Abdurrahim karakoç vefat etti

Kodla Büyü
الذين اذا اصابتهم مصيبة قالوا انا لله وانا اليه راجعون
 
dokmeefrail' Alıntı:
الذين اذا اصابتهم مصيبة قالوا انا لله وانا اليه راجعون

Hocam güzel yazmışsın... :alkis:

Donüş ancak Allah'a dır....Allah rahmet eylesin
 
Allah rahmet eylesin, Karakoç denince aklıma "Mektup yazdım Hasan'a, Ha Hasan'a ha sana..." diye başlayan şiir gelir hep, bu günü anısına bir kere daha okuyayım bu şiiri
"Soysuzlar taş atar mukaddesata
Karşı duramazsak bizdedir hata.
Tahammül teşviktir, böyle hayata,
Öl..İnsan küçülmez ölünce Hasan."
 
Seyrettim uzaktan benliğimi ki,
Et, kemik, kan değilmiş mana.
Habibin hakkına, İsmin hakkına
Af dilemek için ağlayarak,
SANA geliyorum SANA
Ya HAKK!

Mekanı cennet olsun inşallah...
 
Allah rahmet eylesin, iyilerin yerini doldursun, böyle anılarak gitmek ne güzel..
 
Allah rahmet eylesin... "Vur Emri" diye bir kitabıyla tanımıştım kendini, sonraları babamın kitaplığında bulduğum içinde "mihriban" şiirininde yazılı olduğu eski 60-70 sayfalık bir kitapla perçinlemişti yerini... Son dönem fikirlerini beğenmesemde hep saygı duyulası, hep VUR EMRİ'ndeki yeriyle kalakalmıştı....

Bu kadar sevildiğini, vefatında bu denli hatırlanacağını ummuyordum ne yalan söyleyeyim... Allah sonsuz rahmet etsin; sadece sevgi üzerine şiirleriyle değil, davasıyle-fikriyle, küsmeleri-barışmalarıyla hep hatırlanması, anılması dileğiyle...

Mekanı cennet olsun...
 
Allah rahmet eylesin.

Bir yazısı:

http://www.yazaroku.com/fguncel/abdurra ... 8715/.aspx

Böyle mert muhafazakarlara ihtiyacımız var.

Liberallere özenip, onlara yaranma derdine giren, onların kuyruğuna takılan muhafazakarlar, muhafazakarları liberallere payanda etmek için uğraşan cemaatler utansın.

Böyle mert muhafazakar insalara ihtiyacımız var, Allah mekanını cennet eylesin.
 
Yüce Yaradan, Kainatın Sahibi, hikmetinden Sual olunmaz Yüce Allah; rahmet, mekanını da cennet etsin....
 
Bu zamanda eğip bükmeden kitabın ortasından konuşabilecek mert insan bulmak çok zor... öyle kişiyi dinleyen de yok. Hakperest zat, Allah rahmetiyle muamele etsin, taksiratını affetsin.
 
Kendi hayat hikayesini şöyle anlatmış Karakoç: “Ebedî kudretin tek sahibinden alınan emir üzerine 1932 yılında dünyaya gelmişim. Çocukluğum şöyle-böyle geçti. Kıt imkânlara, kıtlık yıllarına rağmen hâlâ o günleri özlerim. Birçok kimseye o yılları anlatsam, 'Özlenecek neresi var? ' diyebilirler, amma ben hep çocukluk yıllarımı sevdim. Şiir yazmaya küçük yaşlarda başladım. Zaten bizim oralarda her genç şiir yazar. Bu tutku başka bir meşgalenin veya işin olmayışından kaynaklanıyor gibime geliyor.

Ben de avareydim, boşluğumu şiirle doldurmaya çalıstım. Benimle şiire başlayanlar yalnızlıktan, yardımsızlıktan dökülüp gittiler. Bana gelince: Sağolsunlar, iktidarların ve muhalefetin irikıyım politikacıları, ihtilal cuntacıları, 'bilimsel' cüppeliler, entellektüel züppeler, millî soyguncular, sosyete parazitleri, sermaye sülükleri, zulüm-işkence makineleri, adalet katleden hukukçular, dalkavuklar, üçkağıtçılar v.s. hep bana yardımcı oldular. Şiir malzememi veren onlar, öfkemi bileyen onlar oldular. Yardımlarını inkâr etmiyorum, fakat teşekkür de etmiyorum”
 
Geri
Üst