UYANIN BİLİŞİMCİLER ...!

Kodla Büyü
4B li olduğum için düştüğümüz dert de ayrı. Ders kalkacaksa bari formatör olalım diye girişimlerde bulunuyorum. Ama ne yalan söyliyim derste çocuklara yeni bişey gösterdiğimde yüzlerinde oluşan ifadeyi hiçbir şeye değişmem. Yapabildiklerini gördükleri an ki keyiflerini de.. Bilişim Teknolojileri dersi zorunlu olana kadar mücadele etmeliyiz. Çocukların bilgisayarı oyun msn facebook tan ibaret olmadığını anladıkları tek yer bizim dersimiz. CEBİT de ordayım ben de inş.
 
ghost' Alıntı:
2003 Ankara Üniversitesi Böte Mezunuyum.. Mesleğimde 7. yılıma giriyorum.

6. yılımda yaptıklarımı veya hepimizin standart olarak yaptıklarımızı anlatayım. ...Meslek dışı olanlar hariç

Yılın başında okula internet hattı çektim. Bunu wireless aparatlarla güçlendirip bahçede dahi internet olmasına olanak sağladım.
Birçok sınıfa projeksiyon ve Bilgisayar temin edip ,kurulumunu yaptım..
Okuldaki bütün bilgisayarları her ay kontrolden geçirip aylık yazılım yenilemelerini yaptım
Okulun web sitesi çöktü yeniden yaptım tabi bide resimleri eklemeyi unutursanız ,resimleri daha koymadınmı diyen 10-15 civarında bir öğretmen kitlesi karşınızda onlara laf anlattım
İdarenin işleri felan sıradan biliyorsunuz

Şimdi bu yukarıda yaptıklarımın Bilişim Teknolojileri Öğretmenliği ile bir alakası varmı diye sormak isterim. Şöyle bir bakınca var gibi gözüküyor değil mi..Web sitesi tasarlamayı biraz öğretmişlerdi tmm o hariç diyelim...

Tamamen BÖTE kaynaklı konuşuyorum

bütün öğretmenler aldıkları eğitimleri öğrencilerine aktarırlar bunlar öğretilerdir, hayatlarında edinmiş oldukları birikimleri ve padogojik formasyonlarını onlara eğitim olarak verirler ve eğitim öğretim düzenli birşekilde yoluna devam eder.

*Bana wireless hat çekmesini öğreten olmadı, işin garibi öğret diyende olmadı, ama çeken biz olduk, başka bir öğretmene sen yap dediğimde bana ben bunun eğitiminimi aldım nerden bileyim bunu anca sen yaparsın dediğini çok duydum.
*Projeksiyon bilgisayar kurmasını herkes biliyor artık ama öğretmene gel yapalım dediğinde yine benzer cevap, beni uğraştırma.. eee ben ...
*Aylık makineleri kontrol ederim tmm benim işim formatörüm haliyle, ama ben niye yazılımlarını kurayımki, bize üniversitede Windows işletimsistemi kurmasını öğreten olmadıki, öğret diyende olmadı ama adım öğretmen buda bir çelişki ( diğer öğretmenlerin bakış açısıyla)

Geçen yıl hizmetliye dedimki ; gel beraber çok amaçlı salonun duvarını beyaza boyayalım projeksiyon görüntüsü net olsun,
bana dediği şey şu : BEN ANLAMAM HOCA BOYADAN.

Ne diyebilirim birileri bizlere birşeyler yaptırıyor ancak garip olan bizler bu yapılanların eğitimini almadık, dolayısıyla bize bunları öğretde diyemiyorlar.

Geçen yıl psikolojimin yerine gelmesi için özelliklede Adımızın neden öğretmen olduğunu çözebilmek adına kendi kendime bir çalışma başlattım
Okulda başarılı yaklaşık 30 öğrencieye okul sonrası 200 saat Matematik, 100 saat Fen kursu verdim yaklaşık 100 saatde Rehberlik yaptım..
Okula öğrencilerden topladığım paralarla yeni fotokopi makinesi alıp onunla sınav bastım. Toplam 33 deneme sınavı yapmışım. Bunun kitapçık basımı , zımbalanması, çocukların başlarında durması, optik tarayıcı ile okunması ve sonuçların dağıtılması ve en son analizlerin velilerine ulaştırılması HERŞEY BANA AİT...

İnanın bu kadar iş yaptım ama rahatladım. Ben bunları yaparken haliyle kimse bana bilgisayarım bozuldu diye gelemedi. Müdür Müdür yardımcısı iş buyuramadı, sadece ben istediğim zaman gidip onların işleriyle ilgilendim.Bu dahi beni havalara uçurdu ilk kez kendimi güvende hissettim.

Anlatmak istediğim;

Tamam dersimiz almış olabilirler ama en azından bize artık emir vermesinler, buraya gel şuraya gel demesinler, hizmetli gelipte şu seni çağırıyor demesin artık. Bütün öğretmen arkadaşlarım adına konuşuyorum Biz bıktık artık, MEB in işlerini geçtik çalışanlarının kişisel işlerini yapmaktanda bıktık.
Bize gel git denmesin hakkımız olan ne ise onu versinler.

GEREKİRSE REHBER ÖĞRETMEN OLALIM ama yine GEL GİT diyeceklerse
o zaman MÜDÜR YARDIMCISI yapsınlar ...

Bizler ezilmekten usandık.

LÜTFEN UYANIN ARKADAŞLAR.. BENİMDE CANIM İSTEMİYOR AMA UYANMAK ZORUNDAYIZ.


tek kelimeyle mükemmel yazmışsın hocam...
 
mkaratayy' Alıntı:
ghost' Alıntı:
2003 Ankara Üniversitesi Böte Mezunuyum.. Mesleğimde 7. yılıma giriyorum.

6. yılımda yaptıklarımı veya hepimizin standart olarak yaptıklarımızı anlatayım. ...Meslek dışı olanlar hariç

Yılın başında okula internet hattı çektim. Bunu wireless aparatlarla güçlendirip bahçede dahi internet olmasına olanak sağladım.
Birçok sınıfa projeksiyon ve Bilgisayar temin edip ,kurulumunu yaptım..
Okuldaki bütün bilgisayarları her ay kontrolden geçirip aylık yazılım yenilemelerini yaptım
Okulun web sitesi çöktü yeniden yaptım tabi bide resimleri eklemeyi unutursanız ,resimleri daha koymadınmı diyen 10-15 civarında bir öğretmen kitlesi karşınızda onlara laf anlattım
İdarenin işleri felan sıradan biliyorsunuz

Şimdi bu yukarıda yaptıklarımın Bilişim Teknolojileri Öğretmenliği ile bir alakası varmı diye sormak isterim. Şöyle bir bakınca var gibi gözüküyor değil mi..Web sitesi tasarlamayı biraz öğretmişlerdi tmm o hariç diyelim...

Tamamen BÖTE kaynaklı konuşuyorum

bütün öğretmenler aldıkları eğitimleri öğrencilerine aktarırlar bunlar öğretilerdir, hayatlarında edinmiş oldukları birikimleri ve padogojik formasyonlarını onlara eğitim olarak verirler ve eğitim öğretim düzenli birşekilde yoluna devam eder.

*Bana wireless hat çekmesini öğreten olmadı, işin garibi öğret diyende olmadı, ama çeken biz olduk, başka bir öğretmene sen yap dediğimde bana ben bunun eğitiminimi aldım nerden bileyim bunu anca sen yaparsın dediğini çok duydum.
*Projeksiyon bilgisayar kurmasını herkes biliyor artık ama öğretmene gel yapalım dediğinde yine benzer cevap, beni uğraştırma.. eee ben ...
*Aylık makineleri kontrol ederim tmm benim işim formatörüm haliyle, ama ben niye yazılımlarını kurayımki, bize üniversitede Windows işletimsistemi kurmasını öğreten olmadıki, öğret diyende olmadı ama adım öğretmen buda bir çelişki ( diğer öğretmenlerin bakış açısıyla)

Geçen yıl hizmetliye dedimki ; gel beraber çok amaçlı salonun duvarını beyaza boyayalım projeksiyon görüntüsü net olsun,
bana dediği şey şu : BEN ANLAMAM HOCA BOYADAN.

Ne diyebilirim birileri bizlere birşeyler yaptırıyor ancak garip olan bizler bu yapılanların eğitimini almadık, dolayısıyla bize bunları öğretde diyemiyorlar.

Geçen yıl psikolojimin yerine gelmesi için özelliklede Adımızın neden öğretmen olduğunu çözebilmek adına kendi kendime bir çalışma başlattım
Okulda başarılı yaklaşık 30 öğrencieye okul sonrası 200 saat Matematik, 100 saat Fen kursu verdim yaklaşık 100 saatde Rehberlik yaptım..
Okula öğrencilerden topladığım paralarla yeni fotokopi makinesi alıp onunla sınav bastım. Toplam 33 deneme sınavı yapmışım. Bunun kitapçık basımı , zımbalanması, çocukların başlarında durması, optik tarayıcı ile okunması ve sonuçların dağıtılması ve en son analizlerin velilerine ulaştırılması HERŞEY BANA AİT...

İnanın bu kadar iş yaptım ama rahatladım. Ben bunları yaparken haliyle kimse bana bilgisayarım bozuldu diye gelemedi. Müdür Müdür yardımcısı iş buyuramadı, sadece ben istediğim zaman gidip onların işleriyle ilgilendim.Bu dahi beni havalara uçurdu ilk kez kendimi güvende hissettim.

Anlatmak istediğim;

Tamam dersimiz almış olabilirler ama en azından bize artık emir vermesinler, buraya gel şuraya gel demesinler, hizmetli gelipte şu seni çağırıyor demesin artık. Bütün öğretmen arkadaşlarım adına konuşuyorum Biz bıktık artık, MEB in işlerini geçtik çalışanlarının kişisel işlerini yapmaktanda bıktık.
Bize gel git denmesin hakkımız olan ne ise onu versinler.

GEREKİRSE REHBER ÖĞRETMEN OLALIM ama yine GEL GİT diyeceklerse
o zaman MÜDÜR YARDIMCISI yapsınlar ...

Bizler ezilmekten usandık.

LÜTFEN UYANIN ARKADAŞLAR.. BENİMDE CANIM İSTEMİYOR AMA UYANMAK ZORUNDAYIZ.


tek kelimeyle mükemmel yazmışsın hocam...

:alkis:
 
bir bilişimci olarak yazılanlara katılmamak ve anlamamak imkansız içim kan ağlıyor ne umutlarla öğretmen olduk ne kadar hayal kurduk bilişimciyim okulun hademesiyim hizmetliler bile okulda benden çok oturuyorlar yazık değilmi bize
birde dişli değilsen sesin çıkmıyorsa müdüre müdür yardımcısına vs. öğretmenlere eziyorlar hatta evlerine kadar bile çağırıp tamircilik yaptırıyorlar ne bizim suçumuz
kibar davranmak kimseyi geri çevirmemek mi sucumuz evet yaparım gönlünüz olsun demek mi
geçtim artık dersimin olmamasını olmasında bıktım artık ama yeter biz kimsenin usağı değiliz bize gelmeyin şu işi yapabilirmisin diye
bu sene girdiğim derslere bakını türkçe teknoloji tasarım felsefe psikoloji ve zorla 6 saat bilişim nasıl bir iştir bu hangisi benim bölümüm ama alamk zorundayım bu dersleri yoksa 15 saat bile dolmuyor bıktım artık yeter çözüm istiyorum o da yoksa bütün umutlarımı yakarak başka mesleklere yönelmeye karar verdim
sanırım değişmezse bu sekilde giderse bütün bilişimcilere bıkacak ve başka mesleklerde iş arayacak
benden söylemesi çok zoruma gidiyor
 
Uyanın Bilişimciler. Uyanın Bilişimciler. Uyanınnn

Aslında hepimiz uyanığız arkadaşım, uyanın demeye gerek yok bence yalnız ne yapmamız gerektiğini bilmiyoruz bence. herkeste bir formatör dayatması var bu köyde de böyle şehirde de böyle. Yok ben duymadım yok ben bilmiyorum yok forumları takip etmiyorum hepsi yalan. herkes bu işin içinde.

Koyun bir millet olduğumuzdan bizimki sadece lafta kalıyor. "BİŞEYLER YAPALIM" iyide ne yapalım. Cebit bizim için büyük bir fırsat mıdır bu da tartışılır. bişeyler yapalım diyenlerin kaçı bakanlığa mail attı %10 mu?? o kadar değildir bile. buraya yazdıklarımız bence meb in sitesinde şikayet sayfası var oraya da göndermeliyiz. birileri sesimizi duyana kadar mail yağmuruna tutmalıyız. gerekirse eylem bile yapmalıyız. illa ki istanbul da değil. herkes kendi ilinde yapsa da olur bence. gazeteler emininm ki ilgi göstereceklerdir.


ben bir bilgisayar öğretmeniyim hala office öğretmeye çalışıyorum. Mail atmayı bilmeyen bir müdürün yanında çalışıyorum. bozuk bilgisayarların arasında toz yutmakla meşgulüm. ben bir öğretmenim öğrencilerini tanımayan.
 
Büyük bir okuldayım okulun ayrı bir teknik servisi var önceki okulumda herşeyden sorumluydum ve bir saygınlığım vardı.Bu okulda ders gereksiz öğretmen de gereksiz, işe yaramaz.Ben bir öğretmenim herşeyden önce ...bunu bütün okul idarecilerine söylüyorum.Bizler az puan almadık bu branşı seçerken.Çok sinirleniyorum ya!
 
vibroyen' Alıntı:
Uyanın Bilişimciler. Uyanın Bilişimciler. Uyanınnn

Aslında hepimiz uyanığız arkadaşım, uyanın demeye gerek yok bence yalnız ne yapmamız gerektiğini bilmiyoruz bence. herkeste bir formatör dayatması var bu köyde de böyle şehirde de böyle. Yok ben duymadım yok ben bilmiyorum yok forumları takip etmiyorum hepsi yalan. herkes bu işin içinde.

Koyun bir millet olduğumuzdan bizimki sadece lafta kalıyor. "BİŞEYLER YAPALIM" iyide ne yapalım. Cebit bizim için büyük bir fırsat mıdır bu da tartışılır. bişeyler yapalım diyenlerin kaçı bakanlığa mail attı %10 mu?? o kadar değildir bile. buraya yazdıklarımız bence meb in sitesinde şikayet sayfası var oraya da göndermeliyiz. birileri sesimizi duyana kadar mail yağmuruna tutmalıyız. gerekirse eylem bile yapmalıyız. illa ki istanbul da değil. herkes kendi ilinde yapsa da olur bence. gazeteler emininm ki ilgi göstereceklerdir.


ben bir bilgisayar öğretmeniyim hala office öğretmeye çalışıyorum. Mail atmayı bilmeyen bir müdürün yanında çalışıyorum. bozuk bilgisayarların arasında toz yutmakla meşgulüm. ben bir öğretmenim öğrencilerini tanımayan.


Vibroyen , kimin uyuyup kimin uyumadığını bilemeyiz; önümüze bir fırsat var ve biz bunu değerlendirebiliriz.

Bu zirve sebeb olur bundan sonra daha çok bir araya gelmeye başlarız, bilişim teknolojilerinin önemini heryerde dile getirmeye çalışırız. Şuana kadar çay içmek için bile toplanabilmiş değiliz.. Bazı iller bunu başardı ancak genel olarak bir toplantımız , sohbetimiz olmadı. Eğer CEBIT zirvesi olmasa yine gelemezdik ve geleceğimizde halen % 100 değil.

CEBIT bir basamak ve başarırsak arkası gelir. Hadi Ankaradan izin alıp yürüyüş yapalım, o zaman demezlermi siz bize birşey söylemedinizki nerden bilelim durumunuzu diye. İşte CEBIT zirvesi bunu sağlayacak. Önce anlatacağız, anlattıklarımızı üst noktalara ulaştıracağız, onların bizim ne istediğimizi anlamalarını sağlayacağız, eğer anlamak istemezlerse , işte en son derdimizi başka yollarla anlatmayı deneyebiliriz.

Bizler bilgi toplumunun en önemli parçalarıyız direk isyan etmek bizim en son seçeneğimi,z biz sendikaların kuklası sıradan bir camia değiliz
BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLERİYİZ.
 
1. Bizden önceki kimi formatörlerin (işini hakkıyla yapanları tenzih ederim) kötü imajını silmek için çalıştık.
2. Bizden önce derslere ücret karşılığı giren branş dışı meslektaşlarımızın kötü imajını (counter strike'li bts'ler) silmek için çalıştık.
SONUÇ : Görevimizin fazlasını yaparak kendimizi ıspatlamak istedik ve sonunda AMELE OLDUK.
Allah sonumuzu hayır etsin.
 
:verymad: nasıl bir zihniyettir bu aklım almıyor. bilişim çağı(!)nda bilişimin, bilişim öğretmenlerinin düştüğü hale bak!
öğrencilerin gözünde bile "hiç"iz. sesimizi duyurabilmek için kendimizi milli eğitim bakanının arabasının önüne atalım en iyisi. dilekçeden filan anlamıyorlar.
Bezginim, Kararsızım, Yılgınım,Ümitsizim...
 
bote67' Alıntı:
Bakanlıktan yapılan açıklamalarda son yıllarda genellikle şu ifade kullanılıyor:
"Bilişim Öğretmenleri ile ilgili şu anda herhangi bir çalışmamız bulunmamaktadır." Bilişim teknolojileri dersinin seçmeli olması,ders sayısının azaltılması gibi sonuçlar hep başka alandaki çalışmaların sonucu olarak gösterilmektedir. Biz uyanırız ama asıl uyanması gerekenler bu konuda ne düşünür. Web sayfalarının güncellenmemesi gibi tepkiyi bir yerden bir şekilde duyan okul müdürü web sayfasının güncellenmesi görevini yazılı olarak iletme gereksinimi duyuyor. Sadece şikayet ettiğimiz formatörlük görevlerinin ilgililere iletilmesi sonucunda pek bir kazanç sağlanamaz. Önemli olan destek olan bir kamuoyu oluşturabilmektir. Bunun bir yolu da Cebitte bulunmak olabilir ama,destekçi gazete ve tv kanal yayınları sonucuna ulaşılamazsa ... Bunun için reklam ve tanıtım şart. Herkes okulunun panosuna bu konuda bir afiş assa veya Eğitek bu konuda okulların katılımını desteklese her şey daha iyi olabilir.

CEBİT güzel bir fırsat olabilir, ama katılamayacak olanlardanım..

bence de hepimiz farkındayızdır aslında da hep herşeye tamam evet diyip yapıyoruz. bote67 hocamızın dediği gibi belki de okullarda afişler hazırlanıp asılsa ya da bulunduğumuz ilden gelemezsek bile başka şeyler yapılsa bir hocamız da kargo yoluyla imza demiş yanlış anlamadıysam bunlar gibi ortak bir karar alınıp yapılan bir şey olsa sonuç getirebilir...
 
Arkadaşım çok güzel ama bir yere kadar kullandırtmıyorsun kendini. Bu sefer de insanlar sana uzaylı gibi davranıp soyutluyorlar. Amaan bi iş yaptığını görmedim. Yapınca da amaaan söyle yapıversin. Bütün gün boş nasılsa okulda!!!

Verdiler ellerimize birer değnek.
Dediler ki ortasından tut ha!!!
Ama orası da çok dikenli.
Az sağından tutayım diyorsun,
*** bulaşmış.
Bari solundan tutayım diyorsun,
bak Allah'ın işine;
oraya da *** bulaşmış!!!
 
hocam çok haklısınız bende 2002 mezunuyum kendimi daha öğretmen olarak hissedemedim (çok isteyerek öğretmenliği seçmeme rağmen) fakat sürekli konuşuyoruz sürekli sıkıntılıyız ama elden bişey gelmiyor olmuyor işte sesimizi duyan yok anlayan yok bizi mesleğiniz var ona şükredin diyen çok fazla ama asıl önemli olan nokta öğrencilere ne verebildiğimiz bence ben tekniker olmak için okumadım yada okulun bilgisayar ihtiyaçlarını karşılamak içinde okumadım ben bilgisayarı çocuklara anlatabilmek için okudum oyun cihazı olmaktan çıkarmak için okudum. Türkiyede çok işsiz var her okula ayrıca bir tekniker alınabilir.....neyse konuştukça insan daha çok üzülüyor hele birde bunun üzerine ülkemizdeki karışıklıkta eklenince insan umutsuzluğa sürükleniyor
 
iş teknik dersi kaldırıldığında iş-teknik öğretmenleri "bari 9-15 okulun tamir işlerini yapalım, bir kadro uydurulsun, yardımcı olayım, formatör olayım vb" diyerek dolaşmıyordu. teknoloji tasarıma aktarıldılar. dersi kaldırılan öğretmenlere, belli yıllarda sınıf öğretmenliğine, hatta başka kurumlara geçişe bile izin verildi. ama hiç bir zaman birileri bakanlar kurulu kararı gerektiren bir kadro uydurup buna da herkesi ikna etmeye çalışmadı.

ŞİMDİ TEKNİK-İLKÖĞRETİM DİYE BİLE YER YERİNDEN OYNUYOR HERKES ÖĞRETMENLİĞİNİ BİR KENARA FIRLATIYOR VE BİRBİRLERİNİ TEKNİKERLİK İÇİN İKNA ETMEYE ÇALIŞIYOR.
 
eğriye eğri doğruya doğru. Aramızda çocuklarla muhattap olmayı sevmeyen öğretmenliği zorla ya da mecburen okumuş arkadaşlar da var. Bunlar için formatörlük bulunmaz nimetti. Bu yüzdendir ki çok güçlü çıkmıyor sesimiz. Bi kısmımız derin sessizliğe bürünmüş.
 
esenordelarthe' Alıntı:
iş teknik dersi kaldırıldığında iş-teknik öğretmenleri "bari 9-15 okulun tamir işlerini yapalım, bir kadro uydurulsun, yardımcı olayım, formatör olayım vb" diyerek dolaşmıyordu. teknoloji tasarıma aktarıldılar. dersi kaldırılan öğretmenlere, belli yıllarda sınıf öğretmenliğine, hatta başka kurumlara geçişe bile izin verildi. ama hiç bir zaman birileri bakanlar kurulu kararı gerektiren bir kadro uydurup buna da herkesi ikna etmeye çalışmadı.

ŞİMDİ TEKNİK-İLKÖĞRETİM DİYE BİLE YER YERİNDEN OYNUYOR HERKES ÖĞRETMENLİĞİNİ BİR KENARA FIRLATIYOR VE BİRBİRLERİNİ TEKNİKERLİK İÇİN İKNA ETMEYE ÇALIŞIYOR.

Doğru söze ne denir
 
haklısınız hocam gerçekten.sürekli ders kalktı ders kalkacak moduna soktular bizi her yıl diken üstündeyiz herkes çok sıkıldı bu durumdan.yan branşımızda olmadığı için mecburen farklı alternatifler düşünüyoruz.
iş eğitimi öğretmenlerinin sınıf öğretmenliğine geçtiğinden eminmisiniz.ben hepsi direk teknoloji tasarım oldu diye biliyorum ama yanılıyor olabilirim.
 
biltek2007' Alıntı:
İnanın arkadaşlar içimizde afedersiniz moron bilişimciler var. Zümrede, zümre toplantısına dersin durumuyla ilgili madde ekleyelim dedim. Karşımda 5 bilişimci, büyüklerin verdikleri kararları biz eleştiremeyiz dediler. Ben de dedim sizden iş çıkmaz ben başımın çaresine bakarım dedim. Toplantıda istediğinizi yazın ben yokum dedim.

Psikoloji bozacak bir durum yok. Şu an yaşadığımız dünyada en öne çıkan olgu teknoloji. Dolayısıyla teknolojik cihazlarda adres direk biziz. Bizlerin çoğunun mantığı da, çevremizdeki insanların en üst düzeyde teknolojiden faydalanmasını sağlamak. Bu sebeple iyi niyetli davranıyoruz.

DUVARIN BEYAZA BOYANMASINI, müd yard emir verseydi, paşa gibi anlardı onu yapmayı. FAkat bilişim öğretmeni, okulun teknik servis elemanı rica edince ne haddine o işi anlamak. Nasıl olsa kendi yapar bir şekilde.

Akademik bir çıkış yapıp. İstanbulu topyekün bu işe dahil etmeliyiz. Özellikle üni öğrenci ve öğretim görevlilerini.

Siz zumrede soz alıp istedğinizi soyleyebilirsiniz bunu tutanağa eklemek zorundalar. Ekleyelim demeseydiniz keşke. Sorunu dile getirip yazmalarını isteseydiniz.
 
muhalif33' Alıntı:
arkadaşlar öyle yada böyle dersimiz olsa da olmasa da okuldaki bütün işleri zaten yapıyoruz. Bence dersleri tamamen kaldırsınlar ve Bt Rehber Öğretmenliği ve yeni özlük hakları versinler.....
Dersi kaldıran bakanlık göstermelik 3-5 sene ek dersini verir. Sonrada gün gelir o ek derside fiilen derse girmiyorsun diye vermez. Biz ipin ucunu verdikçe şamar vurulan kesim olmaya devam ederiz. Dersi kaldırabiliyorlarsa bizleride farklı branşlara geçirmeyi göze alabilmişlerdir demek. 6. yılıma girdim veçalıştığım okullarda şimdiye kadar okuluma bilgisayar firması girmedi.Teknik anlamda yeterliliğim iyi ama. Bizler bu formatörlük sıfatı ile anca müdür insaniyetli ise az da olsun değer görebiliyoruz.Günlük düşünmek yerine uzun vadeli gelecek için kararlı adımlar atmamız gerekiyor.. Bu gün müdürleriniz iyi olablir ama yarınlarımızı göz boyamalık ek ders için ipotek altına sokmayalım.
Ben "kağıt üzerinde öğretmen, beyinlerde teknisyen " olarak yer edinmek istemiyorum.
Eğitim kurumunda derse girmeyen öğretmene kim öğretmenim diye seslenir. Diğer branş öğretmenlerinin kaç tanesi bizleri öğretmen olarak görüyor?

Forumda yazılanların hepsini her gün yaşıyoruz ve mesleğimden soğumaya başladım.
 
slmlar benim öğretmenliğimde 3. yılım TEF mezunuyum üniversiteyi bitirdim bitireli öğrendiklerimin üzerine pek birşey katamadım bununda tek sorumlusu gittiğim okullardaki yönetim ve öğretmen arkadaşlar. Şuan askeri öğretmenim geldiğim okulda BT öğretmeni geldiği için ne kadar sevindiler bir bilseniz ama hiçbişey farketmedi daha önlüğü giymeden kararnamemizi vermeden istekler başladı. Eyw yapılacak şeyler ama okullar açıldı açılalı istekler bitmiyor kendi derslerimi giriyorum bide asker öğretmen olduğum için "sana verilen bütün görevleri yapmak zorundasın" yok "istesek sana 40 saat ders veririz ve girmek zorundasın" daha neler neler insanı tiksindiriyorlar. Hocamında dediği gibi ne olduğumuzu şaşırıyoz bazen ama ben geçen 2 yılda akıllandım. Ne derlerse desinler herşeye evet demeyin evet-tamam deseniz bile yapmayın üzerinize gelirler. Adamların gözünde BT öğretmeni=teknik servis,hizmetli vs. Bir okulda BT öğretmeni olmadan çoğu işler aksar örneğin;okulumdan durmadan telefon geliyo hocam şunu yapamıyoz bunu yapamıyoz, ders proğramımızı oturtamadık daha neler.
Formatörlükte yaptım ve çok rahattı en azından kendi derslerime giriyordum. Bana isteyerek girmediğim dersler veremiyorlardı bir bilgisayar işi olduğunda içimden gelerek yapıyordum.Formatörlük benim için çok cazipti çünkü okulum köy okuluydu ve haftada 7 saat dersim vardı.Formatörlük BT öğretmenleri için bulunmaz bir fırsat bence hem bu şekilde yönetim üzerinde etkili olabiliyorsunuz.Sabah 8 akşam 5 diyorlar bu güne kadar o saatlere kadar okulda kalan yönetici görmedim ki formatör öğretmen kalsın:).Küçük okullar için konuşuyorum oralarda formatörlük çok cazip tavsiye ederim.Büyük okullarda çekilmez.
BT derslerini kaldıracaklarmış :oops: adamlar sanıyorlar ki herkesin merkezdeki çocuklar gibi bilgisayarı var çocuk anasının karnından bilgisayar öğrenmiş gibi çıkıyo.Hiç taşrayı düşünen yok. Orda bir bilgisayar başına oturtulduğunda heyecandan eli ayağı titreyen gençler var.BT dersleri kaldırılınca o zaman onlara Nimet ablamız gider bilgisayar kullanmasını öğretir :x . CeBIT e katılmayı çok isterdim. İnşallah emekleriniz boşa gitmez.Benim askerlik hizmetim bitince daha fazla körelmeden meslek lisesine geçmeyi düşünüyorum word-excel-ppt anlatmaktan bıktım artık.
 
valla arkadaşlar ben yatılı okulda çalışıyorum. tam anlamıyla teknik servis gibi çalışıyorum. idareyle çok restleştim ama aynı işleri yapmak zorunda kaldım hep. bizim görev tanımımız tam net değil ne tarafa çekersen geliyor.
 
sekocam' Alıntı:
Bence formatör kelimesi kaldırılsın, uygun bir yönetmelikle adımız değil görevlerimiz netleştirilsin. Ama adımız öğretmen kalsın.
:+1:

ne yapıp ne yapmayacağımız yönetmelikte yazsın ki müdürlerin insafına kalmayalım
 
Ben okul ortamımda rahatım ama en çok ne olduğumuz belli değil ona kızıyorum, tamirci mi, idareci mi, öğretmen mi , ortalıkta bir o yana bir bu yana gidip geliyoruz... Birde 3 den sonra boş boş oturmak canımı sıkıyor, 9-15 çalışmak istiyorum........
 
senayky' Alıntı:
Ben okul ortamımda rahatım ama en çok ne olduğumuz belli değil ona kızıyorum, tamirci mi, idareci mi, öğretmen mi , ortalıkta bir o yana bir bu yana gidip geliyoruz... Birde 3 den sonra boş boş oturmak canımı sıkıyor, 9-15 çalışmak istiyorum........
Şu an okul ortamınız ve idare iyi olabilir ama önümüzde 30 seneden fazla var. Muhakkak sıkıntı yaşanacak emin olun
 
Müfettiş toplantı yaptı arkadaşlar 4 5 lerin derslerine asla girmeyeceksiniz dendi. ne yapıcak peki bilişimciler dediğimde bakanlık kimini formatör olarak atıyor kimini de bilmem ne yapıyor dedi. bu bilmem ne yi arka sırada oturan sınıf öğretmeni bey tamamladı senide 'farmatör' atarlar hocam seneye dedi. Komik olsa gerek salon çok güldü. ne diim bibim değerimiz bizi yok edince anlaşılacak korkarım ki.
 
ghost' Alıntı:
2003 Ankara Üniversitesi Böte Mezunuyum.. Mesleğimde 7. yılıma giriyorum.

6. yılımda yaptıklarımı veya hepimizin standart olarak yaptıklarımızı anlatayım. ...Meslek dışı olanlar hariç

Yılın başında okula internet hattı çektim. Bunu wireless aparatlarla güçlendirip bahçede dahi internet olmasına olanak sağladım.
Birçok sınıfa projeksiyon ve Bilgisayar temin edip ,kurulumunu yaptım..
Okuldaki bütün bilgisayarları her ay kontrolden geçirip aylık yazılım yenilemelerini yaptım
Okulun web sitesi çöktü yeniden yaptım tabi bide resimleri eklemeyi unutursanız ,resimleri daha koymadınmı diyen 10-15 civarında bir öğretmen kitlesi karşınızda onlara laf anlattım
İdarenin işleri felan sıradan biliyorsunuz

Şimdi bu yukarıda yaptıklarımın Bilişim Teknolojileri Öğretmenliği ile bir alakası varmı diye sormak isterim. Şöyle bir bakınca var gibi gözüküyor değil mi..Web sitesi tasarlamayı biraz öğretmişlerdi tmm o hariç diyelim...

Tamamen BÖTE kaynaklı konuşuyorum

bütün öğretmenler aldıkları eğitimleri öğrencilerine aktarırlar bunlar öğretilerdir, hayatlarında edinmiş oldukları birikimleri ve padogojik formasyonlarını onlara eğitim olarak verirler ve eğitim öğretim düzenli birşekilde yoluna devam eder.

*Bana wireless hat çekmesini öğreten olmadı, işin garibi öğret diyende olmadı, ama çeken biz olduk, başka bir öğretmene sen yap dediğimde bana ben bunun eğitiminimi aldım nerden bileyim bunu anca sen yaparsın dediğini çok duydum.
*Projeksiyon bilgisayar kurmasını herkes biliyor artık ama öğretmene gel yapalım dediğinde yine benzer cevap, beni uğraştırma.. eee ben ...
*Aylık makineleri kontrol ederim tmm benim işim formatörüm haliyle, ama ben niye yazılımlarını kurayımki, bize üniversitede Windows işletimsistemi kurmasını öğreten olmadıki, öğret diyende olmadı ama adım öğretmen buda bir çelişki ( diğer öğretmenlerin bakış açısıyla)

Geçen yıl hizmetliye dedimki ; gel beraber çok amaçlı salonun duvarını beyaza boyayalım projeksiyon görüntüsü net olsun,
bana dediği şey şu : BEN ANLAMAM HOCA BOYADAN.

Ne diyebilirim birileri bizlere birşeyler yaptırıyor ancak garip olan bizler bu yapılanların eğitimini almadık, dolayısıyla bize bunları öğretde diyemiyorlar.

Geçen yıl psikolojimin yerine gelmesi için özelliklede Adımızın neden öğretmen olduğunu çözebilmek adına kendi kendime bir çalışma başlattım
Okulda başarılı yaklaşık 30 öğrencieye okul sonrası 200 saat Matematik, 100 saat Fen kursu verdim yaklaşık 100 saatde Rehberlik yaptım..
Okula öğrencilerden topladığım paralarla yeni fotokopi makinesi alıp onunla sınav bastım. Toplam 33 deneme sınavı yapmışım. Bunun kitapçık basımı , zımbalanması, çocukların başlarında durması, optik tarayıcı ile okunması ve sonuçların dağıtılması ve en son analizlerin velilerine ulaştırılması HERŞEY BANA AİT...

İnanın bu kadar iş yaptım ama rahatladım. Ben bunları yaparken haliyle kimse bana bilgisayarım bozuldu diye gelemedi. Müdür Müdür yardımcısı iş buyuramadı, sadece ben istediğim zaman gidip onların işleriyle ilgilendim.Bu dahi beni havalara uçurdu ilk kez kendimi güvende hissettim.

Anlatmak istediğim;

Tamam dersimiz almış olabilirler ama en azından bize artık emir vermesinler, buraya gel şuraya gel demesinler, hizmetli gelipte şu seni çağırıyor demesin artık. Bütün öğretmen arkadaşlarım adına konuşuyorum Biz bıktık artık, MEB in işlerini geçtik çalışanlarının kişisel işlerini yapmaktanda bıktık.
Bize gel git denmesin hakkımız olan ne ise onu versinler.

GEREKİRSE REHBER ÖĞRETMEN OLALIM ama yine GEL GİT diyeceklerse
o zaman MÜDÜR YARDIMCISI yapsınlar ...

Bizler ezilmekten usandık.

LÜTFEN UYANIN ARKADAŞLAR.. BENİMDE CANIM İSTEMİYOR AMA UYANMAK ZORUNDAYIZ.

tek kelime ile "MÜKEMMEL...!"
 
Geri
Üst