- Mesajlar
- 2,313
Bir süredeir kafama takılan bir konu vardı. Bunula ilgili Yaılmaz ÖZDİL' in bir yazısını da okuyunca paylaşmak istedim.
------------------------
İmralı süreci
İmralı tek muhatap
Başbakan’dan İmralı mesajı
Çankaya’dan İmralı yorumu
İmralı diplomasisi
İmralı’ya heyet gidiyor
İmralı mektup yazacak
İmralı sabote edilmesin
*
Apo, İmralı oldu!
*
AKP deme Ak de.
Esad deme Esed de.
Apo deme İmralı de.
*
- Bebek katiline mi danışıyoruz?
- Asla.
- Ya kime danışıyoruz?
- İmralı’ya.
- Ha o başka.
*
Algı yönetimidir bu.
Psikolojik harekâttır.
Ahaliyi, hep duyduğu, tanıdığı, bildiği anlamından uzaklaştırır, uyutur. Amerikan Savunma Bakanlığı tarafından kavramlaştırılmıştır. “Seçili bilgiler yayarak, kitlelerin duygularını düşüncelerini mantığını etkileyip… Hedeflenen istekler doğrultusunda, davranışlarını yönlendirmek” şeklinde özetlenir.
*
İkna edilmek istenen insanların…
Bazen Esed gibi ötekileştirerek, bazen İmralı gibi nötrleştirerek, psikolojik olarak alıştırılmasıdır.
*
“Apo tek muhatap” desen…
Toplumsal hafıza devreye girer, acılar hatırlanır, adeta çivili sandalyeye oturtulmuş gibi zıplar.
“İmralı” deyince…
Aynı hissi vermez, aidiyet ilişkisi kopar, soyutlaşır, kuzu gibi oturur.
*
Hem İmralı’ya alışır…
Hem de yavaş yavaş, o İmralı’yı Beyaz Saray, Çankaya gibi otorite merkezi olarak algılamaya başlar.
*
Cümleten hayırlı İmralılar dileriz, havalar güzelleşsin, ada sahillerinde b’alık tutmaya da bekleriz.
Kaynak - Hürriyet
Not : Burada neyin iyi neyin kötü olduğunu tartışmıyorum lütfen siz de tartışmayın. İşin sadece psikolojik boyutundayım. Siyasilerin ve medyanın insanları nasıl etkilediğini düşünüyorum.
Haberlerde öcalan için imralı ifadesi daha ağır kullanılırken, eski genel kurmay başkanı ile ilgili haberlerde terör örgütü tanımı daha ağır kullanılmakta. Türban ve başörtüsü kavramı da bana göre böyle. İyi veya kötü olumlu veya olumsuz beyni tv ile bağlantılı yaşayan toplumda bu tanımların sürekli kullanılmasının farklı etkiler yarattığı kanısındayım. Buna benzer kavramların 28 şubat sürecinde de kullanıldığını hatırlıyorum.
Bu tür dikkatinizi çeken medya, STK, siyasi çevrelerce kullanılan tanımlar varsa en azından hangi görüş olursa olsun daha uyanık olmamızı sağlar kanısındayım.
Tekrardan rica ediyorum politik bir yaklaşım için konuyu açmadım, lütfen bu yöne kaydırmayalım.
------------------------
İmralı süreci
İmralı tek muhatap
Başbakan’dan İmralı mesajı
Çankaya’dan İmralı yorumu
İmralı diplomasisi
İmralı’ya heyet gidiyor
İmralı mektup yazacak
İmralı sabote edilmesin
*
Apo, İmralı oldu!
*
AKP deme Ak de.
Esad deme Esed de.
Apo deme İmralı de.
*
- Bebek katiline mi danışıyoruz?
- Asla.
- Ya kime danışıyoruz?
- İmralı’ya.
- Ha o başka.
*
Algı yönetimidir bu.
Psikolojik harekâttır.
Ahaliyi, hep duyduğu, tanıdığı, bildiği anlamından uzaklaştırır, uyutur. Amerikan Savunma Bakanlığı tarafından kavramlaştırılmıştır. “Seçili bilgiler yayarak, kitlelerin duygularını düşüncelerini mantığını etkileyip… Hedeflenen istekler doğrultusunda, davranışlarını yönlendirmek” şeklinde özetlenir.
*
İkna edilmek istenen insanların…
Bazen Esed gibi ötekileştirerek, bazen İmralı gibi nötrleştirerek, psikolojik olarak alıştırılmasıdır.
*
“Apo tek muhatap” desen…
Toplumsal hafıza devreye girer, acılar hatırlanır, adeta çivili sandalyeye oturtulmuş gibi zıplar.
“İmralı” deyince…
Aynı hissi vermez, aidiyet ilişkisi kopar, soyutlaşır, kuzu gibi oturur.
*
Hem İmralı’ya alışır…
Hem de yavaş yavaş, o İmralı’yı Beyaz Saray, Çankaya gibi otorite merkezi olarak algılamaya başlar.
*
Cümleten hayırlı İmralılar dileriz, havalar güzelleşsin, ada sahillerinde b’alık tutmaya da bekleriz.
Kaynak - Hürriyet
Not : Burada neyin iyi neyin kötü olduğunu tartışmıyorum lütfen siz de tartışmayın. İşin sadece psikolojik boyutundayım. Siyasilerin ve medyanın insanları nasıl etkilediğini düşünüyorum.
Haberlerde öcalan için imralı ifadesi daha ağır kullanılırken, eski genel kurmay başkanı ile ilgili haberlerde terör örgütü tanımı daha ağır kullanılmakta. Türban ve başörtüsü kavramı da bana göre böyle. İyi veya kötü olumlu veya olumsuz beyni tv ile bağlantılı yaşayan toplumda bu tanımların sürekli kullanılmasının farklı etkiler yarattığı kanısındayım. Buna benzer kavramların 28 şubat sürecinde de kullanıldığını hatırlıyorum.
Bu tür dikkatinizi çeken medya, STK, siyasi çevrelerce kullanılan tanımlar varsa en azından hangi görüş olursa olsun daha uyanık olmamızı sağlar kanısındayım.
Tekrardan rica ediyorum politik bir yaklaşım için konuyu açmadım, lütfen bu yöne kaydırmayalım.