18 Mart Videodaki sesler

Kodla Büyü

yes_im

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
905
Arkadaşlar 18 Mart programı için burdaki gibi bir gölge gösterisi hazırlamak istiyoruz.
videodaki müziklerin bazılarını bulamadım. yardımcı olursanız sevinirim.
 
HOCAM BU TİYATRONUN YAZILI METNİ VARMI SİZDE ÇOK GÜZELE BENZİYOR. YAZILI METİN VARSA PAYLAŞA BİLİRMİSİNİZ.
 
hocam paylaştığınız videonun 29 dakikalık olanı var (youtube da) orada videonun altındaki yorumlarda bazı müzikleri yazmışlar. ( hepsi varmı bilmiyorum )
 
müzikler aynı değil hocam, senaryo metninin olduğu link de kırık :(
hocam senaryo metni aynı değilmi bilmiyorum ama bu videoyu yuotube yükleyen kişi tiyatro metnini videonun altındaki yorumlara yazmış hocam .
video metni:

(Çanakkale fon müziği - sahnesiz) 1915… Anadolu... Ayaklarda çarık yok. Yok.. Ambarda buğday, değirmende un yok… Trablusgarp, Balkan yenilgileri… Gözde fer, kalpte umut yok… Her evden gözyaşı dökülüyor yüzyılların kadim toprağına... Yok. Düğün yok... Dernek yok… Yok… Payına ayrılık düşmeyen tek bir tüter ocak yok… Yok!” (Fonda ‘’Bir yiğit gurbete gitse’’ şarkısı ve askerin vedalaşma sahnesi) Oyuncu: asker; anne; Özge, baba; Şahin, kardeş; Metehan, nişanlı: Gizem (Yemek sahnesi. Ney müziği-sahne-metin aynı anda) Oyuncu: Yemek dağıtan: Fehmi, Askerler: Enes, Hamdi, Metehan, 15 Haziran… Sabah üzüm hoşafı… Öğle yok… Akşam yağlı buğday çorbası… 26 Haziran… Sabah yok… Öğle yok… Akşam, üzüm hoşafı… 18 Temmuz... Sabah üzüm hoşafı… Öğle yok… Akşam yok… 8 Ağustos… Sabah yarım ekmek… Öğle yok… Akşam şekersiz üzüm hoşafı... Ve bir not düşülmüştür listenin altına. 21 Temmuzdan itibaren un tükendiğinden artık ekmek de yok!” (Önce ezan sesi, ardından metnin okunmasıyla birlikte Namaz Sahnesi) Oyuncu: şahin Sonra hepsinin adının başına birer Mehmet eklendi. Mehmet Emin,Mehmet Ziya, Mehmet Bayram. Hepsi aynı oldu ateşin kızıllığına dönerken gökyüzü. Anasına, sevdiğine bunu diyebilmeyi çok istedi Mehmet Emin. Şimdi de bir bileydi anam yeni adımı, saçımı okşar, kulağıma fısıldardı yavaşça. -Oyy Memiğim, Oyy benim Mehmetçiğim! (Sahne: Atatürk’ün çıkışı. Metinin okunmasıyla birlikte Kalbimin Doğusu müziği) Oyuncu: Ümit Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu. Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu Sarışın bir kurda benziyordu Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. (Ümit burada yürüyor) Anafartalar cehennem! Anafartalar kemiğe dayanan bıçağa direniyor. Bir adam var Anafartalar’da, şahin bakışlı, çelik duruşlu bir adam. Yarbay Mustafa Kemal bu! İliklerine özgürlüğün kanı dolarken, kalbinde özgürlüğün ateşi tutuşuyor ve emrini veriyor Mustafa Kemal. -Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum! (Sahne: Savaş sahnesi 1. Fonda top sesleri) Oyuncu: Anafartalar akıyor düşmanın üzerine. Ama nasıl akıyor sağanak sağanak. 57. Alay saldırıyor kartal misali, mevzilere sığmıyor ümitler. Bir umut ki özgürlük, bir umut ki dünyaya bedel. 57. Alay sınıyor bütün benliğini çılgın çarpışmalarla Anafartalar’da. Kefen gibi sararken toprak, denizin soğuk suyu ile yıkanıyor şehitler. Hava ölünce, üşümeyi de kendine haram bilenlerin yakarışları titretiyor dağlar. Taşlar dile gelmeyi hiç bu kadar istememişti. Bunca şehidin ağırlığını nasıl taşırım diye çığlık çığlığa haykırmada toprak. Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor, bir hilal uğruna Ya rab ne güneşler batıyor. Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer. Savaş sahnesi 2. Türk askerlerinin Anzak askerlerine su vermesi. Oyuncu: Enes Anzak askeri , Metehan Türk askeri Çanakkale’de kıpkızıl kanadıyla hüzün dolaşıyor. Kartallara meydan okuyan ak güvercinlerin cesaretine yoldaş oluyor tekbir sesleri. Hallaç pamuğu gibi atılırken mevzilerden Anzak ve İngiliz askerleri. Öldürdüğü düşmanın cesedine basmayı ar sayacak kadar mübarek Mehmetçik. Kuşları bile esirken bu vatanın yaşamayı helal saymıyor Mehmetçik. -Ben ölmeden, ölmeyecek bu vatan! (Dalga sesleri ile gemi gözükür. hemen top sesleri. Ardından Seyit Onbaşı gözükür ve metin okunur.) Oyuncu: Şahin Suları yararak ilerleyen dev bir gemi. Ocean bu! Karanlığı yırtıyor sanki kendi elleriyle! (dalga sesleri biter) Geçebilirse Çanakkale’yi, dağılmış imparatorluğun çocukları ölecek! Gözlerine acıdan kan oturmuş bir adam kolluyor Oceanı. Seyit Onbaşı bu! Şimdi hamlesini yapmazsa, sular altında kalan umut olacak, özgürlük olacak. Haydi diyor içinden bir ses, kaldırabilirsin 276 kiloluk top güllesini. Elveriyor şehitler Seyit Onbaşıya. Topun hürriyet çığlığı gökyüzünü yırtarken vuruluyor Ocean gövdesinden. Sulara gömülürken inlemede Ocean. Seyit Onbaşını alnında güneş parlıyor. (Sahnede 3 boş sıra ve fonda 120 fon müziği. Seyirciler arasından 3 öğrenci ‘’Emret Komutanım’’ diyecek) Oyuncu: 1. Emrullah 2. Oğuzhan 3. Yunus Emre Okul sıraları bomboş Galatasaray Lisesinde, okul sıraları yaslı İzmir Lisesinde, okul sıraları ağlamaklı Kayseri Lisesinde. Çünkü kalem tutan eller okuldan mezun olmadan hayattan tam not alıp mezun olmak için Çanakkale’ye akıyor. Kalem tutan eller, silah tutuyor özgürlük aşkına. Ve okullarda yapılırken yoklamalar, isimler okunduğunda hiç cevap gelmiyor sıralardan. Sınıflar bomboş; 456 Şaban, 817 Hasan, 275 Emin. Bu yıl mezun veremedi pek çok lise. Nice İbrahimler, nice Mustafalar, nice Eminler Mehmet olup düştüler toprağa, vatan aşkına, bayrak aşkına, özgürlük aşkına! (Ağlama Yar fon müziği ile sahnede yerde yatan askerler, bu sırada boynunu büken anne ve nişanlı, yerde yatan askerler silah tutan askerler) Oyuncu: Mehmet olup toprağa düştü gencecik fidanlar. Haberleri gönüllere kor oldu düştü. Ama hiç ağlamadı analar yalnızca Zübeyde Hanım kadar gözyaşı döktü kendi içlerine. (Fonda Çanakkale müziği. Asker mezardan çıkar ve bayrağı tutar) Oyuncu: Enes Bunca ölümün olduğu, kanın denizin suyundan daha hızlı aktığı coğrafyanın adı Çanakkale. Ekmek bulamayanların, umutlarını besleyerek doydukları coğrafya.. Anadan, yardan, evlattan geçip ‘’vatan’’ diye can verenlerin, kanıyla yazdığı bir destandır Çanakkale. Vatanın rızasıdır. Son şafağa dua edenlerin, kanlarıyla yeşeren topraktır Çanakkale. Vatana kurban ettiği kınalı kuzusuyla, vuslatı mahşere bırakan anaların ağıtlarıdır Çanakkale. Bursalı, Kastamonulu, İzmirli, Diyarbakırlı, Adanalı… Yüzbinlerin omuz omuza yazdığı zaferdir. Çanakkale bir son değil, bir başlangıç, bir miras, bir gelecektir… Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
 
tiyatronun metni video'nun altındaki yorumlarda paylaşılmış. paylaşan kişi BÜNYAMİN KURT. oradaki metin daha güzel buraya yapıştırınca tam olmadı . oradan kopyalayada bilirsiniz.
 
Büyük bir kısmı buradaki sözlerle aynı, küçük bir düzenleme ile hallettim hocam tekrar teşekkürler.:)
 
Son düzenleme:
Geri
Üst