Dinçer den bir tehdit daha

Kodla Büyü
Bence öğretmenler öncelikle üzerine düşenleri hakkıyla yapmalılar.. Özel okullardaki öğretmenleri görenleriniz vardır. Onların yaptıklarını da.. Aslında MEB'de yapılması gerekenleri özel okullardakiler yapıyor.
Bize şöyle deseler: Okullar özelleşti ve performansınıza göre sizi işe alıp almayacağımıza karar vereceğiz. Kaç öğretmen seçilir acaba? Veya herkes kendi açısından düşünsüz. Seçilen öğretmenlerden olabilir mi?
Çalışanlara, görevini hakkıyla yapanlara sözüm yok. Sözüm diğerlerine... Toplantı var denildiğinde kaç sürecek diyenlere, seminer var deyince oflayıp puflayanlara, resmî yazıyı okumadan imzalayanlara, İKS'den, ADEY'den haberi olmayanlara........
 
esen5252' Alıntı:
Bence öğretmenler öncelikle üzerine düşenleri hakkıyla yapmalılar.. Özel okullardaki öğretmenleri görenleriniz vardır. Onların yaptıklarını da.. Aslında MEB'de yapılması gerekenleri özel okullardakiler yapıyor.
Bize şöyle deseler: Okullar özelleşti ve performansınıza göre sizi işe alıp almayacağımıza karar vereceğiz. Kaç öğretmen seçilir acaba? Veya herkes kendi açısından düşünsüz. Seçilen öğretmenlerden olabilir mi?
Çalışanlara, görevini hakkıyla yapanlara sözüm yok. Sözüm diğerlerine... Toplantı var denildiğinde kaç sürecek diyenlere, seminer var deyince oflayıp puflayanlara, resmî yazıyı okumadan imzalayanlara, İKS'den, ADEY'den haberi olmayanlara........
evet sömürü düzenine geçelim diyorsun yani özel insanları sömürsün. ilginçsiniz valla böyle öğretmenlerin bulunmasıda ilginç. bunların zihniyeti bu zaten kimsenin bişiyi olmasın hep sömürülsünler hep muhtaç kalsınlar. görmüyonmu adam memurun 2 arabasına takmış kendi gemicik bimcik ülkerciklerini görmüyo hiç.
 
esen5252' Alıntı:
Bence öğretmenler öncelikle üzerine düşenleri hakkıyla yapmalılar.. Özel okullardaki öğretmenleri görenleriniz vardır. Onların yaptıklarını da.. Aslında MEB'de yapılması gerekenleri özel okullardakiler yapıyor.
Bize şöyle deseler: Okullar özelleşti ve performansınıza göre sizi işe alıp almayacağımıza karar vereceğiz. Kaç öğretmen seçilir acaba? Veya herkes kendi açısından düşünsüz. Seçilen öğretmenlerden olabilir mi?
Çalışanlara, görevini hakkıyla yapanlara sözüm yok. Sözüm diğerlerine... Toplantı var denildiğinde kaç sürecek diyenlere, seminer var deyince oflayıp puflayanlara, resmî yazıyı okumadan imzalayanlara, İKS'den, ADEY'den haberi olmayanlara........
bunu siyasetçiler içinde yapsalar, polisler için, imamlar için, doktorlar için, işçiler için vb. vb. neden hep öğretmenler performans konusunda eleştiriliyor. Herkes işini hakkıyla mı yapıyor bu ülkede, ben öğretmenlerin tartışılmasında art niyet görüyorum, hak teleplerinde, grevlerde vatandaşla karşı karşıya getirmek ve toplumsal desteği kesmek için öğretmenler toplumun gözünde bilerek değersizleştiriliyor.
 
mobile' Alıntı:
esen5252' Alıntı:
Bence öğretmenler öncelikle üzerine düşenleri hakkıyla yapmalılar.. Özel okullardaki öğretmenleri görenleriniz vardır. Onların yaptıklarını da.. Aslında MEB'de yapılması gerekenleri özel okullardakiler yapıyor.
Bize şöyle deseler: Okullar özelleşti ve performansınıza göre sizi işe alıp almayacağımıza karar vereceğiz. Kaç öğretmen seçilir acaba? Veya herkes kendi açısından düşünsüz. Seçilen öğretmenlerden olabilir mi?
Çalışanlara, görevini hakkıyla yapanlara sözüm yok. Sözüm diğerlerine... Toplantı var denildiğinde kaç sürecek diyenlere, seminer var deyince oflayıp puflayanlara, resmî yazıyı okumadan imzalayanlara, İKS'den, ADEY'den haberi olmayanlara........
evet sömürü düzenine geçelim diyorsun yani özel insanları sömürsün. ilginçsiniz valla böyle öğretmenlerin bulunmasıda ilginç. akp zihniyeti bu zaten kimsenin bişiyi olmasın hep sömürülsünler hep muhtaç kalsınlar. görmüyonmu adam memurun 2 arabasına takmış kendi gemicik bimcik ülkerciklerini görmüyo hiç.


Hocam memurun siyaset yapma hakkı yok. Burada da siyaset yapmıyoruz. Yazdığınız yorumlara dikkat ediniz.. Başınıza dert açabilir !!!
 
esen5252' Alıntı:
mobile' Alıntı:
esen5252' Alıntı:
Bence öğretmenler öncelikle üzerine düşenleri hakkıyla yapmalılar.. Özel okullardaki öğretmenleri görenleriniz vardır. Onların yaptıklarını da.. Aslında MEB'de yapılması gerekenleri özel okullardakiler yapıyor.
Bize şöyle deseler: Okullar özelleşti ve performansınıza göre sizi işe alıp almayacağımıza karar vereceğiz. Kaç öğretmen seçilir acaba? Veya herkes kendi açısından düşünsüz. Seçilen öğretmenlerden olabilir mi?
Çalışanlara, görevini hakkıyla yapanlara sözüm yok. Sözüm diğerlerine... Toplantı var denildiğinde kaç sürecek diyenlere, seminer var deyince oflayıp puflayanlara, resmî yazıyı okumadan imzalayanlara, İKS'den, ADEY'den haberi olmayanlara........
evet sömürü düzenine geçelim diyorsun yani özel insanları sömürsün. ilginçsiniz valla böyle öğretmenlerin bulunmasıda ilginç. akp zihniyeti bu zaten kimsenin bişiyi olmasın hep sömürülsünler hep muhtaç kalsınlar. görmüyonmu adam memurun 2 arabasına takmış kendi gemicik bimcik ülkerciklerini görmüyo hiç.


Hocam memurun siyaset yapma hakkı yok. Burada da siyaset yapmıyoruz. Yazdığınız yorumlara dikkat ediniz.. Başınıza dert açabilir !!!
evet haklısın ülkemizde düşünce özgürlüğüde yok, hemen fişlerler benide. kendinden olmayanı yoket çünkü
 
mobile' Alıntı:
ulutas55' Alıntı:
Özgürlüğün en büyük düşmanı, halinden memnun olan kölelerdir ...

Daha fazla söze gerek yok...
:+1: :+1:

Sayın mobile, sömürü düzenini tabiki kimse istemez. Fakat hak savunuculuğu yapılacaksa bu sadece meb bünyesinde çalışanlar adına değil, tüm işçi ve memurlar için yapılmalıdır. Bunun bir önceliği olmalıdır. Bence önce asgari ücretliler sonra maden işçileri inşaar işçileri, lağım işçileri vs. sıralayabilirim. Kısacası ben bizim mesleğimizden önce canını dişine takmış diğer meslek gruplarının hakkı önce gelir diyorum. Beni yanlış anladınız(ya da konuyu çarpıttınız) teessüf ediyorum.
 
belediyede çalışan en basit fen işleri lağımcısı şakasız söyleneni diyorum 3 sene önce 3500 TL alıyordu ayrıca 3 ayda bir maaş ikramiye. şimdiki durumu nedir bilmem.
 
sanalomer' Alıntı:
mobile' Alıntı:
ulutas55' Alıntı:
Özgürlüğün en büyük düşmanı, halinden memnun olan kölelerdir ...

Daha fazla söze gerek yok...
:+1: :+1:

Sayın mobile, sömürü düzenini tabiki kimse istemez. Fakat hak savunuculuğu yapılacaksa bu sadece meb bünyesinde çalışanlar adına değil, tüm işçi ve memurlar için yapılmalıdır. Bunun bir önceliği olmalıdır. Bence önce asgari ücretliler sonra maden işçileri inşaar işçileri, lağım işçileri vs. sıralayabilirim. Kısacası ben bizim mesleğimizden önce canını dişine takmış diğer meslek gruplarının hakkı önce gelir diyorum. Beni yanlış anladınız(ya da konuyu çarpıttınız) teessüf ediyorum.
kurayla atandınız değilmi onlar asgari ücretliler maden işçileri inşaat işçileri, lağım işçileri vs gibi onlara kurada o işler çıktı sizede öğretmenlik çıktı. sizin okumanızın onlar sokaklarda gezerken sizin okullarda ünide 4 yılınızı harcamanızın hemde üstüne masraf ederek harcamanızın hiç önemi yok. benim onların kişiliğine hiç bi lafım yok ama iş statüsü olarak kendini onlarla bir tutuyorsan senin zihniyetindeki birine diyicek bişiyim yok. üstelik onlar senden daha fazla maaş alırken
 
mobile' Alıntı:
sanalomer' Alıntı:
mobile' Alıntı:
ulutas55' Alıntı:
Özgürlüğün en büyük düşmanı, halinden memnun olan kölelerdir ...

Daha fazla söze gerek yok...
:+1: :+1:

Sayın mobile, sömürü düzenini tabiki kimse istemez. Fakat hak savunuculuğu yapılacaksa bu sadece meb bünyesinde çalışanlar adına değil, tüm işçi ve memurlar için yapılmalıdır. Bunun bir önceliği olmalıdır. Bence önce asgari ücretliler sonra maden işçileri inşaar işçileri, lağım işçileri vs. sıralayabilirim. Kısacası ben bizim mesleğimizden önce canını dişine takmış diğer meslek gruplarının hakkı önce gelir diyorum. Beni yanlış anladınız(ya da konuyu çarpıttınız) teessüf ediyorum.
kurayla atandınız değilmi onlar asgari ücretliler maden işçileri inşaat işçileri, lağım işçileri vs gibi onlara kurada o işler çıktı sizede öğretmenlik çıktı. sizin okumanızın onlar sokaklarda gezerken sizin okullarda ünide 4 yılınızı harcamanızın hemde üstüne masraf ederek harcamanızın hiç önemi yok. benim onların kişiliğine hiç bi lafım yok ama iş statüsü olarak kendini onlarla bir tutuyorsan senin zihniyetindeki birine diyicek bişiyim yok. üstelik onlar senden daha fazla maaş alırken

Hangi üniversite, hangi eğitimden bahsediyosunuz. Siz hakkınızı limit türev integral öğrendiniz diye mi istiyorsunuz? Üniversiteye giriş sınavı bir kere geçerliliği tartışılır bir durumdur. İnsanları beceri ve yeteneklerine göre değil, sayısal bir kaç hesap yapabiliyor ya da sözel ezber ya da yorum gücü yüksek diye üniversiteleri dolduruyoruz sonra da "sözde" eğitimler verip aslında hiç eğitmeden hatta bir çok öğrencinin bildiklerini de unutmasını sağlayarak mezun ediyoruz işte ondan sonra onlar da çıkıp böyle ben para isterim yok hakkımı isterim diye kibirlenmekten başka bir işe yaramıyor. Bırakın Allah aşkına. Üniversiteymiş. Gördüm ben ben o üniversiteleleri. Kusura bakmasınlar okumak, çoğu arkadaşımızın öncelik sıralamasında listede en aşağıdaydı.(Bir kaç istisna hariç.)

Sayın mobile ben okumama göre değil yapılan işin zorluğuna göre ücret diyenlerdenim. Ben bilgisayar öğretmeniyim tabi ki diğer öğretmenlerden fazla çalıştığımı düşünüyorum. Fakat bu o öğretmenlerin suçu değil. Eleştiri yaparken körü körüne ben hakkımı aldığım kadar çalışırım diyerek mızrağa kılıf uydurmak bize yakışmaz.

Sistemin açıkları vardır inkar edilemez, inşallah bunlar düzeltilir. Benim de isteğim o yönde. Fakat ben bundan sonra parama göre çalışırım diyemeyiz bu bize yakışmaz. Görevimiz neyse yapmak zorundayız. 4 - 4 lük olamayabiliriz. Fakat gayret etmeliyiz, bizden memnun olanlar olduğu gibi memnun olmayanlar da çıkmaktadır. Ama bizi başkalarının memnuniyeti de ilgilendirmemeli. Biz sadece görevimizi yapalım.

İşimiz kolay değil. Fakat işimizi sevmemeye başlarsak işte asıl o zaman çekilmez olur.
 
sanalomer' Alıntı:
Sayın mobile ben okumama göre değil yapılan işin zorluğuna göre ücret diyenlerdenim.
seni bilmem ama ben ünide çok şey öğrendim. hele bide akıla ve bilime önem veriyorsan çok şey katıyor insana. sanada üni fazla gelmiş bence sınırlarını çok zorlamışsın lisede bıraksaydın keşke :)
 
mobile' Alıntı:
sanalomer' Alıntı:
Sayın mobile ben okumama göre değil yapılan işin zorluğuna göre ücret diyenlerdenim.
seni bilmem ama ben ünide çok şey öğrendim. hele bide akıla ve bilime önem veriyorsan çok şey katıyor insana. sanada üni fazla gelmiş bence sınırlarını çok zorlamışsın lisede bıraksaydın keşke :)

Haklısınız meslektaş olmazdık en azından.
 
alpaygunes' Alıntı:
Bakanının ve başbakanın eködeme konusunda alenen haksızlık yaptıkları ne kadar gerçekse, öğretmenlere yöneltikleri eleştirilerdede okadar haklılık payı var. Aramızdaki sorumsuzlar yüzünden görevini hakkıyla yapanlarda eziliyor.
:+1: :+1:
 
hsezgin' Alıntı:
alpaygunes' Alıntı:
Bakanının ve başbakanın eködeme konusunda alenen haksızlık yaptıkları ne kadar gerçekse, öğretmenlere yöneltikleri eleştirilerdede okadar haklılık payı var. Aramızdaki sorumsuzlar yüzünden görevini hakkıyla yapanlarda eziliyor.
:+1: :+1:
aranızdaki sorumsuzları beğenmiyorsanız sizde istifa edin :)
 
Eğitimin özelleşmesini düşünen arkadaşlar, ilk tekmeyi siz de yiyebilirsiniz. Ben 4 sene özel sektörde çalıştım. İnanın orda da eyyamcılık oluyor. Ha şu da bir gerçek. İşini çok iyi yapman gerekir. Acayip rekabet var. Ufak bir açık verdiğin zaman da hemen tepene binmeye çalışanlar da oluyor. Yani özel sektörün zemini çok kaygan. Özelleşince maaşınız da düşebiir. Şu anki dersaneleri düşünün. Eşek gibi çalıştırıyorlar ve hak ettiğiniz maaşı vermiyorlar. Kalitenin artması için illaki özelleştirme yapmak gerekmiyor. Özelleştirme patron-işçi sömürüsünü arttıracaktır. Özelleşmeme ise çalışanların kendi aralarındaki sömürüyü arttıracaktır(biri yatacak iyi niyetli olan çok çalışacak aynı maaşı alacak vs...). O halde özelleştirme yapmadan sistemi performansa göre dizayn etmek gerekir. Özel sektörün sistemini özelleştirme yapmadan siteme yerleştirirsen sıkıntı olmaz. Özlük hakları aynen devam eder.
 
mobile' Alıntı:
hsezgin' Alıntı:
alpaygunes' Alıntı:
Bakanının ve başbakanın eködeme konusunda alenen haksızlık yaptıkları ne kadar gerçekse, öğretmenlere yöneltikleri eleştirilerdede okadar haklılık payı var. Aramızdaki sorumsuzlar yüzünden görevini hakkıyla yapanlarda eziliyor.
:+1: :+1:
aranızdaki sorumsuzları beğenmiyorsanız sizde istifa edin :)

Bu cevabınızla sorumsuz olduğunuzu kabul ediyorsunuz demek. Bu da bir erdemdir. Tebrik ederim. Son anda toparlamaya başladınız.
 
sanalomer' Alıntı:
mobile' Alıntı:
hsezgin' Alıntı:
alpaygunes' Alıntı:
Bakanının ve başbakanın eködeme konusunda alenen haksızlık yaptıkları ne kadar gerçekse, öğretmenlere yöneltikleri eleştirilerdede okadar haklılık payı var. Aramızdaki sorumsuzlar yüzünden görevini hakkıyla yapanlarda eziliyor.
:+1: :+1:
aranızdaki sorumsuzları beğenmiyorsanız sizde istifa edin :)

Bu cevabınızla sorumsuz olduğunuzu kabul ediyorsunuz demek. Bu da bir erdemdir. Tebrik ederim. Son anda toparlamaya başladınız.
evet sorumsuzum beğenmiyorsan istifa et :)
 
sanalomer' Alıntı:
hipopotam' Alıntı:
belediyede çalışan en basit fen işleri lağımcısı şakasız söyleneni diyorum 3 sene önce 3500 TL alıyordu ayrıca 3 ayda bir maaş ikramiye. şimdiki durumu nedir bilmem.

http://www.haberler.com/temizlik-iscile ... 87-haberi/
onlar şirket elemanı hizmet alımı yoluyla çalıştırılanlar kadrolular takır takır
ek ödemeleri hariç 2500 tl alıyorlar bizim okula görevlendirilen temizlik işçisindne biliyorum.
 
başlıkta yazılanları okudum bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim.

"beğenmeyen istifa etsin gitsin, bakanın eleştirilerinin haklı yanları var, siyaset yapma hakkımız yok, imza atıp çıkanlara gereği yapılsın.." bu gibi düşüncelerin hiç kimseye yararı olmayacağı gibi hepimize zararı dokunur..

ülkemizdeki eğitim sorununun en son sorumlusu öğretmenlerdir fakat her zaman ilk sıraya öğretmenler konur. en üzücüsü de öğretmen arkadaşların bir kısmı bu düşünceyi kabullenirler ve hemen kendilerince "çalışmayan" öğretmenlerden dem vurmaya başlarlar. bu düşünceyle kendi mezarımızı kazdığımızın farkında değilizdir muhtemelen.. zira "çalışmayan öğretmenler sorunu" için yapılacak değişiklikler hepimizi etkileyecektir.

sanki meb camiasında, okullarda her şey dört dörtlük, tek sıkıntı öğretmenler! 50-60 kişilik sınıflar, sürekli yarıştırılan sınavdan sınava koşturulan öğrenciler, müfredat ve içerik sorunları, iş bilmeyen ama daima ahkam kesen idareciler, müdür baskısıyla sürekli veliden para dilenen öğretmenler, küçücük bahçede 5dk tenefüs yapan 1500 öğrenci, çağın gerisinde kalmış araç - gereçler, evrak işleri iks adey ridef gibi saçmalıklarla uğraştırılarak bezdirilen, eğitim öğretime odaklanamayan öğretmenler, hayvan yetişticiliği, veterinerlik, işletme vb. fakülte dışı bölümlerden mezun öğretmenler... daha aklıma gelmeyen bir dünya sorun var. ama herşeyin sorumlusu ÖĞRETMENLER!! dışarıdaki insanların bu sorunları bilmesini bekleyemeyiz dolayısıyla hakkımızda atıp tutmaları normal.. fakat biz bu sorunları görmüyor muyuz, yoksa görmezden mi geliyoruz, yada sorun olarak görmeyip normal mi karşılıyoruz?

devletin okullara beş kuruş ödenek göndermemesini ama iks ile tuvaletlerin temizlenip temizlenmediğini, derslerde teknoloji kullanılıp kullanılmadığını sorması mantıklı düşünen hangi bireye normal gelir merak ediyorum.. yada okulların üçte birinde rehber öğretmen yokken yine iks ile mesleki rehberlik yapılıp yapılmadığının sorulması, kaynaştırma eğitimi verilip verilmediğinin sorulmasının neresi mantıklıdır? sonra öğretmenleri toplayın iki gün iks saçmalığını anlatın ve imza atıp çıkanlara, gelmeyenlere çemkirin.. seminerlerle ilgili sorun sadece iks meselesi değil,
öyle imza kontrollü eğitimlerle öğretmenlerin gelişimi sağlanmaz.. siz ideal sınıf ortamlarını yaratın, öğretmenlere angarya ve gereksiz evrak işi yüklemeyin, öğretmen kendisini hem geliştirir hem dersine koşa koşa gider..

öğretmen arkadaşlarım sorunlar karşısında lütfen ayrı düşmeyin, birleşin.. siyaset yapma hakkımızın olmadığı diye birşey yok.. sadece siyasi partiye üye olma yasağı var yani düşüncelerimizi özgürce dile getirebiliriz.. sonuçta çalışma koşullarımızı, yaşam koşullarımızı siyaset belirliyor..

arkadaşların öğretmenlerle ilgili olumsuz düşünceleri ve bakana hak vermeleri her nazi filminde yer alan o klasik sahneyi aklıma getirdi.. insanlar bir arazide toplanırlar ve ellerine birer kazma verilerek çukur kazmaları istenir.. ardından acı son: kendi kazdıkları çukura gömülürler..
 
orebro' Alıntı:
başlıkta yazılanları okudum bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim.

"beğenmeyen istifa etsin gitsin, bakanın eleştirilerinin haklı yanları var, siyaset yapma hakkımız yok, imza atıp çıkanlara gereği yapılsın.." bu gibi düşüncelerin hiç kimseye yararı olmayacağı gibi hepimize zararı dokunur..

ülkemizdeki eğitim sorununun en son sorumlusu öğretmenlerdir fakat her zaman ilk sıraya öğretmenler konur. en üzücüsü de öğretmen arkadaşların bir kısmı bu düşünceyi kabullenirler ve hemen kendilerince "çalışmayan" öğretmenlerden dem vurmaya başlarlar. bu düşünceyle kendi mezarımızı kazdığımızın farkında değilizdir muhtemelen.. zira "çalışmayan öğretmenler sorunu" için yapılacak değişiklikler hepimizi etkileyecektir.

sanki meb camiasında, okullarda her şey dört dörtlük, tek sıkıntı öğretmenler! 50-60 kişilik sınıflar, sürekli yarıştırılan sınavdan sınava koşturulan öğrenciler, müfredat ve içerik sorunları, iş bilmeyen ama daima ahkam kesen idareciler, müdür baskısıyla sürekli veliden para dilenen öğretmenler, küçücük bahçede 5dk tenefüs yapan 1500 öğrenci, çağın gerisinde kalmış araç - gereçler, evrak işleri iks adey ridef gibi saçmalıklarla uğraştırılarak bezdirilen, eğitim öğretime odaklanamayan öğretmenler, hayvan yetişticiliği, veterinerlik, işletme vb. fakülte dışı bölümlerden mezun öğretmenler... daha aklıma gelmeyen bir dünya sorun var. ama herşeyin sorumlusu ÖĞRETMENLER!! dışarıdaki insanların bu sorunları bilmesini bekleyemeyiz dolayısıyla hakkımızda atıp tutmaları normal.. fakat biz bu sorunları görmüyor muyuz, yoksa görmezden mi geliyoruz, yada sorun olarak görmeyip normal mi karşılıyoruz?

devletin okullara beş kuruş ödenek göndermemesini ama iks ile tuvaletlerin temizlenip temizlenmediğini, derslerde teknoloji kullanılıp kullanılmadığını sorması mantıklı düşünen hangi bireye normal gelir merak ediyorum.. yada okulların üçte birinde rehber öğretmen yokken yine iks ile mesleki rehberlik yapılıp yapılmadığının sorulması, kaynaştırma eğitimi verilip verilmediğinin sorulmasının neresi mantıklıdır? sonra öğretmenleri toplayın iki gün iks saçmalığını anlatın ve imza atıp çıkanlara, gelmeyenlere çemkirin.. seminerlerle ilgili sorun sadece iks meselesi değil,
öyle imza kontrollü eğitimlerle öğretmenlerin gelişimi sağlanmaz.. siz ideal sınıf ortamlarını yaratın, öğretmenlere angarya ve gereksiz evrak işi yüklemeyin, öğretmen kendisini hem geliştirir hem dersine koşa koşa gider..

öğretmen arkadaşlarım sorunlar karşısında lütfen ayrı düşmeyin, birleşin.. siyaset yapma hakkımızın olmadığı diye birşey yok.. sadece siyasi partiye üye olma yasağı var yani düşüncelerimizi özgürce dile getirebiliriz.. sonuçta çalışma koşullarımızı, yaşam koşullarımızı siyaset belirliyor..

arkadaşların öğretmenlerle ilgili olumsuz düşünceleri ve bakana hak vermeleri her nazi filminde yer alan o klasik sahneyi aklıma getirdi.. insanlar bir arazide toplanırlar ve ellerine birer kazma verilerek çukur kazmaları istenir.. ardından acı son: kendi kazdıkları çukura gömülürler..

:+1:
 
hipopotam' Alıntı:
sanalomer' Alıntı:
hipopotam' Alıntı:
belediyede çalışan en basit fen işleri lağımcısı şakasız söyleneni diyorum 3 sene önce 3500 TL alıyordu ayrıca 3 ayda bir maaş ikramiye. şimdiki durumu nedir bilmem.

http://www.haberler.com/temizlik-iscile ... 87-haberi/
onlar şirket elemanı hizmet alımı yoluyla çalıştırılanlar kadrolular takır takır
ek ödemeleri hariç 2500 tl alıyorlar bizim okula görevlendirilen temizlik işçisindne biliyorum.
işte benim aldığım maaş gözönünde olduğu ve kravatla işe gittiğim için herkes öğretmen iyi para alıyor hem ekdersiniz var diyor. biz asgari ücretliyle kıyaslanarak şükürcü hale getiriliyoruz, öter yandan ilkokul mezunu işçiler bile bizden fazla para kazanıyor kimse bunu gösterip daha fazla almanız lazım demiyor ama (ayrıca alana da helal olsun lafım benim maaşımda, işimde gözü olanlara).
geçende eski bir tanıdığı gördüm yolda (görmez olaydım) konu maaşlara geldi, benim vergilerimle maaşını alıyorsun hemde 2000 civarında kazancın var birde şikayet ediyorsun dedi, asgari ücretle geçiniyor insanlar dedi. işte ne diceksin bu mantığa.
 
cagdas' Alıntı:
hipopotam' Alıntı:
sanalomer' Alıntı:
hipopotam' Alıntı:
belediyede çalışan en basit fen işleri lağımcısı şakasız söyleneni diyorum 3 sene önce 3500 TL alıyordu ayrıca 3 ayda bir maaş ikramiye. şimdiki durumu nedir bilmem.

http://www.haberler.com/temizlik-iscile ... 87-haberi/
onlar şirket elemanı hizmet alımı yoluyla çalıştırılanlar kadrolular takır takır
ek ödemeleri hariç 2500 tl alıyorlar bizim okula görevlendirilen temizlik işçisindne biliyorum.
işte benim aldığım maaş gözönünde olduğu ve kravatla işe gittiğim için herkes öğretmen iyi para alıyor hem ekdersiniz var diyor. biz asgari ücretliyle kıyaslanarak şükürcü hale getiriliyoruz, öter yandan ilkokul mezunu işçiler bile bizden fazla para kazanıyor kimse bunu gösterip daha fazla almanız lazım demiyor ama (ayrıca alana da helal olsun lafım benim maaşımda, işimde gözü olanlara).
geçende eski bir tanıdığı gördüm yolda (görmez olaydım) konu maaşlara geldi, benim vergilerimle maaşını alıyorsun hemde 2000 civarında kazancın var birde şikayet ediyorsun dedi, asgari ücretle geçiniyor insanlar dedi. işte ne diceksin bu mantığa.

değerli hocam meslekler ve maaşları konusunda bu sistem sürdüğü müddetçe uzun uzun konuşabiliriz. asgari ücretle geçinen insanların yaşadığı sefaleti görmezden geldiğimiz sürece haklı olarak her şeyi söyleyeceklerdir. sadece öğretmenlerle ilgili değil, tüm memurların aldığı ücretlerle ilgili olarak konuşacaklardır.

çalışanların büyük bir kısmı yoksulluk sınırının altında, şehirlerin yarısından fazlasında aldığı ücretin bir kısmını ev sahiplerine veren kiracılar yaşıyor, 10 yılda 11bin işçi iş kazalarında yaşamını yitiriyor. ve biz bunları oldukça normal şeyler olarak karşılıyoruz. yukarıda önce asgari ücretlilerden başlanarak inşaat, maden, lağım işçileri vb. için hak savunuculuğu yapılmalı diye yazılmıştı. bunun yerine kendimizi farklı bir yere koymayıp topyekun mücadele edilse daha etkili olmaz mı acaba? sonuçta hepimiz emekçiyiz, zamanımızı, zihnimizi az da olsa bedenimizi kullanarak ücret alıyoruz ve yaşamımızı sürdürmeye çalışıyoruz. hiçbir meslek grubu diğer grupları dışlayarak bir yere varamaz. kimsenin sorunlarını görmezden gelmemeliyiz, insanların yaşadıkları sefaleti eğitim durumlarına bakarak onlara reva görmemeliyiz. zira eğitimde fırsat eşitliği diye ülkemizde yerlerde. ne kadar para o kadar eğitim mantığı giderek yerleşiyor ve fırsat eşitsizliği giderek artıyor.

ücretleri eğitim seviyesi değil, ihtiyaçlar belirlemeli. herkes temel ihtiyaçlarını karşılayacak ücreti alsa, tüm meslek grupları kendilerine ücret verenlere karşı ortak hareket etse kimse kimsenin aldığı ücrete göz koymaz.. yada en azından bu durum daha az yaşanır.
 
Geri
Üst