- Mesajlar
- 816
Kusura bakmayın bu pazar size güzel şeylerden söz edemeyeceğim..
Çok isterdim ama elimde değil..
Dibe doğru gidiyoruz.. Çakılmamıza ramak kaldı da diyebiliriz..
Hayır, hayır ekonomide değil..
Eğitimde!..
Lafın sonunu beklemeden; sekiz yıllık kesintisiz eğitimin sonucu bu.. 4+4+4 yasası bunun için çıktı diyen olacaktır..
Değil..
Milli Eğitim Bakanı; ‘bu yasa eğitimin sorunlarını çözmek için yapılmadı, yapısal değişikliğe gidildi’ demişti..
Amaç sekizi ikiye bölmekti.. Eğitim kalitesini arttırmak değil..
O iş başka bahara kaldı..
Konuşulmayan, gündeme getirilmeyen, adı bile anılmayan gerçek şu..
Hemen her dalda Avrupa sonuncusuyuz.. Matematik’te, Fen’de, yabancı dil öğrenmede..
Bakanlık kafayı imam hatiplerin yaygınlaştırılmasına taktığı için bu sorunla ilgilenmiyor!
Haa.. Bu arada imam hatiplerin durumu da parlak olsa!..
YGS başarı sıralamasında 15. oldular..
İmam hatiplerin altında meslek liseleri, akşam liseleri, otelcilik lisesi, sekreterlik lisesi var..
*
Durup dururken bu mevzu nereden çıktı diyeceksiniz..
YGS sınavından çıktı.. Sonuçlar açıklandı, acı gerçeği gördük... Geçen yıla göre sınavdan sıfır çekenlerin oranı yüzde 32.7 artmış..
50 bine çıkmış.. Geçen yıl 38 binmiş bir önceki yıl 14 bin..
Matematik’te zaten felaketiz.. Ezelden beri böyleyiz.. Fen bilimlerinde ise durum daha da vahim..
Geriye ne kalıyor?
Türkçe!..
Türkçe de kervana katılmış.. Bu yıl acayip düşüş yaşanmış.. 40 soruluk Türkçe testinde 35 ve üzerinde net çıkaran öğrenci sayısı yüzde 54 azalmış!..
Okullarda Fen öğretilmiyor, Matematik öğretilmiyor, Türkçe öğretilmiyor..
Yabancı dil?
O hiç öğretilmiyor..
Sekiz yıl İngilizce eğitimi alan öğrenci ‘this is a book’un bir adım ötesine geçemiyor..
Peki okullarda ne öğretiliyor?
Bunu Milli Eğitim Bakanı’na sormak lazım..
*
Biliyorum biliyorum, YGS başarı ölçme sınavı değil, eleme sınavı.. Elek vazifesi yapıyor.. İçine öğrenciler atılıyor o eliyor..
Tamam da sıfır çekenlerin sayısı neden artıyor?
*
Biliyorum bu yazdıklarıma iktidarın adamları itiraz edecek.. Tablet bilgisayar dağıtmaktan, akıllı tahtalardan söz edeceklerdir..
İster kara tahta olsun ister akıllı tahta, üzerine yazdığınız aynı olduktan sonra.. Yöntem aynı, bilgi aynı, kalite aynı kaldıktan sonra..
Ha bizim zamanımızdaki kara tahta..
Ha şimdikilerin akıllı tahtası..
*
Milli Eğitim Bakanlığı iki üç yıl bu işle uğraşamaz.. Durum vahim olmasına vahim de onlar da bunun farkında da düzeltmek için uğraşamazlar..
Niye mi?
Vakitleri yok..
Paraları hiç yok?
Önce bütün enerjilerini 4+4+4’ü hayata geçirmek için harcayacaklar.. Üç kademeli eğitim ya.. Okulların da fiziki olarak birbirinden ayrılması lazım.. 20 milyon lira gerekiyormuş..
Bütçede var mı?
Yok..
Bu yıl için gerekli olan 5 milyon lira bile yok!..
*
Söylemem şudur.. Bir ülkede eğitim kalitesi geri gittikçe bunun bedelini bir sonraki kuşaklar öder.. Korkarım bizleri rahmetle anmayacaklar!..
Çünkü çocukları eğitmiyoruz..
Eğitiyormuş gibi yapıyoruz.. İlkokulda da lisede de üniversitede de.. Hele üniversitelerin durumu aman ki ne aman!..
*
Yeri gelmişken şu Van’daki çocukların durumuna da değinelim.. Yapmayın, etmeyin dedik, bir formül bulun bu çocukları bu yıl hayatlarının en önemli sınavına sokmayın dedik..
Bu çocuklar deprem felaketini yaşadı..
Belki anneleri belki babaları belki yakınları öldü.. Düzenleri bozuldu, okulları kapatıldı, başka şehirlere göç etmek zorunda kaldılar..
Akılları gitti..
Oturup nasıl ders çalışsınlar ki?!..
Bu köşede en az beş kere yazdım, bakanlık sağır sultanı oynadı..
Sonuç; Van sonuncu..
Milli Eğitim Bakanı’na duyurulur.. O çocuklar sizin kurbanınız!..
*
Canınızı fazla sıkmayayım..
İyi pazarlar..
http://gundem.milliyet.com.tr/akilli-ta ... efault.htm