- Mesajlar
- 816
İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi’nde önceki gün gerçekleşen ‘Türkiye’de ve ABD’de Eğitim Uygulamalarında Yakın Zaman Gelişmeleri’ adlı konferansta bir araya gelen yerli ve yabancı eğitimciler, yönetimde ABD modeline dikkat çekti. Tıpkı Türkiye gibi bölgesel anlamda kendine has özellikleri olan ABD’de eğitim belediyeler ya da
vilayetlerce yönetiliyor. Eğitimciler bölgeyi çok iyi tanıyan vali ve fedarasyonlarca atanıyor. Sorunlar da bölgesel şartlara uygun, konuya hakim kişilerce çözülmüş oluyor.
VİLAYET MÜDÜRÜ OLACAK
Milli Eğitim Bakanlığı Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanı Dr. Halil Rahman Acar, “Bu yöntem gerek ABD’de gerek Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde senelerdir uygulanıyor. Merkezde bir eğitim bakanı bir de belediyelerin eğitim müdürleri var”dedi.
YASAL DÜZENLEME GEREKİYOR
Acar sözlerine şöyle devam etti: Tüm yetkiler vilayetlerdeki müdürlere ait. Herhangi bir sorun karşısında anında ve nokta atışlı çözümler üretiliyor. Sistemin ülkemizde de uygulamaya geçmesi için yasal düzenleme gerek” dedi. Amerikan Araştırma Enstitüleri Başkan Yardımcısı Dr. Laura Salganik ise hızlı çözüme dayalı yöntemin eğitimin başarı çıtasının yükseleceğini savundu. Dr. Laura Salganik, “Eğitim sistemimizi belediyelerin kontrolüne bırakmamız sayesinde eğitim alan kişilere lokal anlamda yakın kurumlar tarafından kolaylıkla müdahale edilebiliyor. Bu sayede eğitim sistemimizin daha başarılı bir biçimde işlemesi sağlanıyor” açıklamasını yaptı.
‘Kırsalın ihtiyaçları farklı’
Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Münire Erden de eğitim sistemimizin yönetiminin bakanlık değil, vilayetler yönetiminde yapılmasının büyük fayda sağlayacağı görüşünde. Erden, “Ülkemizde il ihtiyaçları ile kırsal kesimin ihtiyaçları her konuda olduğu gibi eğitim konusunda da farklılık göstermekte. Bu farklılık kılık kıyafetten malzeme ihtiyacına, öğretmen sayısına kadar her alanda yaşanıyor. Eğer vilayetlere özerk bir eğitim yönetim yetkisi verilirse bu farklılıklara uygun uygulamalar yapılıp çözümler üretilir. Özellikle öğretmen ve idareci atamaları vilayetler tarafından yapılırsa, çok daha yerinde atamalar yapılır” diye konuştu.
(Star)
vilayetlerce yönetiliyor. Eğitimciler bölgeyi çok iyi tanıyan vali ve fedarasyonlarca atanıyor. Sorunlar da bölgesel şartlara uygun, konuya hakim kişilerce çözülmüş oluyor.
VİLAYET MÜDÜRÜ OLACAK
Milli Eğitim Bakanlığı Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanı Dr. Halil Rahman Acar, “Bu yöntem gerek ABD’de gerek Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde senelerdir uygulanıyor. Merkezde bir eğitim bakanı bir de belediyelerin eğitim müdürleri var”dedi.
YASAL DÜZENLEME GEREKİYOR
Acar sözlerine şöyle devam etti: Tüm yetkiler vilayetlerdeki müdürlere ait. Herhangi bir sorun karşısında anında ve nokta atışlı çözümler üretiliyor. Sistemin ülkemizde de uygulamaya geçmesi için yasal düzenleme gerek” dedi. Amerikan Araştırma Enstitüleri Başkan Yardımcısı Dr. Laura Salganik ise hızlı çözüme dayalı yöntemin eğitimin başarı çıtasının yükseleceğini savundu. Dr. Laura Salganik, “Eğitim sistemimizi belediyelerin kontrolüne bırakmamız sayesinde eğitim alan kişilere lokal anlamda yakın kurumlar tarafından kolaylıkla müdahale edilebiliyor. Bu sayede eğitim sistemimizin daha başarılı bir biçimde işlemesi sağlanıyor” açıklamasını yaptı.
‘Kırsalın ihtiyaçları farklı’
Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Münire Erden de eğitim sistemimizin yönetiminin bakanlık değil, vilayetler yönetiminde yapılmasının büyük fayda sağlayacağı görüşünde. Erden, “Ülkemizde il ihtiyaçları ile kırsal kesimin ihtiyaçları her konuda olduğu gibi eğitim konusunda da farklılık göstermekte. Bu farklılık kılık kıyafetten malzeme ihtiyacına, öğretmen sayısına kadar her alanda yaşanıyor. Eğer vilayetlere özerk bir eğitim yönetim yetkisi verilirse bu farklılıklara uygun uygulamalar yapılıp çözümler üretilir. Özellikle öğretmen ve idareci atamaları vilayetler tarafından yapılırsa, çok daha yerinde atamalar yapılır” diye konuştu.
(Star)
