Delphi'ye Dair Bir Savunma Yazısı

Ramazan Geven 1996 :
C#'ın Babası olarak bilinen Danimarkalı Anders Hejlsberg, Turbo Pascal'ın ana geliştiricisidir. Borland firmasında Delphi'nin gelişiminde çok ciddi rol oynamıştır.1996 yilinda Borland uygulama gelistirme sefi Paul Gross ile birlikte Borland'dan ayrilarak microsoft'a gectiklerinde, Borland ve microsoft arasindaki cekismenin hukuki bir surece donusmesine sebep olmus kisidir.
ilgili surecte Borland, microsoft'u, calisanlarina kanca atarak ticari sirlarini calmakla suclamisti. suclamaya gore microsoft oncelikle paul gross'a 1 milyon dolarlik bir teklif sunarak ayni yilin eylul ayinda Borland'dan ayrilmasini saglamistir. daha sonra hejlsberg'e yonelen microsoft, kendisine 1,5 milyon dolarlik bir teklif sunmustur. Borland, hejlsberg'i elinden kacirmamak icin ayni parayi kendisine onermis ancak microsoft bu teklifi iki katina cikarinca bu sahsiyetsiz ekim ayinda microsoft'a gecmistir. Bu ikili disinda microsoft 1995 ve 1996 yillarinda Borland'in 34 kilit calisanini sirketten koparmayi basarmistir. Bu davanin sonucunda 1997 yilinda iki firma, ayrintilari kamuoyuna yansimayan bir anlasma yapmis ve davadan karsilikli olarak cekilmislerdir. Duyulan : 1999 yılında Microsoft 25 milyon USD karşılığında Borland/Inprise'ın %10 hissesini satın almıştır.
Sonraki yıllar içerisinde Microsoft tüm dünyada Delphi ye karşı her yolu kullanarak aralıksız saldırmış ve neredeyse yazılım geliştirme araçlarında :NET ve C# ile tekel haline gelmiştir. En bariz örnek ise TÜRKİYE’dir.(Ayrı bir yazı konusudur-1)

2006 Şubat'ında yazılım geliştirme araçlarını (Delphi, C++Builder, JavaBuilder vb) elinden çıkarmaya ve ALM (Apllication Lifecycle Management - Yazılım hayat döngüsü yönetimi) araçları sektörüne ağırlık vermeye karar vermiştir. Kasım 2006'ya kadar bunları kimseye satamayınca satışı kolaylaştırmak için bu ürünleri ve personeli kendi içinde CodeGear adında ayrı bir şirket olarak yapılandırmış ve 7 Mayıs 2008'de Embarcadero adında bir şirkete CodeGear'ı yani Delphi ve C++ Builder'ı 23 Milyon USD karşılığında satmıştır.

2008 - 2019 :
Embarcadero şirketi , Delphi ye gereken yatırımı yapmış, geliştirmiş ve10 adet versiyon güncellemesi ile bence dünyanın en iyisi haline getirmiştir. (Teknik özellikler üstünlükler ayrı bir yazı konusudur-2)

2020:
Delphi özellikle BRIC (Brezilya - Rusya - Hindistan-Çin) ülkelerinde hızla yükselmektedir. TÜRKİYEMİZDE ise Delphi yazılımının , Milli Eğitim Bakanlığına bağlı 1600’den fazla mesleki ve teknik okulda ve yaklaşık BİR MİLYON öğrenciye ÜCRETSİZ sunulması için protokol imzalanmıştır. Devletimiz geri adım atmaz ve kararlı bir şekilde uygular ise yıllar sonra müthiş güzel sonuçlar verecek olan cesur bir başlangıç yapılmıştır.

NE YAPILMALI?
KISACA:
“YETİM” leri merkeze alan kararlı bir eğitim ile Türkiye’nin bilişim ordusu kurulmalıdır. (Ayrı bir yazı konusudur -3)

TURKYAZ 30 SENE : (Ayrı bir yazı konusudur -4)

Her iki firmada vergilerini ABD ye ödüyor. ABD için potansiyel bir güç.
Biz onlar için 80 milyonluk bir pazarız. Başka bir gözle baktıklarını mı düşünelim ?
Ülkemde kendi ekosistemlerini oluşturup toplamda milyon dolarları bulacak lisansları kitleyecekler.
Büyük resmi görüyorum neden detaylarda boğulayım.

Açık kaynak dünyasından alternatifleri değerlendirmek varken neden bizimle ilgisi olmayan iki ABD yazılım şirketi arasında tercih yapmak zorundayız.
Yada neden birini ötekine savunayım ?
BANA NE ?

NİYE FANBOY OLAYIM ?

alpaygunes' Alıntı:

Her iki firmada vergilerini ABD ye ödüyor. ABD için potansiyel bir güç.
Biz onlar için 80 milyonluk bir pazarız. Başka bir gözle baktıklarını mı düşünelim ?
Ülkemde kendi ekosistemlerini oluşturup toplamda milyon dolarları bulacak lisansları kitleyecekler.
Büyük resmi görüyorum neden detaylarda boğulayım.

Açık kaynak dünyasından alternatifleri değerlendirmek varken neden bizimle ilgisi olmayan iki ABD yazılım şirketi arasında tercih yapmak zorundayız.
Yada neden birini ötekine savunayım ?
BANA NE ?

NİYE FANBOY OLAYIM ?

Genişletmek için tıkla ...

katılıyorum hocam,
burada şuanda savunulacak taraf olmamasına rağmen çok fazla savunucu var.
açık kaynak var işte kardeşim, sonuçta daha güvenilir ve daha özgür bir ortam ve üstelik de ücretsiz halde sunulurken neden illa da para ödeyeceğiz diye tutturulur.
hem de bu kadar kaynak sıkıntısı yaşanan bir dönemde.
hayır geleceğin dili olacak olsa bile umrumda değil. hali hazırda en az 5 yıllık bir planlama yapılsa dahi açık kaynak sistemlerle tüm eko sistemini oluşturup geliştirebiliyorsun.
etkileşimli tahtalar için ayrı resmi kurumlardaki pcler için ayrı ayrı lisans ücreti veriyorsun, office için de ayrıca ödüyorsun. bunların dışında ödediklerini de geçtim.
ülkede kaç okul kaç ET var sayısı ile çarınca çıkıyor bütçe.

Önce ülkede Microsoftun kamu üzerinde kurduğu tekeli kırmak için bir rakibe ihtiyaç var . Bu nedenle atılan bir adıma destek amacıyla delphi hakkındaki özet yazıyı hazırladım. Bürokrasi kafasındaki bu mermerler kırılmadan açık kod kullanarak kamuda iş yapılması mümkün değil. Ancak bu tekel kırıldıktan sonra arkası gelebilir.

Phyton gibi ücretsiz açık kaynak kodlu bir yazılım ağı varken Delphinin savunulacak tarafı yok.

1- Öncelikle ücretsiz lisans ile eğitim vermek neyi çözecek. Bu öğrencileri bir şirketin ürününe bağımlı hale getirmek ne kadar mantıklı?
A) 5 yıl sonra şirket delphiyi geliştirmekten vazgeçerse veya yeni 4 yıl sonra yeni çıkan teknolojiler desteklenmez ise bu çocukların durumu ne olacak?
B) ilerde bu öğrenciler ticari bir yazılım geliştirmek iseterlerse bu şirkete ödeyecekleri ticari lisans ücreti nedir ?

2- Şuan dünyada delphi ile kod yazan yazılımcı ihtiyacı % kaçtır? 4 yıl sonra kaç olması beklenmektedir?

3- Delphi sadece Windows üzerine kurulabiliyor. Yarın kullandığınız lisanssız windowslar ile ilgili bir sorun olsa bir de bunun maliyet rakamı hesaplandı mı?

4- Tüm platformlarda çalışan özgür diller varken ve bu dillerin geliştiricilerine daha fazla ihtiyaç varken delphinin bizi ileri götüreceği fikri ne kadar gerçekçi.

5- Kapalı kaynak bir yazılım ile yazılan bir kodun derlenmesi sırasında geliştiricinin bilgisi dışında yazılımın içine kod eklenmesi mümkün müdür?

6- Meb bu kararı alırken üniversite ve yazılımcı arayan şirketlerle görüşme yapılmış mıdır?

Bu delphi konusu açıldıkça aklıma avrupada renkli televizyon varken bize siyah beyaz telvizyon satılması geliyor aklıma ya da ingilizlerin hintlilere logaritma ezberletmesi...

Delphi'nin maalesef savunulacak bir tarafı yoktur. Savunma yazısı falan yazılması gereksiz.

nosTRa' Alıntı:

1- Öncelikle ücretsiz lisans ile eğitim vermek neyi çözecek. Bu öğrencileri bir şirketin ürününe bağımlı hale getirmek ne kadar mantıklı?
A) 5 yıl sonra şirket delphiyi geliştirmekten vazgeçerse veya yeni 4 yıl sonra yeni çıkan teknolojiler desteklenmez ise bu çocukların durumu ne olacak?
B) ilerde bu öğrenciler ticari bir yazılım geliştirmek iseterlerse bu şirkete ödeyecekleri ticari lisans ücreti nedir ?

2- Şuan dünyada delphi ile kod yazan yazılımcı ihtiyacı % kaçtır? 4 yıl sonra kaç olması beklenmektedir?

3- Delphi sadece Windows üzerine kurulabiliyor. Yarın kullandığınız lisanssız windowslar ile ilgili bir sorun olsa bir de bunun maliyet rakamı hesaplandı mı?

4- Tüm platformlarda çalışan özgür diller varken ve bu dillerin geliştiricilerine daha fazla ihtiyaç varken delphinin bizi ileri götüreceği fikri ne kadar gerçekçi.

5- Kapalı kaynak bir yazılım ile yazılan bir kodun derlenmesi sırasında geliştiricinin bilgisi dışında yazılımın içine kod eklenmesi mümkün müdür?

6- Meb bu kararı alırken üniversite ve yazılımcı arayan şirketlerle görüşme yapılmış mıdır?

Bu delphi konusu açıldıkça aklıma avrupada renkli televizyon varken bize siyah beyaz telvizyon satılması geliyor aklıma ya da ingilizlerin hintlilere logaritma ezberletmesi...

Genişletmek için tıkla ...

uluslararası kuruluşlar ve ticari özel şirketler bile açık kaynak üzerine gidiyor artık.
tesla kendi aracının kodlarını açık kaynak şekilde geliştirip paylaşıyor ve açın bakın gelişltirin kendi araçlarınızda kullanın diyor.
açık kaynaktan özgür yazılım ve özgür gelecekten ötesi yok.
tek çözüm ve tek olası hem şuan hem yakın ve orta gelecek için "özgür ekosistem"

Kötünün iyisi diye bir kavram vardır. Sanırım tam olarak bu meseleye oturuyor. Delphi vs Visual Studio... Rusya vs ABD...Rusya vs Çin... Yani kısacası işin ekonomik, kullanışlılık, piyasada varolma gibi etmenleri bir kenara bırakırsak bizim için ikisi arasında bir fark yoktur. Mesele artık güvenlik ve maksimum seviyede kontrol edilebilir teknolojik sistemlerin kullanımı meselesidir. O sebeple yukarıda hocalarımında bahsettiği gibi kesinlikle açık kaynak kodlu sistemlere ağırlık verilmesi elzemdir.

Not: Bu kararı alırlarken ciddi ciddi kime danışıldı bunuda çok merak etmekteyim

BTG kimlerden oluşur? Yeterlilikleri nedir? Bu kararları alırken hangi mantıklı gerekçeye danyanmışlardır? Eğitim sisteminin en azından bizimle ilgili kısmında karar verirken, uygulanabilirlik ve uzun vadede getirisi hakkında sahadakilerle istişare yapmışlar mıdır?
Sorular...Sorular...

Hep aynı işler, eğitim vs fark etmiyor, hep aynı

Delphi lisans ücretleri aşağıda, öğrencilerinize öğretmeden bildirin ilerde yazılım geliştireceklerse bu kadar ödeyecekler


https://store.btgrubu.com/index.php?route=product/category&path=36

Ücretsiz denilip duruyor ama işin 5 yıllık öğretmen eğitimi pek bedava gibi durmuyor. Bakanlıkta her kim bu işe el atmışsa, btg ile direkt çıkar ilişkisi kurmuştur. Başka bir açıklaması yok.

mihmandar1' Alıntı:

....
ilgili surecte Borland, microsoft'u, calisanlarina kanca atarak ticari sirlarini calmakla suclamisti. suclamaya gore microsoft oncelikle paul gross'a 1 milyon dolarlik bir teklif sunarak ayni yilin eylul ayinda Borland'dan ayrilmasini saglamistir. daha sonra hejlsberg'e yonelen microsoft, kendisine 1,5 milyon dolarlik bir teklif sunmustur. Borland, hejlsberg'i elinden kacirmamak icin ayni parayi kendisine onermis ancak microsoft bu teklifi iki katina cikarinca bu sahsiyetsiz ekim ayinda microsoft'a gecmistir. ...

Genişletmek için tıkla ...

Olaya taraf değilim. Hatta yazılım işinde belli bir seviyeye gelmemde Pascal ve Delphi üzerinde çalışmamın etkileri çoktur. Ancak yukarıdaki yazıda personele 1.5 milyon dolarlık teklif yerine iki katı olan 3 milyon dolarlık teklifi kabul etti diye şahsiyetsiz denmesi çok garibime gitti. Adama daha iyi teklif gelince bırakıp öbür tarafa gitmiş. Sana ne arkadaş? Hayır sanki sana gelip aynı teklifi yapsalar sen istemem mi diyeceksin? Varsayalım ki sen kabul etmeyeceksin, kabul edenden sana ne? Sen mi bakacaksın adamın ailesine Der aradan çekilirim.

Delphi ZAMANINDA rock stardı. işi bitti. ülkemizde zamanında çok popülerdi...
Ancak artık günümüzde masaüstü yazılım (kastedilen otomasyon yazılımları, kimsenin photoshop düşündüğü falan yok tabi delphide, düşünen varsa boş hayal kurmasın sonuçta otomasyon işleri için kullanılıyordu.) yazmak eskisi kadar mantıklı değil.
Neden? Şöyleki;
Kimse CD ile yazlım dağıtmıyor. Sunucuda tüm sistemi tutup yönetmek daha kolay.
Kolaydan kastedilen; yazılım bakımları, anında müdahaleler vs. (evet veritabanı mssql olunca uzaktan veritabanına bakım yaparsın AMA YAZILIMA DEĞİL.)
Ama ben siteden indirme linki vericem? Farklı olmadı ki..

Açık kaynak kısmına gelince.
Şöyle bir bakmak lazım. Delphi kolay bir IDE. Plugin geliştirmesi kolay. Windowsa tam destek (hep destek BAĞIMLI) peki başka dillerde nevar?

java - IDE'ler Eclipse, Netbeans (NEtbeans in de sürükle bırakı var. Evet başka şekilde kod yazamayanlara duyrulur..)
python - IDE'ler QTEditör

tamam da niye hala masaüstü yazılım bitmedi mi bu iş neden hala bunu öneriyosun hocam?
ÖNERMİYORUM. sadece var diyorum. bir de KENDİNİ GELİŞTİRMEYEN, delphiden başka şey bilmeyen, beceremeyen kişiler için hani bak bunlarda var diye yazdım..
sürükle bırak dışında program yazamayanlar var diye..
(bir de visual studio var tabi c# ama amaç şiretlere bağımlılığı bitirmek.)

peki gerçek olay ne? Açık kaynaktan kastedilen ne? Niye Delphi tepki topluyor? Niye bu tantana?

Ben direk açık kaynak kısmına gelicem.
Günümüzde otomasyonlar (ki neden çcuklara hala otomasyon programı yazdırmak üstüne bir eğitim sistemimiz var BENCE EN BÜYÜK TARTIŞMA BU OLMALI...)
Web tabanlı
back end -- arka - sunucu tarafında (php, (laravel, codeigniter3) python (django, flask)), javascript (nodejs)
front end -- ön tarafta
web için html-css-javascript(angular vb.)
mobil için kendi dilleri örn android-java ios-swift
masaüstünde ısrar edenler için masaüstü yazılım yapabildiğiniz herhangi bir dil.. (hey web sitesi her platformda çalışır...)

şeklindedir.
Peki, şirketler günümüzde neden böyle bir yol çizdi?
1- Bakım maliyeti (sunucudaki yazılımı güncelle. yapıyı baştan düzgün yap. yazılım güncellendi. başak bir şeyi dert edinmiyorsun.)
2- Ücret (masraf yok, yarın yazılım yapıp satarsan benim platformumu kullandın (delphi) lisans öde yok)
3- Güvenlik (windows kaynak kodunu gören var mı aramızda? Ha pardon çoğu kaçak kurulum.. E peki bizim çocuklar nasıl satıcak lisansladıkları yazlımlarını? Kaçak wündows üzerinde delphi lisansıyla yaptıkları yazılımı? Ülkede lisansı yazılım kullanma kültürü ne durumda?)
4- İş başvurusu yapan adam bana bağımlılıklarla mı gelio? Şirketimin geleceği başka şirketin keyfine-geleceğine mi bağlı? yoksa açık kaynak ssitemlere hakim mi?

not dil yanında framework de yazdım. belki bakmak isteyen olur diye. Framework diye bir şey var diye...
not2 algoritma mantığını ücretsiz ve açık kaynak kodlu bir dilde öğretelim. çocuk istediği dili ilerde kendi seçsin. algoritma mantığı olmadan istediğin kadar lisans al, hiçbir işe yaramayacakır..

"Kodlama Kodlama.." diye reklamları yapılan ve eğitim sistemimizde artık her bürokratın iki lafından birisi haline gelen kavrama baştan yanlış bir giriş yapıldı ki ilerde düzeltebilene aşkolsun. Zaten dersin bir manası kalmamış., seçmeli hale gelmiş, lab'lar kapatılmış, 201 kontenjan ile bu derse ne kadar önem verildiğinin üzeri itina ile çizlmiş bir durumda. Bundan daha iyi bir tüy dikme eylemi olmazdı..Tebrikler...

Ülkemde bir programlama dili adam akıllı öğretilsin de hangi platform hangi dil olursa olsun razıyım. Neden mi? Çünkü; bir programlama dili üzerinde programlamayı gerçekten öğrenmiş bir kişi kolaylıkla diller arası geçiş yapabilir. Bizim asıl meselemiz öğretemiyor oluşumuz...

nerden çıktı bu delphi. Eğitimde tüm sorunlar bitti delphi mi kaldı. Düşünün delphi seçiliyor dil olarak

zulfikar1985' Alıntı:

Ülkemde bir programlama dili adam akıllı öğretilsin de hangi platform hangi dil olursa olsun razıyım. Neden mi? Çünkü; bir programlama dili üzerinde programlamayı gerçekten öğrenmiş bir kişi kolaylıkla diller arası geçiş yapabilir. Bizim asıl meselemiz öğretemiyor oluşumuz...

Genişletmek için tıkla ...

Olayın garipliği de burada zaten. Algoritma, yazılım derslerini kaldırmak için kendini yırtan yöneticiler, ne hikmetse gidip bir şirketle ve o şirketin Türkiye Distribütörü ile anlaşma yapıp, öğretmek istemediği yazılım için eğitime bir dünya kaynak aktaracak. Ve üstelik bunu da, kapalı kaynak kodlu, piyasada esamesi okunmayan bir dil ile yapacak. Nerden baksan art niyet, çıkar kokusu saçılıyor ortaya.

Bakanlığın derdi yazılım öğretmek olsa, şu dersleri adam akıllı hizaya sokar, müfredatı düzenler.

omd' Alıntı:

Olaya taraf değilim. Hatta yazılım işinde belli bir seviyeye gelmemde Pascal ve Delphi üzerinde çalışmamın etkileri çoktur. Ancak yukarıdaki yazıda personele 1.5 milyon dolarlık teklif yerine iki katı olan 3 milyon dolarlık teklifi kabul etti diye şahsiyetsiz denmesi çok garibime gitti. Adama daha iyi teklif gelince bırakıp öbür tarafa gitmiş. Sana ne arkadaş? Hayır sanki sana gelip aynı teklifi yapsalar sen istemem mi diyeceksin? Varsayalım ki sen kabul etmeyeceksin, kabul edenden sana ne? Sen mi bakacaksın adamın ailesine Der aradan çekilirim.

Genişletmek için tıkla ...

aynı fikirdeyim.. bana 3 milyon teklif etseler herşeyi bırakıp giderim. gereksiz bir yorum olmuş maalesef şahsiyetsiz kelimesi..

https://insights.stackoverflow.com/survey/2019#most-popular-technologies

https://githut.info/

https://www.tiobe.com/tiobe-index/

http://pypl.github.io/PYPL.html

Bugün yapacağımız yatırımın karşılığını en az 5 yıl sonra alacaksak yanlış yapma lüksümüz yok. Sırf bedava diye ölü bir dile yatırım yapılmaz. Gelen çocukların zaten yarısından fazlası bu işi yapamayacak seviyede. Çok az sayıda olan programcı adayının kafasını tarihi geçmiş bilgilerle doldurursak bu adamlar mezun olduğunda bize hesap sorarlar. Geçerliliği olmayan, piyasanın aramadığı bir dili bize neden öğrettiniz diye sorarlar. Ne cevap verceğiz. E delphi bedavaya verdi mi diyeceğiz. Peki bu öğrencilerin harcadığı onca zamanın fiyatı nedir sizce. O da mı bedava.

@serhatdemirok hocam bugün iyi olan dilin de 5-6 sene sonra ne olacağı belli değil. Hiçbir dilde ömür boyu garanti veremeyiz. Belki c/c++ ayrı tutulabilir burada Bence atladığımız nokta temel algoritma, akış diyagramları, veri yapıları gibi en temel derslerin daha da önplanda olmasının gerekliliğidir. Zaten algoritma, problem çözme, proje yönetimi gibi noktalarda iyi temel almış bir kişi yeri gelir bir projede java çalışır, yeri gelir bir başkasında python yazar vb. Bir dilden diğerine geçmek zor olmaz bir noktadan sonra. Dillerin dersleri tabii ki olsun ama işin nasıl yapılacağının daha evrensel kalıplarla öğrenilmesi bence daha önemlidir.

@omd haklısınız hocam, hiçbir dile garanti verilemez. Temel algoritma, akış diyagramları, veri yapıları gibi temel dersler ön planda tutulmalı. Benim kastettiğim popüler dillerin popüler olmayan dillere göre bazı avantajları olduğudur. Zaten bu nedenle popüler oluyorlar. Sadece sembollerle programlama öğretmeyeceğiz. Bir dil kullanmak zorundayız. Bu nedenle popüler, ücretsiz , arkasında kar amacı güden bir şirketin değil bir komünitenin olduğu dilleri tercih etmek daha mantıklı geliyor bana.

Şurada 15 sene sonra meta evrende olacağız.Klasik meslekler çöpe gidecek.Kalem kağıt kullanımı kalkacak.Bedensel engeller, fakirlik, zenginlik tüm sınıflar eşitlenecek.Beyin sinyallerimiz bulut sisteme bağlanacak.Tüm aile bir akşam koltuklardan sisteme bağlanıp el ele kah Katmandu dağlarında gezecek kah New York sokaklarında gezerken yediği hamburgerin lezzetini kokusunu alacak.Biz hala Delphi...Bu ülke yapay zeka yada bilgisayar oyunlarıyla şaha kalkar.Neden hala teknoloji inavosyon diyoruz da adam gibi zorunlu bilgisayar dersi diyemiyoruz.

serhatdemirok' Alıntı:

@omd haklısınız hocam, hiçbir dile garanti verilemez. Temel algoritma, akış diyagramları, veri yapıları gibi temel dersler ön planda tutulmalı. Benim kastettiğim popüler dillerin popüler olmayan dillere göre bazı avantajları olduğudur. Zaten bu nedenle popüler oluyorlar. Sadece sembollerle programlama öğretmeyeceğiz. Bir dil kullanmak zorundayız. Bu nedenle popüler, ücretsiz , arkasında kar amacı güden bir şirketin değil bir komünitenin olduğu dilleri tercih etmek daha mantıklı geliyor bana.

Genişletmek için tıkla ...

Kesinlikle öyle. Piyasadaki .net sevdalılığını aşmamız gerekiyor. Her yer .net bilmemne otomasyonu yazılımcısı ile doldu. Artık farklı ve özgün projelerin alttan gelmesi lazım. Bunu da en kolay açık kaynaklı platformlar ile yapabiliriz.

Buzkırıcı' Alıntı:

Şurada 15 sene sonra meta evrende olacağız.Klasik meslekler çöpe gidecek.Kalem kağıt kullanımı kalkacak.Bedensel engeller, fakirlik, zenginlik tüm sınıflar eşitlenecek.Beyin sinyallerimiz bulut sisteme bağlanacak.Tüm aile bir akşam koltuklardan sisteme bağlanıp el ele kah Katmandu dağlarında gezecek kah New York sokaklarında gezerken yediği hamburgerin lezzetini kokusunu alacak.Biz hala Delphi...Bu ülke yapay zeka yada bilgisayar oyunlarıyla şaha kalkar.Neden hala teknoloji inavosyon diyoruz da adam gibi zorunlu bilgisayar dersi diyemiyoruz.

Genişletmek için tıkla ...

Kapitalizm o dediğine izin vermez başkan. Zengin-fakir bir olursa kim niye çalışmak istesin? Kimse çalışmayacaksa bu çark nasıl dönecek Aklımda deli sorular. Seninki biraz distopik biraz ütopik ortaya karışık, çok acayip pek garip bir şeyler olmuş bence

namaldish' Alıntı:

aynı fikirdeyim.. bana 3 milyon teklif etseler herşeyi bırakıp giderim. gereksiz bir yorum olmuş maalesef şahsiyetsiz kelimesi..

Genişletmek için tıkla ...

Ücret farkıyla transfer olmasına değil lafım , giderken aslında büyük kısmı bitmiş projeyi çalıp götürmüş olmasıdır. .NET ilk versiyonlarında hala "borland.dll" vardı.

omd' Alıntı:

Olaya taraf değilim. Hatta yazılım işinde belli bir seviyeye gelmemde Pascal ve Delphi üzerinde çalışmamın etkileri çoktur. Ancak yukarıdaki yazıda personele 1.5 milyon dolarlık teklif yerine iki katı olan 3 milyon dolarlık teklifi kabul etti diye şahsiyetsiz denmesi çok garibime gitti. Adama daha iyi teklif gelince bırakıp öbür tarafa gitmiş. Sana ne arkadaş? Hayır sanki sana gelip aynı teklifi yapsalar sen istemem mi diyeceksin? Varsayalım ki sen kabul etmeyeceksin, kabul edenden sana ne? Sen mi bakacaksın adamın ailesine Der aradan çekilirim.

Genişletmek için tıkla ...

Ücret farkıyla transfer olmasına değil lafım , giderken aslında büyük kısmı bitmiş projeyi çalıp götürmüş olmasıdır. .NET ilk versiyonlarında hala "borland.dll" vardı.

Genel olarak AÇIK KOD savunan arkadaşlar. Aynı fikirdeyim ancak , gözden kaçırdığınız şey şudur: Önce ülkede Microsoftun kamu üzerinde kurduğu tekeli kırmak için bir rakibe ihtiyaç var . Bu nedenle atılan bir adıma destek amacıyla delphi hakkındaki özet yazıyı hazırladım. Bürokrasi kafasındaki bu mermerler kırılmadan açık kod kullanarak kamuda iş yapılması mümkün değil. Ancak bu tekel kırıldıktan sonra arkası gelebilir. Bu arada; Çoklu hedef platform ve gömülü yazılım konularında genç arkadaşların Lazarus ve türevleri (Typhon) , Free Pascal Compiler . Bir göz atmalarını öneririm.

@zulfikar1985 ve @omd hocalarımın sözlerine tamamen katılıyorum. Bir dili öğrenen bir kişi rahatlıkla diğer dillere de kısa sürede hakimiyet kurabilir. 5-6 yıl sonra çok farklı ve esnek bir dil karşımıza çıkabilir.O zaman ona yöneliriz. Evet Delphi yerine Python tercihi yapılmasına bende tarafım. Zira Python kullanılabilirlik açısından size gerçekten geniş bir platform yelpazesi sunuyor. Computer Vision ile derin öğrenme projelerinde python ile çalışmak inanılmaz kolay ve zevkli. Kamu yavaş debian tabanlı işletim sistemlerine geçerken bu platforma uygun yazılımları geliştirmeye başlayacağız. Bakanlık BT öğretmenlerine "sadece okullardaki bilgisayarlara format atar." gözüyle baktığı için danışma gereği duymayıp karar aldığından dolayı burada ateşli tartışmalar oluyor. İnanın değmez. Bu sene 18. yılım ve ileri mi geri mi gittik bilemiyorum.