3,5+4=BİM

Kodla Büyü

kade38

Üye
Mesajlar
483
Hükümetin memurlara teklif ettiği zam oranı ile ilgili olarak bazı trajikomik tespitleri paylaşmak istiyorum.

1. Ülkemizde 2012 yılı için ilk dört aylık dönemde resmi rakamlara göre % 3.1 olarak açıklanan enflasyon rakamlarına rağmen memura ilk altı ay için % 3.5 zam teklif edilmiştir.
2. 2006 yılında başlayan aylık enflasyon hedeflemesi sürecinde sadece iki kez bu hedefler tutmuştur. Buna rağmen hükümet, memurlara teklif edilen zam oranının % 5’lik enflasyon hedefine ve Orta Vadeli Plan’a uygun olduğunu ifade ederek adeta kara mizah yapmaktadır.
3. Hükümet, işin birinci derecede sahibi olan Merkez Bankası’nın bile sahip çıkamadığı 2012 enflasyon hedefine memurların sahip çıkmasını beklemekte ve adeta “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?” dedirtmektedir.
4. IMF’den kurtulduk diyen hükümetin halâ IMF politikalarının bir parçası olarak hayatımıza giren çalışanların ücretlerine enflasyon hedefi kadar zam yapma politikası, sonuçta hem ücretlerin enflasyonun gerisinde kalmasına, hem de çalışan kesimin büyüme rakamlarından yeterince faydalanamamasına neden olmaktadır.
5. Aslında gerçekçi bir hesap yapıldığı zaman memurların yıllık ortalama ücret artışları ile kişi başına düşen cari milli gelirdeki artış karşılaştırılmalıdır. Bu karşılaştırma sonucunda ortaya şu gerçek çıkmaktadır: Memurlar, milli gelir artışından paylarını alamamaktadırlar.
6. Bu yönde bir hesap yapılınca son iki yılda memurun ücret kaybının, ücret artışlarından daha fazla olduğunu kolayca görülmektedir. Son iki yılda ülkemizde kişi başına milli gelir % 32.45 artmasına rağmen memurların zam oranı % 14.27 olmuştur. Bu oran, milli gelir artışındaki yüzdelik rakamın yarısı bile değildir.
7. Hükümetin Orta Vadeli Hesapları tutarsa eğer,2012 yılında memurun yıllık geliri 125.07’ye çıkacak ama kişi başına milli gelir oranı da 145.61 olacaktır. Böylece, memur aleyhine olan yüzdelik fark 18.18 puandan 20.54 puana çıkacaktır.
8. Bu veriler ışığında sonuç olarak hükümetin vermesi gereken zam oranı asla 3.5 + 4 değil ; en az 11.4+11.4 olmalıdır. Bunun altındaki bütün rakamlar adalet kavramından çok uzakta kalmaktadır.
9. Bu arada, yetkili sendikayı da kutlamak gerek. Genel Başkanları, 1 Mayıs ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk ÇELİK le beraber kürsüye çıkıp, memurun, işçinin, emekçinin bayramını kol kola kutlamış ve toplu sözleşmede koyacağı tavrı belli etmişti .Bizi yanıltmadı. Kendine yakışanı yaptı.Bu anlamda,iyi bir müzakere ! ortaya koydular. Hakikaten yakıştı bunlara, 10 yıldır aynı şey yapıyorlar, kutluyoruz! Başka türlü yapsalardı garip olacaktı.
SON SÖZ
Sayın Başbakanın çok yakınlarının da gizli ortak olduğu iddia edilen BİM marketleri her köşe başında mantar gibi çoğalmakta ve koskoca holdinglerin bile rekabet edemediği fiyatlardan ürün satışı yapmaktadır. Hükümet, memurların kemerini artık dayanılmaz ölçülerde sıkma gayreti ile acaba dolaylı olarak BİM marketlerinin müşteri potansiyelini arttırmayı mı hedeflemektedir? “Az para ver ucuza yönelt, nasıl olsa benim yandaşım kazanacak ” mantığı hangi vicdan ve ahlak anlayışına sığar ?

Enver DEMİR
Şube Başkanı
http://memurlar.biz/haber/35--4-esittir-bim-298463.html
 
Türk kahvesini çok severim,"Kuru kahveci mehmet efendi" de tercihimdir.
geçen evde bitmiş okuldan gelirken alıyım dedim yol üstü bim vardı
bir giriyim dedim daha evvel alış-veriş yapmadım hiç.
bir baktım kahvelere "abdullah efendi" diye bir marka önce güldüm
sonra döndüm ve çıktım ama tercih meselesi tabi

birde Bimle ilgili şu vardır eskilerden:

BİM DE ESKİ SEVGİLİYİ GÖRMEK

Bim'e doğru yola çıktım. zaten iki adım ötesi bim. Annemin terliklerini giyip çıkayım lan dedim, kim iki saat şimdi bağcık bağlayacak. Ama olgun bir erkekte eğreti duran şeylerin başında anne terliği geliyormuş canlar, ben bunu anladım.Bim her zamanki gibi sakindi. klima çalışıyor ama soğutmuyordu. Nasıl bir klima lan bu diyerek incelemeye başladım. ama görevli beni balici sandı,çünkü ayaklarımda da acayip terlikler altımda çamaşır suyu sıçrayıp da rengi atmış bir pijamayla pek de güzel bir gaspçı havası veriyordum."abi bu klima üflemiyor galiba" dedim.
ama cevap vermedi,işine döndü.tam arkamı dönüp gidecekken tanıdık bir ses duydum. pek bir tanıdık.sanki bir zamanlar kulağıma "aşkım" ,"seni seviyorum" diyen bir ses. yavaşça arkamı döndüm. Evet, eski sevgilimdi bu. bir zamanlar sevdiğim kadındı. bir zamanlar elele tutuşarak mal gibi gezdiğimiz kadın.şimdi nişanlısıyla bim'e gelmiş alışveriş yapıyordu. bir zamanlar aşık olduğum kadındı bu. Evet bir zamanlar uğruna canımı verebileceğim kadındı bu. ben şaşkınlıktan elimdekileri yere düşürünce bunlar birden irkildi ve hemen arkasını döndü. ben, beni görmesinler diye hızlıca aşağıya eğildim ama lanet olası bim'de raf diye bir şey yok ki. tansaş olsa arkadaki adam seni göremez ama raf yerine kolilerde ürün sergileyen bim sayesinde saklanamadım.peki size sorarım. siz arkanızı döndüğünüzde, devekuşu gibi saklandığını sanan ama çatalı görünen, ayağında ufak numara anne terlikleriyle deve kuşu gibi çömelmiş bir adam görseniz ne yaparsanız?işte onlar da öyle yaptılar. bastılar kahkahayı. yavaş ve gurur yıkılmışça ayağa kalktım.gözlerine baktım. bana baktı, mahzun bir bakış görmek isterdim ama alay ediyordu resmen. ayaklarıma bakıyordu. anne terliği giymiş,parmakları ucundan çıkmış bir ayak. buydum işte. sen bu adamla bir zamanlar çıkmıştın. şimdiki sevgilin çok iyi giyinmiş ama bir bak bakayım ona.bim'de bu şıklık? sence de biraz samimiyetsiz değil mi? ben en azından yakışıyorum buraya. içimden geldiği gibiyim.böyle düşündüm ama sonra ...... dedim. adam kapmış kızı,ben de lavuk gibi pijamayla terlikle geziyorum. kim naapsın lan beni."nasılsın görüşmeyeli?" dedim. "iyiyim" dedi. "ne güzel" dedim. "hıhı"dedi. gittikçe gerginleşiyordu ortam. yeni sevgilisi kıllandı mı acaba diye baktım ama nasıl olsa bu lavuktan bir zarar gelmez" düşüncesi hasıl olduğundan zerre umrunda değildim herifin. adam en ucuz kangal sucuğu seçmekle meşguldu."niye böyle olduk biz?" der gibi baktım. "ne diyorsun?" der gibi baktı bana. "niye böyle olduk diyorum?" der gibi tekrar baktım.ne diyorsun anlamıyorum" der gibi tekrar baktı bana. "neyse ....."der gibi baktım. ......... alışverişe devam etti. bir güle güle demeden. gözyaşlarımı saklayarak elimden düşürdüklerimi aldım ve kasaya gittim.bir de peçete aldım, gözyaşlarımı silmek için. kasadaki görevli yine baliciymişim gibi baktı bana, "paran var mı" der gibi baktı bana,bana bakmasın artık kimse. al lan paranı der gibi uzattım,para üstü beklemeden çıktım ama sonra hemen geri dönüp şahsiyetsizce aldım paranın üstünü.tam çıkacakken fiş almayı unuttuğum aklıma geldi. dönüp onu da aldım. bir romantizm de yaşayamadık be.eve giderken serkan geldi yavaşça yanıma. tek dostum,yoldaşım,üzgün olduğumu anlayabilen tek insan. "abi bir şey diycem. pijamanın arkasında delik var,arkan gözüküyor,baya da büyük" o günden beri evdeyim. bim'e de kapıcıyı yolluyorum
 
eemree' Alıntı:
Türk kahvesini çok severim,"Kuru kahveci mehmet efendi" de tercihimdir.
geçen evde bitmiş okuldan gelirken alıyım dedim yol üstü bim vardı
bir giriyim dedim daha evvel alış-veriş yapmadım hiç.
bir baktım kahvelere "abdullah efendi" diye bir marka önce güldüm
sonra döndüm ve çıktım ama tercih meselesi tabi

birde Bimle ilgili şu vardır eskilerden:

BİM DE ESKİ SEVGİLİYİ GÖRMEK

Bim'e doğru yola çıktım. zaten iki adım ötesi bim. Annemin terliklerini giyip çıkayım lan dedim, kim iki saat şimdi bağcık bağlayacak. Ama olgun bir erkekte eğreti duran şeylerin başında anne terliği geliyormuş canlar, ben bunu anladım.Bim her zamanki gibi sakindi. klima çalışıyor ama soğutmuyordu. Nasıl bir klima lan bu diyerek incelemeye başladım. ama görevli beni balici sandı,çünkü ayaklarımda da acayip terlikler altımda çamaşır suyu sıçrayıp da rengi atmış bir pijamayla pek de güzel bir gaspçı havası veriyordum."abi bu klima üflemiyor galiba" dedim.
ama cevap vermedi,işine döndü.tam arkamı dönüp gidecekken tanıdık bir ses duydum. pek bir tanıdık.sanki bir zamanlar kulağıma "aşkım" ,"seni seviyorum" diyen bir ses. yavaşça arkamı döndüm. Evet, eski sevgilimdi bu. bir zamanlar sevdiğim kadındı. bir zamanlar elele tutuşarak mal gibi gezdiğimiz kadın.şimdi nişanlısıyla bim'e gelmiş alışveriş yapıyordu. bir zamanlar aşık olduğum kadındı bu. Evet bir zamanlar uğruna canımı verebileceğim kadındı bu. ben şaşkınlıktan elimdekileri yere düşürünce bunlar birden irkildi ve hemen arkasını döndü. ben, beni görmesinler diye hızlıca aşağıya eğildim ama lanet olası bim'de raf diye bir şey yok ki. tansaş olsa arkadaki adam seni göremez ama raf yerine kolilerde ürün sergileyen bim sayesinde saklanamadım.peki size sorarım. siz arkanızı döndüğünüzde, devekuşu gibi saklandığını sanan ama çatalı görünen, ayağında ufak numara anne terlikleriyle deve kuşu gibi çömelmiş bir adam görseniz ne yaparsanız?işte onlar da öyle yaptılar. bastılar kahkahayı. yavaş ve gurur yıkılmışça ayağa kalktım.gözlerine baktım. bana baktı, mahzun bir bakış görmek isterdim ama alay ediyordu resmen. ayaklarıma bakıyordu. anne terliği giymiş,parmakları ucundan çıkmış bir ayak. buydum işte. sen bu adamla bir zamanlar çıkmıştın. şimdiki sevgilin çok iyi giyinmiş ama bir bak bakayım ona.bim'de bu şıklık? sence de biraz samimiyetsiz değil mi? ben en azından yakışıyorum buraya. içimden geldiği gibiyim.böyle düşündüm ama sonra ...... dedim. adam kapmış kızı,ben de lavuk gibi pijamayla terlikle geziyorum. kim naapsın lan beni."nasılsın görüşmeyeli?" dedim. "iyiyim" dedi. "ne güzel" dedim. "hıhı"dedi. gittikçe gerginleşiyordu ortam. yeni sevgilisi kıllandı mı acaba diye baktım ama nasıl olsa bu lavuktan bir zarar gelmez" düşüncesi hasıl olduğundan zerre umrunda değildim herifin. adam en ucuz kangal sucuğu seçmekle meşguldu."niye böyle olduk biz?" der gibi baktım. "ne diyorsun?" der gibi baktı bana. "niye böyle olduk diyorum?" der gibi tekrar baktım.ne diyorsun anlamıyorum" der gibi tekrar baktı bana. "neyse ....."der gibi baktım. ......... alışverişe devam etti. bir güle güle demeden. gözyaşlarımı saklayarak elimden düşürdüklerimi aldım ve kasaya gittim.bir de peçete aldım, gözyaşlarımı silmek için. kasadaki görevli yine baliciymişim gibi baktı bana, "paran var mı" der gibi baktı bana,bana bakmasın artık kimse. al lan paranı der gibi uzattım,para üstü beklemeden çıktım ama sonra hemen geri dönüp şahsiyetsizce aldım paranın üstünü.tam çıkacakken fiş almayı unuttuğum aklıma geldi. dönüp onu da aldım. bir romantizm de yaşayamadık be.eve giderken serkan geldi yavaşça yanıma. tek dostum,yoldaşım,üzgün olduğumu anlayabilen tek insan. "abi bir şey diycem. pijamanın arkasında delik var,arkan gözüküyor,baya da büyük" o günden beri evdeyim. bim'e de kapıcıyı yolluyorum

:puhaha: okumuştum daha önce.. ama yine çok güldüm :D
 
ben hiç bir kurum ve kişi ile alakam yok. yalnız provakatif ve kinci yaklaşım olduğu bana hasıl oluyor. veya anti propakanda yürütülüyor. sıradan bir vatandaş bile anlar böyle basite indirgenmiş meseleleri. yalan dolan kokuyor. yazık yani okumuş insanlara. yalanla gemi yürümez. yıllarca yerli malı dediler, ama yerli kültürü hiç sevmediler. sonradan anladık bu tür gevelemeleri. aslında bazıları yerli malı da sevmiyor da öylesine düddürü yapmışlar.
 
koca bir kurumu/marketi karalamak için elinizde somut deliller olması lazım. yoksa iftiracı durumuna düşebilirsiniz.
 
Bim'e lafım yok da. yazının sadece Bim'le alakalı kısmımı kaldı aklınızda arkadaşlar sadece Bim'le alakalı yorum yapıyorsunuz. Birisi çıksın bu adam rakamlarla konuşuyor doğru söylüyor desin. birisi çıksın rakamlarla konuşuyor ama rakamlara yalan söyletiyor desin. yazıdaki BİM ile ilgili kısımlar varsayımlardan ibaret(varsayım diye bir kişi yada kurumu karalama taraftarı değilim). varsayımları umursamayıp gerçekleri konuşsak?
 
Arkadaşlar Milletvekillerin maaşlarına yüzde yüz zam verilirken hiç bir şey konuşulmuyorda memura gelince niye konuşuluyor.Bir Ülkede Milletvekillere yüzde yüz zam veriliyorsa O ülkede işçi-memura da millet vekillee verilen zamın çeyreğinin verilmesi lazım.
 
Bakın konu nasıl saptı.
Yukarıda memura verilen veya verilmeyenle ilgili tespitler var onu görmezden gelip
BİM ile ilgili ufacık birşeye takılıyorsunuz.
Yahu bana ne bim den cim den.
Bana verilecek olan bakalım.
Biz adam olmayız bu zihniyetle.
 
abdullah efendi yok bulamıyorum nerede satılıyor..

yazı çok komik

eemree' Alıntı:
Türk kahvesini çok severim,"Kuru kahveci mehmet efendi" de tercihimdir.
geçen evde bitmiş okuldan gelirken alıyım dedim yol üstü bim vardı
bir giriyim dedim daha evvel alış-veriş yapmadım hiç.
bir baktım kahvelere "abdullah efendi" diye bir marka önce güldüm
sonra döndüm ve çıktım ama tercih meselesi tabi

birde Bimle ilgili şu vardır eskilerden:

BİM DE ESKİ SEVGİLİYİ GÖRMEK

Bim'e doğru yola çıktım. zaten iki adım ötesi bim. Annemin terliklerini giyip çıkayım lan dedim, kim iki saat şimdi bağcık bağlayacak. Ama olgun bir erkekte eğreti duran şeylerin başında anne terliği geliyormuş canlar, ben bunu anladım.Bim her zamanki gibi sakindi. klima çalışıyor ama soğutmuyordu. Nasıl bir klima lan bu diyerek incelemeye başladım. ama görevli beni balici sandı,çünkü ayaklarımda da acayip terlikler altımda çamaşır suyu sıçrayıp da rengi atmış bir pijamayla pek de güzel bir gaspçı havası veriyordum."abi bu klima üflemiyor galiba" dedim.
ama cevap vermedi,işine döndü.tam arkamı dönüp gidecekken tanıdık bir ses duydum. pek bir tanıdık.sanki bir zamanlar kulağıma "aşkım" ,"seni seviyorum" diyen bir ses. yavaşça arkamı döndüm. Evet, eski sevgilimdi bu. bir zamanlar sevdiğim kadındı. bir zamanlar elele tutuşarak mal gibi gezdiğimiz kadın.şimdi nişanlısıyla bim'e gelmiş alışveriş yapıyordu. bir zamanlar aşık olduğum kadındı bu. Evet bir zamanlar uğruna canımı verebileceğim kadındı bu. ben şaşkınlıktan elimdekileri yere düşürünce bunlar birden irkildi ve hemen arkasını döndü. ben, beni görmesinler diye hızlıca aşağıya eğildim ama lanet olası bim'de raf diye bir şey yok ki. tansaş olsa arkadaki adam seni göremez ama raf yerine kolilerde ürün sergileyen bim sayesinde saklanamadım.peki size sorarım. siz arkanızı döndüğünüzde, devekuşu gibi saklandığını sanan ama çatalı görünen, ayağında ufak numara anne terlikleriyle deve kuşu gibi çömelmiş bir adam görseniz ne yaparsanız?işte onlar da öyle yaptılar. bastılar kahkahayı. yavaş ve gurur yıkılmışça ayağa kalktım.gözlerine baktım. bana baktı, mahzun bir bakış görmek isterdim ama alay ediyordu resmen. ayaklarıma bakıyordu. anne terliği giymiş,parmakları ucundan çıkmış bir ayak. buydum işte. sen bu adamla bir zamanlar çıkmıştın. şimdiki sevgilin çok iyi giyinmiş ama bir bak bakayım ona.bim'de bu şıklık? sence de biraz samimiyetsiz değil mi? ben en azından yakışıyorum buraya. içimden geldiği gibiyim.böyle düşündüm ama sonra ...... dedim. adam kapmış kızı,ben de lavuk gibi pijamayla terlikle geziyorum. kim naapsın lan beni."nasılsın görüşmeyeli?" dedim. "iyiyim" dedi. "ne güzel" dedim. "hıhı"dedi. gittikçe gerginleşiyordu ortam. yeni sevgilisi kıllandı mı acaba diye baktım ama nasıl olsa bu lavuktan bir zarar gelmez" düşüncesi hasıl olduğundan zerre umrunda değildim herifin. adam en ucuz kangal sucuğu seçmekle meşguldu."niye böyle olduk biz?" der gibi baktım. "ne diyorsun?" der gibi baktı bana. "niye böyle olduk diyorum?" der gibi tekrar baktım.ne diyorsun anlamıyorum" der gibi tekrar baktı bana. "neyse ....."der gibi baktım. ......... alışverişe devam etti. bir güle güle demeden. gözyaşlarımı saklayarak elimden düşürdüklerimi aldım ve kasaya gittim.bir de peçete aldım, gözyaşlarımı silmek için. kasadaki görevli yine baliciymişim gibi baktı bana, "paran var mı" der gibi baktı bana,bana bakmasın artık kimse. al lan paranı der gibi uzattım,para üstü beklemeden çıktım ama sonra hemen geri dönüp şahsiyetsizce aldım paranın üstünü.tam çıkacakken fiş almayı unuttuğum aklıma geldi. dönüp onu da aldım. bir romantizm de yaşayamadık be.eve giderken serkan geldi yavaşça yanıma. tek dostum,yoldaşım,üzgün olduğumu anlayabilen tek insan. "abi bir şey diycem. pijamanın arkasında delik var,arkan gözüküyor,baya da büyük" o günden beri evdeyim. bim'e de kapıcıyı yolluyorum
 
BİM DE ESKİ SEVGİLİYİ GÖRMEK

Bim'e doğru yola çıktım. zaten iki adım ötesi bim. Annemin terliklerini giyip çıkayım lan dedim, kim iki saat şimdi bağcık bağlayacak. Ama olgun bir erkekte eğreti duran şeylerin başında anne terliği geliyormuş canlar, ben bunu anladım.Bim her zamanki gibi sakindi. klima çalışıyor ama soğutmuyordu. Nasıl bir klima lan bu diyerek incelemeye başladım. ama görevli beni balici sandı,çünkü ayaklarımda da acayip terlikler altımda çamaşır suyu sıçrayıp da rengi atmış bir pijamayla pek de güzel bir gaspçı havası veriyordum."abi bu klima üflemiyor galiba" dedim.
ama cevap vermedi,işine döndü.tam arkamı dönüp gidecekken tanıdık bir ses duydum. pek bir tanıdık.sanki bir zamanlar kulağıma "aşkım" ,"seni seviyorum" diyen bir ses. yavaşça arkamı döndüm. Evet, eski sevgilimdi bu. bir zamanlar sevdiğim kadındı. bir zamanlar elele tutuşarak mal gibi gezdiğimiz kadın.şimdi nişanlısıyla bim'e gelmiş alışveriş yapıyordu. bir zamanlar aşık olduğum kadındı bu. Evet bir zamanlar uğruna canımı verebileceğim kadındı bu. ben şaşkınlıktan elimdekileri yere düşürünce bunlar birden irkildi ve hemen arkasını döndü. ben, beni görmesinler diye hızlıca aşağıya eğildim ama lanet olası bim'de raf diye bir şey yok ki. tansaş olsa arkadaki adam seni göremez ama raf yerine kolilerde ürün sergileyen bim sayesinde saklanamadım.peki size sorarım. siz arkanızı döndüğünüzde, devekuşu gibi saklandığını sanan ama çatalı görünen, ayağında ufak numara anne terlikleriyle deve kuşu gibi çömelmiş bir adam görseniz ne yaparsanız?işte onlar da öyle yaptılar. bastılar kahkahayı. yavaş ve gurur yıkılmışça ayağa kalktım.gözlerine baktım. bana baktı, mahzun bir bakış görmek isterdim ama alay ediyordu resmen. ayaklarıma bakıyordu. anne terliği giymiş,parmakları ucundan çıkmış bir ayak. buydum işte. sen bu adamla bir zamanlar çıkmıştın. şimdiki sevgilin çok iyi giyinmiş ama bir bak bakayım ona.bim'de bu şıklık? sence de biraz samimiyetsiz değil mi? ben en azından yakışıyorum buraya. içimden geldiği gibiyim.böyle düşündüm ama sonra ...... dedim. adam kapmış kızı,ben de lavuk gibi pijamayla terlikle geziyorum. kim naapsın lan beni."nasılsın görüşmeyeli?" dedim. "iyiyim" dedi. "ne güzel" dedim. "hıhı"dedi. gittikçe gerginleşiyordu ortam. yeni sevgilisi kıllandı mı acaba diye baktım ama nasıl olsa bu lavuktan bir zarar gelmez" düşüncesi hasıl olduğundan zerre umrunda değildim herifin. adam en ucuz kangal sucuğu seçmekle meşguldu."niye böyle olduk biz?" der gibi baktım. "ne diyorsun?" der gibi baktı bana. "niye böyle olduk diyorum?" der gibi tekrar baktım.ne diyorsun anlamıyorum" der gibi tekrar baktı bana. "neyse ....."der gibi baktım. ......... alışverişe devam etti. bir güle güle demeden. gözyaşlarımı saklayarak elimden düşürdüklerimi aldım ve kasaya gittim.bir de peçete aldım, gözyaşlarımı silmek için. kasadaki görevli yine baliciymişim gibi baktı bana, "paran var mı" der gibi baktı bana,bana bakmasın artık kimse. al lan paranı der gibi uzattım,para üstü beklemeden çıktım ama sonra hemen geri dönüp şahsiyetsizce aldım paranın üstünü.tam çıkacakken fiş almayı unuttuğum aklıma geldi. dönüp onu da aldım. bir romantizm de yaşayamadık be.eve giderken serkan geldi yavaşça yanıma. tek dostum,yoldaşım,üzgün olduğumu anlayabilen tek insan. "abi bir şey diycem. pijamanın arkasında delik var,arkan gözüküyor,baya da büyük" o günden beri evdeyim. bim'e de kapıcıyı yolluyorum :puhaha:
 
Böyle bir meselede bile başka sendikalara başka kurumlara çamur atmasanız olmaz değil mi? Bugün bir çok ilde eğitim sen ve eğitim bir sen birlikte iş bırakma eylemi yaptı.Bunu geliştirmek varken böyle suçlamalara ne gerek var.!
 
Geri
Üst