Bakanın öğretmenleri inciten sözleri...

Kodla Büyü

btformatör

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
864
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer sözleri ile eğitimcileri şaşırtmaya devam etmektedir. Daha önceleri defalarca öğretmenleri inciten Bakan Dinçer, Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesini ziyareti sırasında “Bugüne kadar biz öğretmenlerimizi incitecek bir tek laf etmedik. Bugüne kadar şayet onbeş kez konuşma yapmışsam, ondördünde öğretmenlerimizin mesleğini geliştirmeye yönelik çok ciddi projelerden bahsettim. Ama daha çok sendikalarımız ne hikmetse bunları dile getirmek, öğretmenlerimize bunları anlatmak yerine daha çok, bir kere yaz tatilleri yapılmayacak bundan sonra eğitim yapacağız demiş olmamı malzeme olarak kullandılar. Bu açıdan bakıldığında, ben aynı şeyi tekrar söylüyorum. Biz öğretmenlik mesleğini geliştireceğiz. Öğretmenin gelişmiş olması ve hakikaten toplumda çok güçlü bir yerde olması gerek” demiştir.

Bakan öğretmenleri incitmediğini belirtirken, Bakanın göreve geldiği günden bugüne kadar hafızalarda yer edinen ve öğretmenleri inciten sözlerini ve icraatlarını şöyle bir hatırlayalım:

-Bakan Dinçer göreve gelir gelmez okul müdürlerini karşısına almıştır. Dinçer bir yandan okullara ödenek vermezken, diğer yandan bağış almak zorunda kalan okul müdürlerine soruşturma açmıştır. Okulun tüm yükünü sırtlayan okul müdürlerini, keyfi olarak öğrenciden para alan kişiler olarak lanse eden, onları kaynak sorunu ile baş başa bırakan Dinçer’in, tam 3 bin okul müdürüne soruşturma açması asla unutulmayacaktır.

-Bakan Dinçer Teşkilat Kanununu değiştirerek, özür grubu tayinlerini yılda bir defaya düşürmüş ve öğretmenlerimizin büyük mağduriyet yaşamasına neden olmuştur. Dinçer ailelerin parçalanmasına seyirci kalmış, sağlık ve öğrenim özrü nedeniyle tayin isteyenleri görmezden gelmiştir. Bakan verdiği sözü yerine getirmekten aciz olduğunu ortaya koymuştur. Hiçbir konuda fedakârlıkta bulunmayan Dinçer, öğretmenlerden bu konuda fedakârlık yapmalarını istemiştir.

-Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ataması yapılmayan öğretmenlere ‘kabiliyetlerine uygun iş bulsunlar’ şeklinde çağrıda bulunmuş ve öğretmenlerin kamuyu istihdam alanı olarak görmekten vazgeçmesini söylemiştir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir Milli Eğitim Bakanı ataması yapılmayan öğretmenlere başka sektörleri adres göstermiştir. Bakan’ın doğru bir istihdam politikası oluşturmak ve ataması yapılmayan öğretmenlerin istihdam edilmesi için çaba sarfetmek yerine, başka sektörleri adres göstermesi, kolay yolu seçmesi tarihe not olarak düşülmüştür.

-Bakan Dinçer ‘öğretmenler artık üç ay tatil yapamayacak’ diyerek hem bu konudaki bilgisizliğini ortaya koymuş, hem de öğretmenleri fazla tatil yapan kişiler olarak göstermiştir.

-Sayın Dinçer bununla da yetinmemiş, öğretmenlerin çalışma saatleri konusunda kamuoyunu yanlış yönlendirerek, öğretmenlerin OECD ülkelerine kıyasla az çalıştığını söylemiştir. Bu da Bakan Dinçer’in öğretmenlere olan düşmanca tutumunu ortaya koymaktadır. Dinçer’in amacı, toplumda öğretmenlerin az çalıştığı şeklinde bir algı yaratmaktır.

-Öğretmenler veli ve öğrenciler tarafından saldırıya uğrarken, öğretmenlerin can güvenliği tehdit altındayken, Bakan Dinçer çıtını bile çıkarmamış, tüm yaşananları film seyreder gibi seyretmiştir. Bakan’ın öğretmenleri sahiplenmemesi, yalnız bırakması, şiddete karşı önlem almaması bizleri derinden etkilemiştir.

-Öğretmenlerin ek ödemelerine hiçbir artış yapılmazken, ek ders ücretleri yerinde sayarken, öğretmenler pahalanan hayat şartları karşısında ayakta duramazken, Bakan Dinçer başını yine kuma gömmüştür. Öğretmenlerin maddi ve özlük hakları konusunda sesini çıkarmayan, onlar için mücadele etmeyen Bakan Dinçer, öğretmenlerin maaşlarının kamudaki en düşük maaş seviyesine gerilemesine göz yummuştur.

-Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Bakan Dinçer'in konuşmalarına kızılıyor olabilir ama öğretmenlere şahsiyet kazandırılacak” sözleri için, “Benim öğretmenim zaten şahsiyetlidir. Bizim öğretmenlere şahsiyet kazandırmak gibi bir yaklaşımımız söz konusu olamaz” dememiştir. Ayrıca bu incitici sözler için Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer öğretmenlerden özür dilememiştir.

İşte tüm bu saydığımız hususlar Bakan Dinçer’in öğretmenleri üzdüğünü, yaraladığını, gözler önüne sermekte ve öğretmenleri incitecek tek laf etmediği iddiasını da çürütmektedir. Bakan Dinçer döneminde öğretmenlerin itibarı yerle bir edilmiş, öğretmenler değersizleştirilmiş, öğretmenlik mesleği ayaklar altına alınmıştır...
 
10 numara 5 yıldız :)

BTFormator' Alıntı:
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer sözleri ile eğitimcileri şaşırtmaya devam etmektedir. Daha önceleri defalarca öğretmenleri inciten Bakan Dinçer, Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesini ziyareti sırasında “Bugüne kadar biz öğretmenlerimizi incitecek bir tek laf etmedik. Bugüne kadar şayet onbeş kez konuşma yapmışsam, ondördünde öğretmenlerimizin mesleğini geliştirmeye yönelik çok ciddi projelerden bahsettim. Ama daha çok sendikalarımız ne hikmetse bunları dile getirmek, öğretmenlerimize bunları anlatmak yerine daha çok, bir kere yaz tatilleri yapılmayacak bundan sonra eğitim yapacağız demiş olmamı malzeme olarak kullandılar. Bu açıdan bakıldığında, ben aynı şeyi tekrar söylüyorum. Biz öğretmenlik mesleğini geliştireceğiz. Öğretmenin gelişmiş olması ve hakikaten toplumda çok güçlü bir yerde olması gerek” demiştir.

Bakan öğretmenleri incitmediğini belirtirken, Bakanın göreve geldiği günden bugüne kadar hafızalarda yer edinen ve öğretmenleri inciten sözlerini ve icraatlarını şöyle bir hatırlayalım:

-Bakan Dinçer göreve gelir gelmez okul müdürlerini karşısına almıştır. Dinçer bir yandan okullara ödenek vermezken, diğer yandan bağış almak zorunda kalan okul müdürlerine soruşturma açmıştır. Okulun tüm yükünü sırtlayan okul müdürlerini, keyfi olarak öğrenciden para alan kişiler olarak lanse eden, onları kaynak sorunu ile baş başa bırakan Dinçer’in, tam 3 bin okul müdürüne soruşturma açması asla unutulmayacaktır.

-Bakan Dinçer Teşkilat Kanununu değiştirerek, özür grubu tayinlerini yılda bir defaya düşürmüş ve öğretmenlerimizin büyük mağduriyet yaşamasına neden olmuştur. Dinçer ailelerin parçalanmasına seyirci kalmış, sağlık ve öğrenim özrü nedeniyle tayin isteyenleri görmezden gelmiştir. Bakan verdiği sözü yerine getirmekten aciz olduğunu ortaya koymuştur. Hiçbir konuda fedakârlıkta bulunmayan Dinçer, öğretmenlerden bu konuda fedakârlık yapmalarını istemiştir.

-Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ataması yapılmayan öğretmenlere ‘kabiliyetlerine uygun iş bulsunlar’ şeklinde çağrıda bulunmuş ve öğretmenlerin kamuyu istihdam alanı olarak görmekten vazgeçmesini söylemiştir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir Milli Eğitim Bakanı ataması yapılmayan öğretmenlere başka sektörleri adres göstermiştir. Bakan’ın doğru bir istihdam politikası oluşturmak ve ataması yapılmayan öğretmenlerin istihdam edilmesi için çaba sarfetmek yerine, başka sektörleri adres göstermesi, kolay yolu seçmesi tarihe not olarak düşülmüştür.

-Bakan Dinçer ‘öğretmenler artık üç ay tatil yapamayacak’ diyerek hem bu konudaki bilgisizliğini ortaya koymuş, hem de öğretmenleri fazla tatil yapan kişiler olarak göstermiştir.

-Sayın Dinçer bununla da yetinmemiş, öğretmenlerin çalışma saatleri konusunda kamuoyunu yanlış yönlendirerek, öğretmenlerin OECD ülkelerine kıyasla az çalıştığını söylemiştir. Bu da Bakan Dinçer’in öğretmenlere olan düşmanca tutumunu ortaya koymaktadır. Dinçer’in amacı, toplumda öğretmenlerin az çalıştığı şeklinde bir algı yaratmaktır.

-Öğretmenler veli ve öğrenciler tarafından saldırıya uğrarken, öğretmenlerin can güvenliği tehdit altındayken, Bakan Dinçer çıtını bile çıkarmamış, tüm yaşananları film seyreder gibi seyretmiştir. Bakan’ın öğretmenleri sahiplenmemesi, yalnız bırakması, şiddete karşı önlem almaması bizleri derinden etkilemiştir.

-Öğretmenlerin ek ödemelerine hiçbir artış yapılmazken, ek ders ücretleri yerinde sayarken, öğretmenler pahalanan hayat şartları karşısında ayakta duramazken, Bakan Dinçer başını yine kuma gömmüştür. Öğretmenlerin maddi ve özlük hakları konusunda sesini çıkarmayan, onlar için mücadele etmeyen Bakan Dinçer, öğretmenlerin maaşlarının kamudaki en düşük maaş seviyesine gerilemesine göz yummuştur.

-Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Bakan Dinçer'in konuşmalarına kızılıyor olabilir ama öğretmenlere şahsiyet kazandırılacak” sözleri için, “Benim öğretmenim zaten şahsiyetlidir. Bizim öğretmenlere şahsiyet kazandırmak gibi bir yaklaşımımız söz konusu olamaz” dememiştir. Ayrıca bu incitici sözler için Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer öğretmenlerden özür dilememiştir.

İşte tüm bu saydığımız hususlar Bakan Dinçer’in öğretmenleri üzdüğünü, yaraladığını, gözler önüne sermekte ve öğretmenleri incitecek tek laf etmediği iddiasını da çürütmektedir. Bakan Dinçer döneminde öğretmenlerin itibarı yerle bir edilmiş, öğretmenler değersizleştirilmiş, öğretmenlik mesleği ayaklar altına alınmıştır...
 
Tüm Onurlu meslektaşları, yandaş sarı sendikalardan istifaya ederek mücadele saflarına, hak arayan sendikalara davet ediyorum.
 
valla uzun yazıları okumazdım ama bunun hepsini okudum. inşallah yayılır.
 
Reyhanli' Alıntı:
Tüm Onurlu meslektaşları, yandaş sarı sendikalardan istifaya ederek mücadele saflarına, hak arayan sendikalara davet ediyorum.

hangisi hak arıyor.. ya hükümet yanlısıdır sessiz kalırlar ya muhalefet tarafıdır hak arıyormuş gibi gözüküp aslında hükümeti siyasi olarak yıpratmaya çalışırlar.

bunun dışında gerçekten... gerçekten.. ama gerçekten.. sendika yok.. malesef..
 
Sayın Bakanım. Bizler Cumhuriyetimizin mevcut eğilimleri cerçevesinde yıllardır şekil almış eğitim sistemi ve öğretmen yetiştirme programlarında gerekli eğitimleri alarak Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığının temel personel kadrosu olan Öğretmenliğe atandık. Branşlarımız, memleketlerimiz yaşlarımız vs. aynı olmasa da ülke geleceği adına; "Türk milletinin millî, ahlâkî, insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları geliştirmek için çalışacağımıza" aynı andı içmiş, fedakar ve sabırlı öğretmenleriz.

Bakanlığımızın başına atanmanızdan bu yana bir takım yeni eğilimler ile; eğitim öğretim sisteminde, öğretmen yetiştirme faaliyetlerinde gibi eğitimin her alanında köklü değişikler yapma yolundasınız. Çalışmalarınız kamuoyunda sıkça eleştirilmekte gündemin ekseriyetle ana maddesini oluşturmakta. Aynı zamanda çok sık olarak açıklamalar yapmak durumunda kalmaktasınız. Sizden Bir eğitim ferdi BİR ÖĞRETMEN OLARAK en büyük ricam; yaptığınız bu açıklamalarda öğretmenlik mesleği ve öğretmenlerin öğrenci - veli ve halk nezdinde görüşlerini olumsuz yönde etkilememesi adına çok daha dikkatli olmanız. Çünkü kimi açıklamalarınız doğrudan olmasa da dolaylı olarak öğretmenlere karşı bilinçaltında az çalışan, derslerine geç giden, eğitimleri tamami ile yanlış yapılmış, formatif ve branş adına çok yetersiz anlamları içerebilmekte.

Belki de bu durumda medyanın sözlerinizi keserek, kısaltarak farklı anlamlar oluşturabilecek durumlara getirmesi gibi etkenler de olabilir ancak geldiğimiz noktada öğretmenlere yönelik şimdiye kadar görülmemiş bir kin ve bunun sonucu olarak şiddet eylemleri malumunuz. Toplumdaki öğretmen algısı tarihteki en kötü düzeyde belki de.

Bu durumu düzeltmek için Siz sayın Bakanımızdan bize de örnek olacak tutum ve söylemler duymak isteriz.

SAYGILARIMIZLA

her-telden-f29/sayin-bakanim-sizden-rica-ediyorum-t86892.html
 
İnsan bu kadar yalancı olabilir herhalde... Bunca söylediği, yaptığı şeyden sonra bakan hala bir sorun yokmuş gibi davranıyor ya pes artık!!!!
 
tayinci42' Alıntı:
Reyhanli' Alıntı:
Tüm Onurlu meslektaşları, yandaş sarı sendikalardan istifaya ederek mücadele saflarına, hak arayan sendikalara davet ediyorum.

hangisi hak arıyor.. ya hükümet yanlısıdır sessiz kalırlar ya muhalefet tarafıdır hak arıyormuş gibi gözüküp aslında hükümeti siyasi olarak yıpratmaya çalışırlar.

bunun dışında gerçekten... gerçekten.. ama gerçekten.. sendika yok.. malesef..

Düşündüklerim aynen böyle..
 
andariel' Alıntı:
İnsan bu kadar yalancı olabilir herhalde... Bunca söylediği, yaptığı şeyden sonra bakan hala bir sorun yokmuş gibi davranıyor ya pes artık!!!!
Hocam bakan söylediklerini görmezden gelerek unutturmaya tabii tutuyor olmalı... :D
 
bilisim_34' Alıntı:
andariel' Alıntı:
İnsan bu kadar yalancı olabilir herhalde... Bunca söylediği, yaptığı şeyden sonra bakan hala bir sorun yokmuş gibi davranıyor ya pes artık!!!!
Hocam bakan söylediklerini görmezden gelerek unutturmaya tabii tutuyor olmalı... :D

Galiba hocam, kendince de bu konuda başarılı olduğunu sanıyor herhalde...
 
Tek kelime ile yazıklar olsun.Bu kadar böyle göz göre göre yalan söylenmez.Nasıl bir hükümet politikasıdır onu anlamış değilim ben.
 
Bunu bu göreve getiren kişi bu hallerini görmüyor mu?
 
eş durumlarını engelleyerek en derin incitmeyi yapıyorsun sayın bakan
 
hasbelkader bakan olmuş biridir. arkadaşa baktıkça gülüyorum sadece, Ömer Dinçer işte :puhaha: :puhaha: :alkis:
 
Geri
Üst