@ ilon valla arkadaşım o söz gerçek mi lawrence kesin bu şekilde konuştu mu garanti veremem ama o zaman ki Lawrene şimdi ki emperyal güçler bu kafada belli ki neden dersen;ENGİN ALANIN dünkü savunmasını bi okuyuver bakalım;hak verecekmisin yoksa çürüsün içeride mi diyeceksin??
ldun’ dediler
Davada savunmasını yapan tutuklu sanık emekli Korgeneral MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, “Tam 40 yılım TSK’da ülkeye ve millete hizmetle geçti. Uzun yıllar devleti, ülkeyi ve milleti paramparça etmeyi amaçlayan bölücü terör örgütü ile mücadele ile geçti. Bu mücadelede hayatlarını bu vatan için feda eden birçok Mehmet’i al bayrağa sarıp Yüce Tanrı’nın şefkat ve merhametine teslim ettim. Gözümü, kolunu, bacağını kaybeden gazilerim oldu. Bazıları buraya bu mahkeme salonuna geldi. ‘Komutanım ne oluyor’ dercesine gözlerime baktılar. Sadece ‘Allah devlete, millete zeval vermesin’ diyebildim” dedi. “Göğsüme madalya taktılar” diyen Engin Alan, “Televizyonlarda, gazete sayfalarında yere göğe sığdırılamaz oldum. Sonra yıllar geçti. Bir sabah uyandığımda ‘darbeci oldun’ dediler. Bu sefer güzergahım PKK ile mücadele ettiğim dağlar değil, mahkeme, emniyet ve savcılık üçgeni oldu, tutuklandım. Övgülerin yerini itibarsızlaştırma aldı. 11 Şubat 2011’de de ‘Siz içeri’ dediniz. Böylece 14 ayı milletin iradesiyle seçilmiş bir milletvekili sıfatıyla olmak üzere, hapishanede 2 yıl geçti dedi.
‘Tuncel’in yanında Alan’ın esamesi okunmaz’
Alan, şöyle devam etti: “Sayın başkan manzara bu. Şimdi size bir resim göstereceğim. (Heyete gazete kupürünü gösterdi) Sözcü Gazetesi’nin 17 Ağustos 2012 tarihli haberinde Milletvekili Sabahat Tuncel, PKK’nın Eruh Şemdinli baskınının yıl dönümünde halay çekiyor. Bu 29 Ekim, 30 Ağustos kutlamaları değil. 15 Ağustos 1984’te silahlı eylemi başlatmanın ve devlete başkaldırışın yıldönümü. Milletvekili Tuncel hem halay çekiyor hem de ‘Tek yol vardır o da Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüdür’ diyor. Bu hanımefendi, PKK terör örgütü üyeliği suçundan tutuklu iken 2007’de milletvekili seçildi ve bu mahkemenin farklı üyelerden oluşan heyeti tarafından serbest bırakıldı. Ben de 2011 seçim sonucu milletin verdiği oylarla milletvekili seçildim. Siz ise Anayasa’nın 14. maddesini gerekçe göstererek tutukluluğumu devam ettirdiniz. Oysa aynı anayasa, aynı CMK, aynı TCK 2007’de de yürürlüklükteydi. Siz böyle takdir ettiniz. Ancak acı gerçek bir tokat gibi suratıma çarptı. ‘Ülkeyi, devleti böldürmem’ diyen bir Engin Alan’ın, ‘Biz bu ülkeyi, bu milleti böleceğiz’ diyen bir Sabahat Tuncel kadar kıymeti harbiyesi olmadığı gerçeğiyle yüzleştim. Sokaklarda Öcalan’a özgürlük, Kürdistan’a özgürlük diye bağıran, bayramdan önce yanındaki 8 BDP’li milletvekili ile Şemdinli’de PKK’lı teröristlerle kucaklaşan Sabahat Tuncel’in yanında, yıllardır bunlar olmasın diye mücadele eden, sonunda da akıllara zarar bir darbe teşebbüsü iddiası ile 22 aydır tutuklu yargılanan Milletvekili Engin Alan’ın esamesi okunmaz. İşte bugünün gerçeği, tam da budur.”