- Mesajlar
- 778
Randevum var, randevun var...
Ölümle, hepimizin...
olmayan el kaldırsın diyecem ama yok öyle bir babayiğit aramızda...
bir arkadaşınla ise randevun, bir kaç saat öncesinden hazırlanır, çıkarsın yola... sevinçle...
kahve, Ankara'nın o ilik söken ayazında bir bardak sıcak çay ya da... sonrasında derin bir sohbet...
bir iş arkadaşınla, ya da patronunla, müdürünle ise randevun, çıkarsın yola, bin tane hesap, bin tane ihtiras kafanda...
yemek, İstanbul'un o hayattan bezdiren trafiğinde bir kaç saat ya da... ardından, çıkar yüklü bir sohbet...
bir sevgili ile ise randevun, günler öncesinden planlarını yapar, aynanın karşısında son kez bakar kendine çıkarsın yola, aşkla...
muhabbet, İstanbulun o gönüller yakan manevi coğrafyasında bir gezinti ya da... sonrasında hüzünlü bir ayrılış...
bir tatil ile ise randevun, aylar öncesinden hazırlığını yapar, giyeceğin donu bile ütüler, kaldırırsın bir kenara...
tatilin her bir anını planlar, boş geçirmemeye özen gösterirsin...
bir yılın yorgunluğu var üzerinde ne de olsa, o kadar da para da verildi, boşa geçmesin bir an bile...
Arabayla, evle, işle, aşkla, bilgisayarla, telefonla randevun var ey insan...
zayıf, zavallı, aciz, pişman, yalnız, korkak insan...
Peki ya Azrail ile olan Randevu?
ardından kabir, toprak..
Nasıl karşılayacağız Münkeri, Nekiri...
sonra cesedimizi saran toprağın şevkatli kollarına ne yüzle atacağız kendimizi...
yarına, gelecek haftaya, ay başına, yılbaşına, sonra da yaza attığın, evet attığın, yani ertelediğin Namaz,
ne zaman yarenin olacak ey Nefsimm!
ata ata, erteleye erteleye, kaç yazın kaldı acaba ömründe yaşanacak, ya da bir sonraki yazı görebilecek misin?
yazdan çıkıyoruz örneğin,
Hani bu yaz başlayacaktın namaza, Hatime, Kurana, ezbere...
bir yaz daha bitti, belki de ömründeki son yazındı...
9 yaşında bir çocuk Nebe(Amme) suresini ezberden okudu az önce...
Sen ne kadar hakimsin Kuran'a...
4 yaşında bir çocuk Cemaatle namaz kılıyordu bir kaç gün önce,
sen en son cemaatle namazını ne zaman kıldın?
4 tane kitap buldum az önce sokakta,
bakın lütfen :
atılan kitaplara bakın...
ne kadar değersizsin Ey Sonsuzluk!
Eski okulumdaki bilişim sınıfımda bir kütüphane projem vardı...Eski bir kitaplık bulup bodrumdan, öğrencilerime evdeki okumadıkları kitapları getirmelerini söylemiştim,
en çok hangi kitaplar geldi biliyor musunuz, tahmin edersiniz tabi ki,
Dini Kitaplar...
9 ciltlik harika bir tefsir gelmişti örneğin, 20 30 senelik bir kitap seti, ve inanın sayfaları bir kere bile açılmamıştı...
Nasıl anladın sayfalarının açılmağını derseniz, kitap okuyanlar bunun cevabını size verecektir...
zayıf, zavallı, aciz, pişman, yalnız, korkak insan...
Şimdi...
Düşünme zamanı...
Ölümle, hepimizin...
olmayan el kaldırsın diyecem ama yok öyle bir babayiğit aramızda...
bir arkadaşınla ise randevun, bir kaç saat öncesinden hazırlanır, çıkarsın yola... sevinçle...
kahve, Ankara'nın o ilik söken ayazında bir bardak sıcak çay ya da... sonrasında derin bir sohbet...
bir iş arkadaşınla, ya da patronunla, müdürünle ise randevun, çıkarsın yola, bin tane hesap, bin tane ihtiras kafanda...
yemek, İstanbul'un o hayattan bezdiren trafiğinde bir kaç saat ya da... ardından, çıkar yüklü bir sohbet...
bir sevgili ile ise randevun, günler öncesinden planlarını yapar, aynanın karşısında son kez bakar kendine çıkarsın yola, aşkla...
muhabbet, İstanbulun o gönüller yakan manevi coğrafyasında bir gezinti ya da... sonrasında hüzünlü bir ayrılış...
bir tatil ile ise randevun, aylar öncesinden hazırlığını yapar, giyeceğin donu bile ütüler, kaldırırsın bir kenara...
tatilin her bir anını planlar, boş geçirmemeye özen gösterirsin...
bir yılın yorgunluğu var üzerinde ne de olsa, o kadar da para da verildi, boşa geçmesin bir an bile...
Arabayla, evle, işle, aşkla, bilgisayarla, telefonla randevun var ey insan...
zayıf, zavallı, aciz, pişman, yalnız, korkak insan...
Peki ya Azrail ile olan Randevu?
ardından kabir, toprak..
Nasıl karşılayacağız Münkeri, Nekiri...
sonra cesedimizi saran toprağın şevkatli kollarına ne yüzle atacağız kendimizi...
yarına, gelecek haftaya, ay başına, yılbaşına, sonra da yaza attığın, evet attığın, yani ertelediğin Namaz,
ne zaman yarenin olacak ey Nefsimm!
ata ata, erteleye erteleye, kaç yazın kaldı acaba ömründe yaşanacak, ya da bir sonraki yazı görebilecek misin?
yazdan çıkıyoruz örneğin,
Hani bu yaz başlayacaktın namaza, Hatime, Kurana, ezbere...
bir yaz daha bitti, belki de ömründeki son yazındı...
9 yaşında bir çocuk Nebe(Amme) suresini ezberden okudu az önce...
Sen ne kadar hakimsin Kuran'a...
4 yaşında bir çocuk Cemaatle namaz kılıyordu bir kaç gün önce,
sen en son cemaatle namazını ne zaman kıldın?
4 tane kitap buldum az önce sokakta,
bakın lütfen :
atılan kitaplara bakın...
ne kadar değersizsin Ey Sonsuzluk!
Eski okulumdaki bilişim sınıfımda bir kütüphane projem vardı...Eski bir kitaplık bulup bodrumdan, öğrencilerime evdeki okumadıkları kitapları getirmelerini söylemiştim,
en çok hangi kitaplar geldi biliyor musunuz, tahmin edersiniz tabi ki,
Dini Kitaplar...
9 ciltlik harika bir tefsir gelmişti örneğin, 20 30 senelik bir kitap seti, ve inanın sayfaları bir kere bile açılmamıştı...
Nasıl anladın sayfalarının açılmağını derseniz, kitap okuyanlar bunun cevabını size verecektir...
zayıf, zavallı, aciz, pişman, yalnız, korkak insan...
Şimdi...
Düşünme zamanı...
