Cemal TANER' Alıntı:
tdemirparmak hocama katılyorum. bir anlamda öğretmen öğrenci koçu gibi davranacak onun tüm gelişimlerini takip edecek ilgi ve yeteneklerine göre onu yönlendircek vb. bunlar kağıt üzerinde yapılıyor ama ... öğretmenlere ciddi manada öğrenci koçluğu eğitimleri verilse ve bu yaptıklaı faaliyetler takip edilip performansları ödüllendirilse... keşke diyoruz sadece
Cemal Hocam öncelikle böyle bir başlık ve böyle bir paylaşımın beni ne kadar mutlu ettiğini anlatamam;
Ancak koçluk bizim kültürümüz için çok ters,
ben bakanlık projeleri çerçevesinde Eğitim Koçluğu ve Mentörlük Eğitimi aldım,
bir grup rehber öğretmenle beraber ama eğitim sürecinde bile herkes sürekli hemen cevap verme senin yerine yolu bulup gösterme eğilimindeydi,
Türkiye de bu anlamda en büyük eylem İntel Öğretmen Programı çerçevesinde oldu ama eğitimde koçluk için öncelikle eğitim bilimleri ile ilgili olmak lazım.
Bizler sınıf mevcutları-coğrafi koşullar v.b. koşullar altında kendimizce geçerli mazeretler bulup okulda okuduğumuz onca eğitim bilimleri konusuna rağmen karakucak okulda bize nasıl yapıldıysa öyle yapıyoruz. Birisi çıkıp ama üniversitede bunlarımı öğrendin dedi mi de o üniversitedeki hocalar okul görmüşmü ne biliyor diyoruz.
Ne komiktir ki bunu bir veli duysa ve dese ki
" Senin üniversitede ki hocan birşey bilmiyorsa ve sen ilkokulda sana öğretilenle orada ki teknikle benim çocuğuma hocalık yapıyorsan, bende ilkokulda öğretilenle ve teknikle hocalık yaparım sana ne gerek var"
Üniversitedeki Hocalar ne biliyor diyen arkadaşların verecek cevabı kalmıyor.
velhasıl koçluktan evvel eğitim ile ilgili kısımlarda kendimizi tamamlayıp sokakta ki ahmet abi, ayşe teyze gibi olayları yorumlamaktan vazgeçmek lazım.
Not: bu başlık bile bütün haftanın yorgunluğunu aldı açan arkadaşım ve konu hakkında görüşlerini paylaşan meslektaşlarım nur olsun var olsunlar.