Kodla Büyü

217 kişilik kontenjan yeterli mi?

  • Evet

    Oy: 8 11.8%
  • Hayır

    Oy: 60 88.2%

  • Kullanılan toplam oy
    68
Bilişim Teknolojileri öğretmenlerini bilemem ama eğitim müfredatı baştan sona değişmeli. Aynı zamanda bilsemde çalışıyorum ve burada yeni müfredat hazırlanırken ilkokul-ortaokul öğrencilerine python dili öğrenimi geldi. Neden diye sorduğumda kitabı ve öğretim programını hazırlayan arkadaşlar kendileri python biliyorlarmış o yüzdenmiş. Ben böyle saçma bir cevap görmedim hayatımda.Tamam python öğrenmesi nispeten kolay bir programlama dili olabilir ama zorunlu tutulması saçmalık geliyor bana. Ben yaptım olducu ziniyet oldukça bir yerlere gelemeyiz.
 
Bilişim Teknolojileri öğretmenlerini bilemem ama eğitim müfredatı baştan sona değişmeli. Aynı zamanda bilsemde çalışıyorum ve burada yeni müfredat hazırlanırken ilkokul-ortaokul öğrencilerine python dili öğrenimi geldi. Neden diye sorduğumda kitabı ve öğretim programını hazırlayan arkadaşlar kendileri python biliyorlarmış o yüzdenmiş. Ben böyle saçma bir cevap görmedim hayatımda.Tamam python öğrenmesi nispeten kolay bir programlama dili olabilir ama zorunlu tutulması saçmalık geliyor bana. Ben yaptım olducu ziniyet oldukça bir yerlere gelemeyiz.
Phyton en çok kullanılan ve bir çok proje erçekleştirebileceğiniz dildir.
 
bu hafta kodu game lab da masa hokeyi yaptık, ama sadece kendim yaptım çocuklar izledi, çünkü bt sınıfı yok. 2 kişiyi tahtaya kaldırdım hiçbirşey yapamadılar, diğerleride ilgisini kaybetti. tarım bölgesi evlerinde bilgisayarları yok. hangi konu olursa olsun elimden geleni yapıyorum ama bir türlü fayda sağlamıyor, mevcut öğretmenler bile terkedilmiş durumda tayinlerde yaprak kımıldamıyor, devlet yeni atamayı neden yapsın ki? önce teknolojinin önemi, dersin değeri anlaşılmalı, bt sınıfları oluşturulmalı, kodlama labaratuarları kurulmalı, her kademeye ders konulmalı, sonra kadro eksiği oluşacaktır doğal olarak.
 
Atama kontenjanı değil sorun. Sorun dersimizin artık sadece 6.sınıflarda olması. Olmayan dersin kontenjanı nasıl olacak? Öncelikli olarak ders saatlerimiz artmalı ki kontenjan artsın. Başka bir ihtimalerde her okulda bir bilişim öğretmenleri öğretmeni gibi bir kadro olacak, btr kadrolu olacak şeklinde olabilir. Birçok merkezi yerde var olan bilişim teknolojileri öğretmenleri norm fazlası.
Ders saatimiz aslında bilişime verdikleri önemin göstergesi.
 
Dünya, yazılıma ve uzaya gidiyor.Ortada bu kadar zibil gibi kaynak döküman var iken, okullarda oyun tasarımı, oyun programcılığı, yapay zeka v.s. çeşitli konularda çocuk ve gençlerin ilgisini çekecek bir sürü alanda ortaokul ve lisenin her sınıfında ders olmaması ne kadar garip?
Sonra üniversiteyi bitiren neden yurtdışına kaçıyor gidecek elbette.
İlkokul 4.sınıf öğretmeniyim.Öğrencilerimin youtube kanalları var, video çekip düzenlemeyi öğrenmişler.Geçen gün Türkçe kitabında " Elektronik beyinler" metnini işledim.Akıllı ev sistemleri, yapay zeka...üstüne saatlerce konuştuk.Bunlar daha 9-10 yaşında.Telefonu benden iyi kullanıyorlar, sosyal medyayı çok iyi takip ediyorlar.Bu çocuklara ördek boyatmak, ana fikir buldurmak, karenin şeklini çizdirmek, güzel yazı yazdırmak saçma artık.
 
Son düzenleme:
Ortaokulda da çalıştım lisede de, durum her iki kademede de berbat gerçekten. Ortaokulda lab yok dersin bir anlam ve önemi yok (okul idaresi, veli, öğrenci gözünde). Akıllı tahta ile ders işlenmeye çalışılıyor öğrenci içinde öğretmen içinde inanılmaz sıkıcı. Yıl olmuş 2023 dünya Bilişim, yazılım diye kavrulurken bizde meslek liselerine en alt seviyedeki öğrencinin yönlendirilmeesi akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Okullarımızdaki donanımın (liselerde bile) yıllar öncesinden kalmış olması en basit uygualama ve programları zor çalıştırıyor olmamız internetsiz labların olması bize ve bu alana verilen değeri gösteriyor. Daha bir sürü şey... Eğitim genel olarak köklü ve özünde mantığa, bilme, çağa ayak uyduracak büyük değişime ihtiyaç duyuyor. İşin içindeyiz ve hepimiz görüyoruz ki bu iş olması gerektiği gibi gitmiyor ve canımız çok yanacak...
 
Dünya, yazılıma ve uzaya gidiyor.Ortada bu kadar zibil gibi kaynak döküman var iken, okullarda oyun tasarımı, oyun programcılığı, yapay zeka v.s. çeşitli konularda çocuk ve gençlerin ilgisini çekecek bir sürü alanda ortaokul ve lisenin her sınıfında ders olmaması ne kadar garip?
Sonra üniversiteyi bitiren neden yurtdışına kaçıyor gidecek elbette.
İlkokul 4.sınıf öğretmeniyim.Öğrencilerimin youtube kanalları var, video çekip düzenlemeyi öğrenmişler.Geçen gün Türkçe kitabında " Elektronik beyinler" metnini işledim.Akıllı ev sistemleri, yapay zeka...üstüne saatlerce konuştuk.Bunlar daha 9-10 yaşında.Telefonu benden iyi kullanıyorlar, sosyal medyayı çok iyi takip ediyorlar.Bu çocuklara ördek boyatmak, ana fikir buldurmak, karenin şeklini çizdirmek, güzel yazı yazdırmak saçma artık.
Bunu bilişimci olarak biz söyleyince diğer branşlar kendi branşınizi ovuyorsunuz diye üstümüze geliyor:)
 
canım çıktı android stuido işleyecem diye
kitabın aynısını yazıyoruz yığınla hata veriyor
kitapta da sorunlar var bilgisayarlarımız zaten malum
keşke bize hizmetiçi eğitimle dersi önceden anlatsalardı
hatta kitabın aynısını daraltılmış olarak da olsa içerik olarak işlemek lazım o hizmetiçi eğitimde
 
Phyton en çok kullanılan ve bir çok proje erçekleştirebileceğiniz dildir.
Hocam python u biliyoum ben de ama müfredat oluşturulurken sahadaki öğretmenden de görüş alınması gerekiyor bana kalırsa ben bunu biliyorum o yüzden bunu yaptımla olmuyor. Aynı zamanda 3-4 hafta python öğret sonra mobil programlama öğret sonra 3d öğret vs şeklinde gidiyor program. Bizim ülkemizin en büyük problemi bu zaten hiçbirşey bilmeden herşeyi bilmeye çalışıyoruz. Python öğrenimi veya diğer öğrenimler sizce 3 haftada bitebilir mi? Yani benim derdim python niye öğretiyoruz değil; neden ilkokul kademesine python öğretiyoruz onu da 3 haftaya sıkıştırıyoruz? derdim bu.
 
Aynen bir şeyi adam akıllı öğretemeden yeni yeni konulara zıplayınca "hepsinden azar azar ortaya karışık salata yap ustam"a gidiyor işin sonu.
 
Mevcut eğitim sisteminin tamamen yenilenmesi lazım. Bu sistemi yenileyecek kişiler naftalin kokmayan gelecek kaygısı olan öğretim görevlisi bürokrat uzman vs tarafından yapılmalıdır. Tabi sağlam bir bütçe şart. Yetişmiş personel(Bakan, müsteşar, genel-il-ilçe-okul müdür müdür yardımcıları). Vatandaşa da çocuğunu istediği eğitimi sunmak şartıyla.
Zorla olmaz. Bu sistemde şartlarınızı nasıl en iyi hale getirebiliyorsanız ona bakmalısınız. Biraz ağız kokusu çekeceksiniz. Sistem bu şekilde işliyor. Yapacak çok fazla bir şey yok. Olduğu kadar. Kendinizi çok fazla yıpratmayın. Sonra üzülürsünüz.
Sınava giren herkesi idareci yapıyorlar. Okulda 4 müdür yardımcısı var. Bir tanesi doktorasını yapmış biri 2 yıl oldu geleli. 12 yıldır aynı lisedeyim ben. 12 yılda öğrencilere bu kadar hararet bağırma çağırma görmedim duymadım. İdareciliği öyle sanıyor zavallı. Öğrenciler de korkuyor otomatik. Anadolu da bir söz var "itle dalaşmaktansa çeneyi dolaşmak evladır." öğrencinin idareciye bakış açısı bu.
Bütün bilişimcilerin artı meslek grubu öğretmenlerinin büyük çoğunluğunun sorunu var. Birlik olmak lazım. O da eğitim sistemi içerisindeki öğretmenliğe siyasetin karışması ile mevzu sendikacılığa dönüyor. Zor ve çözümsüz mesele. Kişiler üzerinden iş yürümemesinin gerektiğinin bir örneği.
 
Son düzenleme:
Adamlar böyle teknolojiye aşık...
Bilgisayar, ışıklar, motorlar maksimum güç, Enterprise yıldız gemisi, yenilenmiş gemi
 
Belki ana konudan sapmış gibi olacağım ama bu bankalara dilekçe gönderip bilgisayar isteme meselesini ben de yaptım. Bu siteden birileri yaptığını yazmıştı. Dönüş olduğunu yazmıştı. Ben de 10 15 bankaya yazdım dilekçe. Müdür imzalı. Her dilekçede 3 adet diye yazdım. Akbank Vakıfbank ve yapı kredi 3er tane verdi. Sizin de aklınızda olsun belki denersiniz. Ben başka da sağdan soldan ayarladım. 16 17 masa yaptım. Diğer türlü hepten rezillikti. Belki denemek isteyen çıkar diye paylaşıyorum.
 
Geri
Üst