çağın gerisinde kalıyorsunuz, teknoloji araçları kullanımı arttıkça ve yaygınlaştıkça diğer branş öğretmenlerinden farkınız kalmıyor geride kalıyorsunuz, düşünsenize bt teknolojisini dersinde rahatlıkla kullanan biyoloji öğretmeni sizden artı olarak biyoloji biliyor olacak ya siz. Bence farkınızı gösterin artık.

Kimse kusura bakmasın ama 2 tane biyoloji öğretmenliği puanının toplamı ile ben bu bölüme girdim. Tüm lise ve ortaokul öğretmenliği bölümleri gelirken kendi tercihim ile hor gördüğünüz bölümü seçtim.
Siz okullardaki öğretmenleri ne düzeyde, nasıl görüyorsunuz bilmiyorum ama ben şimdiye kadar bulunduğum okullardaki öğretmenlerin hepsini cebimden çıkarırım. Matematik, Fizik fark etmez.
Bilişim teknolojileri konusunu söylemiyorum bile.
Altyapımız çok şükür hepsinin yaptığı işi çok daha iyi yapacak düzeyde.

Lütfen sizde bizden bahsederken aldığımız puanları, okuduğumuz üniversiteleri göz önünde bulundurarak yorum yapın. Bir cümle kuruyorsunuz tüm bilişim öğretmenlerini zan altında bırakıyorsunuz.
Ve lütfen genellemeyin.
biyoloji-fizik-kimya-matematik öğretmenlerini ben de cebimden çıkarırım, gelsinler her konuda yarışalım :) Necdet bey bizi biraz hafife alıyor,bir de ben uslubunu hiç beğenmiyorum. okullarda ki hocaların teknolojiyle imtihanını biz ondan fazla görüyoruz. Yazının bir kısmına katılıyorum fakat dediğim gibi üslub sıkıntılı.
normal rehber öğretmen 2 plan çıkararak öğrencilere ders programı ayarlayarak full ek ders aldığını görmezden gelenler gözleri okulda canla başla çalışan Bilişimcinin ek dersinde
 
yanına çay alıp oturup yazılmış bir keyif yazısından başka birşey değil !!
Bende diyorum Sayın Necdet hocam siz gelin sahaya inin demlik bizden !
 
Ayrıca nasıl 98 yılından itibaren her okula pc lab kuruldu ise madem birbirimizle bu şekil eleştirel tarzda yazı yazıyoruz.
bende ayrıca diyorum ki Fatih projesinin sonuda Pc labları gibi olacak inşallah okursunuz. bunu belki siz bile görebiliyorsunuzdur.
 
Geri
Üst