Erkek erkekliğini kadın kadınlığını bilsin e karşıyım.
Eskiden erkek kazanırmış, kadın da evi idare edermiş. Normal, güzel bir aile için süper sistem, olur, paylaşım var, iş bölümü var, insanlık var, sorun yok.
Ama karısını döven, karısına söven, karısını aldatan, kazandığını içkiye yatıran, karısına nasılsın demeyen, karısını insan yerine koymayan vb. erkek de bu sistemde, karşısındaki kadın çaresiz, boşanmak ayıp, dul kalmak ölüme eş değer, sahip çıkanı yok, bu sistemde kadınlar sırf çocukları için çoğunlukla da çaresizlikten yaşayan ölü olarak yaşamışlar (ne kadar yaşamak denirse?).
Şimdi oturup da eskiden ne güzel boşanmak mı vardı. Kadın kadınlığını erkek erkekliğini bilecek demekle olmuyor. Güzel kime göre neye göre güzel erkeğe göre güzel daimi çaresiz bir köleye sahip, kadın içinse içler acısı bir durum var ortada. İnsan evladı erkekleri sevgi dolu eski yuvaları ayrı tutuyorum.
Gelelim günümüze, şuan kadının çalışması, her ne kadar ben isterim ben istemem doğruydu yanlıştı diye konuşsak da, aslında kapitalizmin bizi zorladığı kaçınılmaz bir durum. Çoğu erkek kendisi bu kapitalist sistemde çaresiz kalıp ailesine yetemeyip karısının çalışmasını istiyor, hoşuna gidiyor, onaylıyor, işine geliyor, mecbur kalıyor.
bugün kadınlar başta olmak erkeklerde onlardan geri kalmamak üzere tüketim çılgını olmuş durumdayız. "Senin evin benim evimden daha güzel, benim telefonum iphone 6 seninki ney? Ben mi daha iyi durumdayım sen mi? Araba dediğinde konfor olacak. Bir kere geliyoz dünyaya beğendiğim arabaya binerim, hız olsun, yol tutuşu olsun. Çantanın markası ney canım aaaa ben de bundan istiyorum vb" kafasından bir adım öteye geçemiyoruz.
Sonra bu şartlar altında hanım çalışsın mı çalışmasın mı? Bu kadar yarışın, gösteriş merakının içinde daha büyüyüp senden önce tablet sonra özel okul sonra da araba isteyecek evlatlarda hızla büyürken, öğretmen vb. işlerde çalışan normal ideal maaşlı beylerin hanımları malesef ki çalışsın. Mecbur. Başka çare yok. Durum ve şartlar bu boş boş züğürt tesellisi yapıp çalışsın mı da çalışmasın mı da edebyatı yapmayın. ( haaa diyosanız ki küçük bir yerde bir küçük köy evi gibi evde bağ bahçe yaşarım, çoluk çocuk da okuduğu kadar, her şey olduğu kadar, hanım da çalışmasın diyosanız, saygım sonsuz çalışmasın hanımlarınız, ne de güzel olur).
Geldik çalışan hanımların derdine!!! bu hanımlar iyiler hoşlar çalışıyorlar, anaları babaları sağolsun yememiş içmemiş okutmuş, hanımlar sabahlara kadar göz dirsek çürütmüş okumuş, üstüne kpss kazanmış, eve sizin kadar iyi kötü destek oluyorlar. "Ama bunlar bi azmış bi fazla olmuşlar. Fazla yoruluyorlar. Aşağı yukarı aynı işleri yapıp, aynı parayı kazanıp, eve gelince çocukların da çoğu sorumluluğu doğa gereği üstlerindeyken, bir de erkeklerden iş yapmasını yardım etmesini falan bekliyolar. Bu yeni nesil hiç iyi değil eskiden böylemiydi, erkeğe saygı vardı. " Diyorsanız kusura bakmayın, o saygısızlık değil, o anlayışsızlık
kadına modern hayatın yükünün yarısını + eski geleneksel hayatın yükünün tamamını yüklüyosunuz.
Sonra kadın depresyona da girer, bağırır da çığlık da atar, konuşur da.
Modern hayatta boşanmalar neden oluyo bir kadın olarak ben çalışıyorum etrafımda çalışan bütün bayanların hepsi, eşleri bir işinde ucunu tutar mı diye gözlerinin içine bakıyor. Çoğu kadın evliliğin ilk yıllarında ev işlerini beraber yapmanın hayalini kuruyor bir süre mücadelesini ediyor. Geleneklerimiz sayesinde sonunda pes edip, modern köleler olarak hem para kazanıp, hem de evi çiçek gibi tutup, çocuklara da bakmaya çalışıyor.
Haaa bazıları dayanamayıp boşanıyordur, bazıları böylece yaşayıp gidiyordur, kimisinin eşleri iyidir anlayışlıdır yardım ediyor anlıyordur, kimisinin eşi çoook kazanıp her hafta temizlikçiye para kalıyordur da yükler hafifliyordur. Şartlar değişir. Ama kusura bakmayın da beyler durum böyle.