Yaz ve sıcaklara bağlı olarak öğrenci davranışları

Kodla Büyü

birarti1

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
808
merhaba arkadaşlar,
okulda her gün olaylı geçmeye başladı,
yaz ve sıcaklara bağlı olarak öğrenci davranışları rezillik seviyesine ulaştı,
8. sınıftaki ergenler gel beni öld.r diyor ama bir şey yapamıyorsun,
aleni şekilde bilerek isteyerek ve bazende organize olarak toplu şekilde resmen bizlerle dalga geçiyorlar,
sokakta aynı hareketi birisi yapsa gebertirsin onu,
ama el mahkum bir şey yapamıyoruz,
başımıza iş almamız an meselesi,

eskiden öğretmenlik iletişim mesleği derdim,
şimdi ise öğretmenlik sabır mesleği diyorum,
başkada birşey demiyorum,
Allah herkese kolaylık versin, sabır versin.
 
Sizin ki ortaokul.Bizim ilkokulda bile kavga, küfür tırısa gidiyor.Ayrıca sınıfta akıllı saat yaygınlaştı.Birgün bir farkettim derste annesi arıyor, çocuk konuşup kapatıyor ama anne kapatmıyor megerse sim kartlı saatten sınıfı dinliyormuş.Kitap bedava, ceza yok sonra eğitim çok iyi.
 
Son düzenleme:
merhaba arkadaşlar,
okulda her gün olaylı geçmeye başladı,
yaz ve sıcaklara bağlı olarak öğrenci davranışları rezillik seviyesine ulaştı,
8. sınıftaki ergenler gel beni öld.r diyor ama bir şey yapamıyorsun,
aleni şekilde bilerek isteyerek ve bazende organize olarak toplu şekilde resmen bizlerle dalga geçiyorlar,
sokakta aynı hareketi birisi yapsa gebertirsin onu,
ama el mahkum bir şey yapamıyoruz,
başımıza iş almamız an meselesi,

eskiden öğretmenlik iletişim mesleği derdim,
şimdi ise öğretmenlik sabır mesleği diyorum,
başkada birşey demiyorum,
Allah herkese kolaylık versin, sabır versin.
rehberlik servisi + veli görüşmesi, ortaokulda bir şey yapılmayan öğrenciler aynı davranışların âlâsını lisede yapıyor
 
Türk milleti genel manada rahatlığı, serbestliği kaldırabilecek kalitede bir millet değil. Öğrenciler için değil, yetişkinleri de yaşlısı da gençleri de dahil...
O yüzden ceza, yasak, kısıtlama, disiplin ile yönetilmesi gereken bir milletiz gibi geliyor bana. Türkiye'den daha özgür bir ülke daha bilmiyorum ben.
 
Dün, sabah gelen öğleden sonra okula gelmeyen çocuğun sistemde kayıtlı numarasını aradım, 7. sınıf daha, kendi numarasını kaydettirmiş, telefon yanında, öğleden sonra markette kafede takılıyor, yanında yine benim öğrencim telefonu alıp ben dayısıyım ne oldu diyor, sonumuz hayrolsun ama gidişat kötü...
 
zorunlu eğitim en fazla 9 yada 10 sene yapılmalı; ortaokullar da hatta ilkokullar da dahi sınıfta kalma geri gelmeli.
Bende görüyorum en büyük bozulma ortaokul kademelerinde var.
Korku-disiplin-ahlak olmazsa bu çocuklarda; bu durum katlanarak liseye de hatta toplum ve sosyal hayata da etki ediyor.
 
Okul idaresi ve rehberlik öğretmenlerinin zayıflığı(odalarından çıkmama hâli) öğretmenleri-bizleri sıkıntıya sokuyor diye düşünüyorum, en azından bizim okulda durum böyle.
Benim sınıfın karşısında 2 tane rehberlikçi küçük bir odada akşama kadar oturuyorlar, 3-5 öğrenci ile görüşüyorlar gün içinde o kadar.
Toplantı da söyledim, sıkıntılı sınıfları-öğrencileri konferans salonunda bi konuşun toplu şekilde ilgilenin diye söyledim, biz her ders uğraşmak-konuşmak zorunda kalmayalım, patinaj çekmeyelim dedim tüm öğretmenler olarak ama itibar etmediler.
Müdür de geçen şunu söyledi, sınıf yönetimi öğretmenin işidir.
Yani öğretmenleri yalnız bıraktılar özetle.
 
Türk milleti genel manada rahatlığı, serbestliği kaldırabilecek kalitede bir millet değil. Öğrenciler için değil, yetişkinleri de yaşlısı da gençleri de dahil...
O yüzden ceza, yasak, kısıtlama, disiplin ile yönetilmesi gereken bir milletiz gibi geliyor bana. Türkiye'den daha özgür bir ülke daha bilmiyorum ben.
Çünkü Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde kendini gerçekleştirme basamağına ulaşabilen insan sayısı az.Erdem,etik gibi kavramlar içselleştirilmemiş aynı zamanda.Ödül-ceza herkesin içine işlemiş."Yemek buldun ye,dayak buldun kaç!"
 
Okul idaresi ve rehberlik öğretmenlerinin zayıflığı(odalarından çıkmama hâli) öğretmenleri-bizleri sıkıntıya sokuyor diye düşünüyorum, en azından bizim okulda durum böyle.
Benim sınıfın karşısında 2 tane rehberlikçi küçük bir odada akşama kadar oturuyorlar, 3-5 öğrenci ile görüşüyorlar gün içinde o kadar.
Toplantı da söyledim, sıkıntılı sınıfları-öğrencileri konferans salonunda bi konuşun toplu şekilde ilgilenin diye söyledim, biz her ders uğraşmak-konuşmak zorunda kalmayalım, patinaj çekmeyelim dedim tüm öğretmenler olarak ama itibar etmediler.
Müdür de geçen şunu söyledi, sınıf yönetimi öğretmenin işidir.
Yani öğretmenleri yalnız bıraktılar özetle.
Rehber Öğretmenlerin işi zor benim çalıştığım kurumda çay mı içsek kahve mi karar veremiyorlardı. Ortalama bir okulda 3-4 tane rehber öğretmen var. İsterlerse en kötü okula gitsinler öğrenciyle muhattap da olmuyorlar. Güzel iş. Her idareci değil ama genelde öğretmenlikte başarılı olamayıp idareye rahat etmek için geçen çok fazla kişi var. Onlar da idareye geçtiklerinde sorunu öğretmende arıyorlar. Üzücü…
 
Öğrencilerde okuyarak bir yere gelme düşüncesi olmadığı için hiçbir sorumluluk almıyorlar. İşin kötü yanı aynı düşünce öğretmen ve velilerde de var. Haksız da değiller.
 
Artık okumayan daha iyi para kazanıyor.Benim organizede çalışan velilerim var.Tablet, pc, saat satışı yapıyor, hanım evde tiktok çekiyor ayda eve giren para 70-100 bin.Onlarda artık öğrendi okuyup mühendis ogretmen olsan ne yazar diyorlar.
 
Öğretmenler olarak çok mutsuzuz ama asıl problem maddiyat değil.

İktidarın en büyük yanlışı, okullardaki disiplinsizliğin her geçen gün artmasına çare bulamaması. Biz öğretmenler bazen öğrencilerin güttüğü konuma düşüyoruz. Öğrenciye ses yükseltmek bile ağır eleştiri ve hatta ceza konusu olabiliyor. Öğretmenler öğrencilerin şımarık davranışları karşısında bezmiş durumda, her sınıfta olabilen bu 3-5 öğrencinin sinir bozmaları sebebiyle eğitim öğretim faliyetini gerektiği gibi yapamıyorlar. Bu da eğitim öğretim kalitesinin düşmesine sebep oluyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın çıkaracağı kanun, yönetmelikler neticesinde öğretmenlere inisiyatifler tanınmalı, sistem öğretmene güvenmeli. Sistem, şımaran ve dersin işlenişini sürekli sabote eden bir öğrenciyi derslikten çıkarma selahiyetini bile öğretmenlerde görmüyor. O zaman biz üniversitelerde boşuna mı eğitim aldık. Hükümet bu soruna acil el atmalı. Yeni nesilde son yıllarda görülen ahlaki dağılmanın kökeni bile bu hususlara dayanıyor.

Aile kurma oranının düşmesi de bu dejenere eğitim sisteminin ürünü gibi. Bu kadar sorumsuzca 12 yıl okuyup mezun olabilen vasıfsız insanların aile kurma sorumluluğu üstlenmesi zor
 
Rehberlik servisi her sınıftan haftalık üçer beşer rehberlik yapsa Daha iyi olur.
Odaları hep boş ve Bana da sürekli dinleniyorlar gibi geliyor.
 
Benim ki ilkokul.Çocuk derste yiyip atıyor gösteriyorum "ben atmadım ki".Çocuk canı sıkılıyor derste arkadaşına vuruyor yada cimdik, pandik atıyor görüyorum kızıyorum " ben yapmadım ki" Rehberlik öğretmenlerine söylüyorum sabah 10 kahvaltısından kalkamıyor, telefonu veriyorum "aman hocam beni muhatap etme. Müdüre söylüyorum gel bir sınıfa gir kız laf söyle " hocam işim var".
Az önce mesaj attım.Mübarek kurban bayramı sebebi ile mezarlarımızda ziyaret yapacağız, kurban pazarlarını dolaşacağız, hayvanımızı sevip sakinleştireceğiz, bıçakların ağzı yapılacak, müdürün talimatıyla ders kitaplarını topladık, yazıcım arızalı toner ve mürekkebim bitmiştir.Bu hafta rahatsızlanan kendini derse hazır hissetmeyen evlatlarımız evde kalabilirler diye mesaj yazdım da mevcut yarıya düştü.Bu hafta Koyun Shaun izleyip yazı yazacağız.Matematik tekrarı yapacağız.
Lanet olsun içimdeki okul sevgisine gidip de berber olsaydım.
 
Çocukların büyüdüğü ortam sınırları çizilmemiş, sosyal ve duygusal becerilerden yoksun,ahlak gelişiminden habersiz, empati yapmayı bilmeyen,bağıran ,asabi tavırlarla sorunlara yaklaşan aile ortamları olunca maalesef böyle oluyor. Okullarımız da okul öncesi eğitimden başlayarak önceliği tamamen iyi ve ahlaklı değerlerin farkında olan çocuklar yetiştirmeye vermeli. Görülüyor ki öğretime verilen öncelik başarı getirmezken üstüne birde koca bir nesil telef oluyor. Mutlaka aileyi sürece entegre eden ve sadece okulda çocuğa rehberlik edilen değil, ailenin de yer aldığı ve yaptırıma tabi tutulduğu(Mesela kolay kolay nakil istenemez) bir sistemsel yapı dönüşümü olmalıdır.
 
Son düzenleme:
valla arkadaşlar bugün yine direkten döndüm desem yeridir,
ya sabır, ya sabır, yapma, etme diye diye çok fena sesimi yükselttim,
meslek hayatımın en kötü sene sonu deneyimi oluyor,
ağzımdan veya elimden bir kaza çıkacak diye endişeleniyorum,
bu tip bir olay yaşandığında ne yapacağımı bilemiyorum,
rehber öğretmen ve idarelerin tutumu belli,
öğrenciyi dışarı çıkartamıyorsun,
ben çıkayım diyorum dışarı,
bu sefer endişeleniyorum manyağın biri diğerini boğazlayacak,
biri kendini pencereden sarkıtacak,
herkese bol sabır.
 
BBNET
Geri
Üst