Rus kömürünün hem kalorisi yüksektir hem de külü azdır. Ama yanması zordur, tutuşturmak zordur, uyumaz, altını çok çok uzun süre kapatırsanız sönebilir, yanmamış kömürler kalır
Afrika kömürünün kalorisi Rus'a göre düşük ancak Türkiye'de çıkan taş kömürlerinden oldukça yüksektir, külü çoktur. Tutuşması kolaydır. Altını kapatınca uyur, açınca tekrar yanmaya devam eder. Tamamı yanar.
Petro kok denen kömür külü kalmaz. Ama havayı çok kirlettiği için yasaklanmış. Satılmıyordur sanırım artık.
Taş kömürünü hiç tercih etmeyin. Kalorisi düşüktür, tutuşturması zordur, çoğu yanmadan geri çıkar.
Bir de sıkıştırma kömürler var, kalörileri Afrika kömürüne yakındır, külü ortalama sayılır, tutuşturması kolaydır.
Rus kömürü en idealidir sürekli yanacak bir soba için. Büyük bir oda ise, çok altını kapatmayacaksanız Rus en iyisi. Kolay tutuşturulur diye kanıp Afrika almayın külü çok fazla oluyor. Afrika yerine sıkıştırma kömür bence daha uygun. Fiyatı da biraz daha uygundur. Ama çabuk yanar, Rus gibi uzun süre dayanmaz bu sıkıştırma kömür.
Isınmak için odun kullanılmasını da hiç doğru bulmuyorum. Yazık o ağaçlara.
Odun tutuşturma aracıdır ve bir kışta tutuşturmak için 100 kilo odun bile yeter. Haydi 250 kilo kullanın. 250-500 kilo da yakmak için yani 500-750 kg odun yeter de artar bile.
Meşe odunu olursa, belki sıcaklığı hızlı bir şekilde artırmak için günde 2-3 kütük atılabilir. Ama onun dışında fazla kullanılması ağaç katliamı olur.
Büyük kırılamayan kütükleri de kovanın ortasına koyarsınız, gerisini kömür ile doldurursunuz. Her gün 2-3 kütük çıkarırsınız, hızla sıcaklığı yükseltme ihtiyacı olduğunda bunları atarsınız. Ama dediğim gibi çok odun yakmak iyi değil. Odunu daha çok tutuşturmak için kullanın.
Sobanın üzerinde güğüm veya büyük bir helke veya kazanda su ısıtın sürekli. Hem odanın nemini ayarlar, kapağı kapalı olsun sürekli açık olmasın, hem de sıcak su ihtiyacını karşılarsınız. En büyük avantajı da suyun termodinamik özelliğinden dolayı ısıyı muhafaza etmesi. Sabaha soba geçtiğinde dahi bu kazandaki su sıcaklığını koruyacağından evin ısısını muhafaza etmede işe yarar.
Sobanızın baca kısmını açıp kapatmaya yarayan kolu ve kapatmaya yarayan bölümünü içten sökün ve sobanızın baca çıkışını asla kapatmayın. Soba zehirlenmelerinin en büyük nedeni aslında sobanın gece yanması değil, sobanın baca çıkışının kapatılması.
Sobayı öğleye doğru yakarsınız, o soba geceye kadar geçmelik olur. Ertesi gün yeni kova koyarsınız. Gece çok harlı kalmasın soba. Belki odun olabilir. Zaten gece sıkı giyinip serinde uyumak daha iyi. Çok soğuk günler hariç sobanın yandığı odada hiç uyumamışızdır.
Çocuklar için uyku tulumu şart. Üstlerini çok açıyorlar.
Soba ile evi çok ısıtmak iyi değil. Sıcaklık farkından dolayı daha fazla hasta olursunuz. Sobalı evde 20-24 derece normal. Bu yüzden de çok odun yakıp evi hamama çevirmek iyi değil.
Bir de soba gazlarını algılayan bir gaz alarm sistemi varsa bunu mutlaka alın.
Sobayı tutuştururken altını açmayı unutmayın. Altından hava almazsa kömür tutuşmaz.
Yumurta kolileri tutuşturmak için iyi bir araç olabilir.
Kokusundan rahatsız olmazsanız atık kızartmalık yağları bir kapta biriktirip, -yanan sobaya asla değil- ama yanmayan, tutuşturmak istediğiniz sobaya atacağınız gazete kağıdına dökerek kolayca tutuşturabilirsiniz. Odunu kömürün üzerine koyun, üzerine gazete kağıtlarını top yapıp koyun ve kağıtların ve odunun üzerine atık kızartmalık yağı dökün ve tutuşturun. Çıra vazifesi görecektir. Ancak oda kızartma kokuyor derseniz bu yöntemi kullanmayın.
kolay gelsin. Özledim sobayı.
