Öğretim Programında Esneklik

Kodla Büyü

pcreis

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
550
Arkadaşlar bilişim teknolojileri ve yazılım 5 ve 6.sınıflar için öğretim programımızda esneklik var mı?5.sınıflarda kelime işlemci programına az bi zaman dilimi ayrılmış.ben süresini uzatıp yine 5lerde yer alan sunu programını daha detaylı bir şekilde 6.sınıflarda vermek istiyorum.6llarda yer alan elektronik tablolama programını da aynı şekilde uzatmak istiyorum.değişiklik yapabilir miyim ona göre plan hazırlasam sıkıntı olur mu sizce?
 
Bu dediğinizin TTKB de yer alan ders programı içerisinde yazması lazım hocam. Ben son programı detaylıca okumadım. Ancak bu müfredattan önceki programı satır satır okumuştum. Oradaki ibareler öğrencilerin hazır bulunuşluluk düzeylerine göre esneklik arz ediyordu. Bu program izin verirse yapabilirsiniz. Bu zamana kadar hiç soran olmadı ama biraz ilgisi olan bir yetkili gelip neden böyle yaptın diye sorduğunda programda yazan kısmı göstermen fazlasıyla yeterli olur.
 
Program sabit olsa bile sene başı zümresinde öğrencilerin hazır bulunuşluluk düzeyleri göz önünde bulundurularak şu şu kazanımların 4 saat yerine 8 saat işlenmesi kararlaştırılmıştır şeklinde bir karar ekleyip buna göre yıllık plan ayarlayabilirsiniz hocam
 
Halen word, power point anlatan var mı yav! Aslında umrumda değil. Milli eğitimi ben de kurtaramam siz de kurtaramazsınız. Şu satırları yazacağıma da gidip tırnağımı kessem, odamı toplasam, çöpü çıkarsam, hatta boş boş otursam daha iyi ama yapılan bir işin yanlış olduğunu söylemeden edemiyorum. Sayın hocam, derste ne işlediğiniz ne müdürün umrunda, ne de milli eğitimin. Okul müdürlerinin tek derdi, çocukların saçma sapan sınavlarda kazandıkları başarılar üzerinden veya öğretmenlerin yaptıkları işler üzerinden(mesela robot araç yapmanız gibi veya Tübitak projelerine katılmanız gibi işler!) kendi reklamlarını yapmak, milli eğitimin kadrolarında yukarı doğru yükselmenin fırsatını kollamak. Yani derste ne işlediğiniz ve neyi ne kadar işlediğiniz sizin tasarrufunuzda. Sadece sizin vicdanınıza kalmış. Hiçbir şey anlatmasanız da kimsenin umursayacağını sanmıyorum.Veliler de umursamaz. Çünkü onlar da sınav başarısına bakıyor.

Kısacası dilediğinizi dilediğiniz kadar işleyin. Ancak Marc Prensky'nin literatüre kattığı üzere, ders verdiğimiz çocuklar dijital yerliler(Digital Natives). Yani bilgisayar kullanımına dair en ufak bir şey anlatmanıza gerek olmayan bir nesil. Klavyede bir tuşun yerini bilmeseler de olur inanın ki. Hepsi kendi başlarına öğrenebilecekleri şeyler. Ki onlar bu teknolojinin içine doğdu. Ne kelime işlemci programı öğrenmeye ne de power point öğrenmeye ihtiyaçları var. Milli eğitimin müfredatına falan da bakmayın. Siz yazılım geliştirmeyi anlatın, algoritma anlatın, code.org'tan bir şeyler gösterin, seviyelerine göre bir programlama dili gösterin... Ama bilgisayar kullanım bilgisi anlatmayın. Eyyorlamam bu kadar. Gerisi sizin vicdanınıza kalmış. İyi geceler.
 
Halen word, power point anlatan var mı yav! Aslında umrumda değil. Milli eğitimi ben de kurtaramam siz de kurtaramazsınız. Şu satırları yazacağıma da gidip tırnağımı kessem, odamı toplasam, çöpü çıkarsam, hatta boş boş otursam daha iyi ama yapılan bir işin yanlış olduğunu söylemeden edemiyorum. Sayın hocam, derste ne işlediğiniz ne müdürün umrunda, ne de milli eğitimin. Okul müdürlerinin tek derdi, çocukların saçma sapan sınavlarda kazandıkları başarılar üzerinden veya öğretmenlerin yaptıkları işler üzerinden(mesela robot araç yapmanız gibi veya Tübitak projelerine katılmanız gibi işler!) kendi reklamlarını yapmak, milli eğitimin kadrolarında yukarı doğru yükselmenin fırsatını kollamak. Yani derste ne işlediğiniz ve neyi ne kadar işlediğiniz sizin tasarrufunuzda. Sadece sizin vicdanınıza kalmış. Hiçbir şey anlatmasanız da kimsenin umursayacağını sanmıyorum.Veliler de umursamaz. Çünkü onlar da sınav başarısına bakıyor.

Kısacası dilediğinizi dilediğiniz kadar işleyin. Ancak Marc Prensky'nin literatüre kattığı üzere, ders verdiğimiz çocuklar dijital yerliler(Digital Natives). Yani bilgisayar kullanımına dair en ufak bir şey anlatmanıza gerek olmayan bir nesil. Klavyede bir tuşun yerini bilmeseler de olur inanın ki. Hepsi kendi başlarına öğrenebilecekleri şeyler. Ki onlar bu teknolojinin içine doğdu. Ne kelime işlemci programı öğrenmeye ne de power point öğrenmeye ihtiyaçları var. Milli eğitimin müfredatına falan da bakmayın. Siz yazılım geliştirmeyi anlatın, algoritma anlatın, code.org'tan bir şeyler gösterin, seviyelerine göre bir programlama dili gösterin... Ama bilgisayar kullanım bilgisi anlatmayın. Eyyorlamam bu kadar. Gerisi sizin vicdanınıza kalmış. İyi geceler.
+1
 
Bakanımız; müfredat ,program falan bunlar iyi öğretmen için sorun değil mealinde bir açıklamada bulunmuştu. Yani esnek olmalıyız bana göre.
 
Halen word, power point anlatan var mı yav! Aslında umrumda değil. Milli eğitimi ben de kurtaramam siz de kurtaramazsınız. Şu satırları yazacağıma da gidip tırnağımı kessem, odamı toplasam, çöpü çıkarsam, hatta boş boş otursam daha iyi ama yapılan bir işin yanlış olduğunu söylemeden edemiyorum. Sayın hocam, derste ne işlediğiniz ne müdürün umrunda, ne de milli eğitimin. Okul müdürlerinin tek derdi, çocukların saçma sapan sınavlarda kazandıkları başarılar üzerinden veya öğretmenlerin yaptıkları işler üzerinden(mesela robot araç yapmanız gibi veya Tübitak projelerine katılmanız gibi işler!) kendi reklamlarını yapmak, milli eğitimin kadrolarında yukarı doğru yükselmenin fırsatını kollamak. Yani derste ne işlediğiniz ve neyi ne kadar işlediğiniz sizin tasarrufunuzda. Sadece sizin vicdanınıza kalmış. Hiçbir şey anlatmasanız da kimsenin umursayacağını sanmıyorum.Veliler de umursamaz. Çünkü onlar da sınav başarısına bakıyor.

Kısacası dilediğinizi dilediğiniz kadar işleyin. Ancak Marc Prensky'nin literatüre kattığı üzere, ders verdiğimiz çocuklar dijital yerliler(Digital Natives). Yani bilgisayar kullanımına dair en ufak bir şey anlatmanıza gerek olmayan bir nesil. Klavyede bir tuşun yerini bilmeseler de olur inanın ki. Hepsi kendi başlarına öğrenebilecekleri şeyler. Ki onlar bu teknolojinin içine doğdu. Ne kelime işlemci programı öğrenmeye ne de power point öğrenmeye ihtiyaçları var. Milli eğitimin müfredatına falan da bakmayın. Siz yazılım geliştirmeyi anlatın, algoritma anlatın, code.org'tan bir şeyler gösterin, seviyelerine göre bir programlama dili gösterin... Ama bilgisayar kullanım bilgisi anlatmayın. Eyyorlamam bu kadar. Gerisi sizin vicdanınıza kalmış. İyi geceler.

Örneğin; Biyoloji öğretmeni verdiği projeyi sunum hazırlayarak anlatmasını istedi öğrenciden, bu öğrenci oturup sunumu kendisi mi öğrenecek? Meslek lisesine gelen bu seneki 10. sınıf öğrencilerimden (24 kişi) sadece 2 kişi ardunio vb. görmüş, bilgisayar dersinde hiçbir şey yapmayanlar var.
 
Örneğin; Biyoloji öğretmeni verdiği projeyi sunum hazırlayarak anlatmasını istedi öğrenciden, bu öğrenci oturup sunumu kendisi mi öğrenecek? Meslek lisesine gelen bu seneki 10. sınıf öğrencilerimden (24 kişi) sadece 2 kişi ardunio vb. görmüş, bilgisayar dersinde hiçbir şey yapmayanlar var.

Evet. Sunumu kendisi öğrenecek. Kafanızı kaldırıp bir dünyaya bakın.

Bilgisayar dersini boş geçirmekle, kelime işlemci veya sunu programı öğretmek arasında hiç fark yok. Tamamen zaman kaybı. Memur yetiştirecekseniz öğretin bunları. Ülke bir gram ileri gitmiyor bu kafa yüzünden.

"Teknoloji siz doğduktan sonra icat edilen şeylerdir." Size göre sunu programı teknoloji olabilir. Yeni nesile göre değil. Çocukları gerizekalı yerine koymayın artık.

Ortaokulda "her" öğrencinin arduino eğitimi almasına da karşıyım. Algoritma eğitimi ile arduino eğitimi birbirinden çok farklı disiplinler. Ki robot yapıyoruz denilen projelerin çoğunda öğretmen kendi yapıyor projeyi. Öğretmen kendi öğrenmek için yapıyorsa bilemem ama çocukların seviyesinin çok üstünde kalıyor genelde.

Olması gerektiği gibi az sayıdaki öğrenci arduino görmüş. Normal yani. Buradaki asıl sorun 24 öğrencinizin kendi istekleri ve yetenekleri doğrultusunda meslek lisesine gelip gelmediği. Bu da sınav sisteminin, liselere öğrenci seçme sisteminin sorunu.

Düzeltme: Konunun arduino ile bir ilgisi de yoktu. Yanlış çıkarım yapmışsınız ama cevap vermiş bulundum.
 
Evet. Sunumu kendisi öğrenecek. Kafanızı kaldırıp bir dünyaya bakın.

Bilgisayar dersini boş geçirmekle, kelime işlemci veya sunu programı öğretmek arasında hiç fark yok. Tamamen zaman kaybı. Memur yetiştirecekseniz öğretin bunları. Ülke bir gram ileri gitmiyor bu kafa yüzünden.

"Teknoloji siz doğduktan sonra icat edilen şeylerdir." Size göre sunu programı teknoloji olabilir. Yeni nesile göre değil. Çocukları gerizekalı yerine koymayın artık.

Ortaokulda "her" öğrencinin arduino eğitimi almasına da karşıyım. Algoritma eğitimi ile arduino eğitimi birbirinden çok farklı disiplinler. Ki robot yapıyoruz denilen projelerin çoğunda öğretmen kendi yapıyor projeyi. Öğretmen kendi öğrenmek için yapıyorsa bilemem ama çocukların seviyesinin çok üstünde kalıyor genelde.

Olması gerektiği gibi az sayıdaki öğrenci arduino görmüş. Normal yani. Buradaki asıl sorun 24 öğrencinizin kendi istekleri ve yetenekleri doğrultusunda meslek lisesine gelip gelmediği. Bu da sınav sisteminin, liselere öğrenci seçme sisteminin sorunu.

Düzeltme: Konunun arduino ile bir ilgisi de yoktu. Yanlış çıkarım yapmışsınız ama cevap vermiş bulundum.

"Bilgisayar dersini boş geçirmekle, kelime işlemci veya sunu programı öğretmek arasında hiç fark yok. Tamamen zaman kaybı. Memur yetiştirecekseniz öğretin bunları. Ülke bir gram ileri gitmiyor bu kafa yüzünden."
bu nasıl bir cümle hocam boş geçirmekle herhangi bir programı ÖĞRETMEyi nasıl bir tutarsınız?office programlarını küçümseyebilirsiniz saygı duyarım ama bir öğretimi laklak yapmakla bir tutamazsınız kaldı ki office programlarının kullanımı günümüz Türkiyesinde her alanda karşımıza çıkıyor.bunun öğretimini sağlamak yarın öbür gün unutsa da alt yapısını hazırlamak kullanacağı zamanlarda bu alt yapıdan faydalanmanın nesi kötü?programlama algoritma elbet öğrenilsin geliştirilsin ama bu durum günlük yaşamımızda karşımıza çıkabilecek ihtiyacımız olan programları boşa çıkarmıyor ki çıkarmamalı da.office anlatmayalım kendileri öğrenir ee programlama da öğretmeyelim internetten videolarla kaynaklarla programlama öğrenen binlerce insan var.zuckerberge bill gatese kim programlama anlattı?kendileri öğrendi.onu da anlatmayalım o zaman.boş boş zaman geçirelim nasılsa aynı.
Yanlış düşündüğünüzü düşünüyorum.
 
arkadaşlar ortaokul düzeyinde verilen ancak bilgisayar okuryazarlığı oluyor. Eleştiren arkadaşın sandığı gibi çocuklar teknoloji dehası değil, çoğu oyun oynamakta usta sadece, bir araştırma ödevi verince hepsi dökülüyor. Hocamız netten öğrenir demiş ama öyle olmuyor araştıran merak eden öğrenci anlatmasan da yapar ama % 80 i buna uzak .Ben şahsen algoritma-scratch ve code org anlatıyorum ama word excel de anlatıyorum. hatta internette bir konu nasıl araştırılır, anahtar kelime kullanma,görsel indirme komik ama bunları bile anlatman lazım çoçuk araştırma yapsın dersen
 
Evet. Sunumu kendisi öğrenecek. Kafanızı kaldırıp bir dünyaya bakın.

Bilgisayar dersini boş geçirmekle, kelime işlemci veya sunu programı öğretmek arasında hiç fark yok. Tamamen zaman kaybı. Memur yetiştirecekseniz öğretin bunları. Ülke bir gram ileri gitmiyor bu kafa yüzünden.

"Teknoloji siz doğduktan sonra icat edilen şeylerdir." Size göre sunu programı teknoloji olabilir. Yeni nesile göre değil. Çocukları gerizekalı yerine koymayın artık.

Ortaokulda "her" öğrencinin arduino eğitimi almasına da karşıyım. Algoritma eğitimi ile arduino eğitimi birbirinden çok farklı disiplinler. Ki robot yapıyoruz denilen projelerin çoğunda öğretmen kendi yapıyor projeyi. Öğretmen kendi öğrenmek için yapıyorsa bilemem ama çocukların seviyesinin çok üstünde kalıyor genelde.

Olması gerektiği gibi az sayıdaki öğrenci arduino görmüş. Normal yani. Buradaki asıl sorun 24 öğrencinizin kendi istekleri ve yetenekleri doğrultusunda meslek lisesine gelip gelmediği. Bu da sınav sisteminin, liselere öğrenci seçme sisteminin sorunu.

Düzeltme: Konunun arduino ile bir ilgisi de yoktu. Yanlış çıkarım yapmışsınız ama cevap vermiş bulundum.

Sayın hocam, keşke dedikleriniz çok hoş, ama iş uygulamaya gelince maalesef böyle değil. Liseye gelmiş bir öğrenci sunum hazırlayabilmeli, orta okulda ders varsa öncelik bunda olmalı. Elbette bütün yıl boyunca da gösterilmemeli. Hala bilgisayarla ya da bilgisayar yerine geçen cihazlarla okulda tanışanlar var. Siz lisede, hele hele meslek lisesinde çalışmadığınız için bu tür öğrencilere denk gelmiyor olabilirsiniz. Çocukları gerizekalı yerine koyduğumu nereden çıkardınız? Artık yeni nesil hazırcı, her şeyin hemen olup bitmesini istiyor, dolayısıyla bilgiye ulaşmak için çaba sarfetmiyor ve yine dolayısıyla temel şeyler okullarda öğretilmeli diyorum. Sağlıcakla kalın.
 
arkadaşlar ortaokul düzeyinde verilen ancak bilgisayar okuryazarlığı oluyor. Eleştiren arkadaşın sandığı gibi çocuklar teknoloji dehası değil, çoğu oyun oynamakta usta sadece, bir araştırma ödevi verince hepsi dökülüyor. Hocamız netten öğrenir demiş ama öyle olmuyor araştıran merak eden öğrenci anlatmasan da yapar ama % 80 i buna uzak .Ben şahsen algoritma-scratch ve code org anlatıyorum ama word excel de anlatıyorum. hatta internette bir konu nasıl araştırılır, anahtar kelime kullanma,görsel indirme komik ama bunları bile anlatman lazım çoçuk araştırma yapsın dersen

Hocam bilgisayar okuryazarlığı Türkiye için 10 yıl öncede kaldı. 10 yıl önce de gereksizdi şimdi de gereksiz. Zira bilgisayar dersinde word, power point vs. görerek yazılım geliştiricisi olmaya karar veren kimse olduğunu sanmıyorum. Bırakın oyun oynasınlar daha iyi. Onların(yani gamerların) yazılıma karşı daha fazla ilgisi oluyor. Şöyle bir youtube videolarını tarayın, commodore 64 ile oyun oynayacağım diye çocuk yaşta program yazmaya başlayan onlarca yazılımcı var. Bunu yanı sıra bilgisayar okuryazarlığı, teknoloji dehası olmanın en ufak bir parçası değil. Benim söylediklerimden de böyle bir anlam çıkmaz. Bizim için bile eskiyen saçma sapan ofis programlarını çocuklara öğretmenin hiçbir anlamı yok. Serbest bırakın boş boş otursunlar, bilgisayarları kurcalasınlar, internette gezsinler, yemin ederim daha iyi. Sınıfta çocukların bir tanesi resim indirmeyi biliyorsa, siz karışmayın, bütün sınıfın öğrenmesi 1 ders alır. Bunun için 1 ders saatini ziyan ettiğinize değer mi?

Şu an "bir şeyler" geliştirmek haricinde ders anlatmak çocukların zekasına hakaretten başka bir şey değil. Zaman, enerji ve para israfı. Ülke batıyor bilgisayar öğretmenleri halen word öğretmek derdinde. Facia yemin ederim.

Son paragraftaki "bir şeyler" ifadesinin altını öğretebileceğiniz her şeyle doldurabilirsiniz. Algoritma da olur, grafik tasarım da olur, programlama da olur... Hatta elektronik(arduino vs.) de olur. (Daha önce söylediğim gibi arduino eğitiminin çocukların seviyesini aştığını düşünüyorum ama elinizden o geliyorsa onu öğretin. En azından ufukları genişler. "Böyle bir şey de varmış." derler.) Yani neye ilginiz varsa, yazılım geliştirmeye dair ne biliyorsanız onu anlatın.

Son 10-15 yılda google gibi yazılım şirketlerinin, dünyanın en büyük ilk 10 holdingi listesinden petrol devlerini birer birer düşürdüğü bir çağda, yani yazılım endüstrisi trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşmışken, üstelik ülke ekonomimiz tepe taklak gitmişken, bu ülkenin yazılım geliştirip satmaktan başka çaresi yok. Eğitim sisteminin amacı çocukları/gençleri çağa uygun gereksinimlerle donatmaktır. Ancak Bilgisayar Öğretmeni olarak word öğreteyim, power point öğreteyim diye düşünürseniz, kelime işlemcide yazı yazan, power pointte sunu yapan, başkalarının ürettiği yazılımları iyi kullanan moronlar yetiştirmekten, yabancıların ürettiği telefon ve tabletten yabancıların ürettiği ekranlara bağımlı teknolojik köleler yetiştirmekten öteye gidemeyiz. Bu gidişle gidemeyeceğiz de. Yani siz süper yazılımcılar yetiştirseniz de sonuç değişmeyecek muhtemelen. Ancak vicdanınız rahat olur. Benim ki rahat şahsen. Sizinki de rahatsa hiç sorun yok.

Elimde yetki olsa şu anda ofis programı gibi programların kullanımını anlatan herkese soruşturma açarım. Ama güvendesiniz merak etmeyin. Ne benim böyle bir yetkim var, ne de yazılım geliştirmeyi umursayan birileri var bakanlık kadrolarında. (İktidarı eleştirecek değilim.) Kısacası bilgisayar okuryazarlığı eğitimine devam etmek isteyen arkadaşlar! Dilediğiniz kadar word anlatabilirsiniz, dilediğiniz kadar sunu yaptırabilirsiniz! Aksırana tıksırana kadar sağ tuş nasıl tıklanır eğitimini verebilir, "eskiden güvercinle haberleşiyorduk" diye bilgisayar tarihçiliği yapabilirsiniz. "Bit'in günlük hayattaki önemi"ni öğrencilerinizin midesi bulanana kadar anlatabilirsiniz. Sıkıntı yok. Güvendesiniz.

Cümleten iyi akşamlar, saygılar sevgiler.

Not: Başka bir şey yazmayacağım. Hayat forum sitelerinde uzun uzun, ciddi ciddi cevaplar vererek, harcayacak kadar kısa değil. Bunları da yazdığıma pişmanım ama yazmış bulundum. Tekrar sağlıcakla.
 
Hocam bilgisayar okuryazarlığı Türkiye için 10 yıl öncede kaldı. 10 yıl önce de gereksizdi şimdi de gereksiz. Zira bilgisayar dersinde word, power point vs. görerek yazılım geliştiricisi olmaya karar veren kimse olduğunu sanmıyorum. Bırakın oyun oynasınlar daha iyi. Onların(yani gamerların) yazılıma karşı daha fazla ilgisi oluyor. Şöyle bir youtube videolarını tarayın, commodore 64 ile oyun oynayacağım diye çocuk yaşta program yazmaya başlayan onlarca yazılımcı var. Bunu yanı sıra bilgisayar okuryazarlığı, teknoloji dehası olmanın en ufak bir parçası değil. Benim söylediklerimden de böyle bir anlam çıkmaz. Bizim için bile eskiyen saçma sapan ofis programlarını çocuklara öğretmenin hiçbir anlamı yok. Serbest bırakın boş boş otursunlar, bilgisayarları kurcalasınlar, internette gezsinler, yemin ederim daha iyi. Sınıfta çocukların bir tanesi resim indirmeyi biliyorsa, siz karışmayın, bütün sınıfın öğrenmesi 1 ders alır. Bunun için 1 ders saatini ziyan ettiğinize değer mi?

Şu an "bir şeyler" geliştirmek haricinde ders anlatmak çocukların zekasına hakaretten başka bir şey değil. Zaman, enerji ve para israfı. Ülke batıyor bilgisayar öğretmenleri halen word öğretmek derdinde. Facia yemin ederim.

Son paragraftaki "bir şeyler" ifadesinin altını öğretebileceğiniz her şeyle doldurabilirsiniz. Algoritma da olur, grafik tasarım da olur, programlama da olur... Hatta elektronik(arduino vs.) de olur. (Daha önce söylediğim gibi arduino eğitiminin çocukların seviyesini aştığını düşünüyorum ama elinizden o geliyorsa onu öğretin. En azından ufukları genişler. "Böyle bir şey de varmış." derler.) Yani neye ilginiz varsa, yazılım geliştirmeye dair ne biliyorsanız onu anlatın.

Son 10-15 yılda google gibi yazılım şirketlerinin, dünyanın en büyük ilk 10 holdingi listesinden petrol devlerini birer birer düşürdüğü bir çağda, yani yazılım endüstrisi trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşmışken, üstelik ülke ekonomimiz tepe taklak gitmişken, bu ülkenin yazılım geliştirip satmaktan başka çaresi yok. Eğitim sisteminin amacı çocukları/gençleri çağa uygun gereksinimlerle donatmaktır. Ancak Bilgisayar Öğretmeni olarak word öğreteyim, power point öğreteyim diye düşünürseniz, kelime işlemcide yazı yazan, power pointte sunu yapan, başkalarının ürettiği yazılımları iyi kullanan moronlar yetiştirmekten, yabancıların ürettiği telefon ve tabletten yabancıların ürettiği ekranlara bağımlı teknolojik köleler yetiştirmekten öteye gidemeyiz. Bu gidişle gidemeyeceğiz de. Yani siz süper yazılımcılar yetiştirseniz de sonuç değişmeyecek muhtemelen. Ancak vicdanınız rahat olur. Benim ki rahat şahsen. Sizinki de rahatsa hiç sorun yok.

Elimde yetki olsa şu anda ofis programı gibi programların kullanımını anlatan herkese soruşturma açarım. Ama güvendesiniz merak etmeyin. Ne benim böyle bir yetkim var, ne de yazılım geliştirmeyi umursayan birileri var bakanlık kadrolarında. (İktidarı eleştirecek değilim.) Kısacası bilgisayar okuryazarlığı eğitimine devam etmek isteyen arkadaşlar! Dilediğiniz kadar word anlatabilirsiniz, dilediğiniz kadar sunu yaptırabilirsiniz! Aksırana tıksırana kadar sağ tuş nasıl tıklanır eğitimini verebilir, "eskiden güvercinle haberleşiyorduk" diye bilgisayar tarihçiliği yapabilirsiniz. "Bit'in günlük hayattaki önemi"ni öğrencilerinizin midesi bulanana kadar anlatabilirsiniz. Sıkıntı yok. Güvendesiniz.

Cümleten iyi akşamlar, saygılar sevgiler.

Not: Başka bir şey yazmayacağım. Hayat forum sitelerinde uzun uzun, ciddi ciddi cevaplar vererek, harcayacak kadar kısa değil. Bunları da yazdığıma pişmanım ama yazmış bulundum. Tekrar sağlıcakla.
Hocam siz nasıl bir yöntem seçtiniz? Eleştiriniz iyi güzel. Peki sizce ne olmalı ders içeriğinde? Uygulamalı örnekler verseniz, bir taslak ortaya koysanız iyi olur kanısındayım. Sizde biliyorsunuz iyi eleştiriyoruz ama yerine birşey koymaya gelince o kadar iyi değiliz.
 
Geri
Üst