- Mesajlar
- 3,849
18 yıllık bir Bilgisayar öğretmeni olarak şu son yönetmelik değişikilikleri ile beraber genel durumu izah edecek birşeyler yazmak istedim.
Kadrom Anadolu Lisesi'nde...baştan itibaren durumu izah edeyim...
Bizim zamanımızda bilgisayar öğretmenliği çok havalı ve revaçtaydı. Mimarlık eczacılık gibi bölümlerle eşdeğerdi. Şimdi esamesi okunmuyor
Birçok arkadaş zaman makinesini binseydi eminim o gün başka bölümleri seçerlerdi.
Biz böte öğretmenleri yıllardır haksızlığa uğruyoruz.
Bundan 25 yıl falan önce okullarda bilgisayar eğitimini desteklemek için açılan bölümümüzden ilk mezun olanlardanız.
Benim atandığım yıllarda (2005) bir kere KPSS sıkıntısı yoktu. Bilgisayar öğretmeni alımı fena değildi ve çoğu okula bt sınıfı yapma furyası vardı.
Şimdi ise 100 tane öğretmen alırlarsa öpte başına koy. Her okul deli gibi bilgisayar öğretmenine ihtiyaç duyarken ve katma değer olarak bir okula en fazla katkıyı veren bilgisayar öğretmenleri olmasına rağmen alım sayısı azaldı ve atanamayan arkadaşlarımızın sayısı maalesef arttı. Şimdi Fatih projesi ile beraber ilkokullarda da ihtiyaç sayısı arttı ancak sayımız az olduğu için bir öğretmeni birden fazla okula yollamaya başladılar. Bu da iş yükümüzü arttırdı,
İlk yıllarda klasik fare, klaye ve office dersleri anlattık ve misyonumuz tamamlandı.
Ancak genel sorun olarak bilgisayar öğretmeni gittiği her okulda teknik amele muamelesi gördü, dersler boşlandı önemsenmedi, ders kitabımız bile yoktu,
Bilgisayar dersi seçmeli yapıldı. Halbuki ana dersi seçmeli olan hiçbir branş yok. (Şimdi Almanca'yı da yaptılar)
Ortaokullarda 5 ve 6.sınıflarda zorunlu oldu ama tek olumlu durum bu onunda eksik tarafları var....Liseler hala içler acısı
Yıllar ilerledikçe bt sınıfındaki bilgisayarlar eskimeye başladı. Bilgisayar öğretmenler için alarm zilleri çalmaya başlamıştı.
İş başa düştü ve her pc bozuluğunda gözler bilgisayar öğretmenindeydi. bt sınıfından gece yarısı çıktığımı hatırlarım..
Okulda katma değer olarak ne varsa yaptı bt öğretmeni. Web sitesi yapma (o zamanlar hazır portal yoktu kendimiz yapıyoruduk) virüs temizleme,
her türlü elektronik alet tamiri, öyle ki bilgisayarı bozulan her ilçe idare makamı yanına bilgisayar öğretmenini çağırıyordu.
Okulda elektirikler gittiğinde bile bana soran oluyordu, cep telefonu tanir olayına girmiyorum bile
Ama o kadar şey yapmamıza rağmen bir teşekkür belgesi bile vermediler (törende sunucuk yapana bile verdiler)
Dersler zar zor işleniyordu. Ders esnasında bir şey anlatırken tak fare bozuldu, tak ekran kapandı derken 40 kişilik sınıflarda ders hikaye oldu( Fen liseleri gibi okullarda durum biraz daha iyi olabilir)
2017'deki köklü değişiklikle yazılım ve kodlama furyası başladı ve müfredat ona göre yenilendi.
Ben de sevindim açıkcası, hatta bu konuda kendimi geliştirme fırsatı da buldum.
Ancak şu son yönetmelikle beraber ilk alınan dersi (programlamaya giriş ve algoritma) 1 saate indirdiler. Bunun anlamı şu:
15 saati tamamlamak için 15 sınıfa gireceksin. Onların yazılı kağıtlarını okuyacaksın( Şimdi test sınavını da kaldırdılar) Sonuç analizlerini yapacaksın, belki de bilgisayarı olmayan okullarda derse gireceksin, Artı formatörler birden fazla okula gidecek
Bilgisayar Bilimi dersi değişti ancak yeni müfredatla ilgili ne öğretim programı var ne ders kitabı. Öylesine yapın demişler
Dersler hala seçmeli ve sürekli norm fazlası olmaya devam edeceğiz.
İşte bize reva görülen bu...yıllardır hiçbir şey değişmedi ve maalesef bu şekilde emekli olacağız....
Tavsiyem kendinizi bir alanda gelişirin ve okullardan uzak durun....
Artık okullarda çalışan bt öğretmeninin piramit yapımında çalışan Mısırlı kölelerden farkı yok..
Kadrom Anadolu Lisesi'nde...baştan itibaren durumu izah edeyim...
Bizim zamanımızda bilgisayar öğretmenliği çok havalı ve revaçtaydı. Mimarlık eczacılık gibi bölümlerle eşdeğerdi. Şimdi esamesi okunmuyor
Birçok arkadaş zaman makinesini binseydi eminim o gün başka bölümleri seçerlerdi.
Biz böte öğretmenleri yıllardır haksızlığa uğruyoruz.
Bundan 25 yıl falan önce okullarda bilgisayar eğitimini desteklemek için açılan bölümümüzden ilk mezun olanlardanız.
Benim atandığım yıllarda (2005) bir kere KPSS sıkıntısı yoktu. Bilgisayar öğretmeni alımı fena değildi ve çoğu okula bt sınıfı yapma furyası vardı.
Şimdi ise 100 tane öğretmen alırlarsa öpte başına koy. Her okul deli gibi bilgisayar öğretmenine ihtiyaç duyarken ve katma değer olarak bir okula en fazla katkıyı veren bilgisayar öğretmenleri olmasına rağmen alım sayısı azaldı ve atanamayan arkadaşlarımızın sayısı maalesef arttı. Şimdi Fatih projesi ile beraber ilkokullarda da ihtiyaç sayısı arttı ancak sayımız az olduğu için bir öğretmeni birden fazla okula yollamaya başladılar. Bu da iş yükümüzü arttırdı,
İlk yıllarda klasik fare, klaye ve office dersleri anlattık ve misyonumuz tamamlandı.
Ancak genel sorun olarak bilgisayar öğretmeni gittiği her okulda teknik amele muamelesi gördü, dersler boşlandı önemsenmedi, ders kitabımız bile yoktu,
Bilgisayar dersi seçmeli yapıldı. Halbuki ana dersi seçmeli olan hiçbir branş yok. (Şimdi Almanca'yı da yaptılar)
Ortaokullarda 5 ve 6.sınıflarda zorunlu oldu ama tek olumlu durum bu onunda eksik tarafları var....Liseler hala içler acısı
Yıllar ilerledikçe bt sınıfındaki bilgisayarlar eskimeye başladı. Bilgisayar öğretmenler için alarm zilleri çalmaya başlamıştı.
İş başa düştü ve her pc bozuluğunda gözler bilgisayar öğretmenindeydi. bt sınıfından gece yarısı çıktığımı hatırlarım..
Okulda katma değer olarak ne varsa yaptı bt öğretmeni. Web sitesi yapma (o zamanlar hazır portal yoktu kendimiz yapıyoruduk) virüs temizleme,
her türlü elektronik alet tamiri, öyle ki bilgisayarı bozulan her ilçe idare makamı yanına bilgisayar öğretmenini çağırıyordu.
Okulda elektirikler gittiğinde bile bana soran oluyordu, cep telefonu tanir olayına girmiyorum bile
Ama o kadar şey yapmamıza rağmen bir teşekkür belgesi bile vermediler (törende sunucuk yapana bile verdiler)
Dersler zar zor işleniyordu. Ders esnasında bir şey anlatırken tak fare bozuldu, tak ekran kapandı derken 40 kişilik sınıflarda ders hikaye oldu( Fen liseleri gibi okullarda durum biraz daha iyi olabilir)
2017'deki köklü değişiklikle yazılım ve kodlama furyası başladı ve müfredat ona göre yenilendi.
Ben de sevindim açıkcası, hatta bu konuda kendimi geliştirme fırsatı da buldum.
Ancak şu son yönetmelikle beraber ilk alınan dersi (programlamaya giriş ve algoritma) 1 saate indirdiler. Bunun anlamı şu:
15 saati tamamlamak için 15 sınıfa gireceksin. Onların yazılı kağıtlarını okuyacaksın( Şimdi test sınavını da kaldırdılar) Sonuç analizlerini yapacaksın, belki de bilgisayarı olmayan okullarda derse gireceksin, Artı formatörler birden fazla okula gidecek
Bilgisayar Bilimi dersi değişti ancak yeni müfredatla ilgili ne öğretim programı var ne ders kitabı. Öylesine yapın demişler
Dersler hala seçmeli ve sürekli norm fazlası olmaya devam edeceğiz.
İşte bize reva görülen bu...yıllardır hiçbir şey değişmedi ve maalesef bu şekilde emekli olacağız....
Tavsiyem kendinizi bir alanda gelişirin ve okullardan uzak durun....
Artık okullarda çalışan bt öğretmeninin piramit yapımında çalışan Mısırlı kölelerden farkı yok..
Son düzenleme: