Merhabalar,
Başlığı okuduğum anda konunun içeriğini tahmin ettim. Ben de bir dönem bu sıkıntıları yaşamıştım eski görev yerimde. Tam orada düzenimi oturttum derken, tayinim çıktı. Yeniden aynı mücadeleleri vereceğim, aynı tartışmaları yapacağım diye çok endişe ettim. Taviz vermemek iyi güzel, ama sürekli insanlara kendini anlatmak zorunda olmak yorucu bir iş çünkü. Derken, yeni okulumdaki müdürümle daha işler konusunda herhangi bir çatışma yaşayamadan - ortak sınav programını benden önceki btr yapıyormuş, benden de beklediler, ben de teknik kısımlarında bilgisayar kullanımı konusunda yardımcı olabileceğimi söylemiştim. Aslında biz bile zamanla bize dayatılanı normal karşılamaya başlıyoruz belki de.- müdürümüz değişti. Ben yine tedirgin bir süreç geçirdim. Nasıl birinin geleceğini bilmiyordum zira.
Şimdi bunları yazdım,aslında anlatmak istediğim her şeyin şu anda ne kadar güzel olduğu. İyi örneklerin de var olduğunu bilirsek belki biraz umut olur diye düşündüm. Yeni gelen müdür, ilk iş olarak beni yanına çağırdı. "BTR öğretmenlerinin sıkıntılarını biliyorum. Benim öğretmenim çok değerli, benim görevim size en uygun çalışma ortamını sağlamak." dedi özetle. Tabii insan böyle sözlere hemen inanamıyor. Bir süre gözlemlemeye devam ettim bakalım söylediklerinde samimi mi diye. Şu an dönemi bitirmek üzereyiz malum, müdürümüzün sözlerinde samimi olduğunu gördüm. Kesinlikle benden hiçbir idari iş talep edilmiyor. Hatta es kaza, "Ben yapabilirim" dersem bile, "Hayır bu idarecilerin işi hocam" diye cevap alıyorum. Okulda ilk defa kendimi değerli hissediyorum, yaptıklarım takdir ediliyor. İşin ilginci müdür yardımcıları da aynı görüşte. Kimse bana işe yaramaz muamelesi yapmaya çalışmıyor, yaptıklarımı sorgulamıyor, abuk subuk isteklerde bulunmuyor. Bir şey varsa, görevim bile olsa kibarca isteniyor. Müdür bey, "Hocam ben senden bir şey istesem bile, sen kendin yapma. Öğrencilerle bir ekip kur. Öğrenci yapsın kontrol sende olsun."diyor. "4 yıl okumuş, koskoca üniversite bitirmiş, dirsek çürütmüş öğretmenim fotoğraf çekemez, tamirci gibi bilgisayar tamir edemez" diyor. Yani rüya gibi arkadaşlar

Ve sadece bana karşı değil, tüm öğretmenlere karşı aynı tutum söz konusu. Herkes motive olmuş durumda, toplantılarda herkesin başarıları gündeme geliyor, güven ve barış ortamı var. Okulda çok ılımlı bir iklim var, insanlar okula mutlulukla geliyor. Ben eski okulumda işe biraz geç gelebiliyordum, bazen içimden bir şeyleri yapmak gelmeyebiliyordu. Burada böyle bir şey söz konusu değil, kendimi suçlu hissediyorum, sorumlu hissediyorum. Haftada bir gün yüksek lisans iznim var. Bir kez bile sorgulanmadı. Ben de suistimal etmiyorum.
Böyle iyi müdürler, idareler de var. Umarım her şey herkes için düzelir, okulda mutlu olmak çok önemli.