Canım Ülkem nereye gidiyor

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan hamuş
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Kodla Büyü

hamuş

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
895
Azzz sonra...Başbakanımız açıkladı.
Apo’ya televizyon veriliyor.
*
Bana sorarsanız...
Terörle mücadele konusunda atılmış en önemli adımdır bu.
*
Sabahın körü...
Gerdan kırılıyor.
Öğlen, göbeğe devam.
Akşamüstü, çalkala.
Gece yarısı, döktür.
Değil karakol baskını, komple tugay gömsen, gene havagazı.
*
(Şehit haberini okuduktan sonra, biz haberi seyrederken mikrofonu açık unutup, fonda şarkı söyleyen spiker bile var.)
*
Kendi payıma mesela...
Bugün ne yazsam diye düşünürken, Bugün Ne Giysem’e bakayım bari dedim, meğer final yapmış, onun yerine Bana Herşey Yakışır’dan fikir aldım, ki, hakikaten herşey yakışır bize.
*
Sen, ilerleyen günlerde memleketi “bölüp bölemeyeceği”ni merak ediyorsun... Ahalimiz, Öyle Bir Geçer Zaman Ki’deki Cemile’nin ailesini “bir arada” tutup tutamayacağını merak ediyor.
*
Sen, muhtemelen Sakine’nin akıbetine kafa yoruyorsun, biz Pargalı’nın... Hürrem’in dekolteli günlerini kaçırdın maalesef, fırçadan sonra hidayete erdi, hamama filan girmiyor artık, namaz kılıyor. Peki, kim bu eğilip bükülen padişah yalakası dersen? Sümbül ağa... Haber sunan gözlüklü şişkoyla karıştırma.
*
Hani, geçenlerde dağdakilere sinirlenmiştin ya, dediklerimi yapmıyorsunuz yeteneksizler falan diye, sakın moralini bozma... Bizim Yetenek Sizsiniz’de en yeteneklimiz “köpek” çıktı. Haline şükret.
*
Ha unutmadan, yol haritasındaki yönünü tayin etmen için, televizyonla beraber bi de pusula verseler, yeridir yani...
Çünkü, sen Güneydoğu’ya takılıp kaldın ama, ahalimiz Kuzey-Güney’e bakıyor.
*
Hatta, bi de telefon versinler, iddia ediyorum, Kandil’den bile önce, Evlen Benimle’den aramazlarsa mesleği bırakırım... Ada var, tekne var, koruma var, doktor var, ekmek elden su gölden, daha ne? Kısmetin böylesine izdivaç kuyruğuna girerler. Kaldı ki, zaten sen de meraklı görünüyorsun; Ahmet Türk yanına geldi, onca meselenin arasında, sekiz çocuklu kadınla evlenen mebusu sormuşsun.
*
Bak sonradan uyarmadın deme, Evlen Benimle’si kolay ama, Ben Bilmem Eşim Bilir’i var bu işin... İnanmıyorsan aç seyret, paçaları sıvatıp, topuklu ayakkabılarla koşturuyorlar adamları, ona göre karar ver.
*
Bu arada, O Ses Türkiye devam ediyor, tekrarlarıyla beraber nerdeyse haftanın beş günü aralıksız seyrettiriyorlar, gıkımız çıkmıyor, sen hâlâ televizyonum yok psikolojim bozuldu diye şikâyet ediyorsun.
*
İstemişken, dekoder de iste...
Hem biji tivi var, hem diji tivi’de Hakan Şükür var, faydalanırsın, ufkun açılır, yorumları şahane.
*
Özetle...
*
Terörle mücadele konusunda atılmış en önemli adımdır bu...
Apo üç gün seyretsin bizim televizyonları, nafile olduğunu anlar, dışarı çıkmaktan bile vazgeçer, bırakır bu işleri.
yılmaz özdil
 
Sakine’yi kim vurdu?
Paris... Seçim arifesi.
Bum!
Tren istasyonunda bomba patlar, çok sayıda ölü ve yaralı vardır, 11 Eylül’den sonra her terör saldırısında olduğu gibi gözler yine köktendinci gruplara çevrilir, Müslüman avı başlar. İşte tam o sırada, kimliği belirsiz bilgisayar korsanı, mobese dediğimiz güvenlik kameralarına sızar, ağır çekim inceler, ayrıntıları yakalar, çanta içindeki bombayı, İslami gruplarla alakası olmayan genç bi çiftin bıraktığını tespit eder. Sonra? Şehrin her tarafında bulunan ve insanları 24 saat aralıksız canlı yayında izleyen mobese, metro, otobüs, mağaza, müze, ofis, asansör ve para çekme makinelerindeki güvenlik kameralarıyla adeta gölge gibi takip etmeye başlar. Binlerce görüntü, binlerce ses kaydı... Neticede, gerçekler hiç de göründüğü gibi değildir, yabancı elçiliğin karıştığı dörtdörtlük komplo vardır.
*
Film bu.
2012, Fransız yapımı.
Adı “Paris Gözaltında...”
*
Öykü hayali.
Kameralar gerçek.
Fransa’da resmi-özel 600 binin üzerinde güvenlik kamerası var. Paris’te sırf toplu taşıma araçlarında 10 bin kamera bulunuyor. Ki, o yüzden güvenlik kameralarıyla uzun metrajlı film çekebilmiş adam.
*
(İngiltere’de 4 milyon 200 bin güvenlik kamerası var. Londra’da sıradan bir İngiliz vatandaşı sokağa çıktığında, her gün en az 300 defa görüntüye giriyor. New York’u saymıyorum bile... Almanya’da sadece tren garlarında 6 bin 500 kamera var, gerisini sen hesap et. Fransa’da çok tartışıldı, özel hayata müdahale ediliyor filan dendi, Sarkozy kestirip attı, 2005’te kanun çıkardı, kiliseler dahil, kamuya açık her tarafa kamera yerleştirdi. İstanbul’da resmi-özel 100 binden fazla kamera var.)
*
Cinayetler, Gabar dağının kokurganlarında veya bestler-dereler’in kuytularında işlenmedi. Paris’in göbeğinde işlendi. Olay mahalli de, hafta sonlarında meraklısının takıldığı kanarya sevenler derneği değil... En başta, Fransız istihbaratı tarafından gireni-çıkanı gözlem altında tutulan, pkk merkezi.
*
Her saat başı, kapağı başka ülkeye atmaya müsait hızlı trenlerin kalktığı Gare du Nord bölgesinde... 500 civarında kamera var. Tetikçinin görülmemiş olması, şu anda bilinmiyor olması, imkânsız.
*
Bakalım hangi film çevrilecek... İster misin, utanmadan “operadaki hayalet” desinler!
 
Benden selam söyle yeni chp’ye!
Allah’ın lütfudur incir. İnsanlık tarihinden eskidir.
Sapından “süt” süzülür.
Ki, mitolojide “ana”dır.
Oysa, erkeği de vardır.
Peki nasıl döllenir?
Doğanın mucizesidir...
Erkek-dişi incir arıları, ki, incir sineğidir aslında, inciri yatak odası olarak kullanır. O yatak odasından bu yatak odasına uçarken, incirin de döllenmesini sağlar. Bazen hava bozar. İlk buldukları kuytuya, içinde yaşam barındırmayan, terk edilmiş, metruk evlerin bacasına sığınırlar. En korunaklı yerdir, bacanın dibindeki ocak... Ve rüzgâr, toprağı savurup biriktirir ocağın dibinde... Arının narin kanatlarında taşıdığı incir tozu, buluşur o toprakla... Boy verir.

*

Hani “ocağına incir ağacı dikildi” derler ya... Budur.

*

Ocağına incir ağacı dikilmiş bir kadının torunuyum ben.

*

Evini, köyünü, yurdunu, dünyaya geldiği toprakları ebediyen terk etmek zorunda kalan; defolup gideceksin dedikleri Girit’ten pılısını pırtısını toplayıp, Anadolu’ya göç eden Nazlı’nın torunu.

*

Yiğit adamdı dayısı, burda doğdum burda öleceğim dedi, Rum çeteciler vurdu. Kız kardeşi bebekti, yolda koleradan öldü. Katır sırtındaydılar. Öz vatanlarında ama, bilmedikleri adreslerde, hangi meçhulde defnettiler o kızıl saçlı minik kızı, hatırlamıyordu. Babasının ağaçlara vura vura, haykıra haykıra ağladığını hatırlıyordu sadece...
Annesinin o günden sonra bir daha asla gülmediğini.

*

Ben ise, yaşlılığını hatırlıyorum, Nazlı’nın... Adraçimu diye okşardı saçımı, adamım yani... Kendi Hanyalı, gönlünü kaptırdığı Süleyman, Aksaraylı... Götür beni Mevlânâ’ya dedi, götürdü Süleyman... Mecaz değil, Hanya’yı da gördü, Konya’yı da Nazlı!

*

Herkes anlatır, anneannem çarşaflıydı, babaannem başörtülüydü filan diye... Benimki, tülbentle bile örtmedi iyi mi, beline kadar örerdi.
Mustafa Kemal âşığıydı.

*

Hanya, Antep, Diyarbakır, Urfa, Mardin üzerinden incir poleni gibi savrulduğu İzmir’de... Kordon’da salep yudumlayıp, cigara tellendirip, dalgın dalgın denize bakarken yakalardım onu... Gözü ufukta, sanki Girit’in ışıklarını görecekmiş gibi... Garibanız o zamanlar, içimizde uktedir, götüremedik maalesef, 80’ini gördü, bi daha Girit’i göremedi. Ah Hanya, ah Kandiye diye diye son kez göçtü gitti.

*

İki kere yabancıydı benim canım kırtikozum... Orada oldurmadılar, burada da tam olamadı.

*

Yunanlar kitap yapar bu tür öyküleri... Film yapar, dizi yapar. Eleni anlatır, Eftemiya anlatır, okumuşsunuzdur belki, hüzünlenmişsinizdir. Biz pek yapmayız. Hem geleneksel tembelliğimizden, hem de, alt tarafı alın yazısı olarak kabulleniriz olan biteni... Onların bize dediği gibi, senin yüzünden oldu demeyiz. Neticede, bizimle aynı kaderi paylaşan, hayat asfaltının farklı istikametlerinde yol alan insan evlatlarıdır. İşgalcilerle bir tutmayız. Düşman gözüyle bakmayız.

*

Uzatmayayım... Dünyanın en çok sırtından hançerlenen, çocuklarını büyüttüğü komşuları tarafından en çok ihanete uğrayan milletimin, çileli, sessiz sedasız ferdiydi Nazlı.

*

Ve, dün öğreniyoruz ki...
“Yeni CHP”nin mebusu olan bi arkadaş, Dido Sotiruyu’nun Benden Selam Söyle Anadolu’ya isimli romanını okumuş, o yıllarda Ege’de Rumlara “etnik temizlik” yaptığımızı anlatıyormuş o roman...
Kesmişiz el âlemi.

*

Pasaport’tan karaya çıkan Yunan askerlerinin çizmelerini öpüp, ne kadar Türk kanı içerseniz o kadar sevaba girersiniz diye takdis eden Hrisostomos, Türk-Yunan dostluk derneği başkanıydı demek ki!

*

Girit’i bi daha göremedi...
İyi ki ömrü vefa etmedi, bu utanç verici günleri de görmedi Nazlı.
 
siyaset sitesi değil burası diyeceksiniz haklısınızda fakat biraz duyarlı olalım diye bu yazıları paylaştım heeee o parti bu parti de değil amacım parti yok zaten ülkemizde sadece amacım ülkem nereye gidiyor ne kadar başı boş bir ülkeyiz onu belirtmek için yukarıdaki yazıları paylaştım okumak isteyene tartışma değil amacım
 
Teletokat
- Aloo...
- Buyrun?
- Biz polisiz, savcı da burda, bakın fonda telsiz seslerini duyuyorsunuz.
- Evet.
- Terör örgütü sizin adınızı kullanıyor, şahıslara operasyon yapmamız için şu şu hesaba para yatırmanız lazım.
- Peki.

*

Komedi filmi bile olsa, abartılmış denir, inandırıcı olmaz ama, Türkiye’de oluyor.

*

İTÜ’den doçenti aradılar, sizin adınızla örgüte lojistik malzeme alınmış, kariyeriniz lekelenmesin, paranın nereye gittiğini öğrenmemiz gerekiyor dediler, 120 bin lira gönderdi doçent... Bolu’da muhtarı aradılar, terör örgütü sim kartınızı kopyalamış dediler, yengenin altınlarını bozdurup, 2 bin lira ödedi muhtar... Bandırma Sosyal Güvenlik Müdürü’nü aradılar, ben savcıyım, terör örgütü kimlik bilgilerinizi ele geçirmiş, suçüstü yaptıracağım dediler, 45 bin lira havale etti sosyal güvenlik müdürü... Konya Emirgazi Ziraat Odası Başkanı’nı aradılar, terör örgütü kimlik numaranızla dolandırıcılık yapıyor, para trafiğini takip edeceğiz dediler, ziraat odasının 49 bin lirasını verdi ziraat odası başkanı.

*

CHP Zonguldak İl Başkanı’nı aradılar, Profesör Haberal’la görüşüp görüşmediğini sordular, bizim neler bildiğimizi Cumhurbaşkanı bile bilmez dediler, Ergenekon kapsamında bazı kişilerin takip edilmesi için şu şu hesaba para havale edin dediler, 6 bin lira havale etti il başkanı... Bankadan çıkarken, trafik polislerini gördü, otomobilini park edilmemesi gereken yere park etmişti, telefon hâlâ açıktı, telefonun ucundaki kişi, boşver ceza yazarsa yazsın, savcılık tarafından geri ödenecek dedi iyi mi!

*

Adana’da diş hekimini aradılar, banka hesabınızdan örgüte para aktarılıyor, mevduatınızı geçici olarak devletin şu hesabına aktarın dediler, 243 bin lirasını aktardı diş hekimi... Samsun’da doktoru aradılar, banka hesaplarınızın dökümünü hücre evinde ele geçirdik, paranızı şu şu hesaba yatırın, kimin çekmeye çalışacağını bulalım dediler, 55 bin lira yatırdı doktor... Eczacı var, öğretmen var, mimar var, mühendis var, imam var.

*

Ordu’da devlet dairesinde çalışan bir memurun, polis ayağıyla dolandırılacağı ihbarını alan harbi polis, uyarmak için derhal memuru aradı, ancak, dolandırıcılar telefonu sakın kapatma dedikleri için, telefon sürekli meşguldü, bari arkadaşları uyarsın diye devlet dairesini aradılar, memur mesaide değildi, son çare belediye hoparlöründen adıyla sanıyla bangır bangır anons ettiler, hemen kapat telefonu dolandırılıyorsun dediler, bütün Ordu duydu kardeşim, memur duymadı, 8 bin lirayı kaptırdı.

*

Ben savcıyım diye, Hatay Reyhanlı Mal Müdürü’nü aradılar, sizin adınıza örgüte para yatırıyorlar, şüphelilerin izini süreceğiz dediler, iz sürülmesi için 49 bin lira gönderdi mal müdürü... Tunceli Ovacık Özel İdare Müdürü’nü aradılar, sizin kimlik bilgilerinizle örgüte para aktarılıyor, toplantı halindeyiz, şahıslar takip ediliyor, şu şu hesaba para yatırın dediler, 100 bin lira yatırdı özel idare müdürü... Amasya’da Ballıdere Belediye Başkanı’nı aradılar, örgüte gizli gizli para aktarmış görünüyorsunuz, teröre yataklıktan içeri girmeniz an meselesi, para gönderin enseleyelim dediler, 20 bin lira gönderdi belediye başkanı.
G
Sıkı durun...
İzmir’de “emniyet müdürü” statüsündeki polis şefini aradılar, hesabınızdan örgüte para aktarılmış görünüyor, takip etmemiz için şu şu hesaba para havale edin dediler, 1.250 lira havale etti emniyet müdürü!

*

Hepsini yazmaya kalksak, ansiklopedi olur. Sinema sanatçısı’ndan örgüt bağlantısı diye 500 bin lira tokatlamışlardı. En son şarkıcı’dan örgüt takibi diye 30 bin lira kaptılar.

*

Çünkü...

*

“Enayi” meselesi değildir bu... “Herhalde bi açıkları var, yarası olan gocunur” meselesi de değildir.

*

Herkes telefonunun dinlendiğini düşünüyor, herkes evinde-ofisinde kamera-böcek arıyor, herkes kimlik bilgilerinin araklandığından emin, herkes banka hesaplarının kurcalandığından, bilgisayarına sızıldığından şüpheleniyor. İlla bi yamuğunun olması gerekmiyor, sıradan insanlar bile, acaba iftiraya uğrar mıyım, adımı alengirli bi mevzuya bulaştırırlar mı, sabaha karşı kapımın zili çalınır mı endişesiyle yaşıyor.

*

30 senedir bu memlekette gazetecilik yapıyorum, böylesi “korku atmosferi”ne hiç şahit olmadım.
Halkın tek güvencesi olan savcı-polis, halkın en büyük kâbusu haline geldi.
Maalesef mesele budur.
 
hamuş' Alıntı:
Benden selam söyle yeni chp’ye!
Allah’ın lütfudur incir. İnsanlık tarihinden eskidir.
Sapından “süt” süzülür.
Ki, mitolojide “ana”dır.
Oysa, erkeği de vardır.
Peki nasıl döllenir?
Doğanın mucizesidir...

bu noktadan sonra koptum..

yazı neyden bahsediyordu..

hangi yıldayız..

ben kimim.. moduna girdim..
 
Severek takip ettiğim ve gerçekten çok iyi tespitleri olan bir köşe yazarı...
Yazılarını okuduğumda "Ben bu yönden hiç bakmamıştım" diyorum...
Herkese tavsiye ederim...
 
BBNET
Geri
Üst