Yazar Önder Aytaç Bizi ve Sitemizi Yazmış

Kodla Büyü
:++: allah razı olsun herkes duyuyor biliyorda bir mmmmeeeeeebbbbb bilmiyor
 
Sayın Hocam;

"PROF. ÖMER DİNÇER’Lİ MİLLİ EĞİTİM’DE BİLGİSAYAR FORMATÖRÜ MÜ? ÖĞRETMENİ Mİ?" başlıklı yazınızda biz bilgisayar öğretmenlerinin sorunlarını dile getirip komuoyu oluşturma çabamıza verdiğiniz destekten dolayı şahsım ve bilgisayar öğretmeni arkadaşlarım adına teşekkür ederim
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

yukarıdaki mesajı gönderdim
 
Böyle 3-5 yerde daha bizi anlatan yazılar çıksa etkili olur diye düşünüyorum. Kendisine Yorum yazdım. Gönderdim.
 
Teşekkür ettim mail gönderdim yorum da yazdım. Bu yazılar elbet birileri tarafından okunacak, kulaklarına gidecek, danışmanları uykudan uyanıp fizibilite yapmaya başlayacak. Azıcık okulları habersiz gezsin bu büyüklerimiz!
 
Bende Yılmaz Özdile ulaşmaya çalışıyorum epeydir. Onun köşesinde 2 satır çıktığı anda bilinki bizim sorunlarımızı Türkiye olayı biliyordur :)
 
Bu işe vesile olan arkadaşıma allah razı olsun. Bende bi yorum yazdım. Sesimizi duyurmak çok zor hale gelmişken bu türlü fırsatları değerlendirmek lazım. Tekrar teşekkürler..
 
Eyvallah. Siteye de yorum bıraktım. :alkis: :+1:
 
1- İlköğretimde 12.000'den fazla bilgisayar öğretmeni yok maalesef. Toplam "Bilişim Teknolojileri" öğretmeni sayısı 13 bine yaklaştı sanırım. Net sayıyı hatırlamıyorum. Ama araştırmak isteyen bulur. Bu 13 bine yakın öğretmenin önemli bir kısmı meslek lisesinde, net sayıyı bilmiyorum. (benim tahminim 5-6 bin)
2- Yanlış hatırlamıyorsam 1993 yılında Gazi Esef Bilgisayar Öğretmenliği "Bilgisayar Öğretmeni mezunu veriyordu. Birkaç Teknik Eğitim Fakültesinde var mıydı bu bölüm bilemiyorum. Yani 10 yıllık bir geçmiş yok. ( Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölümü 1998 yılında açıldı ve ilk mezunlarını 2002 yılında verdi.) Anadolu Ticaret Bilgi İşlem bölümü mezunu olarak BÖTE'yi bile yazamadık. Alan dışıymış. Şimdi bizi engelleyenlere buradan tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Okuluma gelin (o kadar gücünüz kalmıştır, bi zahmet araştırıp öğrenirsiniz) çay içelim, sohbet edelim.
3- bilişim teknikleri diye bir öğretmenlik mi varmış?
4- Yazan arkadaşa teşekkür ederim, ama oraya buraya mail gönderenler öyle vahim hatalar yapıyor ki insan susmak istemiyor artık.
 
:+1: :+1:
Önder Beye teşekkür ederiz. Ayrıca bu haberin yapılmasını sağlayan arakadaşlarıda tebrik ederim. Bende Önder Beye uzunca bir mail yazıp gönderdim.

Merhaba Önder Bey,

Yazınızı bilgisayarbilisim.net' te paylaşılınca okudum. Sesimizi duyurmamıza yardımcı olduğunuz ve ilgilendiğiniz için gerçekten çok teşekkür ederim. Yazıda arkadaşımız belirtmiş başımıza gelen pişmiş tavuğun başına bile gelmemiştir diye. Aynen de öyle MEB tarihinde bir branşa bu kadar hoyratça davranılmamıştır eminim. Düşünün ben bu bölüme girdiğimde bölümümüz eğitim fakültelerinin en yüksek puanlı bölümüydü. Bu bölümü kazananlar tıpa, mühendisliklere de girebiliyorlardı. Meb de gözbebeği olan branşlar olan Matematik, Türkçe ve Fen öğretmneliklerinden daha yüksek puanlı bir bölümdü BÖTE.(Bunu asla ve asla diğer branşları kötülemek için söylemiyorum. Sadece bir gerçeği ortaya koymak adına söylüyorum. Potansiyelimizi ve MEB in bu potansiyele nasıl davrandığını daha iyi açıklaması adına belirtmek istedim). Çağımız bilişim çağıydı, bizler atandık. Ben atandığımda dersimiz seçmeli ve notu yoktu. Daha sonra ders 4 ve 5 lerde birsüre 2 saat 6-7-8 lerde 1 saat okutuldu. O ara her okula BT sınıfları kuruldu. Sonra zorunlu formatörlük geldi derslerimiz bilişim çağı dediğimiz çağda çağın gereklerini dikkate alarak çalışması gereken Talim Terbiye Kurulu kararıyla kaldırıldı. Bunu sebebi ise Serbest Etkinlikler adında 4 ve 5. sınıflarda uygulamaya koydukları projeye ders saati açmak olarak açıklandı. Sonra bizler bakalım dedik bu serbest etkinliklerin amacı nedir diye. Serbest Etkinliklerin amacı şu şekilde özetlenebilir "Öğrencilerin okulu daha çok sevmelerini sağlamak, öğrencileri ağır ders yükü altında ezdirmemek " Şimde şahsen ben bu amaçları okuduğumda ve bu amaçlar için Bilgisayar derslerinin kaldırıldığını düşündükçe herhalde bu bir kabus birazdan uyanırım diye düşündüm. Çünkü çok iddialı bir şekilde söylüyorum, Meb tarihi boyunca öğrenciler hiç bir derse oturdukları bilgisayar belli olmasına rağmen koşa koşa birbirlerini ezme pahasına gitmemişlerdir. Yani dersimiz zaten öğrencilerin okullarını sevmelerini sağlayan başlıca derslerden. Ayrıca notu yok ve ağır ders yükü diye bir özelliğinin olması asla sözkonusu değil. Mantıklı olarak düşünüldüğünde bu amaçlar için kaldırılması veya azaltılması gereken derslerin matematik,fen, ingilizce gibi dersler olması gerekiyor. Ama kaldırılan ders BT. Nede olsa çocuklar zaten 5 6 yaş civarında bilgisayar ile ilgili herşeyi öğrenmiş oluyor o yüzden gerek olmuyor bilgisayar derslerine. Bu çocuklara gıpta ediyorum, ben 33 yaşımda kendisini sürekli geliştirmeye çalışan bir bilgisayar öğretmeni olarak bilgisayar bilimi alanında ömrümüde versem öğrenmeye zamanım olmayacak şeyler varken ilkokul çağındaki çocuklarımız herşeyi biliyorlarmış. Şu matrix deki enseden bilgi transferinin yerini öğrenmişler ama henüz bize söylemediler yerini.

Şuanda hala bir çok arkadaşımız norm fazlası yani okullarında yeterli sayıda ders olmadığı için fazlalık. Bilişim çağında Bilişim Teknolojileri Dersinin gerekli olmadığını ve zaten çocukların bilgisayarı bildiğini artık sürekli duyuyoruz. Çocuklar ne biliyor gelin derslerde görün. Daha doğrusu birşey biliyorlarmı. Bu çocuklar herşeyi biliyor diyenler ülkedeki çocukları çevrelerindeki zengin çocuklarından ibaret görüyorlar. Şu an çalıştığım okuldaki çocukların sadece %30 unun evinde bilgisayar var ve bilgisayarı olanlarında yarısında internet var. Bilgisayarı sadece oyun, facebook ve msn için kullanıyorlar. Japonya 1958 de teknoloji eğitimlerini zorunlu hale getirmiş ve bir devlet politikası olarak uygulamışken biz 2012 de hala Bilişim Teknolojileri dersi gereksiz diyoruz. Ne diyebilirizki bu söylem en üst perdeden dile getirilmeye başlanmışsa artık. Bizler ülkenin geleceğini tayin eden devlet adamlarında dahamı iyi bileceğiz diye düşünenlerde oluyor aramızda ama bir gariplik olduğu kesin. Umarım bir bildikleri vardır yoksa yazık olacak çocuklarada biz BT öğretmenlerinede. Üniversitede aldığımız eğitimle Bilgisayar Destekli Eğitim başta olmak üzere bir çok özelliğimizden yararlanabileceğine MEB bizlere meslek lisesi bilgisayar donanım mezunu teknisyen muamelesi yapıyor. En son tamamen Bilgisayar Destekli Eğitimle yani eğitim aldığımız alan ile ilgili bir proje olan Fatih projesindede herhangi bir görevimizin olmayacağı dillendirildi. Galiba bizler yanlış bölüm seçtik üniversitede. Çünkü MEB in BT öğretmenine ihtiyacı yokmuş. BT dersini sadece msn, facebook oyun, bizleride teknisyen olarak algılayan bir MEB in gerçekten bizlere ihtiyacı yokmuş. Ben özelde bilişim çağında bilişim öğretmenlerine yapılanı gördükten sonra genelde bu ülkede yine herşeyin ne kadar konuşulursa konuşulsun aynı tas aynı hamam devam edeceğine eminim.

Bu yazdıklarım anlatabileceklerimin sadece küçük bir kısmı. Branşımızın ve bizlerin durumunu anlatsam kitap olur. Ama gözlerinizi daha fazla yormayayım. Tekrar çok teşekkür ederim kendi adıma. İyi çalışmalar.
 
basın' Alıntı:
merhaba arkadaşlar kendisi ile birkaç gün önce tanıştık. daha sonra kendisi beni 22:02 de beni aradı buyur seni dinliyorum dedi...
bende kendisine bilgi verdim. oda haber yapmış...

sizden ricam bir teşekkür edelim
Twitter/onderaytac
tarafim@gmail.com
aytac@haberx.com

PROF. ÖMER DİNÇER’Lİ MİLLİ EĞİTİM’DE BİLGİSAYAR FORMATÖRÜ MÜ? ÖĞRETMENİ Mİ?

http://www.haberx.com/prof_omer_din...ormatoru_mu_ogretmeni_mi(19,w,10742,917).aspx
124984.JPG



Hocam Teşekkür ederiz ellerinize ağzınıza sağlık.

Ancak köşe yazarına bildirilen "müfredat eskiydi 1 dönem q-f klavye anlatırdık kitap yoktu" ifadesi mazeret sadece. Ben 12 yıldır bilg. öğrt. yapıyorum. Ona göre düşünün ki eski yeni müfredatı iyi biliyorum ancak müfredatta modası geçmiş prog. konular var diye onları anlatmak zorunda hissetmedim.. Her teftişimdede müfettişe bunu izah ettim. Netice zümre tutanağı hazırlıyoruz. Burada güncel konuların teknolojilerin öğrencilere aktarılmasına karar verildi gibi bir ifade yazdıkmı bu iş bitiyor.
Kitap meselesine gelince dedikleriniz doğru ancak ilk okulumda öğrencilere Zeydin Pala ve İhsan Karagülle nin kitabını getirttim. Paralarını öğrenciler verdi. 2. okulum özel okuldu güzel bir 1-8 arası kitap seçtim okul karşıladı. Olmadı hazır şablonlar fotokopiler verdim.

Özel okulda çalışırken bir öğrenci bir yarışmadada derece yapmştı. Lise 1 de ayrıldı devlet okuluna gitti. 1 dönem sonunda görüştük ne yapıyorsunuz bilg. dersinde dedim. Klavye yi işliyoruz öğretmen müfredatta klavye var diyerek kestirip atmış . Acaba müfredatta klavye olduğundan mı kendisinin eksikleri olduğundan mı klavyeyi işliyor bilemeyiz. Ben öğrencime ortaokulda web tasarım, photoshop vermişim olayı aşmış gittiği okulda öğretmeni onu değerlendirmek yerine klavyede yazı yazdırıyor.

Başa dönersem ben bir yaramızı ortaya koymaya çalıştım. Bu dersin oyun dersi olarak algılanmasının önüne yine biz geçeriz.
Sizin bu çabanızdan dolayı tekrar teşekkür ederim.
 
Geri
Üst