Fatih Altaylı'dan Erdoğan'a sert tepki

Kodla Büyü

blue123

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
821
http://www.muhalifgazete.com/45968-Fati ... -tepki.htm

Altaylı'dan Erdoğan'a sert tepki

Erdoğan'ın o sözlerine yanıt gecikmedi: Bugün sata sata bitirdiğiniz her şey onun eseri.'


Fatih Altaylı, Başbakan Erdoğan'ın Cumhuriyetin ilk 10 yılını eleştirmesine tepki gösterdi. İşte o yazı...

İlk 10 yıla laf söyletmem!

BAŞBAKAN Erdoğan, dün yine kendi yaptıklarını överken, geçmişi, uzak geçmişi “öfkeyle” ve “beğenmezlikle” yâd etti.

10. Yıl Marşı’ndaki “Demirağlarla ördük ana yurdu dört baştan” cümlesine atıfta bulundu.

O dönemde hiçbir şey yapılmadığını ima ederek “Neyi ördünüz?” diye sordu.

Kendi dönemlerinde çok daha fazla şey yapıldığını ima etti, ima etmedi, söyledi.

Sonraki dönemlerde yapılanlara veya yapılmayanlara söz söyleme hakkı elbette var.

Türkiye’nin çok zaman kaybettiği, 1950’lerden başlayarak çok hatalı işler yaptığı, ivmesini yitirdiği doğrudur.

Bunu biz de söyledik, yazdık. Herkes söyledi.

Özal’ın kısa bir süre bastığı gaz dışında Türkiye oldukça önemli hamleleri kaçırdı.

Dünyadan koptu. Ama cumhuriyetin ilk 10 yılına laf söylemek, dil uzatmak, eleştirmek çok ciddi bir haksızlıktır. Hak yemektir.

Cumhuriyetin ilk 10 yılı evrensel bir başarı öyküsüdür. Atatürk’ten sonra Türkiye’nin başına geçen liderlerin toplamını alsan, yetinmeyip bir de beşle çarpsan bir değil, yarım Atatürk etmezler.

“Neyi ördünüz?” deyip beğenmediğiniz Mustafa Kemal Atatürk, yüzlerce yıldır savaşlardan bitap düşmüş, elindeki toprakların yüzde 80’ini kaybetmiş, yetişmiş adamlarını cephelerde yitirmiş, kaynaklarını tüketmiş, borç harç içinde kalmış, ekonomisi olmayan, üretimi bilmeyen, çöp üretmekten, ot yetiştirmekten aciz bir ülkeyi kurtarmakla kalmamış, tüm bu kayıpları kısa sürede yerine koyacak bir sistemi bu ülkeye getirmiş bir adamdır.

Bugün sata sata bitiremediğiniz kurumların büyük bölümü onun eseridir.

Sümerbank’tan şeker fabrikalarına, bankalara kadar her şeyi onun dehası düşünmüş, kurmuş, yaratmıştır.

Tek kilometre yolu, kendine ait tek bir demiryolu traversi olmayan Anadolu’da tüm bunları yoktan var etmiştir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Osmanlı’dan kalana yakın, yani yaklaşık 4000 kilometre demiryolu yapılırken, Türkiye’nin demiryolu yapmadığı tek dönem, Türkiye’nin ABD’nin kulu haline getirildiği Demokrat Parti iktidarı ve sonrasıdır.

Türkiye’nin en büyük yokluk dönemlerinde binlerce kilometre ray döşenirken, Demokrat Parti ve sonrasında Türkiye karayolu mahkûmu olmuş, 1950’den 2003 yılına kadar 1000 kilometre bile ray döşenmemiş, Türkiye otomobile, kamyona, karayolu ve tabii petrole aşırı bağımlı hale gelmiştir.

Atatürk ise üretimi olmadığı için vergi geliri bile olmayan bir ülkede, ona buna el açmadan, onun bunun oyuncağı olmadan, dış kaynaklara asgari düzeyde başvurarak kalkınmayı başlatmıştır.

Üstelik de bunları sıfırdan başlatmıştır. Var olan bir altyapıyı harekete geçirmemiş, olmayan altyapıyı kurarak kendi hareketini başlatmıştır.

Bugün Türkiye’nin en büyük bankası olan İş Bankası’nı kurmuş olması bile Atatürk’ün iş dehasıdır. Atatürk’ten sonrasına isteyen istediğini söyleyebilir.

Haklıdır.

Ama Atatürk dönemiyle ilgili, cumhuriyetin kuruluş yıllarıyla ilgili edilecek tek bir kem söz bile “haksızlıktır”.

Fatih Altaylı - Habertürk
 
Başbakan yaptıklarıyla, rakamlarla konuşuyor.
Fatih Altaylı da popülist ifadelerle toplum yönlendirmesi yapıyor fark bu.
Yani başbakan bilimsel konuşuyor.

Artık bu tip ifadeleri kimse yemiyor.
Falanca ne yaptı?: Ne yapmadı ki?
Falanca ne dedi?: Ne demedi ki?
 
Bilimsellikten uzaklıkla suçlanan Osmanlı'da Sultan Abdülhamit'in yaptıklarına bakarsanız tarihi çarptıranların ne kadar tutarsız olduğunu görürsünüz. Aslında onlar tarihi bu yönüyle çok iyi biliyorlar ancak kendi hükümranlıklarının sürmesi için böyle bir tarih yazma amacı güdüyorlar.

SULTAN II.ABDÜLHAMİD HAN
• İlk defa elektriği, gazı getiren, ilk modern eczanemizi açtıran,
• İlk otomobili getiren, 5 bin km kara yolunu yaptırtan,
• Dünyanın ilk metrolarından birini Karaköy-Taksim arasına yaptıran, atlı ve elektrikli tramvaylar kuran,
• Kudüs-Yafa, Ankara-İstanbul ve Hicaz demir yollarını yaptıran (Haydarpaşa Tren İstasyonunu da tabi),
• İstanbul’un binlerce fotoğrafını çektiren, Arkeoloji müzeciliğini başlatan,
• Chicago’daki turizm fuarına ülkemizi ilk kez sokan,

• Kuduz aşısının bulunmasından sonra Ülkemizin ilk Kuduz Hastanesini (İstanbul Darü’l-Kelb Tedavihanesi) açtıran,
• Polisiye romanların ülkemize girişini sağlayan, (14 yıl içinde basılan 4000 kitaptan sadece 200 kadarı dinle ilgili idi..)
• Okullara (Hristiyan okulları dahil) gönderdiği emirde, Türkçe’nin iyi öğretilmesini isteyen, Azerbaycan okullarında Türkçe yasağını kaldıran, Paris’te İslam Külliyesi kuran!
• Teselya savaşı sürerken saraylı hanımlara askerler için çamaşır diktiren de, hastaneleri ziyaret edip hastaların ihtiyaçlarını soran da, sarayın bahçesinde bile hastalara hizmet ettirten de!
• Midilli adasını eşi Fatma Pesend Hanım’ın şahsi mülkünden ısrarla verdiği para ile Fransızlardan geri alanda O!
• Israrla yerli kumaş giyen, Hereke bez fabrikası ve Feshaneyi kuran,
• Ziraat Bankasını kuran, Ticaret, Sanayi ve Ziraat Odalarını açtıran,
• Yıldız Çini fabrikasını, Beykoz ve Kağıthane kağıt fabrikalarını,
• Toplu sünnet merasimleri yaptırıp her bir çocuğa çeyrek altın gönderen, bu yüzden yaz aylarında toplu sünnetleri moda eden,
• Mezuniyet törenlerinde öğrencilere hediye kitap gönderen,
• Yoksul halkına kendi cebinden ödeyerek kömür dağıtan,
• Ermeni Onnik’in mektubu üzerine kendi parasından takma bacak yaptırtan,
• Biriktirdiği parasından bir kısmını her sene borç yüzünden hapse düşenleri kurtarmaya tahsis eden,
• Modern matbaa makinelerini Türkiye’ye getirten, ücretsiz kitap dağıttıran, 6 bin kitabın çevrilmesini sağlayan, Beyazıt kütüphanesini kurup 30 bin kitap bağışlayan (10 bini el yazmasıdır),
• Yabancı bilim adamı ve yazarlara Nişanlar veren,
• Her yıl 30 bin saksı satın alıp çiçek ektiren,
• Bizim Hekimbaşı çöplüğü dediğimiz yerde gül yetiştiriciliği yaptıran da (Isparta’daki gül yetiştiriciliği de O’nun öncülüğünde başlamıştır),
• Türkiye’nin birçok yerinde saat kuleleri yaptıranda O dur! (İzmir,Dolmabahçe..),
• Hindistan, Cava, Afganistan, Çin, Malezya, Endonezya, Açe, Zengibar, Orta Asya ve Japonya ya elçiler ve din adamları gönderen,
• Latin Amerika ülkeleri ile diplomasiyi başlatan,
• Yalova Termal kaplıcalarını kurduran, Terkos’un sularını İstanbul’a taşıtan, Bursa’nın bir köyünde bile çeşme yaptırabilen O dur, (Sadece İstanbul’a 40 çeşme yaptırmıştır),
• Sarayında yaptırdığı tiyatroda oyunlar ve opera izleyen,
• Sarayda müzik okulu kurduran, çocuklarına piyano çaldırtan, hatta sarayda kızlar bandosu oluşturan,
• Kendi elleri ile yaptığı marangozluk eşyalarını hediye etmeyi seven,
• Kendisine yapılan bombalı suikast de 26 kişinin ölmesine, 58 kişinin yaralanmasına rağmen Ermeni katili affedip Avrupa da hafiyelik yapmaya gönderen de O dur.
• Doğu Türkistan’a gönderdiği askeri yardım ile Çinlilere karşı onları örgütleyen, Çin'in göbeği Pekin'de Hamidiye Üniversitesini kurdurtan da,
• Beş vakit namazını aksatmadan kılan, hiçbir evrakı abdestsiz imzalamayan (hatta yere bile basmayan [yatağının dibinde teyemmüm tuğlası bulunduruyordu]),
• Yeni gemiler alan, toplar(Çanakkale Savaşı’ndaki çoğu top), tüfekler getirten de!
• Telefonu Avrupa’dan 5 yıl sonra ülkemize getiren de O dur!
• Kiliselere, sinagoglara yardım eden (hatta Vatikan’da kilise yapılmasına bile yardım eden),
• Peygamberimize, dinimize veya Osmanlıya hakaret içeren oyunları kaldırtan (Fransa-İngiltere-Roma-ABD) (Bir piyes için bile Alman İmparatorunu devreye sokmuştur),
• ABD’nin Erzurum’da konsolosluk açmasını reddeden, İzmir limanına izinsiz girmeye kalkan ABD savaş gemisini top ateşine tutturan,
• İstanbul boğazı için iki köprü projesi çizdiren (bir tanesi tam bu günkü Fatih S.M.köprüsünün bulunduğu mevkidedir),
• Darülaceze yaptırıp içine sinagog, kilise ve cami koyduran,
• Çocuk hastanesi (Şişli Etfal [çocuklar] Hastanesi) açtıran,
• Kendisine “Allah’ın belası”diyen Namık Kemal’i Rodos ve Sakız adası valiliklerine atayan, parasını cebinden ödediği yerde kabir yaptırtan,
• Posta ve Telgraf teşkilatını kurduran (Sirkeci Büyük Postane binası..),
• Abdülhamit ve Abdülmecid (dünyanın ilk torpido atan denizaltısı) adında denizaltılarımızı Taşkızak tersanesinde yaptırtan da (üstelik kendi cebinden..), O!
• İlkokulu zorunlu tutan (kız ve erkeklere), ilk kız okullarını açtıran, 15 tane okulda karma eğitime ilk defa geçen,
• Öğretmen yetiştirmek için okullar yaptıran (32 tane) (ör.şimdiki adı ile Bursa Çelebi Mehmet okulu), Kız Öğretmen Okullu açan (Daarül Malumat),
• Cami yaptırdığı her köyde birde ilkokul yaptıran (Mesela sadece Sivas’taki ilkokul sayısı 1637), okuma yazma oranının 5 kat arttıran, (1900 yılında ilkokul sayısı 29.130’u bulmuştu, sadece Anadolu’da 14 bin ilkokul vardı)
• Orta okul (Rüşdiye)sayısı 619’a çıktı, Fransızca dersleri konuldu,
• Lise eğitimi için İdadiler açan (109 tane), (İstanbul Erkek-Kabataş Lisesi..)
• İstanbul’da Darülfünün (Üniversite) açan, Dünyanın ilk Dişçilik okulunu kuran,
• Ayrıca Deniz Mühendis Okulu, Askeri Tıp Okulu (GATA’nın atası), Kuleli Askeri okulu, Mekteb-i Harbiyeler (Harp Okulları yani) ,Askeri Baytar Okulu, Kurmay Okulu, Mekteb-i Mülkiye (Siyasal Bilgiler Fak.), Mekteb-i Tıbbıye-i (Marmara Ünv.Tıp Fak.), Mekteb-i Hukuk, Ziraat ve Baytar Mektebi, Hendese-i Mülkiye (Yüksek mühendis okulu), Daarül Muallim-i Adliye (Yüksek Adalet Okulu), Maliye-i Mekteb-i Ali (Yüksek Ticaret Okulu), Ticaret-i Bahriye (Deniz Ticaret Okulu), Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel sanatlar fak.), Hamidiye Ticaret Mektebi (İktisadi ve Ticari ilimler akademisi), Aşiret Mektebi (Osmanlılık fikrini yaymak için), Bursa’da İpekböcekçiliği okulu, Dilsiz ve Âmâ Okulu, Bağcılık ve Aşıcılık Okulu, Orman ve Madencilik Okulu, Polis Okulu onun tarafından kurulmuştur.
• Unutmadan bide Ankara’da Çoban Okulu var..

TANIYAMADINIZ MI?

Hani neredeyse bütün sözde aydınların sövdüğü, öğretmenlerimizin kendi ideolojik yaklaşımı ile anlattığı, baskı yapıyor diyerek, o dönemin şartlarını bile düşünmekten aciz olan insanların sevmediği.. (Neden kimse 1925’deki Takrir-i Sükun Kanununu ile bütün muhaliflerin susturulduğunu düşünmez? Bu dönemde hükümet veya mahkeme kararıyla pek çok yayın organı kapatıldı, özellikle sol yayınlar tamamen yeraltına itilmişti. Ya da İsmet İnönü döneminde 44 gazete kapama emri verildiğini. Yakub Kadri’nin “İsmet Paşa bir polis devleti kurdu dediğini.”

Düşünmeyiz; çünkü o kişilere karşı körü körüne yargılarımız yoktur, at gözlüğü ile değil o dönemin şartlarına göre bakarız tarihe.
İngilizlerin oyunu, İttihatçıların tertibi ile “Din elden gidiyor!” gibi komik bir gerekçe ile 31 Mart vakasına maruz bırakılan,
1895-96’da Doğu Anadolu’da Ermeniler tarafından kurulmak istenen devleti, Hamidiye Alayları ile bastıran, bu sebeple Fransız tarihçi tarafından Kızıl Sultan diye isimlendirilen,

SULTAN II. ABDÜLHAMİD HAN

Belki de gerçekten suçluydu, kötü bir insandı. Çünkü Osmanlı topraklarında petrol araması yaptırıp 65 yerde petrol buldurması, bunun üzerine Musul topraklarını şahsi parasıyla alıp sömürgecilerin eline geçmesine mani olması..

Ya da Yahudilerin 5 milyon altın teklifine rağmen Filistin’e yerleşmelerine izin vermemesi (tahtan indirildikten sadece 8 yıl sonra emellerine kavuşacaklardır), vatan hainliğidir,

Ne bileyim; 240 üyeli Osmanlı meclisine 140 Türk vatandaşı sokmayı beceren İttihatçıları dinlemeyip meclisi kapaması,

Baskı yaparak devletin ömrünü 30-40 yıl uzatması, böylece o yıllarda daha genç bir subay olan Mustafa Kemal’in Türk milletinin kaderinde rol almasına vesile olması suçtu?

Belki de Prof.Dr.Yılmaz Öztuna’nın dediği gibi;
“Milletimiz bu hükümdarın dehasına çok şey borçludur”
Belki de Prof.Dr.İlber Ortaylı’nın dediği gibi;
“Osmanlının son hükümdarı, son evrensel imparator II.ABDÜLHAMİD’dir”

Lütfen düşünün bizim kadar köklü tarihi olup ta o tarihe sırtını dönen, iftira atmaktan zevk alan, Osmanlıyı kötülemeyi Cumhuriyetçilik sayan, laik düşünceyle dinin egemen olduğu bir sistemi eleştiren, okumak yerine duymakla yetinen, araştırmadan her konuda uzman olan kaç millet vardır?
 
girdab' Alıntı:
Bilimsellikten uzaklıkla suçlanan Osmanlı'da Sultan Abdülhamit'in yaptıklarına bakarsanız tarihi çarptıranların ne kadar tutarsız olduğunu görürsünüz. Aslında onlar tarihi bu yönüyle çok iyi biliyorlar ancak kendi hükümranlıklarının sürmesi için böyle bir tarih yazma amacı güdüyorlar.

SULTAN II.ABDÜLHAMİD HAN
• İlk defa elektriği, gazı getiren, ilk modern eczanemizi açtıran,
• İlk otomobili getiren, 5 bin km kara yolunu yaptırtan,
• Dünyanın ilk metrolarından birini Karaköy-Taksim arasına yaptıran, atlı ve elektrikli tramvaylar kuran,
• Kudüs-Yafa, Ankara-İstanbul ve Hicaz demir yollarını yaptıran (Haydarpaşa Tren İstasyonunu da tabi),
• İstanbul’un binlerce fotoğrafını çektiren, Arkeoloji müzeciliğini başlatan,
• Chicago’daki turizm fuarına ülkemizi ilk kez sokan,

• Kuduz aşısının bulunmasından sonra Ülkemizin ilk Kuduz Hastanesini (İstanbul Darü’l-Kelb Tedavihanesi) açtıran,
• Polisiye romanların ülkemize girişini sağlayan, (14 yıl içinde basılan 4000 kitaptan sadece 200 kadarı dinle ilgili idi..)
• Okullara (Hristiyan okulları dahil) gönderdiği emirde, Türkçe’nin iyi öğretilmesini isteyen, Azerbaycan okullarında Türkçe yasağını kaldıran, Paris’te İslam Külliyesi kuran!
• Teselya savaşı sürerken saraylı hanımlara askerler için çamaşır diktiren de, hastaneleri ziyaret edip hastaların ihtiyaçlarını soran da, sarayın bahçesinde bile hastalara hizmet ettirten de!
• Midilli adasını eşi Fatma Pesend Hanım’ın şahsi mülkünden ısrarla verdiği para ile Fransızlardan geri alanda O!
• Israrla yerli kumaş giyen, Hereke bez fabrikası ve Feshaneyi kuran,
• Ziraat Bankasını kuran, Ticaret, Sanayi ve Ziraat Odalarını açtıran,
• Yıldız Çini fabrikasını, Beykoz ve Kağıthane kağıt fabrikalarını,
• Toplu sünnet merasimleri yaptırıp her bir çocuğa çeyrek altın gönderen, bu yüzden yaz aylarında toplu sünnetleri moda eden,
• Mezuniyet törenlerinde öğrencilere hediye kitap gönderen,
• Yoksul halkına kendi cebinden ödeyerek kömür dağıtan,
• Ermeni Onnik’in mektubu üzerine kendi parasından takma bacak yaptırtan,
• Biriktirdiği parasından bir kısmını her sene borç yüzünden hapse düşenleri kurtarmaya tahsis eden,
• Modern matbaa makinelerini Türkiye’ye getirten, ücretsiz kitap dağıttıran, 6 bin kitabın çevrilmesini sağlayan, Beyazıt kütüphanesini kurup 30 bin kitap bağışlayan (10 bini el yazmasıdır),
• Yabancı bilim adamı ve yazarlara Nişanlar veren,
• Her yıl 30 bin saksı satın alıp çiçek ektiren,
• Bizim Hekimbaşı çöplüğü dediğimiz yerde gül yetiştiriciliği yaptıran da (Isparta’daki gül yetiştiriciliği de O’nun öncülüğünde başlamıştır),
• Türkiye’nin birçok yerinde saat kuleleri yaptıranda O dur! (İzmir,Dolmabahçe..),
• Hindistan, Cava, Afganistan, Çin, Malezya, Endonezya, Açe, Zengibar, Orta Asya ve Japonya ya elçiler ve din adamları gönderen,
• Latin Amerika ülkeleri ile diplomasiyi başlatan,
• Yalova Termal kaplıcalarını kurduran, Terkos’un sularını İstanbul’a taşıtan, Bursa’nın bir köyünde bile çeşme yaptırabilen O dur, (Sadece İstanbul’a 40 çeşme yaptırmıştır),
• Sarayında yaptırdığı tiyatroda oyunlar ve opera izleyen,
• Sarayda müzik okulu kurduran, çocuklarına piyano çaldırtan, hatta sarayda kızlar bandosu oluşturan,
• Kendi elleri ile yaptığı marangozluk eşyalarını hediye etmeyi seven,
• Kendisine yapılan bombalı suikast de 26 kişinin ölmesine, 58 kişinin yaralanmasına rağmen Ermeni katili affedip Avrupa da hafiyelik yapmaya gönderen de O dur.
• Doğu Türkistan’a gönderdiği askeri yardım ile Çinlilere karşı onları örgütleyen, Çin'in göbeği Pekin'de Hamidiye Üniversitesini kurdurtan da,
• Beş vakit namazını aksatmadan kılan, hiçbir evrakı abdestsiz imzalamayan (hatta yere bile basmayan [yatağının dibinde teyemmüm tuğlası bulunduruyordu]),
• Yeni gemiler alan, toplar(Çanakkale Savaşı’ndaki çoğu top), tüfekler getirten de!
• Telefonu Avrupa’dan 5 yıl sonra ülkemize getiren de O dur!
• Kiliselere, sinagoglara yardım eden (hatta Vatikan’da kilise yapılmasına bile yardım eden),
• Peygamberimize, dinimize veya Osmanlıya hakaret içeren oyunları kaldırtan (Fransa-İngiltere-Roma-ABD) (Bir piyes için bile Alman İmparatorunu devreye sokmuştur),
• ABD’nin Erzurum’da konsolosluk açmasını reddeden, İzmir limanına izinsiz girmeye kalkan ABD savaş gemisini top ateşine tutturan,
• İstanbul boğazı için iki köprü projesi çizdiren (bir tanesi tam bu günkü Fatih S.M.köprüsünün bulunduğu mevkidedir),
• Darülaceze yaptırıp içine sinagog, kilise ve cami koyduran,
• Çocuk hastanesi (Şişli Etfal [çocuklar] Hastanesi) açtıran,
• Kendisine “Allah’ın belası”diyen Namık Kemal’i Rodos ve Sakız adası valiliklerine atayan, parasını cebinden ödediği yerde kabir yaptırtan,
• Posta ve Telgraf teşkilatını kurduran (Sirkeci Büyük Postane binası..),
• Abdülhamit ve Abdülmecid (dünyanın ilk torpido atan denizaltısı) adında denizaltılarımızı Taşkızak tersanesinde yaptırtan da (üstelik kendi cebinden..), O!
• İlkokulu zorunlu tutan (kız ve erkeklere), ilk kız okullarını açtıran, 15 tane okulda karma eğitime ilk defa geçen,
• Öğretmen yetiştirmek için okullar yaptıran (32 tane) (ör.şimdiki adı ile Bursa Çelebi Mehmet okulu), Kız Öğretmen Okullu açan (Daarül Malumat),
• Cami yaptırdığı her köyde birde ilkokul yaptıran (Mesela sadece Sivas’taki ilkokul sayısı 1637), okuma yazma oranının 5 kat arttıran, (1900 yılında ilkokul sayısı 29.130’u bulmuştu, sadece Anadolu’da 14 bin ilkokul vardı)
• Orta okul (Rüşdiye)sayısı 619’a çıktı, Fransızca dersleri konuldu,
• Lise eğitimi için İdadiler açan (109 tane), (İstanbul Erkek-Kabataş Lisesi..)
• İstanbul’da Darülfünün (Üniversite) açan, Dünyanın ilk Dişçilik okulunu kuran,
• Ayrıca Deniz Mühendis Okulu, Askeri Tıp Okulu (GATA’nın atası), Kuleli Askeri okulu, Mekteb-i Harbiyeler (Harp Okulları yani) ,Askeri Baytar Okulu, Kurmay Okulu, Mekteb-i Mülkiye (Siyasal Bilgiler Fak.), Mekteb-i Tıbbıye-i (Marmara Ünv.Tıp Fak.), Mekteb-i Hukuk, Ziraat ve Baytar Mektebi, Hendese-i Mülkiye (Yüksek mühendis okulu), Daarül Muallim-i Adliye (Yüksek Adalet Okulu), Maliye-i Mekteb-i Ali (Yüksek Ticaret Okulu), Ticaret-i Bahriye (Deniz Ticaret Okulu), Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel sanatlar fak.), Hamidiye Ticaret Mektebi (İktisadi ve Ticari ilimler akademisi), Aşiret Mektebi (Osmanlılık fikrini yaymak için), Bursa’da İpekböcekçiliği okulu, Dilsiz ve Âmâ Okulu, Bağcılık ve Aşıcılık Okulu, Orman ve Madencilik Okulu, Polis Okulu onun tarafından kurulmuştur.
• Unutmadan bide Ankara’da Çoban Okulu var..

TANIYAMADINIZ MI?

Hani neredeyse bütün sözde aydınların sövdüğü, öğretmenlerimizin kendi ideolojik yaklaşımı ile anlattığı, baskı yapıyor diyerek, o dönemin şartlarını bile düşünmekten aciz olan insanların sevmediği.. (Neden kimse 1925’deki Takrir-i Sükun Kanununu ile bütün muhaliflerin susturulduğunu düşünmez? Bu dönemde hükümet veya mahkeme kararıyla pek çok yayın organı kapatıldı, özellikle sol yayınlar tamamen yeraltına itilmişti. Ya da İsmet İnönü döneminde 44 gazete kapama emri verildiğini. Yakub Kadri’nin “İsmet Paşa bir polis devleti kurdu dediğini.”

Düşünmeyiz; çünkü o kişilere karşı körü körüne yargılarımız yoktur, at gözlüğü ile değil o dönemin şartlarına göre bakarız tarihe.
İngilizlerin oyunu, İttihatçıların tertibi ile “Din elden gidiyor!” gibi komik bir gerekçe ile 31 Mart vakasına maruz bırakılan,
1895-96’da Doğu Anadolu’da Ermeniler tarafından kurulmak istenen devleti, Hamidiye Alayları ile bastıran, bu sebeple Fransız tarihçi tarafından Kızıl Sultan diye isimlendirilen,

SULTAN II. ABDÜLHAMİD HAN

Belki de gerçekten suçluydu, kötü bir insandı. Çünkü Osmanlı topraklarında petrol araması yaptırıp 65 yerde petrol buldurması, bunun üzerine Musul topraklarını şahsi parasıyla alıp sömürgecilerin eline geçmesine mani olması..

Ya da Yahudilerin 5 milyon altın teklifine rağmen Filistin’e yerleşmelerine izin vermemesi (tahtan indirildikten sadece 8 yıl sonra emellerine kavuşacaklardır), vatan hainliğidir,

Ne bileyim; 240 üyeli Osmanlı meclisine 140 Türk vatandaşı sokmayı beceren İttihatçıları dinlemeyip meclisi kapaması,

Baskı yaparak devletin ömrünü 30-40 yıl uzatması, böylece o yıllarda daha genç bir subay olan Mustafa Kemal’in Türk milletinin kaderinde rol almasına vesile olması suçtu?

Belki de Prof.Dr.Yılmaz Öztuna’nın dediği gibi;
“Milletimiz bu hükümdarın dehasına çok şey borçludur”
Belki de Prof.Dr.İlber Ortaylı’nın dediği gibi;
“Osmanlının son hükümdarı, son evrensel imparator II.ABDÜLHAMİD’dir”

Lütfen düşünün bizim kadar köklü tarihi olup ta o tarihe sırtını dönen, iftira atmaktan zevk alan, Osmanlıyı kötülemeyi Cumhuriyetçilik sayan, laik düşünceyle dinin egemen olduğu bir sistemi eleştiren, okumak yerine duymakla yetinen, araştırmadan her konuda uzman olan kaç millet vardır?
Aynen katiliyorum. Cumhuriyetin ilk 10 yilinda ezanin turkcelestirilmesi ve milletin dini ile ugrasilmasi disinda birsey hatirlamiyorum, milli sef donemi ozellikle.
 
girdab' Alıntı:
Başbakan yaptıklarıyla, rakamlarla konuşuyor.
Fatih Altaylı da popülist ifadelerle toplum yönlendirmesi yapıyor fark bu.
Yani başbakan bilimsel konuşuyor.

Artık bu tip ifadeleri kimse yemiyor.
Falanca ne yaptı?: Ne yapmadı ki?
Falanca ne dedi?: Ne demedi ki?

Porşe arabasının bugünki mirasçısı, sahibi dese ki:

Dedem bu fabrikayı kurduğunda yılda 100 bin dolarlık satış yapıyordu. Ben şimdi 1 milyar dolarlık satış yapıyorum. Dede dede, kaç tane araba sattın. Ben 1 yılda tüm Porşe tarihindeki kadar araba satıyorum.

dese.

Diyelim ki böyle dese.

Sen o torun hakkında ne düşünürsün.

...

Evet soyut cümlelerle sanki herşey Atatürk döneminde yapılmış gibi anlatıldı yıllarca. Ancak Atatürk'ün yaptığı somut hizmetler de var. Ciddi öncülükler var. Ciddi öncülükler. Ciddi girişimler. Ciddi atılımlar var. Eksik olduğu noktalar var.

...

Utanmasa Tayyip Erdoğan ve Tayyip Erdoğancılar:
3g'yi de Ak Parti buldu, Windows 7'yi de Ak Parti buldu, durup durupken mi oldu diyecekler.

Tayyip'in bir tarafı çok kalkmıştır, o kalkan yer millete dokunmadan Tayyip'e biraz dinlen dememiz lazımdır.

Öğretmenler hakkında söyledikleri ortada. Çıkıp özür veya düzeltmede yapmadı. Tevile bile kalkışmadı. Bu adamdan her türlü hareket beklenir öğretmenlerle ilgili. Çünkü kalktı. İndirmiyoruz. İndirelim. Yapılan her haksızlıkta yanında şakşakçıları oluyor, haksızlık yaptığı zümreye saldıranı çıkıyor. Haksızlık yapılan zümre eziliyor. Bugün banaaa, yarın sana koçum. Bu ne yalakalık ve hatta yalaklıkta hırs. Millete de anlatamıyorsun.
 
bol keseden sallamayin
bu laflar cumhuriyet rejimine karsi söylenmistir
cumhuriyetin
ilk 10 yilinda kac km demiryolu yapilmis?
son 10 yilinda kac km?
 
1920 li 30 yıllarda 1 km demir yolu yapmakla 2000 li yılları birebir kıyaslayan zihniyet artık beni tedirgin ediyor.
İnanın başbakan yaşlandıkça patavatsızca konuşuyor. Önce konuşup sonra düşünüyor belkide artık düşünmüyordur. Öğretmenler hakkındaki görüşlerinide fevri olarak cümlelere dökmüştü.

Benim ordan burdan bulduklarımı buraya yapıştırmak hoşuma gitmiyorum. Başkaların cümlerleri onların olsun. Cumhuriyetin ilk 10 yılında yaşanan sıkıntıları, çekilen çileleri tehmin etmeye çalışıyorum. 80 yılları sonra ilk ağızdan duyduğum 60 ları 70 leri hatta 50 leri göz önüne getiriyorum. Sonra diyorumki bundan 80-90 yıl evel yapılan icraat ile 2000 li yılalrdaki icaraatları kıyaslamak çok komik köy kahvesinde bile gülerler buna.

Hele birde bu cümlelerin arkasında duranlar teknolojinin nekadar hızlı geliştiğini bilen , bizzat yaşayan öğretmenler olunca anlıyorumki bu ülkede insanları kutuplaştırınca gerçekler kimsenin umranda olmuyor. Kimse burnundan kıl aldırmıyor.

AKP maalesef mütavaziliğini ğitirdi. Rakamların verdiği kendine güvenin ve bir ukalalık var, bu ülke içinde parti içinde hiç hayırlı değil.Üç dönem tercih ettiğim AKP ye sanıyorum artık benden oy yok.
 
Aga 2003-2007 yılları arasında bu akpye oy vermesem bile olumlu bakan birisiydim ama şimdi adamların bu çıkışlarına sürekli ağzımı bozuyorum. Bu kadar hadsiz terbiyesiz konuşulmaz ya.

Sen kimsinde genç nesli savaşlarda helak olmuş, baştan 0 dan kurulmuş ve ortada hiçbir sermaye olmadan ilk 10 yılda elinden gelen atılımı yapmış bir ülke hakkında bu kadar pervasız konuşuyorsun. Adam çıraklıkta Ecevit dönemiyle uğraştı, kalfalıkta İsmet inönüye demediğini bırakmadı ustalıktada Atatürkle uğraşacak belli oldu. Yalnız İsmet inönüye laf ederken destek verenlerin yarısı Atatürk söz konusu olunca senin ağzının payını verir.
 
girdab' Alıntı:
Başbakan yaptıklarıyla, rakamlarla konuşuyor.
Fatih Altaylı da popülist ifadelerle toplum yönlendirmesi yapıyor fark bu.
Yani başbakan bilimsel konuşuyor.

Artık bu tip ifadeleri kimse yemiyor.
Falanca ne yaptı?: Ne yapmadı ki?
Falanca ne dedi?: Ne demedi ki?

:D :D Aga kimin kimi yönlendirdiğini hatırlatayım mı sana bak iyi oku:

1- 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde (Baykal-Erdoğan Kanal D seçim programında) DOKUNULMAZLIKLARI kaldıracağını SÖYLEDİİİİİİİİ veeeee senin gibiler yönlendiiiiiiiii
2- İzmit, Antep, Samsun mitinglerinde bir sürü öğretmen boşta geziyor, bir sürü yerde öğretmene ihtiyaç var ben gelince hepsini atayacağım dediiiiiii veeeeeee senin gibiler gene yönlendiiiiiiiiiii
3- Duble yol yaptığını söyledi veeeee senin gibiler gene yönlendiiiii (ama en basitinden Ankara-Kayseri arasına bir bak 10 sene oldu 300 kmlik yolun daha ellenmemiş yerleri varrrrrrr)
4- PKK'yla görüşmedik görüşen şerefsiz dedi veeee gene yönlendin (sonrası malum kimin kiminle nerede nasıl fingirdediği ortada)
5- Çılgınnnnn Proceeeeeee dediiiii, Fatih procesi dedi veeee senin oyunu arakladı (projelerin nolduğu ortada)
6- Mavi marmarada özür diletecekti sözde, İsraile hökelendi senin tabi için kabardı gittim hemen oyunu verdin amma noldu israili korumak için gittin küreciğe radar kurdurttun.
7- Sağlık sistemini her seçim mitinginde söyledi şöyle iyi böyle iyi aha gittim 3 ay sonraya gün verdiler :D

Daha beter olun...
 
Ardadaş bu ne aşağılık komleksidir ya adam gitmiş Adbülhamid le falan karşılaştırıyor ya onun yeri ayrı diğerinin ayrı peki O Abdülhamid'i öven arkadaş sen bilirmisin 93 harbi 3 Mart 1878'de İstanbul surları dışındaki Ayastefanos'ta karargâh kuran Rus kuvvetlerinin dikte ettiği Ayastefanos Antlaşması ile sona erdi. Anlaşmaya göre; Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı, sınırları Tuna'dan Ege'ye, Trakya'dan Arnavutluk'a uzanacak bağımsız bir Bulgaristan Prensliği kurulacak, Bosna-Hersek'e iç işlerinde bağımsızlık verilecek, Sırbistan, Karadağ ve Romanya tam bağımsızlık kazanacak ve sınırları genişletilecek, Kars, Ardahan, Batum ve Doğubeyazıt Rusya'ya verilecek, Teselya Yunanistan'a bırakılacak, Girit ve Ermenistan'da ıslahat yapılacak, Osmanlı İmparatorluğu Rusya'ya 30 bin ruble savaş tazminatı ödeyecekti. Bütün bu satılan ve kaybedilen topraklardan geriye kalanında sen o totoşunu M. Kemal ATATÜRK ve ilk 10 yıldaki Kuvayı Milliye ruhunun eseri olan topraklarda tutuyorsun.
 
Yazıklar olsun size, cumhuriyetin ilk yılları ile bugünleri kıyaslamak ne kadar haksızca bir tutumdur, daha yeni kurulmuş, kıt kaynaklara sahip bir ülke olduğunu ve yaptığı atılımı nasıl da gölgelemeye çalışanlar var, bağımsızlığımızı kazandıran insanlara nasıl da vefasızca tutum içerisindesiniz, nedir bu karalama kampanyası, ayıp be ayıp...
 
cumhuriyetin ilk yılları ile bugünü karşılaştırmak kadar saçma bir mantık olamaz...savaştan yeni çıkmış ilkokul mezunu dahi olmayan teknoloji ve para olmayan şeylerle ülke bir şekilde ayakta tutulmuş...

ama

şu an hakkaride görüyoruz ülkenin durumunu..demekki son 10 yılda çok şeyler değişmiş
 
Abdulhamid Han döneminde yapılan demiryolları, Almanlar tarafından yapılan yollardır. Özellikle Büyük Alman 7B projesi kapsamında, Bağdat'a yapılan tren yolu... O demir yolu İstanbul-Bağdat değil; Berlin-Bosphorus(İstanbul)-Bağdat yoludur (7B'den üç tanesi). Bu yolun yapım anlaşmasında, demiryoluna 3km mesafedeki tüm madenler Almanlara verilmiştir. Almanlarda dümdüz Konya ovasına, S şeklinde demiryolu döşeyerek tüm madenleri zaptetmiştir. Yani kısacası Osmanlı Devleti sömürülmüştür. Tıpkı şu andaki sahte kara yolu ihaleleri gibi (Etrafınıza bakınız, dökülen bir asfaltın ömrü en fazla 2 yıl. 2 yıl sonunda yeni ihale, yeni para, yeni soygun..)

Atatürk'ün yaptığı hangi yolda, böyle ayak oyunları var? Ayak oyunuyla yapılan 10 km yola, dürüstçe yapılan 1 km yolu değişmem.

Ayrıca başbakan boş boş konuşana kadar, biraz müze gezsin. İzmir sahil şeridinde bile demir yolu varmış, ki fotoğrafları var; yine aynı zihniyet olan Adnan Menderes tarafından söktürülüyor. 1950,li yıllarda Amerika ile yapılan Marshall sözleşmesi ile gelen para; demir yolu söküm ve asfalt döküm işlerinde kullanılmıştır. Yani Abdulhamid Han ve Atatürk zamanında dökülen bir çok demiryolu, bugün yerinde yok. Kıyaslamadan önce bu hususu da göz önünde bulundurun. Hem kıyasladığınız Türkiye, Kurtuluş savaşı sırasında 5 kuruşa mutaç olan, teker alacak parası bile kalmayan, savaştan yeni çıkmış bir ülke. Şimdiki Türkiye ise sıcak döviz akan (karşılığında neler vediğimizi bi hükümet, bi de Allah biliyo), elinde maddi imkanı olan bi ülke.

Atatürk hazımsızlığından vaz geçip, biraz gözünüzü açın. Ülke bölünmek üzere, başbakanın savaşı terör yerine asker veya Atatürk ile.

Daha geçmiş kabuslarından kurtulamayan birisinin, gelecek vizyonu ne olur ki? Daha 1923'ü sindiremedi, 2023'ü ağzından düşürmüyo.

Biraz Atatürk için dua bile etmesi lazım; cumhuriyeti getirmemiş olsaydı, başbakab o gemicikleri, evleri, arabaları rüyasında görürdü. Dolmabahçe sarayına bahçevan bile olamazdı (bahçevanlık bile babadan oğula geçen saltanattı).
 
bu ülkede milli olan her şey silinecek. bu akp nin politikalarından biridir. fatih altaylıda daha düne kadar tayyibin kuyruğuna takılmışken şimdi isyan etmesi yanlış. fatih altaylıyı iyi anlamak için 28 şubattaki sözlerine bakmanız yeterli. altaylı kim güçlü ise onun yanında olan bir medya maymunudur.
 
Bu konunun Abdülhamid Han ile bir ilgisi yok, rte ve etrafındakiler ile onun siyasetinin de bir ilgisi yok. Konuyu başka yerlere çekmeyin lütfen. Sonra cahil cühela veletler çıkıp ileri geri konuşuyor.
 
alpaygunes' Alıntı:
1920 li 30 yıllarda 1 km demir yolu yapmakla 2000 li yılları birebir kıyaslayan zihniyet artık beni tedirgin ediyor.
İnanın başbakan yaşlandıkça patavatsızca konuşuyor. Önce konuşup sonra düşünüyor belkide artık düşünmüyordur. Öğretmenler hakkındaki görüşlerinide fevri olarak cümlelere dökmüştü.

Benim ordan burdan bulduklarımı buraya yapıştırmak hoşuma gitmiyorum. Başkaların cümlerleri onların olsun. Cumhuriyetin ilk 10 yılında yaşanan sıkıntıları, çekilen çileleri tehmin etmeye çalışıyorum. 80 yılları sonra ilk ağızdan duyduğum 60 ları 70 leri hatta 50 leri göz önüne getiriyorum. Sonra diyorumki bundan 80-90 yıl evel yapılan icraat ile 2000 li yılalrdaki icaraatları kıyaslamak çok komik köy kahvesinde bile gülerler buna.

Hele birde bu cümlelerin arkasında duranlar teknolojinin nekadar hızlı geliştiğini bilen , bizzat yaşayan öğretmenler olunca anlıyorumki bu ülkede insanları kutuplaştırınca gerçekler kimsenin umranda olmuyor. Kimse burnundan kıl aldırmıyor.

AKP maalesef mütavaziliğini ğitirdi. Rakamların verdiği kendine güvenin ve bir ukalalık var, bu ülke içinde parti içinde hiç hayırlı değil.Üç dönem tercih ettiğim AKP ye sanıyorum artık benden oy yok.
bu yazıyı cok begendim
 
İyi oturtmuş. Alt tarafı 3-5 kişi toplayıp bi parti kurup, devleti yönetmeye kalkarlar, sonra halk tarafından hasbel kadar başa geçerler "gerçekten bi liderlik mayası olsa da halk seçmiş olsa veya bi deneyelim belki iyi yönetir deyip beceremediğinde al aşağı edilse birşey demeyecem de" ondan sonra da kalkar tırnağı bile olamayacak bir dehayla yarışma çabasına girer. O dönemin şartlarında Atamızın yaptıkları ile ülkenin bir eli yağda bi eli balda zamanında yaptıklarını kıyaslıyo ki yaptıklarına bakarsan da gelişmiş ülkelerin yanında zimbabwe kalır. İşte adamın kafası bu kadar, analiz yeteneği bu kadar. Bu adam devlet yönetiyo işte hey gidi hey.
 
Hayırdır, Tayyip ile Sultan II. Abdülhamid arasında ne alaka var? Şu an ile Cumhuriyet'in ilk 10 yılı kıyaslanmış.
İkisi de padişah ya hani, oradan mı bağlantı kurdunuz? :)

girdab' Alıntı:
Bilimsellikten uzaklıkla suçlanan Osmanlı'da Sultan Abdülhamit'in yaptıklarına bakarsanız tarihi çarptıranların ne kadar tutarsız olduğunu görürsünüz. Aslında onlar tarihi bu yönüyle çok iyi biliyorlar ancak kendi hükümranlıklarının sürmesi için böyle bir tarih yazma amacı güdüyorlar.

SULTAN II.ABDÜLHAMİD HAN
• İlk defa elektriği, gazı getiren, ilk modern eczanemizi açtıran,
• İlk otomobili getiren, 5 bin km kara yolunu yaptırtan,
• Dünyanın ilk metrolarından birini Karaköy-Taksim arasına yaptıran, atlı ve elektrikli tramvaylar kuran,
• Kudüs-Yafa, Ankara-İstanbul ve Hicaz demir yollarını yaptıran (Haydarpaşa Tren İstasyonunu da tabi),
• İstanbul’un binlerce fotoğrafını çektiren, Arkeoloji müzeciliğini başlatan,
• Chicago’daki turizm fuarına ülkemizi ilk kez sokan,

• Kuduz aşısının bulunmasından sonra Ülkemizin ilk Kuduz Hastanesini (İstanbul Darü’l-Kelb Tedavihanesi) açtıran,
• Polisiye romanların ülkemize girişini sağlayan, (14 yıl içinde basılan 4000 kitaptan sadece 200 kadarı dinle ilgili idi..)
• Okullara (Hristiyan okulları dahil) gönderdiği emirde, Türkçe’nin iyi öğretilmesini isteyen, Azerbaycan okullarında Türkçe yasağını kaldıran, Paris’te İslam Külliyesi kuran!
• Teselya savaşı sürerken saraylı hanımlara askerler için çamaşır diktiren de, hastaneleri ziyaret edip hastaların ihtiyaçlarını soran da, sarayın bahçesinde bile hastalara hizmet ettirten de!
• Midilli adasını eşi Fatma Pesend Hanım’ın şahsi mülkünden ısrarla verdiği para ile Fransızlardan geri alanda O!
• Israrla yerli kumaş giyen, Hereke bez fabrikası ve Feshaneyi kuran,
• Ziraat Bankasını kuran, Ticaret, Sanayi ve Ziraat Odalarını açtıran,
• Yıldız Çini fabrikasını, Beykoz ve Kağıthane kağıt fabrikalarını,
• Toplu sünnet merasimleri yaptırıp her bir çocuğa çeyrek altın gönderen, bu yüzden yaz aylarında toplu sünnetleri moda eden,
• Mezuniyet törenlerinde öğrencilere hediye kitap gönderen,
• Yoksul halkına kendi cebinden ödeyerek kömür dağıtan,
• Ermeni Onnik’in mektubu üzerine kendi parasından takma bacak yaptırtan,
• Biriktirdiği parasından bir kısmını her sene borç yüzünden hapse düşenleri kurtarmaya tahsis eden,
• Modern matbaa makinelerini Türkiye’ye getirten, ücretsiz kitap dağıttıran, 6 bin kitabın çevrilmesini sağlayan, Beyazıt kütüphanesini kurup 30 bin kitap bağışlayan (10 bini el yazmasıdır),
• Yabancı bilim adamı ve yazarlara Nişanlar veren,
• Her yıl 30 bin saksı satın alıp çiçek ektiren,
• Bizim Hekimbaşı çöplüğü dediğimiz yerde gül yetiştiriciliği yaptıran da (Isparta’daki gül yetiştiriciliği de O’nun öncülüğünde başlamıştır),
• Türkiye’nin birçok yerinde saat kuleleri yaptıranda O dur! (İzmir,Dolmabahçe..),
• Hindistan, Cava, Afganistan, Çin, Malezya, Endonezya, Açe, Zengibar, Orta Asya ve Japonya ya elçiler ve din adamları gönderen,
• Latin Amerika ülkeleri ile diplomasiyi başlatan,
• Yalova Termal kaplıcalarını kurduran, Terkos’un sularını İstanbul’a taşıtan, Bursa’nın bir köyünde bile çeşme yaptırabilen O dur, (Sadece İstanbul’a 40 çeşme yaptırmıştır),
• Sarayında yaptırdığı tiyatroda oyunlar ve opera izleyen,
• Sarayda müzik okulu kurduran, çocuklarına piyano çaldırtan, hatta sarayda kızlar bandosu oluşturan,
• Kendi elleri ile yaptığı marangozluk eşyalarını hediye etmeyi seven,
• Kendisine yapılan bombalı suikast de 26 kişinin ölmesine, 58 kişinin yaralanmasına rağmen Ermeni katili affedip Avrupa da hafiyelik yapmaya gönderen de O dur.
• Doğu Türkistan’a gönderdiği askeri yardım ile Çinlilere karşı onları örgütleyen, Çin'in göbeği Pekin'de Hamidiye Üniversitesini kurdurtan da,
• Beş vakit namazını aksatmadan kılan, hiçbir evrakı abdestsiz imzalamayan (hatta yere bile basmayan [yatağının dibinde teyemmüm tuğlası bulunduruyordu]),
• Yeni gemiler alan, toplar(Çanakkale Savaşı’ndaki çoğu top), tüfekler getirten de!
• Telefonu Avrupa’dan 5 yıl sonra ülkemize getiren de O dur!
• Kiliselere, sinagoglara yardım eden (hatta Vatikan’da kilise yapılmasına bile yardım eden),
• Peygamberimize, dinimize veya Osmanlıya hakaret içeren oyunları kaldırtan (Fransa-İngiltere-Roma-ABD) (Bir piyes için bile Alman İmparatorunu devreye sokmuştur),
• ABD’nin Erzurum’da konsolosluk açmasını reddeden, İzmir limanına izinsiz girmeye kalkan ABD savaş gemisini top ateşine tutturan,
• İstanbul boğazı için iki köprü projesi çizdiren (bir tanesi tam bu günkü Fatih S.M.köprüsünün bulunduğu mevkidedir),
• Darülaceze yaptırıp içine sinagog, kilise ve cami koyduran,
• Çocuk hastanesi (Şişli Etfal [çocuklar] Hastanesi) açtıran,
• Kendisine “Allah’ın belası”diyen Namık Kemal’i Rodos ve Sakız adası valiliklerine atayan, parasını cebinden ödediği yerde kabir yaptırtan,
• Posta ve Telgraf teşkilatını kurduran (Sirkeci Büyük Postane binası..),
• Abdülhamit ve Abdülmecid (dünyanın ilk torpido atan denizaltısı) adında denizaltılarımızı Taşkızak tersanesinde yaptırtan da (üstelik kendi cebinden..), O!
• İlkokulu zorunlu tutan (kız ve erkeklere), ilk kız okullarını açtıran, 15 tane okulda karma eğitime ilk defa geçen,
• Öğretmen yetiştirmek için okullar yaptıran (32 tane) (ör.şimdiki adı ile Bursa Çelebi Mehmet okulu), Kız Öğretmen Okullu açan (Daarül Malumat),
• Cami yaptırdığı her köyde birde ilkokul yaptıran (Mesela sadece Sivas’taki ilkokul sayısı 1637), okuma yazma oranının 5 kat arttıran, (1900 yılında ilkokul sayısı 29.130’u bulmuştu, sadece Anadolu’da 14 bin ilkokul vardı)
• Orta okul (Rüşdiye)sayısı 619’a çıktı, Fransızca dersleri konuldu,
• Lise eğitimi için İdadiler açan (109 tane), (İstanbul Erkek-Kabataş Lisesi..)
• İstanbul’da Darülfünün (Üniversite) açan, Dünyanın ilk Dişçilik okulunu kuran,
• Ayrıca Deniz Mühendis Okulu, Askeri Tıp Okulu (GATA’nın atası), Kuleli Askeri okulu, Mekteb-i Harbiyeler (Harp Okulları yani) ,Askeri Baytar Okulu, Kurmay Okulu, Mekteb-i Mülkiye (Siyasal Bilgiler Fak.), Mekteb-i Tıbbıye-i (Marmara Ünv.Tıp Fak.), Mekteb-i Hukuk, Ziraat ve Baytar Mektebi, Hendese-i Mülkiye (Yüksek mühendis okulu), Daarül Muallim-i Adliye (Yüksek Adalet Okulu), Maliye-i Mekteb-i Ali (Yüksek Ticaret Okulu), Ticaret-i Bahriye (Deniz Ticaret Okulu), Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel sanatlar fak.), Hamidiye Ticaret Mektebi (İktisadi ve Ticari ilimler akademisi), Aşiret Mektebi (Osmanlılık fikrini yaymak için), Bursa’da İpekböcekçiliği okulu, Dilsiz ve Âmâ Okulu, Bağcılık ve Aşıcılık Okulu, Orman ve Madencilik Okulu, Polis Okulu onun tarafından kurulmuştur.
• Unutmadan bide Ankara’da Çoban Okulu var..

TANIYAMADINIZ MI?

Hani neredeyse bütün sözde aydınların sövdüğü, öğretmenlerimizin kendi ideolojik yaklaşımı ile anlattığı, baskı yapıyor diyerek, o dönemin şartlarını bile düşünmekten aciz olan insanların sevmediği.. (Neden kimse 1925’deki Takrir-i Sükun Kanununu ile bütün muhaliflerin susturulduğunu düşünmez? Bu dönemde hükümet veya mahkeme kararıyla pek çok yayın organı kapatıldı, özellikle sol yayınlar tamamen yeraltına itilmişti. Ya da İsmet İnönü döneminde 44 gazete kapama emri verildiğini. Yakub Kadri’nin “İsmet Paşa bir polis devleti kurdu dediğini.”

Düşünmeyiz; çünkü o kişilere karşı körü körüne yargılarımız yoktur, at gözlüğü ile değil o dönemin şartlarına göre bakarız tarihe.
İngilizlerin oyunu, İttihatçıların tertibi ile “Din elden gidiyor!” gibi komik bir gerekçe ile 31 Mart vakasına maruz bırakılan,
1895-96’da Doğu Anadolu’da Ermeniler tarafından kurulmak istenen devleti, Hamidiye Alayları ile bastıran, bu sebeple Fransız tarihçi tarafından Kızıl Sultan diye isimlendirilen,

SULTAN II. ABDÜLHAMİD HAN

Belki de gerçekten suçluydu, kötü bir insandı. Çünkü Osmanlı topraklarında petrol araması yaptırıp 65 yerde petrol buldurması, bunun üzerine Musul topraklarını şahsi parasıyla alıp sömürgecilerin eline geçmesine mani olması..

Ya da Yahudilerin 5 milyon altın teklifine rağmen Filistin’e yerleşmelerine izin vermemesi (tahtan indirildikten sadece 8 yıl sonra emellerine kavuşacaklardır), vatan hainliğidir,

Ne bileyim; 240 üyeli Osmanlı meclisine 140 Türk vatandaşı sokmayı beceren İttihatçıları dinlemeyip meclisi kapaması,

Baskı yaparak devletin ömrünü 30-40 yıl uzatması, böylece o yıllarda daha genç bir subay olan Mustafa Kemal’in Türk milletinin kaderinde rol almasına vesile olması suçtu?

Belki de Prof.Dr.Yılmaz Öztuna’nın dediği gibi;
“Milletimiz bu hükümdarın dehasına çok şey borçludur”
Belki de Prof.Dr.İlber Ortaylı’nın dediği gibi;
“Osmanlının son hükümdarı, son evrensel imparator II.ABDÜLHAMİD’dir”

Lütfen düşünün bizim kadar köklü tarihi olup ta o tarihe sırtını dönen, iftira atmaktan zevk alan, Osmanlıyı kötülemeyi Cumhuriyetçilik sayan, laik düşünceyle dinin egemen olduğu bir sistemi eleştiren, okumak yerine duymakla yetinen, araştırmadan her konuda uzman olan kaç millet vardır?
 
Sunu bilirim sadece:eskiya yol kesiyor ulkende.eskiden dagdan ilceye gezmeye ineni jitem kesiyordu.dunyayi besliyoruz insanimiz ac.bu kadar iste.
 
bence mecliste komisyon kurulup 31 mart olayı araştırılmalı. buradan bu sonuç çıkıyor galiba...
 
BBNET
Geri
Üst